Fire Emblem Three Houses’a başladım, şuan için gayet muhteşem.
Pcgamer makalesinden ilham alarak Dishonored serisine tekrar başladım.
Bugüne kadar sürekli her oynayışımda stealth-pacifist run yapıyordum öyle olunca silah upgradeleri, mermi toplamak, crafting çok önemli olmuyordu. Aslında oyun mekaniklerinin yarısını kullanmadan oynuyordum bugüne kadar. Makalede de söylendiği gibi kalbi kullanarak tuttuğumuz kişinin hayatından sırlar duyabiliyoruz. Öyle de olunca asker, sivil demeden her gördüğüm insan üzerinde kalbi kullanarak kim iyi bir insan kim kötü bir insan bilgi toplamaya çalışıyorum. Ağır bir suç işlemişse eğer öldürüp adalet dağıtıyorum. Suçun ağırlığına göre ben de şiddetimi arttırıyorum, sırtına mayın yapıştırıyorum, denize atıyorum. Hafif bir suç işlemişse hırsızlık vs gibi, oyun dünyasını düşündüğümüzde açlık diz boyu o yüzden ağır bir suç olarak görmüyorum, bayıltıp yüksek bir damın üzerine bırakıyorum bedenini ki uyandığında desin neler oluyor bir dönüm noktası yaşansın hayatında. Ayrıca hedeflerimi iyi seçerek high chaos yaratmadan iyi sonla bitirmeye çalışmak da işin ayrı bir zorluğu. Bu şekilde yaparak hem ammo, crafting önem kazanmış oldu, hem yine stealth yaparak oyundaki tüm mekanikleri kullanarak oynamak ayrı bir keyif. İlk oyunu yarıladım bile, expansionlar, dishonored 2, death of the outsider sıralamasıyla baştan sona bu şekilde tekrardan gezme planım var.
Ahh ah, ne güzel oyundun be Dishonored. Bazen diyordum içimden böyle bir şaheser dijitalde kalmamalı, bunu kitap olarak yazmalıyım, duvardaki afişe kadar betimlemeliyim, ama hayalde kaldı tabi
Demek benim gibi düşünen birileri varmış. Senaryo da fena değil ama beni en çok etkileyen atmosferdi. Böyle biraz steampunk biraz victoria dönemini andıran bir dünya. Kalemi sağlam bir isim tarafından bu evrenin yaşaması gerekiyor.
Ben tam bir steampunk sevdalısıyım sanırım ve bu alanda yeterince kitap yazıldığını düşünmüyorum. 3 silahşörler filminde uçan bir gemiyle kuleyi ateşe tutuyorlardı falan ben bayılıyorum böyle şeylere. Bazen de düşünürüm ki gerçek olsaydı böyle bir dünya
edit:
oyundaki karakter çizimleri de efsaneydi. balodaki 3üz ablalardan beyaz olan idi benim hedef, herkeste aynı mi bilmiyorum. özellikle o beyaz elbiseli çizim muhtesemdi. öldürdüğümüz beylerin çizimleri de ayni şekilde.
Yok hocam oyunu yaklaşık 18 kez falan bitirmiş biri olarak söylüyorum her oynayışta Lady’imiz hep değişiyor
Ama sadece hikaye kaleme alınmamalı Dunwall şehrinin her bir taşı betimlenmeli. O da yetmez DLCdeki hikaye de alınmalı.
Yazılmışı var hocam zaten;
1’le 2 arası
2 sırasında daud
death of the outsider sonrası
Kimse güvenip de Türkiye’de yayınlamaz bunları ama mevcut, gümrük falan derken çok tuzluya gelir.
Hmm pandorada varmış.
Biliyorum hocam bunları, ama bunları akıcı bir şekilde okuyacak İngilizceye sahip değilim, okurum ama zevk alacağımı sanmam Aslında kütüphanemde durması için alabilirim.
Age of Wonders Planetfall çıkmış. Önceki oyunlarla aynı tatta ama bu sefer bilim kurgu temalı bir sıra tabanlı strateji oyunu. Civilization ve Heroes of Might and Magic’e oldukça benziyor oynanış olarak. Kahraman ve birimlerinizi araştırdığınız veya etrafta bulduğunuz ekipmanlarla güçlendirebilmeniz çok güzel özellikle.
Assassin’s Creed: Black Flag’den sonra seriye biraz ara vereyim dedim. Uzun oyunlar yerine bağımsız küçük oyunlardan oynadım elimdeki.
