Bilim Gelecekte Din Olabilir Mi?

İnsan bi’ zahmet koca yazıya koca Afrika’dan da örnek verir. Cape Point, Carpe Point arıyoruz.

Afrika dünyada olduğu için pek ihtiyaç duymadım açıkçası şu cümleyi gördükten sonra :man_shrugging:

Dünya’nın her bölgesindeki, birbiriyle bağlantılı olan her su kütlesi birbiriyle karışmak zorundadır.

Ben de güdümlü füze gibi Afrika, Cape Point diye tutturdum :man_shrugging:

Kur’an farklı kesimlere hitap ettiği için ve kişiler o anki hallerine göre (mesela keder dediniz) farklı ayrıntılara takılabilir, aynı ayetten farklı şeyler alabilir. Kur’an’da asıl anlatılanı anlayabilmek için ise şahsen tefsir okunmasını önerebilirim.
Genel olarak demek istediğim din ya da Kur’an bilime karşı değildir. Kur’an’ın içerisinde de örneklendirmeler ve öğrenmeye teşvik eden ayetler de vardır. Sizinle çok farklı düşüncelere sahip olmadığımı düşünüyor ve dediklerinize de saygı duyuyorum.

Konu başlığı hakkında da bilimin gelecekte din olmamakla birlikte hayatımızda güçlü bir etkisi olduğunu ve olacağını düşünüyorum.

İlginç gerçekten de. Örneğin Japonlarda cehennem anlayışı yokmuş sanırım. Bunun yerine kötü ruhlardan çok korkuyorlarmış.

Kur’an olabilirler ile okunmaz yalnız. “Biz, apaçık ayetler indirdik” yazar. Kur’anın tamamını ve tamamen olmasa da meşhur tefsirlerin de bazı bölümlerini okudum. Az çok Arapça bilgim de var, o yüzden bu kaynaklarda bahsedilen zamir atıflarını vesaire anlayabiliyorum.

Adem’in kim olduğu sorusu, Kur’an’da belirli bir şahıs, bir peygamber olarak tanıtılmış olması ile sizin teorinizin uyuşmaması ile alakalı. Sizin ve sizin gibi düşünen bazı reformistlerin teorisine göre Adem diye birinin var olmamış olması gerekir. Benim okumuş olduğum kadarıyla bu dedikleriniz ne bilimle ne de Kur’an ile tutarlı. Benim bildiğim kadarıyla (yanlışsam düzeltin lütfen) evrim biliminde ilk insan diye birşey yoktur, Bir Homo türünden direkt olarak ortaya çıkmış bir Homo Sapien diye bir şey yok, bir türden diğerine geçiş on binlerce yıllık süreç içinde, yok sayılabilecek kadar küçük gelişmeler ile tamamlanmıştır. Kur’an ise Adem’in çamurdan yaratıldığını, ona ruh üflendiğini, isimlerin ona öğretildiğini, daha sonra Cennet’te yaşamaya gönderildiğini ve dünyaya sonradan yollandığını söyler. Daha da önemlisi tekrar tekrar Ademoğulları diyerek insanların onun soyundan türediğini de söyler. Bunlar Allah’ın kelamıdır yani şüphe duyulamaz. Bunların birer tasvir, gerçeğin farklı bir versiyonu olduğu düşünülemez. Bahsettiğiniz insan aklı için yapılan betimlemeler ise yoktan var etmek, ölüyü diriltmek, ölümden sonraki yaşam, Allah’ın varlığı ve niteliği gibi gerçekten insanın anlayamayacağı, kavramakta zorluk çekeceği şeyler üzerine yapılmıştır. Oysa insan doğayı tecrübe eder ve o zaman olmasa bile şimdi ve gelecekte bilim ile onu açıklama yoluna girişir ve açıklayabilir. Suların aslında birbirine karışıyor olması, ve karışmıyor denilmesinin sadece yoğunluktan kaynaklı bir olay olmasının keşfi ya da demirin dünyanın iç çekirdeğinde de var olduğu gerçeği gibi.

Havva’nın yaratımında ise tefsircilerin genel kanısı malum ayetteki “O” zamirinin Adem’e atfedildiğidir. Adem’den Havva’nın yaratıldığı varsayılır. Evrim ise cinsiyet gelişimi sürecini tamamen bambaşka şekilde anlatır.

Sizin teorinizde çok büyük açıklar var. Bu tür güncel yaklaşımlar maalesef çoğu zaman genellemeleri temel alıyor bu yüzden de çok yüzeysel kalıyor. Kur’an ile ilgili Tefsir denilen bir ilim alanı var ve bence nsanın bu tarz çıkarımlar yapması (daha doğrusu bunları paylaşması) için önce bu alanda bir yeterliliğe sahip olması lazım.

