Brandon Sanderson

Arkadaşlar hepinize hayırlı akşamlar, Akılçelen’le alakalı bir açıklama yapmak istiyorum.

Bugün Akılçelen Kitaplar’da çalışan bir editör hanımefendi ile konuşma fırsatım oldu. Her türlü şikayetimizi ilettim kendilerine. Baskı kalitesi, çevirinin kötü oluşu, puntoların büyüklüğü, okurlara hiçbir şekilde sosyal medyadan cevap verilmemesi ve gerekli özenin gösterilmemesi, Akılçelen’in Fantastik Edebiyat okurları arasındaki olumsuz anılışı şeklinde. Yaklaşık 20 dakikalık bir konuşma yaptık. Kendisinin söylediği şeylerden birkaç madde aktarayım buraya

1-) Kitapların küçültülmesi ile ilgili olarak hem maddi anlamda okuyucuları düşündüklerini hem de bazı okurlardan kitapların boyutunun büyük olmasından dolayı roman raflarında kitapları bulamadıklarını, bazı kitabevlerinin kitapları dergilik gibi yerlere koyduklarına dair şikayet almışlar. Bu sebeple de normal roman boyutuna indirdiklerini söyledi.

2-) Puntonun aşırı küçük olduğunun farkında olduklarını, yeni baskıda bu sorunu giderdiklerini söyledi. Şu anda Sissoylu’nun ikinci kitabı olan Kuşatma’nın yeni baskısı yapılmış ve bu sorunun çözüldüğünü söyledi, yeni baskılar yapıldıkça kitapların boyutu ve punto şeklindeki konularda bir bütünlük sağlanacağını ve sıkıntı kalmayacağını söyledi.

3-) Şuanda Rhythm of War’ın basımıyla alakalı yabancı ajansla iletişim halindelermiş. Ancak Arcanum Unbounded ve bir kitabın daha hazırlanmakta olduğunu, 1 ay gibi bir süre içerisinde Arcanum Unbounded’in çevirisinin biteceğini söyledi.

4-) Çeviri ile alakalı sıkıntıları söyledim, terminolojide bir bütünlük olmadığından bahsettim. Kitaplar çevrildikten sonra birden çok kez editörler tarafından okunup baskıya gönderildiğini söyledi. Freelance çalışan isimlerden geçtikten sonra, kendi bünyelerindeki editörler tarafından incelendiğini belirtti. Bu konuda çok titiz davrandıklarını belirtti. Ayrıca terminolojik sözlük hazırlamış olduklarını ve çevirmenlerde bunların bulunduğunu söyledi. Kitaplarda gördüğümüz hataları somut olarak mail adreslerine iletmemizi rica etti, bu şekilde düzelteceklerini belirtti.

5-) Sosyal medyada hiçbir şekilde mesajlara dönüş yapılmadığını, gerekli bilgilendirmelerin hiçbir şekilde yapılmadığını söyledim ve bu durumun da bizleri yayınevinden uzaklaştırdığını söyledim. Bu konuyla alakalı görevli arkadaşlarla konuşacağını söyledi.

6-) Birçoğumuzun kitaplardaki saydığım hatalardan dolayı kitapları almadığımızı, maddiyatın ötesinde işin düzgün yapılması halinde herkesin bu kitapları severek alacağını belirttim. Yurtdışındaki gibi ciltli versiyonları istediğimizi belirttim. Kendileri de bunu yapmak isteyeceklerini ancak bunun Covid süreciyle ve yatırım yönlendirmesiyle ilgili bir durum olduğunu ve söylediklerimi göz önüne alacaklarını söyledi.

Aklıma gelen başka bir şey olursa eklerim, ancak şunu söyleyebilirim hanımefendi beni dikkatle dinledi ve bazı açıklamalar yaptı. Bu noktadan sonra özellikle elinde kitap olan arkadaşlar gördükleri problemleri -gerek çeviri, gerek fiziksel ve gerekse terminolojik problemleri- mail yoluyla iletirlerse daha iyi olacağını düşünüyorum. Anladığım kadarıyla şöyle bir durum var, bizim şikayetlerimizin bir kısmından haberleri yok. Ve bu şikayetleri ne kadar büyük bir kesimin yaptıklarından da haberleri yok. Bunun için editörlerin kullandığı mail hesabına mailleri gönderirsek daha çok dikkat çekip daha somut şeyler görürüz diye umuyorum. ytp@arkadas.com.tr mail adresi bu zannedersem.

