İnsanlar ne zaman karşılayacaklarını bilmedikleri ölümün bir köşede sessizce oturduklarında daha geç ve daha makul biçimde geleceğini umarak ne serüvenleri kaçırıyor, bir bilsen.
“Bu zavallılar, sadece çoğunluktan farklı oldukları için, teşhir edilmek üzere kafeslerde bekletiliyordu. Bu nasıl bir dünyaydı? Çoğunluğun haklı, sağlıklı veya güzel olduğuna kim karar veriyordu? Azınlığın haksız, sağlıksız veya çirkin göründüğüne neden çoğunluk karar veriyordu? Oysa her beden özgürdür! İşte bu kadar!”
Köpekbalıklarının Kayıp Şarkıları - Raşel Meseri
“İnsaf ve merhamet sahibi olman, bütün ömrünü rükûda, secdede geçirmenden yeğdir!”
Mantık Al-Tayr - Feridüddun Attar
Çünkü Güzel Smith’te korkakların zalimliği vardı. Kendisine lafla veya yumruğuyla meydan okuyanların karşısında el etek öperek salya sümük ağlayıp sızlanır, bunun intikamınıysa kendinden zayıf yaratıklardan alırdı. Bütün canlılar gücü sever; Güzel Smith de bunun istisnası değildi. Kendi türü içinde güç gösterme imkanı bulamayınca kendinden zayıf yaratıkların tepesine binip içindeki hıncı bu şekilde çıkarıyordu. Ama Güzel Smith, kendi kendini yaratmış değildi, bu yüzden de ona bir suç yüklenemezdi. Dünyaya çarpık çurpuk bir beden ve zalim bir zekayla gelmişti. Onun hamurunu oluşturan şeyler bunlardı ve dünya bu hamuru hiç de nezaketle yoğurmamıştı.
Beyaz Diş - Jack London, Sayfa 164
Yavru kurt insanlar gibi düşünseydi, hayatı, doymak bilmez bir iştahı doyurmaya çalışmak olarak özetlerdi. Dünyayı ise takip eden ve edilenin, avlayan ve avlananın, yiyen ve yem olanın bir sürü arzu ve iştahıyla dolu; düzensizlik ile şiddetin, açgözlülük ile kıyımdan ibaret bir kaosun acımasız, plansız ve sonsuz rastlantıyla birlikte tamamen körlemesine ve karmaşa içinde hüküm sürdüğü bir yer olarak görürdü.
Beyaz Diş - Jack London, Sayfa 84
Varoluşuna en mükemmel anlamını ancak bu şekilde verebilirdi çünkü hayat, ne yapmak için donanımlıysa, en çok onu yaparken zirvesine ulaşır.
Beyaz Diş - Jack London, Sayfa 74