Bu Ara Hangi Oyunu Oynuyorsunuz? 🎮

Tamamen sıra tabanlı dövüşler üzerine kurulu bir roguelike. Hikayedir, cutscenedir, towna gidelim merchant bulalım, çömlek kıralım, vs. hiçbir şey yok. Bam güm dövüş peşine dövüş. 50+ karakter ve yüzlerce item var. Çok fena sardı.

Edit: 50+ demişim ama saydım 94 tane karakter var.

4 Beğeni

Bende bu yaz ilk oyunu oynadım. Yarısından sonra çok tekrara bağladı. Özellikle sadece 2 boss ile tekrar tekrar aynı taktikler ile savaşmak çok sıktı. Dost Kayaoğlu’nun incelemesinden anladığım kadarıyla 2. oyunda aynı. Bana göre ilk oyun kötü ama savaş mekanikleri yüzünden bir yere kadar eğlenceli bir oyundu. Özellikle ilk başlarda Chimera ile savaşırken taktik yapmak, bossu uzaktan izleyip ok ile piyonlara destek olmak zamanı gelince üzerine tırmanmak filan eşsiz bir deneyimdi. Gerçekten mücadele hissini veriyordu. Size tavsiyem sıkılınca sınıf değiştirmekten çekinmeyin.

Şunu da araya sıkıştırayım.

Ps 5 çıkış oyunlarından Sackboy’a başladım. Yanlışıkla Tr dublajı açık unutmuşum. Hayatımda yaptığım en iyi hatalardan biri. Seslendirme harika olmuş. Resmen aşık oldum. Ben ki pek sevmem Last of Us remake filan hep orjinal seslendirme ile oynayan biriyim.

Birde Sackboy, Horozion dan sonra en sevdiğim 2. Ps oyunu oldu. Riftapart, TLOU ve Spiderman’i yüksek beklentiler dolayısıyla herkes kadar çok sevememiştim.

2 Beğeni

Diablo 4’ün ek paketini oynuyorum. Oyunun çalışma mantığını tamamen değiştirmişler. Level sisteminden tutun itemlerin gücüne kadar hatta statlara kadar düşülmüş. Yaratıkların leveling seviyesini düzenlemişler. Yepyeni endgame içerikleri gelmiş ve şu an anlayamadığım nasıl çalıştığını tam olarak çözemediğim rün sistemi gelmiş Diablo 2’deki gibi. Fakat açıklamalar yetersiz ve saçma ayrıca hepsi birbirine benziyor. Karma çoman bir şey var ortada. Buna fix gelecektir kesin.

Uber Unique itemlarım çöpe dönmüş çünkü eskisen 40.000 damage vuruyorken şimdi 500 vuruyor. :joy:
Buna da şöyle bir şey getirmişler kır onları yeni sistem için uygun olanı tekrar craftla ya da 2 tane ver senin kullanacağın bir tanesini rastgele al mekaniği gelmiş.

Yazılacak çok şey var. Şu anlık beğendim ek paketi hikayeyi güzel devam ettiriyor ve bir sonraki ek paket için şimdiden göz kırpıyor. İlk oyundan beri adını duyduğumuz ama görmediğimiz bazı şeyleri de görüyoruz diyerek sonlandırayım. Henüz campaign’i bitirmedim bu arada.

3 Beğeni

I’m Not A Monster First Contact’ı oynuyorum.

50’lerin Pulp Sci-fi tasarıma sahip sıra tabanlı bir aksiyon-strateji oyunu. Sanat tasarımı çok ilgimi çektiği için aldım ki gerçekten de çok güzel gözüküyor. Yanlız potansiyelini feci derecede harcamış bir oyun, gameplayde olmaması gereken sıkıntılar var. Keşke daha yüksek bir bütçe ile daha prosefyone bir stüdyo tarafındna yapılsaymış dediğim oyunlardan biri oldu.

1 Beğeni

1000001438

İlk iki oyununu çok beğendim. Sıra üçüncü oyununda.