Son olarak bireysel olarak fikrimi de belirtmem gerekirse, Akılçelen’le iletişim halinde kalıp, en azından iletişim halinde kalmaya çalışıp bu noktada olumlu adımlar atılmasını beklemek durumundayız. Bugün hanımefendiyle yaptığım konuşma umut vericiydi. Şu halde güzel şeyler görmek adına elimizde bunun dışında bir yol da yok zaten şuan için.

20 Beğeni

Teşekkür ederim bilgillendirmeniz için. :pray:

Ben Oathbringer’in çevirisiyle ilgili bir problem yaşamadım, son boyut bana göre 16x24 boyutundan daha iyi. 16x24 görünüm itibariyle daha gösterişli ancak elde tutup okuması çok zor oluyor benim için. Oathbringer’i şuanki boyutta normal bir puntoyla ve 2 cilt halinde basmalarını tercih ederdim, Buz ve Ateşin Şarkısı Serisi gibi.

Ne yazıkki bu ve benzeri konularda dil ve üslup ayarlaması yapmadan iletişim kurunca hoş olmayan manzaralar ortaya çıkabiliyor.

Terminoloji farkı Sissoylu 2 ve Sissoylu 3 arasında var diye biliyorum. Bu konularda şikayet eden arkadaşlar somut bir liste oluşturur ve yayınevine sunulur umarım çünkü çeviri hataları somutlaştırılmaya muhtaç gibi görünüyor. :pray:

2 Beğeni

Selamlar.
Öncelikle yaptığınız bilgilendirme için kendi adıma teşekkür ederim. Konuşma fazlasıyla olumlu geçmiş -ki bu çok güzel bir şey- fakat yıllardır Sanderson kitaplarını ve dolayısıyla Akılçelen’i takip eden bir okur olarak kafamda bir takım soru işaretleri var. Bunlar şahsınıza ya da konuştuğunuz hanımefendiye yönelik değildir kesinlikle.
İlk olarak terminolojik sözlükten başlayayım. Zamanında çevirmen Aslı Dağlı tarafından da dile getirilmiş bir şeydi, yanılmıyorsam Akılçelen başlığında ya da burada olacak o mesaj.
Eğer böyle bir sözlük oluşturuluyorsa bunun işin ta en başından yapılması gerekmez miydi? Ha, belki Akılçelen Sanderson kitaplarının bu kadar bağlantılı bir evrene dönüşemeyeceğini öngöremedi diyebiliriz ancak bana kalırsa bu yine de Çağların Kahramanı ve Oathbringer’da yapılan hataları kapatmıyor.
Baskı sorunları da aynı şekilde en başından önü alınabilir şeylerdi bence. Kitabı editöryel süreçten geçirirken terminolojiyi, baskıya yollarken de nasıl görüneceğini kontrol etmiyorlar mı cidden?
Dediğim gibi yukarıdaki hiçbir şey size yönelik değildi, fakat bunlar gerçekten kafamı kurcalıyor. Akılçelen daha önce de düzelme eğilimi gösterdi fakat maalesef kısa sürdü bu süreç.
Okurlar olarak onlara güvenmemiz için Akılçelen’in gerçekten güvenilir bir portre çizmesi gerek. Okuyuculara karşı açık olmalılar. Gelecek günler ne gösterir bilemem ancak yıllardır böyle bir portre çizmemiş bir yayınevinden ne beklemem gerektiğini tam olarak bilmiyorum maalesef.

