Booktuber'lık ve Bookstagram'lık Müessesesi

Bakış açısı farkıdır bir şey diyemem elbet ama savunduğunuz durum ile 5 kg yararlı petrol üretebilmek için 95kg zehirli atığı doğaya salıp geri dönüşüm masrafını kara dönüştüren fabrikalar arasında bir fark olduğunu düşünmüyorum. Büyümenin de farklı yolları var. Öte yandan problemin kökü de Türkiye gibi 85 milyon nüfusu olan ülkede Ayn Rand gibi bir yazarın kitabının piyasada bulunmuyorken Kötü Çocuk kitabının 100. Baskıyı yapması zaten. Basıcaz diyen yayınevinin 2 sene sallaması bu durumun sadece bir sonucu.

1 Beğeni

Peki sizce neden hiç bir yayınevi sizin doğrusu olduğunu söylediğiniz şeyi yapmıyor? İletişim, Can, Epsilon, Altın Kitap, April, İnkilap, Remzi vb. bu yayınevlerinin hiçbiri neden Ayn Rand basmadı şimdiye kadar?

Veya sizin söylediğiniz gibi sadece “kaliteli” kitap basarak büyümek mümkün olsaydı forumda en çok okunan kitaplar İthaki Yayınları’nın değil Metis, İmge, Ayrıntı gibi felsefe/psikoloji/sosyoloji konularında kitap basan yayınevlerinin olmaz mıydı?

Sizin bakış açınız da bana “kimsenin düşünemediğini ben buldum” gibi düşünmek gibi geldi.

Son olarak nüfusa bu kadar önem vermeyin. Nijerya’nın nüfusu da 200 milyon civarında. Kültür sanat alanında adını duyan yoktur. Kültür sanat konularında nüfusun bir önemi yok, önemli olan eğitim ve kültür seviyesi ile maddi güç.

1 Beğeni

Bilmiyorum. Bunu yayınevlerine sormak lazım. Belki almak istediler alamadılar. Ayn Rand kitapları ikinci elde 200 300 TL’li fiyatlara alıcı buluyorken, “kitapların basım hakları bedavaydı, sokağa atılmıştı kimse dönüp bakmadı” diye düşünmek biraz saçma olur.

Kaliteli/nitelikli kitap demek sosyoloji, psikoloji, felsefe kitabı yada dünya klasikleri demek değildir. Her türün kendi içinde nitelikli kitapları vardır. Çocuk kitaplarının bile kendi içinde kaliteli olanları var, kalitesiz olanları var. Ayrıca edebiyat, bu forumun genelinin okuduğu kitaplardan ibaret değil :slight_smile: Bildiğim kadarıyla Türkiye genelinde en çok satış yapan yayınevi İş Bankası Yayınları. Öte yandan örneğin Can yayınları veya Altın kitaplar da 10’da 9 oranında kalitesiz kitapları basarak büyümediler. Her zaman başka yolları var. Yani bir şirketin iyi şeyler yapabilmesi için önce kötü şeyler yapması gerekmiyor.

200 milyonluk Nijeryada da Ayn Rand basılmıyor ama Sadece Şeyma kitabı da 40.000 baskı yapıp 3 günde tüketilmiyor :slight_smile: Nüfusu tamemen yok sayıp göz ardı edemezsiniz hiçbir zaman.

Ayn Rand telifi bedavaydı demiyorum ki. Tam tersi telifi yüksek olduğu için ve satacağını düşünmedikleri için hiçbir yayınevi telifini alıp basmaya cesaret edememiş olamazlar mı?

İş Bankası örnek sayılamaz, çünkü kar etmek gibi bir zorunluluğu yok onların zarar ederlerse bankanın ödediği vergiden düşüyorlar.

Can ve Altın kitabın büyüdüğü dönemde telif dahi ödenmiyordu. Türkiyede telif kanunu 90’larda çıktı diye biliyorum. Öncesinde istediğiniz yabancı eseri çevirip basıyordunuz kafanıza göre.

Günümüzden örnek vermeniz gerekiyor. İthaki(Yabancı)/Pegasus/Alfa(Artemis)/Doğan(Dex) hepsi yanlış yapıyor doğrusunu ben biliyorum tavrınız baya ilginç. Ben Şeyma Subaşı’nın kitabı olduğunu dahi bilmiyorum. Siz kendinize dert edinmişsiniz. Kalitesiz gördüğünüz kitaplarla da ilgilenmemek sizin elinizde. Sizin ilgilenmemiz için illaki yasaklanması, basılmaması gerekmiyor yani.

