Bugün Ben Şunu Öğrendim

Yani iyiyi de mutlak iyi diye varsayıyoruz tabi. Kötüye onun dilinden cevap vereceğim derken şiraze kayabilir. Zira iyilik dediğimiz şey bazen kararlardan/ seçimlerden ibaret olabiliyor. Neyse çok uzattım. Prensipte katılıyorum :slightly_smiling_face:

Bilimfili sitesinin arayüzünün yenilendiğini.

2 Beğeni

Yok, bireysel perspektiften yola çıktım ben, aksi takdirde “iyi” ve “kötü” hususunda aynı görüşteyim.

Fanficler hakkında kararsızım. Sevdiğim bir seri hakkında ben de yazmak istiyorum ama başka bir yazarın emeğinden yararlanmak olarak gören olabilir bu beni biraz tereddüte düşürüyor. Ben fanfiction okurken bunu düşünmem ama sevdiğim seriden soğumaktan da korkarım. Dragon Lance serisinde başıma geldi. :slight_smile:

Hayran kurgusu deyince aklıma Öykü Seçkisi’nde yıllar evvel yaptığımız o özel sayı geldi:

Harry Potter ve Kızıl Pelerin de gerçekten uzun bir süre kitleleri peşinde koşturmuştu. Şu sıralar şöyle bir çekiliş de mevcutmuş:

Not: Bugün kendi sitemizde reklam yapmanın ne denli lezzetli olduğunu öğrendim. :krs:

3 Beğeni

Aslında 100. sayı da hayran kurgusu içerikliydi, ona neden üvey evlat muamelesi yaptın?

8 Beğeni

Araştırmacı kimliğiniz gelişsin diye…

Yoksa ben burada çeşitli hayran filmleri paylaşmasını da bilirdim:

3 Beğeni

Heves ettim, ben de yapacağım!

2 Beğeni

:thinking::thinking::thinking:

2 Beğeni

Tam detaylı tarifi bulursam yollayayım ama büyükşehirlerde denenmemesi taraftarıyım hava kirliliği sebebi ile

1 Beğeni

Süper olur, çok mutlu olurum. :slightly_smiling_face::slightly_smiling_face::slightly_smiling_face:

1 Beğeni

Kitap hoş koksun diye kullanılan parfümün, kişiyi korsanına yönlendirebileceğini öğrendim. Kardeşimin arkadaşının annesi bazı kokulara karşı alerjik reaksiyon gösteriyormuş. Son aldıkları kitabın sayfaları da gülümsü bir kokuya sahipmiş. Anne kokudan dolayı rahatsız olunca kitabın orijinalini çöpe atmış; yerine de korsanını almışlar.

5 Beğeni

Söylediklerinize o kadar katılıyorum ki anlatamam. Bire bir aynı düşünüyorum hepsiyle. Yalnızlık bir problem, bir hastalık gibi görülüyor toplumda-maalesef. Camus da çok severim ve kesinlikle evet. Her gün ölümlerin yaşandığı, tecavüzlerin arttığı, kadına saygının azaldığı, insan canının bir değeri olmadığı bir toplumda bence gereksiz mutluyuz. Yaşamak için neden bulmak gibi bulmamak da bir seçim. Asosyallik, yalnızlık neden toplumumuz tarafından bir kusur gibi lanse ediliyor. Bir insanın tercihi yalnızlık ve mutsuz olmaksa bu bir tercih değil de kusurmuş, eksiklikmiş gibi görülüyor. Görülmemeli. Hiçbir eksiğim yok. Gerçekleştiremediğim hiçbir hayalim ya da. Ama yine de bu yeterli değil ve bir çok şeye çözüm de değil. Ayrıca her tür duyguyu yaşamak da güzel. Güzel olan duygu sadece bizi mutlu eden, güldüren, heyecanlandıran olmamalı. Üzüldüğümüzde de bir yerlerde hala hissedebildiğimiz bir vicdanımız, özlemimiz olduğunu göstermez mi? Bu da biraz daha bizi pişirmez mi? Ölüm mü tercihi? Bence saygı duyulmalı. Destek olun demiyorum ama bir hastalık gibi de görmeyin. Hayatımdaki bir çok kararı bunalım evresindeyken aldım ve pişman değilim.

