Nereden buluyorlar böyle fikirleri ya. Nasıl bir akımsa başladığı gibi bitsin lütfen
Kaplan Kaplan okurken ben =
Üşenmiyorlar gerçekten hayret verici.
Bu konuyu okurken hep aklıma eski bloglar geliyor. Onlara özenmeme rağmen hiç kitap yorumu yazamadığım için açmamıştım ama birkaç seriye blogların önerisiyle başlamıştım. En iyi hatırladığım Locke Lamora’nın Yalanları’nı da blog yorumu üzerine almıştım ve hiç pişman olmadım. Booktuberlar arasında ise kitap almaya yönlendirecek kadar nitelikli yorum yapan görmedim.
Olmamış. Ayakları da boyamalı bence. Takım olurdu. Yanına iki mum, fışfışlı ışığı da… öyle işte.
Önemli Not: Bu tarz şeyleri seven arkadaşlar lütfen akrilik boya kullanmayın. Egzama gibi rahatsızlıklara neden olabilir. İçindeki kimyasallar yüzünden alerji olabilirsiniz. Lütfen bu iş için uygun boyaları bile kullanırken önce bir parça deneme yapın.
Ayak boyayan yok ama mumlu fışfışlı ışıklı atraksiyon malesef yapılmış…
@JrThoth malesef o atraksiyona da girilmiş…
Daha orijinal fikirler bulmalıyız…
Ben de Asimov gibi faullerimi uzatsam beğeni alır mıyım?
Fotoğraflara bakarken utancımdan kırk defa yerin dibine girdim.Abi biz ne yapıyoruz diye hiç mi düşünmüyorlar acaba.Kitaplara baktıkça da bir gülme geliyor.
Linç yemeyeceksem, “Ben beğendim, estetik olmuş” demek istiyorum
Aslında bu işi estetik olsun diye yapan yabancı Booktuberler var. Onlar gözüme daha hoş görünüyor. Çünkü daha yaratıcı ve orijinal işler yapıyorlar. Birkaç örnek;
Bence güzel gözüküyor, bu tarz şeyleri yapmalarında hiç bir sorun göremiyorum. Yeter ki aldıkları kitapları okusunlar ve doğru düzgün bir şekilde tanıtsınlar. Kitap çok güzeldi, ben beğendim. Almanızı öneriyorum yazan tonlarca sayfa var…
Zevkler ve renkler meselesi. Kitap; okunmak, öğrenmek, gelişmek, tartışmak için var. Para kazanmak adına malzeme edilmeleri benim bakış açıma ters. Daha fazla beğeni, daha fazla takip, daha fazla bedava kitap için yapılması hoşuma gitmiyor.
Katılıyorum ama hala estetik geliyor bana
Bir de şöyle düşünelim. Bu insanlar amacına uygun olmayan şekilde kullanıyor kitapları ama bu sayede etkilenip de kitap alıp okuyan sayısı hiç de az değil. Kendilerine fayda sağladıkları kadar, başkalarına da fayda sağlıyor gibi görünüyorlar. Yani ben böyle gözlemledim, bilemiyorum.
Bir ara bunlara ciddi karşıyken, basılı kitapları şovenizm olarak görüp @taurenim ile tartışırken (), bu güruhu hedef almıştım aslında. Ama sonra yukarıda yazdığım faydayı fark edince fikirlerim değişti.
Yanılıyor muyum bilmiyorum, birisi bu konuda beni aydınlatırsa sevinirim
Bence güzel. Kitap okuyan kişi sayısının artması açısından faydalı geliyor bana bu tür yaklaşımlar. Benim için en önemli şeylerden birisi bu, ülkedeki kitap okuyan kişi sayısının artması. Eğer bu konuda faydalı oluyorlarsa devam etsinler.
Genelde bu tür hesaplar ve takipçileri için eleştiriler kalitesiz kitapları okuyor olmaları. Bu bence normal, kalite olarak vasat bestseller kitaplar daha çok kişiye hitap ediyor.
Önemli olan kitap okuma alışkanlığı kazanmak bence. O açıdan faydalı buluyorum, bu tür hesaplar kitapların daha fazla görünür olmasını sağlıyor.
Kitap okuma alışkanlığı kazandıktan sonra kaliteli kitaplar okumak kişinin kendisine kalıyor. Bu tür hesaplardan bu tür beklenti çok olmamalı bence. Kayıprıhtım, Goodreads gibi platformlardan yüksek kaliteli kitaplar öğrenilebiliyor ama bu okuma alışkanlığı kazanmış kişilerin ileri aşamada yapacakları bir şey.
Bu arkadaşların para kazanmasına olumsuz yaklaşmıyorum, kitap üzerinden para kazanılması sektörün büyümesi açısından faydalı. Yeterki okumadıkları kitapları önermesinler, para için abartılı yorumlar yapmasınlar ve insanları yanlış yönlendirmesinler yani kısaca ahlaklı (Etik) davransınlar.
