Arkadaşlar hepinize hayırlı akşamlar, Akılçelen’le alakalı bir açıklama yapmak istiyorum.
Bugün Akılçelen Kitaplar’da çalışan bir editör hanımefendi ile konuşma fırsatım oldu. Her türlü şikayetimizi ilettim kendilerine. Baskı kalitesi, çevirinin kötü oluşu, puntoların büyüklüğü, okurlara hiçbir şekilde sosyal medyadan cevap verilmemesi ve gerekli özenin gösterilmemesi, Akılçelen’in Fantastik Edebiyat okurları arasındaki olumsuz anılışı şeklinde. Yaklaşık 20 dakikalık bir konuşma yaptık. Kendisinin söylediği şeylerden birkaç madde aktarayım buraya
1-) Kitapların küçültülmesi ile ilgili olarak hem maddi anlamda okuyucuları düşündüklerini hem de bazı okurlardan kitapların boyutunun büyük olmasından dolayı roman raflarında kitapları bulamadıklarını, bazı kitabevlerinin kitapları dergilik gibi yerlere koyduklarına dair şikayet almışlar. Bu sebeple de normal roman boyutuna indirdiklerini söyledi.
2-) Puntonun aşırı küçük olduğunun farkında olduklarını, yeni baskıda bu sorunu giderdiklerini söyledi. Şu anda Sissoylu’nun ikinci kitabı olan Kuşatma’nın yeni baskısı yapılmış ve bu sorunun çözüldüğünü söyledi, yeni baskılar yapıldıkça kitapların boyutu ve punto şeklindeki konularda bir bütünlük sağlanacağını ve sıkıntı kalmayacağını söyledi.
3-) Şuanda Rhythm of War’ın basımıyla alakalı yabancı ajansla iletişim halindelermiş. Ancak Arcanum Unbounded ve bir kitabın daha hazırlanmakta olduğunu, 1 ay gibi bir süre içerisinde Arcanum Unbounded’in çevirisinin biteceğini söyledi.
4-) Çeviri ile alakalı sıkıntıları söyledim, terminolojide bir bütünlük olmadığından bahsettim. Kitaplar çevrildikten sonra birden çok kez editörler tarafından okunup baskıya gönderildiğini söyledi. Freelance çalışan isimlerden geçtikten sonra, kendi bünyelerindeki editörler tarafından incelendiğini belirtti. Bu konuda çok titiz davrandıklarını belirtti. Ayrıca terminolojik sözlük hazırlamış olduklarını ve çevirmenlerde bunların bulunduğunu söyledi. Kitaplarda gördüğümüz hataları somut olarak mail adreslerine iletmemizi rica etti, bu şekilde düzelteceklerini belirtti.
5-) Sosyal medyada hiçbir şekilde mesajlara dönüş yapılmadığını, gerekli bilgilendirmelerin hiçbir şekilde yapılmadığını söyledim ve bu durumun da bizleri yayınevinden uzaklaştırdığını söyledim. Bu konuyla alakalı görevli arkadaşlarla konuşacağını söyledi.
6-) Birçoğumuzun kitaplardaki saydığım hatalardan dolayı kitapları almadığımızı, maddiyatın ötesinde işin düzgün yapılması halinde herkesin bu kitapları severek alacağını belirttim. Yurtdışındaki gibi ciltli versiyonları istediğimizi belirttim. Kendileri de bunu yapmak isteyeceklerini ancak bunun Covid süreciyle ve yatırım yönlendirmesiyle ilgili bir durum olduğunu ve söylediklerimi göz önüne alacaklarını söyledi.
Aklıma gelen başka bir şey olursa eklerim, ancak şunu söyleyebilirim hanımefendi beni dikkatle dinledi ve bazı açıklamalar yaptı. Bu noktadan sonra özellikle elinde kitap olan arkadaşlar gördükleri problemleri -gerek çeviri, gerek fiziksel ve gerekse terminolojik problemleri- mail yoluyla iletirlerse daha iyi olacağını düşünüyorum. Anladığım kadarıyla şöyle bir durum var, bizim şikayetlerimizin bir kısmından haberleri yok. Ve bu şikayetleri ne kadar büyük bir kesimin yaptıklarından da haberleri yok. Bunun için editörlerin kullandığı mail hesabına mailleri gönderirsek daha çok dikkat çekip daha somut şeyler görürüz diye umuyorum. ytp@arkadas.com.tr mail adresi bu zannedersem.
Son olarak bireysel olarak fikrimi de belirtmem gerekirse, Akılçelen’le iletişim halinde kalıp, en azından iletişim halinde kalmaya çalışıp bu noktada olumlu adımlar atılmasını beklemek durumundayız. Bugün hanımefendiyle yaptığım konuşma umut vericiydi. Şu halde güzel şeyler görmek adına elimizde bunun dışında bir yol da yok zaten şuan için.