Burada yine ayrılıyoruz. Sanırım bunun sebebi, dine olan bakış açısı ile alakalı. Ben insanın dini yasaklar, tehditler, ödüller olmadan da erdemli bir şekilde yaşayabileceğini düşünüyorum, bu yüzden benim için doğruluğu daha fazla önem addediyor çünkü benden düzenli olarak yapmamı ve yapmamı istediği, erdemli yaşam ile alakası olmadığını düşündüğüm şeyler istiyor. Ben ise sadece bir kez yaşayacağım ve hayat çok kıymetli. O yüzden önce doğruluğundan emşn olmalıyım.

5 Beğeni

Bu bilimde dogma olduğunu göstermiyor ki. Bilimsel bilgi felsefesine göre bilimsel bilgi yanlışlanabilir bilgidir. Dogma’yı asla yanlışlayamazsınız çünkü Dogma olan bilginin kaynağı inanç ve dogmaya iman edilir.

“çocuklara faydalı olmak” diye de bir bilimsel bilgi olmaz ki, faydalı olmak aşırı geniş bir kavram, sigaranın insan vücudunda bir şeye faydalı olduğunu bulabilirsiniz bir şekilde ama bu sigaranın tümden ve genel olarak faydalı olduğu anlamına gelmiyor ki. Ne yönden faydalı ona bakmanız lazım. Zararlı yönleri varsa bunu da bilimsel araştırma yaparak bulabilirsiniz.

Bir araştırma bir şeyi kanıtlıyor diye de o dogma bilgi olmuyor, dediğim gibi siz de faydalı olmadığını kanıtlayabilirsiniz bilimsel araştırma yaparak, bunun önünde duran hiçbir şey yok.

Kendi kendini cevaplamışsın. Bu kadarı yeterli sanırım. Sordun geçiştirdim ( başkaları da yazıp kavga çıkarmasın diye), sordun söyledim… Benim yapabilecek başka bir şeyim yok dostum. Sonuçta inanmak serbest.

Edit: Birde lütfen tamamını oku vaktin olursa 3 kitap birden çünkü ilgin var belli.

Bir konuda da sapılmasa, başka yere çekilmese şaşardım zaten. Yahu kime ne sizin inanmamanızdan ya da inancınızdan ya.

1 Beğeni

Bu iki cümlenin farklı bağlamlarda olduğunu anlayamadıysanız tartışmanın lüzümü yok gerçekten. Ama ben yine de okuyacak başkaları için cevaplayayım. Siz anlatıları genel olarak ele alıp onları günümüz bilimine entegre etmeye çalışarak bazı çıkarımlarda bulunuyorsunuz. Tefsir alimleri (Tefsiri bir bilim dalı olarak ortaya koymuş, akademik temellerini atmış kişiler) ise kelime kelime, Arapça için konuşmak gerekirse harf harf ele alıp onları cümle içindeki bağlamlarına göre anlamlandırıyorlar. Onların yaptığı varsayım ile ki bunlar Arap dilbilgisi gerek zaman gerek kabilelerde kullanımı ve kültür olsun her yönüyle ele alınarak yapılmış eksiksiz çıkarımlardır, sizin eksik, tüm anlamları ve bağlamları içine almayan varsayımlarınız tabii ki bir olamaz.

@nonphixion sizi rahatsız eden nedir? Kimsenin inancına bir saygısızlık yapıldığı yok, hakaretleşme yok sıkıntınız nedir tam olarak? Kimsenin kimseye inancını dayattığı yok. Bir fikir alışverişi (tartışma) var ve siz ortaya çıkıp tartışmanın içeriğini alakasız bir şekilde üstünüze alıp gereksiz bir eleştiri yapıyorsunuz. Tartışmaya yapıcı bir katkınız olacaksa buyrun yazın biz de okuyalım. Yoksa ortalığı karıştaracak çığırtkanlıklar yapmayın lütfen.

2 Beğeni

Valla dışarıdan siz bir şeylerin çığırtkanlığını yapıyorsunuz gibi geldi bana:) Hem de bahsettiğiniz konuya pek hakim olmadan.

