Beğendiğiniz Kitap Alıntıları

Şimdiye kadar yazılmış en iyi giriş cümlesi de bu kitaptadır.

“Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü, hem akıl çağıydı, hem aptallık, hem inanç devriydi, hem de kuşku, Aydınlık mevsimiydi, Karanlık mevsimiydi, hem umut baharı, hem de umutsuzluk kışıydı, hem her şeyimiz vardı, hem hiçbir şeyimiz yoktu, hepimiz ya doğruca cennete gidecektik ya da tam öteki yana - sözün kısası, şimdikine öylesine yakın bir dönemdi ki, kimi yaygaracı otoriteler bu dönemin, iyi ya da kötü fark etmez, sadece ‘daha’ sözcüğü kullanılarak diğerleriyle karşılaştırılabileceğini iddia ederdi.”

Charles Dickens-İki Şehrin Hikayesi

11 Beğeni

Bu giriş cümlesi gerçekten de çok etkileyici fakat sadece bana mı öyle geliyor yoksa İngilizce yazılan bu sözler coşkulu, efsanevi bir anlatım hissi verirken Türkçe’si mazideki hoş anlatacakmış hissi veriyor.

** It was the best of times, it was the worst of times, it was the age of wisdom, it was the age of foolishness, it was the epoch of belief, it was the epoch of incredulity, it was the season of Light, it was the season of Darkness, it was the spring of hope, it was the winter of despair… **

2 Beğeni

Bu hangi yayınevi çevirisi acaba?

İki etkiyi de doğru bir şekilde veriyormuş gibi geldi bana.

@Agape Can yayınları. Meram Arvas’ın çevirisi.

1 Beğeni

Anladım, biraz üzüldüm. Cümledeki virgüller kafasına göre yerleşmiş sanırım. :thinking: Noktalı virgül icat edileli epey oldu. Hem … hem kalıbında araya virgül konulmaz. Üzüldüm gerçekten. :frowning:

1 Beğeni

Sanki sonrasında çok efsanevi şeyler anlatacakmış hissiyatı verdi bana da okurken. Hatta heyecanlandığımı fark ettim. :sweat_smile:

Ben bunu direkt kopyala yapıştır yaptım ama belki alıntıyı yapanın aymazlığıdır diye şimdi kontrol ettim, kitapta da bu şekilde kullanılmış noktalama işaretleri.

2 Beğeni

Yani kitabı yayına hazırlarken birinden biri imladan ve Türkçeden habersizmiş demek ki. Bu kitabı okumamıştım. Yeni aldım sayılır ama kardeşime kaptırdım. Geri geleceğini sanmıyorum. Gelse de savaş gazisi gibi gelir. Yenisini alacaktım başka yayınevinden Can tercih etmeyeceğim. Benim baskım Bordo-Siyah yayınlarındandı. Kardeşimden resim istedim. Doğru kullanım ve noktalı virgül icadını bilen birileri varmış. :slight_smile:

3 Beğeni

Noktalı virgülle ilginç bir ilişkimiz var. Yine de en sevdiğim noktalama işaretidir. Böyle güzel ve doğru kullanımlar görünce çocuk gibi seviniyorum :slightly_smiling_face:.

3 Beğeni

Ben bu kitabı ikinci el olarak beş liraya aldım bir de. Can gibi bir yayınevinden bunu beklemezdim. Sorarken de aklıma geldi aslında. Hatta yazdım ama sonra sildim. Üzücü gerçekten. Detaya inince karmaşıklaşabiliyor noktalama işaretleri fakat en azından temel kullanımları bilmek gerek diye düşünüyorum yayıncılık hayatındaysanız. Derinlere inince karışan kısımlar zaten bir kitapta kaç kere çıkabilir ki insanın karşısına? Onları görmezden gelebilirsiniz ama kitabın açılış cümlesinde böyle bir hata bilemiyorum… Ben şahsen kapatıp kitabı gözden çıkartırdım. :slight_smile:

2 Beğeni

Meram Arvas’ın kelime seçimleri bana daha güzel geldi ama haklısınız tabi. Ben anlam bütünlüğünü bozmadığı müddetçe pek dikkat etmiyorum noktalama işaretlerine ama yayınevlerinin dikkat etmesi gerekiyor.

Noktalı virgül benzer ifadelerin olduğu kısmın bittiğini gösterir. En azından bu cümle için konuşuyorum. Bu bana göre anlam bütünlüğüdür. Eğer virgülle devam ederseniz aynı konu hakkında aynı örneklerle devam edeceğiniz anlamına gelir fakat burada farklı konulara değiniyor. Bu yüzden virgülle devam ettiği için ben tıkanıp kalıyorum.

Burada başka bir şeyden bahsediyor.

Burada başka bir şeyden…

Bu çiftlerin hepsini ayırması lazımdı ki anlam bir bütün olarak daha iyi anlaşılabilsin. İlkokulda öğretilen bir şeydir bu; elmalar bir yere, armutlar bir yere… Elmalarla armutları karıştırmamak lazım. Karışınca okuma deneyimi de sekteye uğruyor. Ben okurken buna göre okuyup beynimde tanımlıyorum ve buna göre anlıyorum.

“… tam öteki yana” kısmı bence anlatımı sekteye uğratıyor. Hatta “… sözün kısası” kısmı da aynı şekilde.

Alıntıyı okurken bütün virgüllerde ve bu kısımlarda takıldım.

“…şimdikine öylesine yakın bir dönemdi ki” cümlesi de biraz kulak tırmalıyor. “…devir o kadar şimdiki devre benziyordu ki” cümlesi daha akıcı bana kalırsa.

Fakat “hem” kısmını daha pekişmiş buldum. İkisinin karışımı olabilirdi bence.

"Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü; hem bilgelik çağırdı hem de ahmaklık çağıydı; hem inanç devriydi hem de inançsızlık devriydi; aydınlık mevsimiydi, karanlık mevsimiydi; hem umudun baharıydı hem de umutsuzluğun kışıydı; hem her şeyimiz vardı hem de hiçbir şeyimiz yoktu; hepimiz ya doğruca cennete gidecektik ya da hep birlikte diğer yana… Kısacası devir o kadar şimdiki devre benziyordu ki kimi yaygaracı otoriteler bu dönemin “iyi” ya da “kötü” sıfatlarının karşılaştırılmasının yalnızca üstünlük açısından yapılması gerektiğini iddia ederdi.

Benim karma cümlem bu. :smiley:

2 Beğeni


Kitaba baktım da tüm hem lere virgül koyulmamış alıntının aksine hemli kalıpları ayırmak için virgül koyulmuş mesela
Hem akıl çağıydı, hem aptallık
Değil
Hem akıl çağıydı hem aptallık, hem inanç… Diye gidiyor

1 Beğeni

En azından hem kısmının doğru olmasına sevindim. “Daha” kelimesine de takılmıştım ama onu alıntılayan tek tırnak içine almış. :smiley: Noktalı virgül konusunda bir değişim yok. :sweat_smile:

Ben okurken noktalama işaretlerine hiç dikkat etmiyorum. İlkokulda da öğretmenler pek üzerine durmadı maalesef ve ilkokul bittikten sonra elime yıllar sonra bir kitap aldım. O yüzden çok karışık olmadığı müddetçe cümleleri kafamda şekillendiriyorum. Anlam bütünlüğünü sağlayamadığım yerlerde noktalama işaretleri devreye giriyor.

Sizin cümleniz ikisinden de iyi bu arada :smiley:

@ahyoka_XD Bu Can yayınları ise basım farkından olsa gerek. Bende tam olarak alıntıladığım gibi yazılmış.

1 Beğeni

Aslına bakarsanız benim zamanımda da Türkçe çok anlatılmadı. Hatta edebiyat dersinde de sürekli sorun yaşamışımdır fakat kitap okumaya başladıktan sonra ve yazmayı sevdiğim için oturup öğrenmeye çabaladım. Okul hayatımın neredeyse yüzde 92’lik kısmını anımsamıyorum bile. Üniversite tezimin de bunda bir payı var. Kendimi çok eksik hissettim. Ne zaman kontrole götürsem bir sürü hata çıkardı ve deli olurdum. Zamana yayarak ve kullanarak öğrenmeye başladım. Henüz tam olarak öğrenmiş sayılmam ama okurken ben ciddi anlamda uzun zamandır noktalamaya göre okuyorum. Her neyse, bir kez daha kitabın ilk sayfalarını kurcalamanın önemini anlamış oldum kendi adıma. Eğer hede hödö diye okuyacaksam bence nokta bile koymasalar olur ama o kitaptan keyif alacaksam her şey yerli yerinde olsun isterim. Konuyu çok dağıttım ama biraz takıldım. Kusura bakmayın gençler. :buyucu:

1 Beğeni

İlkokul terk olduğumu da sayarsak aslında bu beklenmedik değil benim için. Ama özellikle yazarken noktalamalara, hatta de ve da’lara bile çok dikkat etmeye çalışıyorum çünkü bir kaç yıl öncesine kadar bu kuralların varlığını bile unutmuştum. Bu yüzden okurken de noktalamalara hiç dikkat edemiyorum. Forum sağolsun, yazdıklarım biraz okunaklı bir şeylere evrildi en azından.

Bence de konu çok dağıldı. O yüzden burada bitirelim en iyisi :slight_smile: İyi akşamlar :slight_smile:

2 Beğeni

“İnsanlar, hayatı sürekli daha karmaşık hâle getirmeye çalışıyorlardı, sanki yeterince karmaşık değilmiş gibi… yani örneğin, “Kendiliğinden Yanma” denen şeyi işitmeden önce de Johnny’in hayatı yeterince zordu zaten! Bu teoriye göre, koltuğunuzda rahat rahat oturup kendi işinize bakarken, bir an sonra, ansızın… harrr! İçinden dumanlar yükselen bir çift ayakkabıdan ibaret kalıyordunuz. Bu teoriyi okuduktan sonraki haftalarda Johnny, yatak odasında bir kova su bulundurmayı alışkanlık haline getirmişti.”

“Yol, kiralık bahçelerin arasından geçiyordu. Bahçeler, hemen her yerdeki kiralık bahçelere benziyordu; içlerinde de zaten, hemen her bahçede çalışan yaşlı insanlara benzeyen yaşlı insanlar vardı. Bahçede-çalışan-yaşlı-insan tulumlarından giymişlerdi.”

Zamanı Ancak Sen Durdurabilirsin - Terry Pratchett :joy:

6 Beğeni

Şu korku filmlerinde bir sorun vardı. Bu dünyadaki canavarların hepsi, tıpkı normal insanlara benziyordu.

Kiralık Canavar - Andreas Steinhöfel

5 Beğeni

“Bir şeyler söylemesi gerektiğini hissetti; bir çeşit öğüt vermesi, yaşamın inişli çıkışlı olduğunu anlatması, oğlunun omzuna kolunu atıp açıkça büyüme sorunlarından söz etmesi - uzun sözün kısası - mecazi konuşulacak olursa dünyanın, insanın mükemmel lezzette bir etli ekmek teklifini asla geri çevirmemesi gereken tuhaf bir yer olduğunu belirtmesi gerekiyordu.”

Mort, Terry Pratchett

3 Beğeni