Bunlardan birisi Gris. Oyunn çizimleri ve renkleri ve ortam çok güzel. 3 Boyutl uolmadan da çok güzel grafiklere sahip bir oyun olmuş. Müzikleri de oyunun ortamı ile uyumlu ve güzel. İçinde ölme yanma gibi kavramların omadığı bir platform oyunu.
Ortam ve mekanladan dolaı kafa dinlendirmek için bire bir. Acele etmeden oyunu oynadım. Eksi yanlarına gelirsek, oyunun ilk başında kontroller ile ilgili bir bilgilendirme yok, ayarlardan girip bakmanız lazım ya da tahmini tuşlara basarak bulmak gerek. Bunun dışında çok uzun aralıksız koşma bölümleri hariç güzel bir oyun. Tavsiye ederim, fiyatı da gayet makul.
Diğer oynadığım oyun da Kathy Rain 1995 ylında geçen eski tarzda yapılmış bir dedektiflik oyunu. Oyun bana bir yerlerden hediye olarak geldi. Normal şartlarda piksel piksel olan bir oyunu satın almazdım.
Oyunun hikayesi ve akışı güzel olmuş. Çizimleri de güzel. Keşke bu eski tarz mantığında değil de yükşek çözünürlüklü çizimler ile yapılmış olsa, oynaması çok daha keyifli olacakmış.
Oyunun bazı yerlerinde bilmeceler bir hayli zorluyor ve bazı yerlerde piksel avına dönüşüyor. Neyse ki internette tam çzöümü var, çıkış yolu bulmadığınız da bunlardan faydalanabilirsiniz. Bilmecelerin bazıları iyi derecede İngilizce istiyor. Bu tarz oyunları seviyorsanız ve düşük çözünürlük sizi rahatsız etmiyorsa deneyebilirsiniz.
Yeni Keşfettiğim 2 boyutlu muhteşem bir plartform oyunu olan Hallow Knight oynuyorum tavsiye ederim.
Oyun sürükleyici ve 2 d olmasına rağmen hikayesi ile sizi içine çekiyor steam fiyati 24.90 olması gerek…
Yıllardır oynanmayı bekleyen, hastası olduğum serinin DLC oyunu Dishonored Death of the Outsider’ı oynuyorum. Grafikler çok ama çok hoş, hikaye desen beni benden alıyor. Henüz ilk bölümü bitirdim, çok iyi ilerliyor. Hikayeli oyun sevip de bu seriyi oynamayan varsa oynamasını tavsiye etmiyorum, tabiri caizse emir ediyorum! Nolur oynayın
WoW oynuyorum. Varsa oynayan rıhtımda beraber takılabiliriz.
Dolar patlamasa iyiydi de, BFA’ya dayanamadım ben bıraktım iyi zamana denk geldi kriz.
Sanırım sayımız çok az
Baldur’s Gate 1 hazır Türkçe olmuşken tekrar başladım. Hep yarım kalıyordu bu sefer azimliyim bitirmeye.
Karakter oluştururken atılan zarların sesini bayağı özlemişim.
Ne zaman indirime girer acaba Baldur’s Gate, yaz indirimlerini kaçırdım.
Gog sitesini de takip etmek lazım. Orada da güzel kampanyalar oluyor.
Assassin’s Creed: Freedom Cry’ı bitirdim. Black Flag’deki Adwale’in Assassin olduktan sonraki kısa bir macerasını oynuyoruz. 4-5 saatlik keyifli bir oyun ek oyun olmuş.
Şimdi yine bir yerlerden bedavaya edindiğim “Guacamelee! Super Turbo Championship Edition”'ı oynuyorum. Öylesine bir bakayım diye açmıştım oyunu ama çizimleri ve müzikleri gayet güzel olmuş. Yandan görünüş, ilerledikçe karşımıza çıkan düşmanları dövme oyunu. Oyunda ilerledikçe çeşitli kombolar açılıyor. Biraz nostalji oldu, çoooook uzun zamandır bu tarz bir oyun oynamamıştım. Bir iki eksisi var, biri oyundaki konuşmalar bazen fazla uzayabiliyor, diğeri ise bazı hareketler çok hassas zamanlama istiyor. Onun dışında bir sıkıntısı olmayan keyifli bir oyun. Bu türü sevenler için güzel bir bağımsız yapım.
Türkçesinin çıktığını bilmiyorum, bende tekrar oynayabilirim belki
Ben uzun zamandır oynamıyordum. Geçen biraz başladım starter edition ile. Sezonun yoğunluğu geçsin BFA almayı düşünüyorum. Oynamadığım dönemde bile Chronicle kitapları dahil hikayelerini okuyup durdum. Oyundan daha fazla uzak kalamayacağım.