Aa ben fark etmemiştim söylediğiniz iyi oldu bende alacaktım. Yenilenmiş basım olup olmadığını nasıl öğrenebiliriz?
Evet evet biliyorum. Sadece sipariş etmeden öğrenmem lazım iadeyle uğraşmamak için.
@Epichan 2020 baskısı yeni çeviri, evet. Daha öncekinde yoktum. Eski baskının 2016 tarihli olması lazım.
@JrThoth üstte paylaştığım kapakla satılıyor olması lazım. Künyede ve kapakta benim adım yazıyor bir de @Lorien_archers’ın da dediği gibi.
İnternetten sipariş verirken bunları nasıl göreceğim, nasıl emin olacağım derseniz haklısınız tabii. Eski baskısı tükendi diye biliyorum gerçi. Muhtemelen sorun olmaz. Muhtemelen…
New Crobuzon Serisi haricinde herhangi bir sırayı takip etmeniz gerekmiyor bildiğim kadarıyla.
Perdido’ya başladım
Evet, Yeni Crobuzon serisi dışında bir sıralama yok.
Perdido müthiş bir kitap. Çevirisinde de diğerleri kadar sorun yoktu denmişti en son (benim okuduğum kopyada okurken dikkat çeken hatalar yoktu). Umarım uzun sürmez.
Ben de öyle hatırlıyorum. Göreceğiz bakalım. Teşekkürler
@mit merhabalar, kitap hakkında bir gelişme mevcut mudur acaba? Önceki baskısı tükenmiş görünüyor. Bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine yazarı duydum ve ardından bu konuyu buldum. Sizin revizyonunu yaptığınız kitapları sipariş verdim, bu serisine de sahip olmak isterim, umarım proje devam ediyordur.
Perdido’ya ara vermiştim, acil bir çeviri vardı, ona geçmiştim. Bu hafta tekrar başladım düzeltmeye. Sene sonuna kadar yetiştirmeye çalışacağım, ama söz vermiyorum. Bu işler belli olmuyor çünkü
Kısmen benden, kısmen de çeviriden kaynaklı sorunlar yüzünden Perdido Sokağı İstasyonu’nun çeviri düzeltisini yıl sonuna yetiştiremedim maalesef.
Benden kaynaklı sorunlar her zamanki gibi ailevi sağlık meseleleri. 2018-19’dan beri bir hastalıklar silsilesi yapıştı yakamıza, bırakmıyor. Annemi iyileştirdik çok şükür derken, bu sefer de babamın arka arkaya hastalıkları baş gösterdi. Bir de ikisi de yaşlandı artık, daha iyi olmayacaklar bundan sonra.
Çeviriden kaynaklı sorunlar daha karmaşık. Kitapta düzeltilmesi gereken çok fazla şey var. Perdido’nun çevirisini iyi olarak hatırlıyordum ama Şehir ve Şehir’de olduğu gibi, orijinal metni görünce aslında ne kadar eksik kaldığını fark etmiş oldum.
Uzun ve karmaşık cümleler sadeleştirilmiş, kelimeler ve betimlemeler atılarak yazılmış örneğin.
Eski Çeviri: Işık kalın, kirli pencerelerle savaşmaktan vazgeçmişti, içerisi iyice loştu.
Yeni Çeviri: Işık, sanki kalın ve kirli pencerelerle mücadele etmekten yarı yolda vazgeçmişçesine içeriyi gölgelere teslim etmişti.
Eski Çeviri: Nerede yaşadıkları ve neye benzedikleri önemli değildi.
Yeni Çeviri: Nerede yaşadığının ya da nasıl göründüğünün bir önemi yoktu; Umma Balsum da en az usta bir Tekraryapımcı veya genetikçi kadar hünerli bir mucizeciydi.
Bazı yer isimleri, özel isimler, istasyon isimleri, mahalle isimleri, gün isimleri, para birimleri ve özel terimler iki ya da üç farklı şekilde çevrilmiş. Kitabın ilk yarısında ayrı, ikinci yarısında ayrı isimleri olmuş.
Para birimleri çok karıştırılmış. Aynı para birimi üç-dört farklı şekilde çevrilmiş.
Zanꜳt, hꜻa, iƂlis, dæprem gibi yazarın özel simgelerle yazdığı kelimeler olduğu gibi, dümdüz yazılmış: Zanaat, hava, iblis vs.
Jabber diye bir tanrı var kitapta, karakterler sık sık onun adını kullanıyor. Jabber aşkına, Jabber bilir gibi gibi. Bunlar Allah aşkına ya da hay aksi falan filan olmuş. Jabber hiçliğe karışmış.