5 Beğeni

Hocam bitirdim oyunu 5 kere vocation degistim ve hepsi eglenceliydi. Seneye tekrar oynayacagim cunku her yeri kesfedemedim biraz daha agir oynarim musait zamanda. Muhtemel dlcsi ile beraber. Oyun bende 8/10 aldı. 1 puan hikayeyi isleyisinin kotu olmasi. 1 puanda bir noktadan sonra oyunun cok kolay olmasi

2 Beğeni

tumblr_static_tumblr_static__focused_v3

Geçen sene Aralık ayında PS4 üzerinden Red Dead Redemption 2 oynamaya başlamıştım. Yarısına kadar falan gelip araya sağlık durumları girdiği için salmıştım bir noktadan sonra. Tabii oyunu inanılmaz beğenmiştim PS4 sürümü çok temiz olmamasına rağmen. Temmuz ayında yeni bilgisayar aldığımdan oyunu baştan PC üzerinden oynamaya başladım.

An itibariyle bitirmiş bulunmaktayım. 65 gün falan sürdü galiba bitirmem 0’dan başlayıp. Tabii her gün oynama fırsatım olmadı ama her girişimde birkaç saat oynadım.

Ben şahsen pek oyun olarak değerlendiremiyorum. Bir sanat eseri/deneyim benim açımdan çünkü hikâye anlatımı bu kadar iyi, karakterleri bu kadar iyi bir oyun oynamadım daha önce. Oynanış yönü çok kuvvetli değil ancak yaşayan dünyası, karakterleri, hikâyeyi sunuş biçimi eşsiz.

Arthur Morgan bence oyun dünyasını geçtim kurgu dünyasında çok yukarılara oynayacak bir karakter. Müthiş bir yazım. Kendim de amatör olarak kurguyla ilgilendiğimden yazmasının nasıl zor olduğunu biliyorum. Çok takdir ettim senaristleri. Enfes bir karakter tasarlamışlar.

Yüksek onur ile oynadım bu arada oyunu.

John da gayet iyi bir ana karakter bu arada. RDR1 de PC’ye geliyormuş John’ı da gayet sevdiğimden RDR1 de gayet keyifli olur diye düşünüyorum.

Edit: Bu arada şerefsiz Rockstar, madem PC’ye getiriyorsun bir yenileyip öyle getireydin ya.

10 Beğeni

Şu son cümle var ya :grinning: Hatta rdr 2 ye dlc olarak gelmeliydi. Ne hayaller ama :roll_eyes:

1 Beğeni

RDR1 de gayet güzel oyun deniyor bu arada bu haliyle de oynanır galiba ama RDR2 kalitesinde bir remake ile harika giderdi.

Gerçi eski GTAlara remastered yapmışlardı onlar bayağı kötüydü. Yine de insan beklentiye giriyor.

Skyrim oynuyorum, oyunu çok beğendim. Bütün factionların görevlerini de yaptım ve ana hikayeyle Dawnguard dlc’sini bitirdim. Şimdi Dragonborn dlc’sini oynayacağım ama artık dövüş mekaniklerinden sıkıldığım için direkt ana görevlerden mi gitmeliyim sizce yoksa uğraşarak devam mı etmeliyim ? Birde A1 A2 ingilizceyle Morrowind,Oblivion oynanır mı internettende yardım alarak, xbox’tan oynadığım için mod yüklenmiyor.

1 Beğeni


Silent hill 2 remake oyununu Türkçe yama ile Steam Deck oledde oynuyorum .Bence yılın oyunu olmuştur bu .Ayrıca kulaklıkla oynamak o atmosferi çok başka hissettiriyor :space_invader::video_game::scream:

9 Beğeni

Metaphor Refantazio Prologue Demo’yu oynadım.