5 Beğeni

Ben bir de neyi gördüm? Şunu gördüm; ölmek isteyen adam, gidiyor ve ölüyor. Doğrusu yanlışı bilemem. Empati hikayesi öyle kolay iş değil ki, efendim ben şimdi kendimi onun yerine koydum ve ölmek için bir sebep göremedim diyemem, ya da onu anladım da diyemem. Demem de gerekmiyor zaten. Bir sabah uyanıyorsunuz adam ölmüş. Bazıları çıkıyor, oysa ne kadar da mutluydu diyor vs. Neyse bu çok doğru örnek olmadı ve zaten ben bundan bahsetmeyecektim. Konu şuydu; kaba tabirle depresif kişikler dediğiniz bahsedilen şekilde yaşıyor, yalnız yaşamayı tercih ediyor, olaylara karışmıyor, tek başına yemek yiyor vs vs Bunda bir gariplik yok, bu adam böyle diyorsunuz. Ama ben ölmek istiyorum diyorsa biri, bu bir yardım çığlığı olarak algılanıyor benim tarafımdan, bu kişinin yukarıda bahsettiğimiz kişiyle hiç bir alakası yok. Bu adam durumundan hoşnut değil, bu duygudan hoşnut değil, yardım edin ulen diyor işte. Bilinçli olarak tercih edilen durumdan farklı olarak bir de içine düşülen yalnızlık var, kötü olan, üzücü olan o. İçine düşüldüğü içinde başetmesi zor oluyor insanın kendisi tarafından. O nedenle anneye babaya atıfta bulunmuştum, zamanında doldurulmayan boşluklar sonradan dolmuyor, uygun parça bulunamıyor yedek parçacıdan :slight_smile: Zor!

4 Beğeni

Yazdıklarınıza katılmakla birlikte hayale sahip olmamakla ilgili sorunum var. Her ne kadar yalnızlık veya mutlu olmama sorun olmasa bile hayale sahip olmama benim için sorun. Çünkü bir süre sonra adım atmak, istedigim için değil de bir alışkanlığın sürdürülmesine dönüşüyor gibi. Her sabah yataktan çıkmak çıkmamaktan pek farklı olmuyor. Basit kısa hayallerden değil gerçek hayallerden bahsediyorum. Bir süre sonra bizi kamçılayanın umutsuzluk olduğunu hissediyorum.

@subrose arkadaşınızın durumu farklı. O bundan hoşlanmadan veya durumu kabullenmeden yanlışlıkla düşmüş biri. Kaldı ki zor zamanlarda ben de dostlarıma koşarım. İnsan her şeyi kendi çözemiyor. Hatta bazen kafamın içinde konuşurum onlarla.

3 Beğeni

http://www.biletix.com/etkinlik/VLD56/TURKIYE/tr

Belki gelmek isteyen olur haberiniz olsun manasında. Biletlerden sağlanacak gelir Murat’ın tedavisinde kullanılacaktır. Murat ise pek de bu dünyaya ait olmayan fantastik bir karakterdir.

1 Beğeni

İdefix “Türkiye Ne Okuyor” diye bir harita hazırlamış.
Seçim sonucu gibi harita ne diyelim =)

3 Beğeni

Ah be Manisa olmadı bu :smiley:

2 Beğeni

Şükret Manisa şükret :smiley:

Edit: Kuzeyi gördükçe daha bir üzülüyorum. :smiley:

2 Beğeni

“Hayy’dan gelen Hû’ya gider” deyiminin gerçek anlamını öğrendim.
Eskiden “kolay kazanılan şeyler kolay kaybedilir” manasını taşıdığını zannediyordum.

Meğersem, Hayy, Allah’ın isimlerinden biriymiş, hayat veren, can, canlı anlamlarını da taşıyor. Hû (Hüviyet) da, Allah’ı kasteden bir zamir olarak, o, varlık anlamlarına geliyor.

Ayrıca dervişler de birbirlerini “Ya Hû” diyerek selamlarlar.
Hayy, alınan nefesi, Hû da verilen nefesi simgeler.
Yani “her nefeste dirilir ve ölürüz” gibi felsefik bir anlamı vardır.

Yani kısaca “Allah’tan gelen Allah’a gider” anlamına geliyor.

3 Beğeni