Ben fayda sağlamıyor demiyorum. Sırf bilmem ne yeleli köpek moda diye alıp, elli bin tane fotoğraf çekip sonra hayvan hastalanınca veya sıkıntı yaratmaya başlayınca sokağa atmak nasıl hoş değilse bu da bana bu sebepten hoş gelmiyor. Sırf gösteriş, fazla beğeni vs. için alınan bu hayvancıklar mutlaka hayvan sahiplenmesini çoğaltıyordur fakat neticeye baktığımızda kitaplar fırlatılıp atılıyorsa veya hayvanlar sokağa terk ediliyorsa bunun faydasını ve zararını enine boyuna oturup düşünmek lazım. Sırf moda diye evine binlerce kitap yığan, doğru dürüst okuma yapmayan, üç kuruş kazanacağız diye ailelerinin ekonomilerini yerle bir eden çocuklar da var. Derin düşünmek lazım sanırım biraz. Ben popüler akım olan şeylere karşıyım. Bu işi ciddiyetle yapan birisinin elinde tuttuğu kitabın fotoğrafını yamuk yumuk atması bana daha hoş geliyor. Daha samimi buluyorum.
Bu da doğru bir bakış açısı. Twitch’de bağış gönderme olayı var, bağış gönderince yayıncı adınızı ve mesajınızı okuyor ve ekrana yansıyor yazdıklarınız. Küçük çocukların ailelerin kredi kartları ile bağış attığını söyleyen namuslu yayıncılar var.
Kitaplar da hiç ucuz değil dediğiniz gibi aile bütçesine darbe vurabilir.
1000k’da da şöyle bir olay olmuştu. Biri kendini ufak bir çocuk gibi göstermiş, o düzeyde incelemeler yazmıştı. Sonra istediğim kitapları alamıyorum faslına küçük çocuksun iyilik olsun sana kitap alalım diyen diğer okurlardan onlarca kitap istediği, en pahalı olanları seçmeye özen gösterdiği falan konuşuldu. Ve en sonunda küçük biri değil baya büyük bir arkadaş olduğu ortaya çıktı. Ne denir bilmiyorum bir tuhaf memleket.
Bence kitap okumanın da bir önemi yok, çok kitap okumanın da bir önemi yok. Önemli olan ne okuduğunuz ve okuduğunuzdan ne anladığınız. Hedef gösterme gibi olmasın diye kanal isimleri veremiyorum ama “okuma maratonu” adı altında “çelınç” yapıcam diye kör olana kadar kendini zorlayıp 1 haftada 10 kitap okuyan tipler var. Öte yandan Sadece Şeyma kitabının 40.000 ilk baskı yapması ve üç gün içinde tükenmesinin yayınevi ve “yazarım” diye ortada dolaşan vasıfsız insanlar haricinde kimseye bir faydası olmuyor. Daha çok kişi kıçını başını boyayıp fotoğraf çektirdiğinde Şeyma Subaşı’nın 2. kitabı 40.000 değilde 80.000 ilk baskı yapacak anlamına geliyor. Haliyle kitap basılmasından ve okunmasından çok hangi kitapların basılıp hangilerinin okunduğu çok daha önemli.
Bu tür işlerde basitlik basitliği çekiyor, cehalet cehaleti doğruyuor kısacası. Okuduğu kitaptan çok yayınevi mentionlayarak şakşakçılık yapıp “ama kitap yorumluyorum, kitaplar hakkındaki düşüncelerimi paylaşıyorum” gibi bir kılıfa girmenin hiçbir mantığı yok. Zaten bunu instagram hariç başka bir mecrada da yapamayacakları için oralarda çörekleniyorlar. “Amacın ne?” diye sorarsan da “Kime ne? İsteyen istediğini yapabilir” gibi ilkokul 2 seviyesindeki sığ bir argüman ile karşılaşıyorsunuz.
Okuma alışkanlığı konusunda ise, okuma alışkanlığı kazanmak için en rezil rüsva kitapları okuyarak alışkanlık kazanılır diye bir durum söz konusu değil. Pekala hiç kitap okumamış olan biri Monte Cristo Kontu veya Martin Eden gibi klasikleri okuyup okuma alışkanlığı kazanabilir. Burada kişinin yapacağı seçimler önemli. Okuma alışkanlığı kazanmak isteyen biri instagramda “İnsanlar ne okuyor?” diye araştırdığında şu tip kepazelikler ile karşılaşmasının iyi bir tarafı bence yok.
Keza sektörün büyümesinin de hiçbir önemi yok. Ne tarafa doğru büyüdüğü önemli. Örneğin sektör küçükken İthakinin bastığı kitaplara bir bakın, birde şimdi bastıklarına. 6 senedir tamamlamaya tenezzül etmedikleri Dune serisinin filmi geliyor diye çarşaf çarşaf story atıyorlar. Kıç baş boyayana pirim vere vere sektörü böyle rezilleştirdiler malesef.
Vay be. Bir şey diyemedim.
Söyledikleriniz fazla kişisel şeyler. Kişisel zevkler üzerinden tartışmanın sonu yok bana kalırsa, bir anlamı veya faydası da yok.
Mesela bestseller ve genç yetişkin basarak Pegasus belli bir yere geldi. Şimdi Hyperion gibi bir kitabı basacaklarını söylüyorlar. Keza Ayn Rand’da aynı şekilde. Genç yetişkin ve bestseller kitaplar basıp büyümeselerdi bunların olabilir miydi emin değilim.
Netflix’in çektiği dizilerin %95’i bana hitap etmiyor ama o dizileri izleyenlerden kazandıkları para ile The Irishman ve Roma gibi filmler çekiyorlar, büyümenin faydalarından bu da. Ben olaya böyle bakıyorum, seçici olup kaliteli olanı tüketmek yine bizim elimizde.
Yorum, görüş farkı olması normal bence. Kimse hakikatın tek sahibi değil, onun için mümkün olduğunca genel yorum yaptım, kişiselleşen tartışmalar artık çok yoruyor beni.