Makanikler %95 oranında Persona 5’e benziyor. Persona 5’in üstüne biraz gerçek zamanlı dövüş mekanikleri de eklenmiş. Böyle olacağını ilk duyduğumda beni çok endişelendirmişti keza Final Fantasy’yi de böyle bok ettiler, en son devil may cry’a döndü. Bunda şükür korktuğum olmadı.

Adamlar feci bir world building yapmışlar. Acayip bir fantastik dünya tasarlayıp kurgulamışlar. Benm hoşuma gitti. İlk şehri biraz Attack On Titan’a benzettim. Yanlız sanırım demo olduğundan şehir içinde gidilebilen yerler çok kısıtlı. Full sürümde böyle olmamasını umarım. Gözüme batan noktalardan biri demo klasik Persona dungeonları gibi kısıtlı koridorlar şeklinde ilerliyor. Full sürümde biraz daha açık alanlar görmeyi umuyorum. Diğeri ise demoda denk geldiğim karakterlerin büyük bir kısmının kıyafetlerinin feci abartılı olmasıydı, bayağı çin yapımı mobil f2p oyunlar gibi gözüküyordu. Ek olarak Atlus kendi özel oyun motorunu kullandığı için bunda da habire loading yapması can sıkıyor.

Fiyatı dolayısı ile çıktığında 70 dolar verip almam, keşke gamepass’e gelse.

4 Beğeni

Bende seneye 1 kere daha oynamayı düşünüyorum. Bu sefer büyük ihtimalle Mystic Knight olurum. NG+ plus olduğu için port kristalerde duruyor, hızlıca bitirip dlc geçecem.

Peki ya o muhteşem romantizim sistemi. Oyunun adını bile anmadığı bu sistem yüzünden, oyunun sonunda kuzenime yardım ettiğim için romantizim yaşayınca büyük şok geçirdim. İnsan bir açıklar böyle bir sistem var diye. Birde Oyunun başındaki kıza yardım etmeyi unuttuğum için kız bana küstü. Sorun şu ki bu görev dizisi ana hikaye kadar önemli neredeyse. İnterneten araştırırsanız bundan muzadrip olan çok fazla insan görebilirsiniz.

1 Beğeni

Son 1-2 ayda oynadığım oyunlardan kısaca bahsedeyim. Hoş, iki oyun dışında çoğu oyunseverin muhtemelen oynadığı oyunlardır ama, yine de üç-beş kelam etmek istedim.

1-American Arcadia

Truman Show’un oyunlaştırılmış hali diye kabaca özetleyebilirim sanırım. Hikaye olarak böyle en azından. Bir kaçış hikayesi. Kahramanımızın her günkü rutinine tanıklık ederek başlarız oyuna, bayık ofis ortamı, sıkıcı kağıt işleri, yorgunluk, eve dönüş, uyuma. Bu rutinin bir şekilde kırılmasıyla kaçış hikayemiz başlar. Aşağıdaki fotoğrafta görüldüğü gibi 2 boyutlu platform kısımlarında ana karakteri kontrol ediyoruz. Fps kamerasında ise başka bir karakteri. Fps kısımları temponun genelde düştüğü kısımlar oluyor. Yine de gerilimli durumlarla da karşılaşabiliyoruz. Platform kısımları ise klasik, dur durak bilmeyen aksiyondan oluşuyor. Oyunun sanat tasarımı harika diyebilirim, hikayesi güzel ama şaşırtıcı değil tabii, sondaki ufak twistte ‘‘Eh!’’ diyorsunuz en azından. Beğenilesi, hoş, vakit ayırmaya değer bir oyun. 8/10.

