Bu tip şeyler edisyon yapılırken toplanabilir aslında. Oylamayla birinden biri seçilebilir katılanlar arasında ama takdir edersiniz ki yasal değil arkadaşlar. Ben sadece kırılan kalbimin hislerine tercüman oldum.
Ben çeviri yaparsam elinizde Akılçelen kitabı varmış gibi hissedebilirsiniz o yüzden ikinci kısımda yer almak istiyorum
Yasal olmadığı doğru ama kimsenin haberi olmazsa ne olabilirki? Sonuçta eğer böyle bir işe kalkışılırsa dağıtılmadıktan sonra bir sorun olacağını sanmıyorum.
Burada böyle bir iş yapıldığında en az 50-100 kişi demek. Birisi diğerine atınca dağıtılmış oluyor haliyle.
Yasal değil evet ama sonuçta okuyucular haklarını arıyor gibi bir durum var ortada bence. Akılçelen üzerine düşeni gerektiği şekilde yapmıyor maalesef…
O 50-100 kişiye yemin ettiririz, bişeyler yaparız aramızda kalır . Oldururuz bir şekilde olmaz mı .
Dağıtım konusunda şöyle bir yol izlenirse birisi dağıtırsa sorumluluk sadece dağıtan kişinin sorumluluğunda kalır. Diyelim ki 50 kişi çevirdi, 50 kişi para verdi. Dosya word şeklinde değil pdf şeklinde dağıtılır. 100 kişi var herkes için ayrı şifreli ayrı pdf dosyası oluşturulur. Bu dosyalar içinde ise alt bilgi kısmına “Bu dosya (isim soyisim) tarafından hazırlanmıştır. Herhangi bir dağıtım, paylaşım durumunda kişinin kendisi sorumlu olacaktır.” şeklinde bir yazı yazılır. Bilgi alt bilgi olacağı için basılı kopya çıkarıp alt kısmı silmemek için ise sayfa içine sorumlu kişinin ismi filigran şeklinde okumaya zarar vermeyecek şekilde yazılır. Verilen şifre pdf dosyasını sadece açıp okumak için ayarlanır. Güvenlik ayarlarından ise sadece içerik değiştirmeye izin verilen şifre (master code) editör olacak kişi de olursa böyle bir işe girişilirse kimsenin böyle bir iş yapıldığından bile haberi olmaz. Birisi illeki dağıtmak isterse yine bir yolunu bulur. Mesela oturup 1000 sayfayı tek tek temize çekmek gibi. Ayrıca şöyle bir durum da var. Buradaki kişiler uğraşıp çevirir ve yayınevi bu kopyaya ulaşıp başka bir kişinin adının ekleyip basarsa hiç kimse hak iddia edemez. Yayınevi yapar mı derseniz yapacağını düşünüyorum.
Sorun telif hakkı aslında. Telifimiz olmadığı için bunu yapamayız. Aklıma gelen tek yasal yol şu; kitapların yayın hakları alınırken bazen e-book hakları alınmıyor. Eğer e-book hakkı alınmamışsa alabilirsek o zaman tamamen yasal hale gelir. Satış bile yapılabilir. Bu da biraz düşük ihtimal elbete. Dediğin şekilde telif hakkı olmadığı için bunu yapacak kişi zan altında kalır ve yasal bir yaptırıma tabii tutulabilir.
Yani 1 senede ingilizce öğrenmek daha kolay. Hadi bu kitapta olmadı, 5.kitapta da sorun olacak bir sonrakinde de bir sonrakinde de. 10 sene sonraki kitapta da sorun olacak. İngilizce öğrenmek daha kolay.