4 Beğeni

Arkadaşlar benim görüştüğüm editör hanımefendi Brandon Sanderson kitapları ile ilgilenen editörün o esnada ofiste olmadığını söyledi ve ilgilenen editör arkadaş kadar net bilgim yok dedi. Çeviri kısmında bir denetim eksikliği olabilir, terminoloji konusunda belki eski kitaplarda hâlâ düzeltim yapılmamıştır ve yeni çıkacak kitaplara yönelik bir terminoloji birliğidir bu bilemiyorum. Tabi ki eski kitapların tekrar tekrar gözden geçirilmesi gerekiyor ancak dediğim gibi eksiklikleri gören arkadaşlar mail adresine bunları bildirirlerse bizler için de iyi olacaktır diye düşünüyorum. Zira ne kadar çok ileti alırlarsa, durumun ciddiyetinin de o kadar farkında olacaktır yayınevi. Çeviri ile alakalı gördüğünüz somut problemlerin fotoğrafını çekip, gereken açıklamayı yapıp mail adresine gönderirseniz bu ilerleme kaydetmemize yardımcı olacaktır.

Bir de arkadaşlar bir kitabevine ayağınız düşerse şayet, Sissoylu’nun 2. Kitabının yeni baskısına bir göz atın lütfen. Hanımefendi bana yeni baskıda sorunların giderildiğini söyledi, şayet benzer sorunlar varsa bu sorunları kendilerine iletelim çünkü önümüzdeki kısa süre içerisinde yeni kitaplar çıkacakmış. En azından ileriye dönük olarak bir okur-yayınevi birlikteliği sağlayabiliriz diye umut ediyorum.

1 Beğeni

Bu başlığa daha fazla mesaj yazmak istemiyordum ama yukarıda ki ifadeyi görünce dayanamadım. İlk olarak şunu belirteyim; sözlerimin hiçbirisi size değil yayınevine ve mesajların hiç birisini önyargılı olarak okumadım. Durumun içinde olan, bir daha ilgili yayınevinden kitap almamayı düşünmeyen birisi olarak değil nesnel bir gözle bakmaya çalıştım ama mesajınızın yukarıdaki cümlesi yayınevinin hiç değişmediğini sadece değiştiğini söylediğini gösteriyor. Yabancı ajans Türk ajansa mesaj atacak; her iki ajans bine yakın mesajın olduğu şikayetlerle dolu yazar başlığında anket isteyecek, başka yayınevleri bırakırlarsa biz altından kalkarız diye ajansa ulaşacak, konunun tarafı olan yayınevinin şikayetlerin bir kısmından haberi olmayacak. :joy: :joy: :joy: :joy: :joy:

4 Beğeni

Hepsinden haberleri var. Oturur olayı da özetlerdim de ben bu tartışmadan yoruldum. Ki Ben bölünmesini bile kabul edecektim zamanında. Ama yayınevi onu bile ilk yarısını önce, ikinci partı da 1 sene sonra yayınlayacaktı. Yani Oathbringer 2 bu sene çıkmış olacaktı. Baktılar tepki gösterildi, yetişsin diye bir sürü çevirmene verdi işi. O da çöpe döndü zaten. 3 kuruş fazla verip adam gibi bir çevirmene vermeden, heleki Oathringerı falan yeniden çevirtmeden ne iyi niyetlerine ne de düzeldiklerine inanmak mantıklı. Versinler adam gibi bir çevirmene, duyurusunu yapsınlar biz de diyelim ki tamam toparlanıyor. Yoksa freelance çeviri yapan 7 kişiye kitabı çevirtmek saçmalık.
Biz bile aktivite öykü çevirilerinde üç beş kişiyiz nasıl zor oluyor herkesin orta noktada buluşması 10 sayfalık metinde. 600 sayfalık kitapta mümkün değil.

4 Beğeni

Benim söylediğim isim konuştuğum editör hanımdı yalnızca, böyle bir izlenim aldım kendisinden. Yoksa yayınevinin genel mânâda mutlaka haberi vardır, olmaması mümkün değil dediğiniz gibi.