2-Halls of Torment

Diablo 2 estetiğine sahip Vampire Survivors türevi bir oyun. Yanlış hatırlamıyorsam 11 farklı karaktere sahip, 5 farklı haritada üzerinize gelenleri patlatıyorsunuz. Haritalarda 4-5 tane boss var, bosslardan item düşüyor ve bunlarla karakterinizi güçlendiriyorsunuz. Rahatlatıcı bir oyun. Harita sayısı biraz daha fazla olabilirdi, açıkçası 5 haritayı açtıktan sonra farklı karakterlerle tur yapmak istemedim. Yine de 4-5 saatlik güzel bir deneyim oldu. 7/10

3-Mafia 2

Bir kesimin öve öve bitiremediği Mafia serisinin ilk oyununu 2-3 yıl önce oynamıştım. Güzel grafikli, idare eder mekaniklere sahip, sürükleyici hikayesi olan iyi bir oyundu diyebilirim. Açıkçası başyapıtlık bir oyun göremedim ben ortada. Mafia 2 için de aynısını söyleyebilirim. Grafikleri hala güzel, mekanikleri hala iyi çalışıyor. Ama muhteşem bir hikaye göremedim ben. Yani abartıldığı kadar derin bir hikayesi yok. Kurtlar Vadisi ilk 97 bölümü izlediyseniz, hadi onu geçtim Godfather 1 ve 2’yi izlediyseniz Mafia serisinin hikayesinden etkilenmezsiniz diye düşünüyorum. Çünkü karakterler bu bahsettiğim dizi ve filme kıyasla gayet sığ kalıyor. Ben beklediğimi bulamadım. Yine de vakit ayırmaya değer mi, vaktiniz çoksa evet. 7/10

4-Max Payne 3

İlk iki oyununu oynamadım. Remake çıkarsa -ki yapılıyor- oynarım. İlk oyunların hikayesini şöyle bir dinledim, bu oyuna öyle başladım. Grafikleri çok güzel, mekanikleri ve vuruş hissiyatı hala çok iyi düzeyde. Günümüzde bile sırıtmıyor. Hikayesi ve anlatım tarzı oyunun ilk yarısında alıp götürüyor. Ama oyunun ikinci yarısında artık mekanikler (oyunun başından sonuna hiçbir değişiklik göstermediğinden) baygınlık geçirtiyor, hikayesi de ilginizi ve dikkatinizi hak edecekmiş gibi ilerlemiyor. Bir noktadan sonra sıka sıka ilerledim, gerçi oyunun başından sonuna öyle ilerliyoruz da, hikayesini umursamadım diyeyim. Hala oynamadıysanız ve dümdüz ilerlediğiniz bir oyun arıyorsanız iyi gider. 7/10

5-Portal

Bunu oynamayan bir ben kalmışımdır herhalde :smiley: Nedense bulmaca oyunlarında çözümü bulamayıp YouTube’dan bakmak zorunda kalmak çok sinir bozucu oluyor, bu yüzden pek bulaşmıyorum bu türe. Bu oyunsa 2 saatlik çok güzel bir deneyim, çok basit bir mekaniği alıp oyunun başından sonuna harika bulmacalarla sizi alıp götürüyor. Bu arada ufaktan hikayenin de ilerlediğini görüyorsunuz. Bu oyunla hikayeye ufak bir giriş yapıyoruz, umarım 2.oyunda daha detaylı bir şekilde evrene giriş yapıyoruzdur. Atlanmaması gereken oyunlardan efendim, 9/10.

6-Dying Light 2

İlk oyunu bayılarak oynayan biri olarak bu oyunu merakla bekliyordum. Çıktığı yıl oynadığımda hayal kırıklığına uğramıştım. Bahsettikleri gibi seçimlerimizle ilerleyen bir hikaye yoktu, vuruş hissiyatı yoktu, ilk oyunun gece atmosferini alıp götürmüşlerdi, buglardan geçilmiyordu vesaire. Karakterleri de sevmemiştim. Son boss dövüşü de kötüydü.
Aradan geçen 2 yılın ardından ilk oyunu tekrar oynadım, birkaç ay sonrasında 2.oyunu tekrar oynadım. İlk oyunun aslında hatırladığım kadar iyi olmadığını fark ettim, döneminde oynayıp o hislerimizi saklamak en doğrusu sanırım. 2.oyunu ise aksine, ilk oynayışımdakinden daha fazla beğendim. Vuruş mekaniğini geliştirmişler (zubamm hissiyatı), bugları temizlemişler, geceyi daha karanlık yapabiliyorsunuz, parkura alıştıktan sonra kuş gibi uçma hissiyatı :)… 30 saatlik güzel bir deneyim oldu. Yan görevlerle bu süre çok daha uzar ama şöyle bir durum var, oyunun ilk yarısında aldığınız yan görevler daha özenli iken -ufak da olsa hoş hikayeler barındırıyorken- sonrasında bu yan görevlerin de içinin boşaldığını görüyorsunuz. O yüzden yan görevleri bir noktadan sonra bıraktım. Açık dünyadaki simgeler bitip tükenmiyor zaten. Tekrarlayan, sonsuz sayıda etkinlik. Umarım The Beast bu tarz bir harita dizaynına sahip olmaz. 8/10 (ve evet 1.oyundan daha iyi.)