Düşüncenize bu kadar bağlanmadan önce yayınevleriyle bir şekilde iletişeme geçip öğrenseydiniz keşke. Öne sürdüğünüz iddiaların somut hiç bir dayanağını göremiyorum…
Günün sonunda Jared Diamond’u, Ayn Rand’ı yine Pegasus basıyor.

Umarım basacaklar, 2 senedir bekliyoruz. :slight_smile:

Soruyu siz sordunuz, ben niye yayınevleri iletişime geçiyim? Mail atmayı bilmiyor musunuz? :slight_smile: Neden basılmadığını merak ediyorsanız 1500 yayınevine tek tek mail arıp sorun “neden basmadınız?” diye. Ben basıldı mı? basılmadı mı? ona bakarım.

Ayrıca yayınevinin velev ki yüksek telif hakkı ödeyip bir kitabın haklarını alması, kitabı senelece geciktirmesinin, google translate’de çevirmesinin ya da iki kuruş fazla kazanıcam diye tuvalet kağıdına basmasını hiçbir şekilde haklı çıkarmıyor. Madem basamayacak almasaymış o zaman. Sprawl Üçlemesinin haklarını aldı diye 6.45’i mi savunmamız lazım şimdi burada?

Telifsiz kitapları basarsan şimdi de telif ödemezsin. Yayınevleri gayet de telifsiz yada yayınevi bütçesine göre kısmen düşük telifli olabilecek nitelikli kitaplar basıp ön plana çıkabiliyor. “Günümüzden” örnek isteyen Çınar Yayınlarına bakabilir. Ayrıca Doğan(Dex)’e yanlış yapıyorlar diyene karşı çıkmadan önce Dex yayınevi hangi kitapları basmış diye bi zahmet bakın :slight_smile: Bugün Şeyma Subaşı’nın kitabının yanlış yapmayan Dex’den çıktığını öğrendiniz, yarın başka birşey öğrenirsiniz. Fikirleriniz değişir belki…

Yayınevi şakşaklamak ile kendi bildiğimi savunmak arasında kalırsam sizin aksinize kendi bildiğimin doğruluğunu savunurum tabiki.

Bugün Twitter’da DEÜ Karşılaştırmalı Edebiyat Profesörü Nevzat Kaya ile Mimar bir Booktuberin, Alıntılarla Yaşıyorum, okuma grubundan para kazanan birinin atışmasını gördüm. Keşke herkes yerini bilip de konuşsa.

5 Beğeni

Kendisinin mansplainingin dibine vurduğu kadınlar günü kitap önerisi videosunda insanlardan gelen tepkiye verdiği cevabı gördükten sonra pek umursamamaya başladım. Arada Youtube’da önerilere düşerdi öncelerinde.

Şimdi biraz inceledim gönderilerini de… Anladım bana neden itici geldiğini. Sizin bahsettiğiniz örnek de özeti niteliğindeymiş zaten.

3 Beğeni

Bahsettiğiniz içerik üreticisini köy çocuklarına kitap göndermesi üzerinden sosyal medyada rastgele gördüm. Video gelirleri ile sanırım kendince bunu yürütüyor. Katıl butonu üzerinden okuma grubu kurmuş, öyle değerlendiriyorlar okudukları kitapları. Kitap yorumluyor kendince, başarılı bulmuyordum. Sizin yazınızı gördükten sonra tamamiyle tekrar sorguladım.

YouTube ve sosyal medya üzerinden takip ettiğim tek bir okur var: İpek Dadakçı. Kendisi gerçekten kültürlü bir hanımefendi. Fransızca ve İngilizce’yi oldukça iyi bilip, çeviri kıyaslaması yapıp doğru öneriyi sunuyor. Okuduğu kitap tarzını da kendime yakın bulmam sebebiyle sıkı takipçisiyim.

Bookstagram sektörünü aşırı saçma buluyorum, fazla takipçisi olanlar kitap basmaya bile başlamış. Harika!

3 Beğeni

Yapıyorsa ne kadar güzel ama işte herkes yerini bilip de konuşmalı. Nevzat hoca da Parapet, Perde Kolon vs. desin bari.

3 Beğeni

Bugüne kadar yerli olsun yabancı olsun bir tane booktuber izlemedim. Çok ukala ya da çok bilgili olduğum için değil.