2 Beğeni

Biliyorum haberleri olduğunu. O kadar biliyorum ki kendi mesajımı her gördüğümde içimden duruma gülmek geliyor. Haberleri yokmuşmuş, inanırsan. Forumu şikayetlerden dolayı terk etmediler mi, o kadar şikayet mesajını görüp yanıtlamamayı tercih edenler kendileri değil mi? Şimdi burada İthaki o kadar eleştirildi ona rağmen bu yayınevi buradan olmasa bile başka sosyal medya araçlarından yanıt vermedi mi okurlara? Şikayetlerden haberleri olmasa @thesupranormal ile 20 dakika konuşacaklarını bile sanmıyorum. Neyse olan oldu artık. Düşüncelerim de haklıymışım:

1 Beğeni

Zaten konuştuğunuz hanım Brandon Sanderson’dan sorumlu editör değil dememiş miydiniz? Böyle olması normal sayılabilir. Ama eğer Sanderson’dan sorumlu editör de bunları bilmiyorsa orada ciddi bir sıkıntı var demektir.

2 Beğeni

Yayınevinin elinde bildiğiniz çok kitap sattıracak, yayınevinin ismini büyük yayınevleri ile birlikte konuşturacak başka bir yazar var mı? Yanlış anlaşılma olmasın hiç bir yazarı küçümsemiyorum. Bazı yazarlar vardır o yayınevinin lokomotifidir. İthaki’de J.R.R. Tolkien, Pegasus’da Andrzej Sapkowski, Epsilon’da G.R.R. Martin vb. Bu yayınevinin lokomotifi ise Brandon Sanderson’dır. İlgili editör hanım gerçekten editörse ofis elemanı, temizlik görevlisi veya başka bir yayın ile ilgili olmayan görevde çalışmıyorsa ilgilensin veya ilgilenmesin herşeyden en ince ayrıntısına kadar haberi vardır. Bildiğim kadarıyla İthaki’nin bile son zamanlara kadar sadece bir tane editörü vardı sonradan görevler dağtıldı diye biliyorum, yayınevinin de İthaki’den büyük olmadığını biliyorum o zaman yanlış olan hangisi; İthaki kadar büyük bir yayınevinin o kadar kitabı tek editörle çıkarmaya çalışması mı yoksa bu yayınevinin bir çok editöre sahip olmasına rağmen bir yazarın iki yılda bir kitabını çıkaramaması mı? Bir kitabı yedi çevirmene iki redaktöre verdikleri gibi bir yazarı da birden fazla editöre vermişlerse birinin diğerinin yaptığından haberi olmayabilir.

1 Beğeni

Umarım Akılçelen bundan sonra daha özenli işler yapmaya özen gösterir. Bundan sonra değişen kitap boyu ve kapağı elbete 2. Kez değiştirip, eski haline döndermezler. Ama umarım yeni baskılarda kaliteyi artırırlar. En azından bu küçük baskıyı alanlar daha güzel baskılara ulaşmış olurlar. Birde Sandersonları orjinal kapağı ya da ciltli olarak bastılarmı benim için 2. bir şansı hak etmiş olurlar. Ancak bunlardan birini görmeden kıllımı kıpırdatmam. :joy::joy:

1 Beğeni

Haklı olduğunuz çok nokta var gerçekten, bu noktada en çok emek veren insanın siz olduğunuzu da biliyorum. Yalnızca bugün konuştuğum editör hanımefendinin konuşmasından olumlu bir etki aldığımı söyleyebilirim. Tabi ki icraat kısmını göreceğiz. Kendilerine de ilettim bugün, sizin son mesajınızdan sonra bugün the way of kingsi 270 liraya aldım. İşi temiz ve güzel yapsalar kimsenin fiyat konusunu dert edeceğini de düşünmüyorum. Temiz, ciltli ve güzel çeviri ile bassalar ben 150 lira vermeyi göze alırım şuan. Öğrenciyim ama bunu göze alacak duruma geldik hakikaten.