7-Cyberpunk 2077

Birkaç yıl önce oynayıp da hayal kırıklığına uğradığım bir oyun daha. Oyun PS5’te kötü gözüküyordu, hikayesi eh işte seviyesindeydi, bir sürü bug vardı, oynamak vakit kaybıydı gibi gibi. Peki neden tekrar satın aldım, hype kültürüne kapıldım çünkü :slight_smile: Evet çok güzel pazarladılar oyunu, ben de Phantom Liberty ek paketli versiyonunu tekrar -pc için- satın aldım. Aradan bayağı zaman geçtikten sonra yeni karakter -kadın V- ile başladım oynamaya. (Erkek V’nin berbat ötesi bir sesi var, oyundan soğuma sebeplerim arasında kesinlikle.) Aslında aradan geçen süre içinde oyun oynama şeklim de değişti, hikayeye daha çok dikkat eder oldum, acele etmeden, günceli kaçırmayayım hissiyatına kapılmadan elimdeki oyunları ağır ağır oynamaya başladım. (Önceden blockbuster bir oyun çıktığında hemen oynamalıyım diye düşünüyordum.) 40 saati devirdim, Phantom Liberty’nin yarısına geldim ve evet, bu oyun bir başyapıt arkadaşlar. Muhteşem bir hikayesi mi var, hayır. Rdr 2’deki gibi yaşayan bir açık dünyası mı var, hayır. Bu oyunu başyapıt yapan şey sizi o illüzyonun içine alması. Harika bir açık dünya tasarımı var -tasarım olarak daha iyisi yok-, silah ve araba tasarımları çok güzel, (Dualsense desteği <3) tüm bunların ötesinde görev tasarımı sizi o illüzyonun içine çekiyor. Şöyle açıklayayım, oyunda ara sahne yok. Yani 3. şahıs kameraya geçip olaydan ve mekandan dışlanmıyorsunuz. Ne görüyorsanız oyun içinde ve 1.şahıs kamerasından görüyorsunuz. Bir görev yerine gidiyorsunuz, buluşacağınız kişi duvara yaslanmış sigara içiyor, diyaloğa girip göreve başlıyorsunuz, bitiriyorsunuz, ayrılıyorsunuz. Bu tanıştığınız kişiyle olan ilişkiniz oyun boyunca telefon konuşmalarıyla, mesajlarla ilerliyor, tekrar buluşuyorsunuz, daha yakından tanımaya başlıyorsunuz. Bu süreç içinde gerçekten cyberpunk bir evrende bir karaktermişsiniz hissiyatını veriyor size oyun. Keanu Reeves’e ne demeli? Oyun boyunca sarkastik bir karakterle her an yan yanasınız. (Silverhand’in Malorian’ı oyun dünyasının en havalı silahı olabilir.) Idrıs Elba da harika bir eklenti olmuş. Ek paketle açılan harita harika ötesi bir tasarıma sahip. Ana kötümüz de gayet karizmatik bir yüze ve sese sahip. Oyuna radyo da eklenmiş ki çok güzel, atmosfere tam uyum sağlayan müziklere sahip. Ve yerelleştirme!! Bu kısmı herkes sevmeyebilir ama ben çeviriye bayıldım. Özellikle küfürleri yerelleştirmeleri, **k kırığı gibi çok komik küfürleri oyuna yedirmeleri, bazı yerlerde aşırı yerelleştirmeleri bile çok hoşuma gitti. Türkçe siberpunk evrenindeymişim gibi hissettirdi.
Neyse bu kadar övgü yeter, hype kültürüne kapılmak bazen işe yarıyormuş, oyunu alıp ağır ağır, karakterleri tanıyarak oynayın derim. Oynadığım en iyi oyunlar listesine girer kesinlikle. Umarım 2.oyunla çok daha cilalı (illüzyonu bozan şeyler hala mevcut), ünlü oyuncuları da barındıran daha komplike bir hikayeyle karşımıza çıkarlar. 9.5/10

