Şaşırdım. O kadar da övülmüştü halbuki. Övenlerde de hatırı varmış demek ki.
Sunday Gold bir süredir istek listemdeydi. Steam indirimlerinde 2 doalra düşünce alıp başladım. Point & Click Adventure türü ile sıra tabanlı dövüş sistemini birleştiren, oldukça eğlenceli bir oyunmuş, benim çok hoşuma gitti. Seslendirmeleri ve sanat tasarımı çok kaliteli, çizgi roman okuyormuş gibi bir hava veriyor.
Üniversite yıllarımda oynayıp çok beğendiğim bir oyundu Still Life. 20 sene sonra Youtube’da şans eseri oynanış videosuna dek gelip “Ulan böyle bir oyun vardı hakikaten yaa” deyip tekrar başladım. Still Life Microids firmasının yaptığı, gerilim öğelerinin Point&Click Adventure türü ile harmanladığı muazzam bir oyun.
Oyunun hikayesi olsun, atmosferi olsun, karakterleri olsun standartların çok üzerinde bir kalitede fakat en önemli eksiği ne yazık ki oynanış kısmı. Point&Click oyunlarında envanterinizdeki bir nesneyi kullanmak için tek yapmanız gereken kullanmak istediğiniz nesnenin üstüne tıklayıp kullanacağınız yere tıklamaktır, bu kadar basittir.
Fakat Still Life’ın Xbox konsolunda da çıkacak olması yüzünden, kontrolleri ekranda bir mouse imleci olmadan sadece gamepad ile de oynanabilir şekilde tasarlamak zorunda kaldıkları için hem otomatik yürüme özelliği olmaması hem de Resident Evil oyunlarındaki gibi her seferinde oyunu durdurup envanter menüsünü açma işi malesef oyuncuyu gereksiz şekilde zorlayıp oynanışı sekteye uğratıyor.
Benim gibi oyuna karşı özel bir ilginiz varsa görmezden gelinebilir fakat öylesine oynamak isteyenlere 2005 yapımı bir oyun olduğu için malesef çok düşük bir SD çözünürlükte çalıştığını ve bir çok bug/glitch barındırdığını da belirteyim.
Death stranding 2 bitirdim. 50 saat kadar sürdü. Ne kadar övülürse o kadar haksızlık edilmiş olunur. İlk oyuna da bayılmıştım. Bunada bayıldım. Neredeyse aralıksız oynadım. Türk oyun yayıncılarinin boş beleş yorumlarına sakın kanmayın. İlk oyunu biraz bile seviyorsanız kesinlikle oynayın. Şaheser.
Kolileri boşaltıp eşyaları yerleştiriyoruz. Bir oturuşta bitmesin diye ara ara girip yerleşiyorum evlere.
Sevgilisinin yanına yerleştiği bir bölüm var, bizim eşyalarımız için o kadar yer ayrılmamış ki o evde nasıl bize bir yer olmadığını çok güzel hissettiriyor. Sıfır konuşma ve sıfır yazıyla bunu böyle net hissettirmesi beni çok etkiledi. Zaten bir sonraki taşınmada aile evine dönüyoruz.
Geçen senenin meşhur indie oyunu ‘Balatro’ oynuna başladım. Bişeyler izlerken falan arkada bişeyle oyalanmak yerinde bir oyun yapılmış. Takıntılı tiplerini geçen sene postlarını falan çok gördüm. Artık neden diye soruglamıyorum. Oynanış anlamında çeşitliliği falan çok hoşuma gitti. Başarımları yapma isteği olanlar için sürekli yeni ve zorlayıcı bölümleri olması oyunu tek düze gözükse bile çeşitlendiriyor.
Saçma derecede bağımlılık yapan bir oyun hocam dikkatli olun. Önce bir şeyler izlerken arkada oynarım diye başlıyorsunuz sonra tüm hayatınzı ele geçirmeye başlıyor aman dikkat edin
Hocam oynayacak oyun çok olduğu için 1 saat bişey izleyip diğerlerine geçiyorum. Yoksa dediğin gibi ocak söndürür.
Yalan söyleme bitirmedin, hâlâ oynuyorsun.
Abi platine gidiyorum da playstationi kaldırdım. Bir ara konuşuruz başka mevzular var sağlık ile ilgili.
Çok geçmiş olsun, umarım ciddi değildir. Acil şifalar dilerim.
Full paket aldım bakalım nasılmış. Hiç spoiler yemedim, videolarına bile bakmadım. Galiba dün yeni bir güncelleme daha aldı oyun. Tam zamanı diyerek oyuna gireyim dedim.
Hayırlı olsun, oyunu çok iyi toparladılar. Çok keyifli bir oyun oldu.