Telif hakkı alınmış olan bir eser, hangi gerekçe ile olursa olsun, hak sahibinin yazılı rızası olmadan dağıtılamaz. Burada kişi sayısının bir önemi yoktur. On kişi arasında da paylaşılsa böyle, binlerce kişi arasında paylaşılsa da. Söz konusu olan şey eserin bütünlüğüdür. Türkçe dilinde yayımlama hakkı hiçbir yayınevinde mevcut olmasaydı bile, orijinal dilde yayımlayan yayıncıdan Türkçe olarak çevrilip sınırlı sayıda kişi arasında dağıtımı yapılması için izin alınması gerekirdi.
O sebeple söz konusu çeviri ve paylaşım projesi büyük bir risk barındırmakta olup, yasal sorumlulukları da epey bir ciddidir.
Ben de bundan bahsediyorum. Ancak ve ancak e-book haklarını alarak parasını ödedikten sonra çeviri yapılabilir. Tabii yayınevi bu hakları almaya gerek görmediyse veya önemsemediyse. Araştırmak lazım bunu tabii.
“tamamen yasal hale gelir” demek istediniz herhalde
E-book olsa bile hakları almak gerçekten pahalı olur ama alınamayacak olsa bile Brandon Sanderson’a veya temsilcilerine niyetimizi belirtelim. Belki durumun ne kadar vahim olduğunun farkına varırlar.
Bazen sıkıldıkça diğer edisyonlara bakıyorum ve boğazım düğümleniyor yemin ederim. US, UK olsun diğer edisyonlar olsun, her insan bir işe ne kadar değer verdiğini belli ederek bir eseri meydana getiriyor. Ekonomik durumu göz önünde bulundurabiliriz fakat özensizliği de sineye çekemeyiz, bunda bizim yayınevinin payı gerçekten büyük. Daha da konuşmaya gerek kalmıyor sanırım, bakıp ağlayalım.
Sanderson’dan izin falan çıkıyormuş, Akılçelen “telif de sizin olsun Brandon’da” diyormuş…
Peh peh peh! Hayallerim büyük olduğuna göre ben hâlâ büyümemişim demek ki.
Şablon bir metinle değil de durumu cidi ciddi anlatan bir maille ajansa yazılabilir diye düşünüyorum, kitabın başında hangi ajansla alındığı yazıyor sonuçta. Yazara gitmek bir şey değiştirmez çünkü sonuçta Sanderson hakları kendi satmıyor.
Buyrun arkadaşlar ajansın ileitişim bilgileri ingilizcesi iyi olan biri derdimizi anlatsın, kaybedeceğimiz hiç bir şey yok Bu zulümden kurtulmak zorundayız el ele arkadaşlar!
Daha önce ki denemelere otomatik mesajlar ile cevap verilmişti diye hatırlıyorum.
Daha önce şikayetlerimizi yazara ve asistanlarına attığımız için ve onlar da bu işle ilgilenmedikleri için durumun ciddiyetini tam olarak kavrayamadılar bence. Ancak ajansla iletişime geçersek derdimizi daha rahat anlatabileceğimiz kanısındayım.
Hepimiz aynı yazıyı atarız bişiler yapalım oathbringer cidden sinirlerimi bozuyor YALVARIRIM BİŞİ YAPIN
Herkesin aynı metni atması ya da bir kişinin kendi yazdığı bir şeyi atması bir fayda sağlamayabilir. Belki Kayıp Rıhtım olarak bu tip bir çalışma yürütülebilir. Sonuçta kurumlar toplulukları tek kişilerden daha fazla ciddiye alır.
Ki bu noktada bir şeyler yapılmasının elzem olduğunu düşünüyorum. Evet Ingilizce olarak okumak da bir çözüm ama kişiye özel bir çözüm. Rıhtımdaşlar olarak bir kitabın düzgün bir şekilde türkçeleştirilip dilimize kazandırılmasının ne kadar önemli olduğunun farkındayız, bu yüzden de bu konuda bir şeyler yapmalıyız bence.
Düşünün bir, bir tarafta sırf keyif için Diskdünya basan bir Delidolu var, diğer tarafta okuyucusunu zerre ciddiye almayan Akılçelen…