8 Beğeni

The Room, puzzle kutularının üzerindeki mekanik bulmacaları çözerek ilerlediğimiz çok eğlenceli, kafa çalıştıran bir puzzle oyunu. Podcast falan dinleyeceğim zaman bu tip oyunları açıp oynarım genelde.

Çok eskiden tablette oynamıştım ama bitirmemiştim. Steam’de geçenlerde birkaç cent’e düşmüştüğünde aldım. Orijinalinde iPad oyunu olarak tasarlandığı için dokunmatik kontroller ile oynamak daha zevkli olur ama fare ile de gayet güzel oynanıyor. Bulmacalar çok zor değil, iOS oyunu olduğu için çok da uzun değil, 2.5 saatte bitti. Devam oyunlarına da bakıcam.

3 Beğeni

Rdr1 ile ilgili beklentiyi iyi ayarlamalı insanlar. Rdr2 2018 de çıkan 6 yıllık bir oyunken rdr1 bu oyundan 8 sene önce çıkan 14 yıllık bir oyun.

Bu seri rdr2 ile bambaşka bir duruma geldi. Ben 1.oyunu ps3 de oynamış ve beğenmiştim. Yani rdr2 sonrası bu oyun nasıl bir iş bakayım derseniz unutmayın ki ps3 platformunda oynanmış bir oyundan bahsediyoruz.

Gereksiz beklentiye girilmeden bu da ne böyle diye oynanmalı. 50 dolar fiyatı da tüm dünya oyuncularına saygısızlık. Bu fiyatı ödemeyin. Firmanın mecburen oyunun fiyatını düşürmesini sağlayın. 14 senelik yenilik eklemedikleri oyuna 50 dolar fiyat istemek şımarıklık. Başka birşey değil.

4 Beğeni

capsule_616x353

Gamepass’den kalkar falan diye çoktandır merak ettiğim Still Wakes The Deep’e baktım. Temelde Outlast’in petrol rafinerisinde geçen Lovecraft temalı versionu diyebiliriz. Grafikler atmosfer seslendirme vs. çok başarılı. Türün gayet kaliteli bir örneği bence. Bu aralar evde misafirlerim var, öyle odanın ışığını kapatıp, kulaklığı takıp korku oyunu oynayacak durumda olmadığımdan devam etmeyeceğim. Gamepass’den kalkmaz ise ilerde mutlaka bitiririm.

4 Beğeni

İnanır mısınız? 1 yıldır oyun falan oynamıyorum. Etkinliklerim; iş, ev, arada kitapçı gezme, Youtube üzerinden bazı oyun yayıncılarını izleme, kitap okuma ve foruma girmek üzerine kurulu :melting_face:

4 Beğeni

Hiç dert değil Melih. :slight_smile: İstediğin oyun olsun. İş çıkışı bu tarafa gel.

Koz maça, 104, ihaleli batak vs. Bunlardan birini oynarız. :slight_smile:

2 Beğeni

Rıhtıma bunları programla koysalar oynarız. Tutar bence :smile:

1 Beğeni