Bazı şeyler hiç anlaşılmamış. Çevirmen kelimeleri doğru anlamlarıyla çevirmiş ama yazarın ne anlatmak istediğini tam olarak anlayamadığı için kastedilen asıl kelimeyi değil, ona yaklaşık kelimeleri kullanmış. En çok zorlayanı da bu.
Eski Çeviri: İzleyen iki saat içinde hava sertleşmeye başladı.
Yeni Çeviri: Sonraki iki saat içerisinde ortam iyice gerilmeye başladı.
Eski Çeviri: “Liman işçisi insanlardan ne haber?”
Yeni Çeviri: “Limandaki insan işçilerden ne haber?”
Eski Çeviri: “Buraya gelme niyetim bambaşka, Isaac. Aldığım habere göre sana uğramama değecek bir şeyler varmış.”
Yeni Çeviri: “Beni buraya boş vaatlerle getirmişsin Isaac. Mesajında sana uğrarsam harcadığım zamana değeceği yazıyordu.”
Eski Çeviri: Köprünün ardında da kendine özgü o iğrenç kokusuyla, Kinken mezbeleliği vardı. Payanda ve organik çimentoyla desteklenmiş çürük duvarları, arduvaz çatıların ağırlığıyla çöktü çökecekti.
Yeni Çeviri: Onların ardında da sanki soğuktan kamburunu çıkarmışçasına göçmüş arduvaz çatıları, çökmekten ancak payandaları ve organik çimentoları sayesinde kurtulan çürümüş duvarları ve kendine özgü o iğrenç kokusuyla Kinken mezbeleliği yer alıyordu.
Eski Çeviri: “Öyleyse iki nedenle, bu durumla daha iyi başa çıkabilecek ajanların yardımını almalıyız –bizden farklı akıl yapısında olmaları çok önemli–. Şimdi, bana göre böyle iki olası ajan var ve onlardan hiç olmazsa birine yaklaşmaktan başka da seçeneğimiz yok gibi.”
Yeni Çeviri: “Bu iki sebepten ötürü mevcut durumla başa çıkabilecek, daha iyi ajanlarla çalışmamız lazım; bizden daha farklı bir zihin yapısına sahip olmaları çok önemli. Şimdi, bana kalırsa bu sınıfa giren sadece iki ajan var ve bunlardan en az birine başvurmaktan başka bir seçeneğimiz yok gibi.”
Eski Çeviri: İki ayaklı korkunç götürgeçlerin üzerinde, kancalarını uzatmış, güdük, gözsüz kafalarını sallayarak yankı yoluyla yollarını bulan askerler göründüğünde, çığlıklar duyulmaya başladı.
Yeni Çeviri: İki ayaklı, korkunç sokurlara binen subaylar belirdiğinde kalabalıktan dehşet çığlıkları yükseldi. Sokurlar kancalarını ileri uzatıyor, sanki yönlerini yankılara göre tayin ediyorlarmış gibi küt ve gözsüz başlarını sağa sola çeviriyorlardı.
Bunun gibi sebeplerden ötürü çeviri düzeltisini yetiştiremedim. Kusura bakmayın lütfen. Tahmin ettiğimden daha çok uğraştırıyor. Ama üzerinde çalışmaya devam ediyorum. Bitirdiğimde mutlaka duyururum.
Geç olsun güç olmasın.
Büyüklerin sağlığı yerinde olsun yeter, çeviriyi bekleriz hocam, acil şifalar.
Sadece şu örneklere bakmak bile “E biz daha önce ne okumuşuz ki o zaman?” dedirtti. Yeni halini merakla bekliyorum ben de. Şimdiden ellerine sağlık abi
Gözümüz aydın, Perdido bitti. Ama ben de bittim Umarım yakında makul bir fiyatla çıkar. Şimdiden keyifli okumalar.
Harika haber! Emeğinizin karşılığını alırsınız umarım.
Valla hocam dün ne güzel fuarda güneşleniyordunuz. Hiç öyle bitmiş gibi bir haliniz yoktu.
Hayırlısı olsun bu arada, takibe aldık.
Haha, basıldık Siz de mi oradaydınız? Selamlaşsaydık. Yoksa zaten selamlaştık mı?
Dışarıdan nasıl görünüyorum bilmiyorum ama kafamın içi kazan gibi, kazan…
Valla sormayın. Aylar sonra güneş görünce alnım, burnum plaja gitmişim gibi yanmış zaten
İşte o yüzden çok yaklaşmayım dedim. Arkadaşlarınızla bir masada oturuyordunuz standların çevresinde. Benim de yanımda annem ve kızım vardı. Sohbetinizi bölmek istemedim. Başka bir zaman yine karşılaşırız umarım.
Çok güzel haber. Geçtiğimiz günlerde Şehir ve Şehir kitabını bitirince Perdido çıksa da onu da okusam demiştim. Zamanlama güzel oldu.