Okumak öznel bir deneyimdir. Başkasının beğendiğini ben beğenmeyebilirim. Kitabın bana ne vereceğini öğnebilmek için tek şansım var o da o kitabı okumak. Okuduktan sonra kendi birikimime göre iyi yada kötü derim. Benim için önemli olan kendi fikrimdir.

Akademisyenlere gelince, bence akademisyenler sosyal medya da yer almamalı. Hele hele her şeyi bildiğini sanan, kendi doğum tarihinden öncesini yok farzeden ayak takımıyla hiç tartışmamalılar. Bu onları değersizleştiriyor ama egolar galip geliyor. Bu durumun farkına varamıyorlar.

1 Beğeni

Ben kitap ile ilgili soru işaretleri varsa kafamda ya burada ki yorumları okuyorum ya da okuyana soruyorum. İyi kötü karar almam da olumlu etkisi oluyor ama booktuberlar reklam vs alabiliyorlar, kitaplar ücretsiz falan gelebiliyor. Bu bakımdan booktuberların yorumlarına ben de güvenemem.

1 Beğeni

Zaten yaptıkları işi değersiz hale getiren de bu reklam ve maddi kazanç olayı. Akçeli işlere girersen tarafsız olmak imkansız olur. Gelen malzeme çöp değerinde olsa bile övmek zorunda kalırsın.

2 Beğeni

Bu ara Çepniokur diye bir kanal keşfettim onun videolarını ara ara izliyorum bir bakmanızı tavsiye ederim. Onun dışında izlediğim kanal yok şu an, zaten çoğu kutu açma üstüne :smiley:

1 Beğeni

Bazen keşfet kısmına bazı bookstagram hesapları düşüyor belki güzel bir hesap bulurum diye göz atıyorum. Neredeyse hepsi genç yetişkin okuyup (kötülemek değil arada bende okuyorum ne var yani :d) okudukları kitapları kısacık ve basit cümlelerle yorumluyorlar. Videolarda da kitabı elinde sanki kaydırmalı ürünmüş ve onu tanıtıyormuş gibi tutup sallaya sallaya “ay çok güzeldi çok akıcıydı” diyerek yorumlayanları da var😂 Çok acayip bir özgüven bence bu.

2 Beğeni

Twitter’dan birisini takip ediyorum . Bana göre kaliteli kitaplar okuyor . Dünya klasikleri , çağdaş edebiyat gibi kitaplar paylaşıyor. İnstagram’dan da takip ettim ama ne göreyim ! Sadece hikayelerinde reklam paylaşıyor , çeşitli kitap satan sitelerin indirim videolarından başka hiçbir şey yok. Gönderi olarak da okuduğu kitapları paylaşsa da çoğunlukla reklam …

1 Beğeni

Bugün Youtube karşıma SIKICI DÜNYA KLASİKLERİ başlıklı bir video önerisi çıkardı. Açmadım, şahsın elindeki HAY kitabının adını görmeye yanaştım ve DAVID COPPERFIELD yazdığını gördüm. Bu kimselerin kendilerinden hiç utanmaları yok mu merak ediyorum. Hayır, dönem ve dil olarak muadillerini okursun, bir damıtım sürecinden geçirir, gerekçelerinde bir mukayesede bulunursun, anlarım. Böyle züppeliklerle kendini rezil etmenin hiçbir mantıklı açıklamasını konduramıyorum cahiliye koğuşu sakinlerine.

5 Beğeni

Bu arada, şu amcanın şevki beni çok kamçılıyor. Nasıl iştahlı iştahlı anlatıyor ve torunlarına beş basar keyifle dinletiyor, aklım şaşıyor. Ben de girmek istedim ama ekipman mevzuunda henüz üşengeçlik başgösterdi. Paylaşayım:

https://www.youtube.com/c/haruncelikvideo/playlists

1 Beğeni

Evet, ben de arada denk geliyorum kendisinin videolarına. Hoş, son zamanlarda kitaplığıma bilindik klasiklerin hepsine dair araştırma yapıp aklıma yatan yazarın çevirisini koymaya başladım. Sizin yorumlarınızı da takip ediyorum hatta. Bu kanal da o açıdan güzel içerikler sunuyor.

Kendisine oradan ve instagram’dan Moby Dick çeviri tavsiyesi sormuştum, ikisine de beğeni atmış: ) Soruya beğeni görünce artık ekipman falan hiç sormadım: )

Takip için ayrıca mutlu oldum, ben de epeydir ihmal ettiğim bir alana şimdi şimdi yatırım yapmaya çalışıyorum.

2 Beğeni