Kur’an’ın nasıl okunacağı size mi kalmış? Çok peşin hüküm veriyorsunuz her şeyde. Şu en softada bile olmayan fikir bağnazlığınızı bir bırakın. Bir fideist Kur’an’ı farklı okuyor, manyağın teki bir militan farklı okuyor. Kur’an hakkında konuşmaya başladığımız an yorumluyoruz onu zaten. Garibim Kur’an’ın dili yok ki. Onu insanlar konuşturuyor. Dinin diliyle, bilim dili nedir, ne değildir? Bunları bir araştırın derim. Kur’an, Adem, evrim konularına da girmişsiniz, ben bayağı ham buldum o konularda da sizi. Kimsenin inançsızlığı ve inancı değil burada konu. Siz de deminki mesajımı haklı olarak üzerinize aldınız, çünkü saptırıyorsunuz konuyu.

Sonradan ekleme: Galiba forum kurallarına uymamış oldum ben de, cevap hakkımı kullanırken.

Neden bu konular müslümanlık üzerinde yoğunlaşıp “islamı, kuranı anlamıyorsunuz” noktasına geliyor?

İslam inanç esasları üzerinde tartışmayı doğru bulmuyorum sonu olmayan ve uzlaşının olmasının mümkün olmadığı bir alan bu.

Dinin insan davranışları ve toplumlar üzerine etkisi, semavi dinler dışındaki dinler vb. harika konular varken islam inanç esaslarını ve islamın nasıl yorumlanacağına takılıp kalmamız rahatsız ediyor :expressionless:

@OldFatGil-Galad
Anladın mı şimdi niçin girmek istemediğimi… Konu nerelere geldi. Devamda edecek. Sebebi biziz. O yüzden yazmak istemedim. Senin sorduğun soru “bilim gelecekte din olabilir mi?” başlığında değildi çünkü :frowning:

1 Beğeni

Bana değil, içinde yazan satırlara kalmış. Peşin hüküm vermiyorum, senelerce araştırdığım Sünni fıkhı ve maturidi itikadının görüşleri çerçevesinde cevap veriyorum.

Yazdıklarımdaki bağnazlık nerede?

Militandan kastınız radikal islamcılar ise onlar Kur’an’ı yorumlamaz, onu yorumlayanların fikirleri çerçevesinde hareket eder.
Bunlar da çoğu zaman ehli bid’at diye anılırlar zaten ve bunun sebebi de açık addedilen yerlerde Kur’an’ı yoruma açmaları, caiz olmayan şeyleri bir zorunluluk ortaya atarak caiz kılmalarıdır. Dinin dilini değil İslam’ın (benim açımdan sünni İslam’ın) dilini konuşuyoruz. Adem’in yaratılışını gayet iyi biliyorum evrim teorisine de az çok hakimim. Yazdıklarımda yanlış/eksik bulduğunuz şeyler neyse düzeltin/tamamlayın lütfen. (Özelden de yapabilirsiniz bunu)

Konunun buraya sapmış olmasında sizi tam olarak rahatsız eden şey nedir anlayamıyorum gerçekten.

?

2 Beğeni

@nonphixion bizi aydınlatmayacak mısınız? Bağnazlıktan uzak, bizim fikirlerimiz gibi “ham” olmayan fikirlerinizi duymak isterdim. Dinin dili, bilimin dili nedir ne değildir bilen birinden peşin fikirlerle dolu olmayan bir yazı her şeyi açıklardı bence.

2 Beğeni

# Aklın İsyanı Marksist Felsefe ve Modern Bilim- [Alan Woods][Ted Grant]

1 Beğeni

Kapitalizmin bilimsel araştırmayı kendi çıkarları için kullanmasının, dogma ile ne alakası var anlayamadım.

Sadece bir ss gönderdiğiniz için yazdığım mesajın hangi kısmına ne için karşı çıkıyorsunuz veya ekleme yapmak istediniz bilemiyorum. Ne demek istediğinizi anlayamadım kusura bakmayın. :man_shrugging:

Herhangi bir karşı çıkışım yok. Dogma ile ilgili görüşünüzü paylaşıyorum. Sadece bilimsel bilginin onu kullananın ideolojisini yeniden üretmek adına kullanılabilecek bir araç olduğunu vurgulamak ve bilimin bugün ve/veya gelecekte din olup olamayacağı tartışmasının bu düzlemde tartışılmasına dair başlığı yönlendirmek istemiştim.

ergenlik için biraz yaşlıyım galiba. Yaşım 38. Bu arada tahminde bulunduğum olası yaratıcı modeli mutlaka doğrudur demiyorum. Buna mutlaka inanıyorum da demiyorum. Sadece olasılık. Düşün ki neden olmasın.

Çünkü yüzde 98 Müslüman olan ülkede neredeyse yüzde 97 müslümanlıktan zerre yok. Bunu gören toplum ister istemez kendi inancına savaş açmış durumda. Din, toplumlar geliştikçe etkisini kaybeder.