3 Beğeni

Felaket tellalı gibi oldum. Kusuruma bakmayın ama durum tamamen böyle. Niye diye sorarsanız? Boğaç Erkan isimli birisinden e-posta aldım, kim olduğunu belirtmemiş, internette arttığımda Arkadaş Yayınevleri editörü şeklinde bilgi çıktı. Anladığım kadarıyla yayınevi değişmiyor ve şimdiye kadar bizi hiç umursamamışlar. Çünkü iletmek istediklerinizi buradan iletebilirsiniz diyor e-postada. Gerçekten Brandon Sanderson okumak isteyenlerin İngilizce öğrenmesini gerekecek galiba. Kim olduğunu belirtmesini istedim, dediğim kişi olduğu çıkarsa bir şey iletmekten ziyade buranın adresini vereceğim. Zaten ilk başta burayı okusalardı bu e-postaya gerek kalmazdı ama neyse. E-posta gelirse yanıtladığım zaman buraya mesaj atarım, hala umudunu kaybetmeyenler varsa buradan iletlemek istediklerinizi iletebilirsiniz.

5 Beğeni

En azından foruma gelip bizimle konuşurlarsa çok güzel olur. Belki buradaki arkadaşların çoğunun fikrini değiştirmeye yetmez ama en azından konuşmak için bir fırsatımız olur. Belki kitapları almayı düşünen insanlar yayınevi ile iletişime geçip daha sağlıklı baskıların yapılmasını sağlarlar.

Bu arada yayınevinin bir aralar burada soru hattı varmış. Bizim şikâyetlerimizden haberdar olmamaları imkansız. Yine yayınevini sosyal medya hesaplarının altı olumsuz yorumlar ile dolu. Yayınevi bizi pek ciddiye almadı bugüne kadar en azından şimdi biraz olsun ciddiye alıyorlar. Umarım bugünden sonra bir şeyler değişmeye başlar.

Galiba yayınevini bu kadar eleştirmesine rağmen yine de bu kadar olumlu yaklaşan bir tek ben varım forumda. :joy:

1 Beğeni

Olumsuzlukları söylemeden olumlu bir noktaya varamayız o yüzden eleştiriler mutlaka olmalı. Doğruyu yapıyorsunuz yani, felaket tellallığı değil. :slight_smile:

1 Beğeni

Felaket tellallığı olarak bahsettiğim konu yayınevinin hakları bırakmaması yoksa hiç umurumda değil. Orijinal baskısını bile gölgede bırakacak, çeviri konusunda üniversitelerde çeviri böyle olur diye derslerde okutulacak seviyede kitap bassalar bile bu yayınevi ve bulunduğu gruptan kitap almayı bir daha düşünmüyorum. Bir yıl boyunca burada o kadar insan anlattı sonra “İletmek istedikleriniz ne?” diye e-posta atılıyor. Fark ettiyseniz durum geçen senenin birebir aynısı. Oyalama taktiği. Biz sorunları ileteceğiz, onlar şöyleydi böyleydi diye oyalayacak. Bir senenin sonunda başladığımız yere geri döneceğiz. Çekiliyorum diye karar vermiştim ama sizleri bu durumun içine sürüklediğim için kendimi bir kaç mesaj yazmaya sorumlu hissetmiştim. Ancak sizlerin değerleri zamanlarını olmayacak bir durum için tekrar umutlandırarak çalmak istemiyorum. Bu yüzden e-posta gelirse burayı adres göstermeyeceğim, burada yazdıklarımı aynı şekilde karşı tarafa yazacağım.

5 Beğeni

Geçen sene yayınevi ile yaşanan duruma vakıf değilim, kendi adıma şunu söyleyeyim bu şekilde devam edildiği takdirde ben de hiçbir kitaplarını almayı düşünmüyorum. Zaten The Way of Kings’i Amazondan sipariş verdim, okuyabilirsem diğer kitaplarını da böyle edineceğim.

1 Beğeni

Son kitap harika arkadaşlar, herkese Fırtınaışığı 4. kitabı okumasını şiddetle tavsiye ediyorum.

8 Beğeni

İngilizcem yok :frowning:

1 Beğeni

Ölüm Allah’ın emri de şu yayıncı olmasaydı…

5 Beğeni