Sevgili Forumdaşlar,
Bazı animeler/mangalar vardır, izleyen/okuyan herkes beğenmiştir, öve öve bitiremiyordur; adeta izleyen/okuyan herkesi mest etmiştir. Bu methiyeleri görünce izlemek/okumak için heyecanla dolarsınız, mutlu olursunuz. Gel gelelim izlemeye/okumaya başladığınızda gördükleriniz karşısında hayal kırıklığına uğrar, haklı olarak “Bu muydu yani?” diye geçirirsiniz içinizden. Dayanamayıp bırakır yahut zor da olsa yarım bırakmamış olmak için kendinizi izlemeye/okumaya devam etmeye zorlarsınız.
Işte tam olarak buna benzer bir reaksiyon gösterdiğiniz, ancak insanlar tarafından övülen anime/mangaları paylaşalım bu başlıkta.
Konuyu açan kişi olduğuma göre,adet üzere ben başlayayım:
Çoğunluğun Kimi no Nawa(Your Name) ile tanıdığı Makoto Shinkai’nin 5 Centimeters Per Second adlı anime filmini büyük bir umutla izlemeye başlamıştım (sonuçta anime izlemeye yeni başladığım zamanlar ve ilk izlediğim şey Your Name idi.). İngilizce forumlarda epey övülmüştü. Ama ben beğenemedim(çizimleri güzeldi ama, yiğidi öldür hakkını yeme demişler).
Herkesin zevki o kadar farklı ki birinin 10 puan verdiği bir animeye başkası 1 puan verebilir. O kadar ki değişken olabilir. Mesela ben şu animeleri izleyip de hayal kırıklığına uğraşmıştım. Ama sevenleri çok.
Overlord
Neon genesis evangelion
No game no life
Elfed lied
Welcome to the nhk
Tokyo ghoul
Şunları da baya izledim sonra yarım bıraktım.
Fairy tail
Rurory kenshin
Hunter x hunter
Bence fazla iddialı ve sanıldığı kadar derin olmayan bir anime. Bu seriyi, “pseudo-intellectual” dedikleri terime çok yakıştırıyorum.
Burada da sevenleri vardır mutlaka. İnternette artık adına tarikat diyebileceğim düzeyde takipçileri olan bir seri. Ben de seriye arkadaşımın “n’olur izle müthiş kafalar abi” laflarıyla büyük umutlarla başlamıştım. Burada uzun uzun yazıp sevenlerini kızdırmak istemiyorum ama kısaca vasat bir mecha dizisi olarak ilerleyip serinin son bölümlerindeki birlikte derin bir izlenim bırakmaya çalışmasını takdir etmiyorum. Serinin büyük bir çoğunluğunun “önce bu fikri al ve sonra bunu, şu ve bu şeye gevşek bir şekilde bağla” şeklinde, dolayısıyla görünüşte imkansız gizemler yaratmaya çalıştığını düşünüyorum.
Sanırım bir yerde mangakanın bile mantıklı bir şekilde hikayeyi açıklayamadığını okumuştum. Yanılıyor da olabilirim.
Henüz izlemedim ve okumadım, o da ayrı konu. Lakin son bölümlere doğru sürrealizmin affedersiniz b.kunu çıkardıklarını duydum. Bir anda hikayenin gidişatı değişmiş sanırım.
Ayrıca fanlarından para koparmak adına lisede geçen bir spin-off çıkarmışlar galiba. Öğrendiğimde bayağı komiğime gitmişti.
Mangasını okudum. Ezik ve ne istediğini bilmeyen karakterlerle bir sıkıntım yok ama ana karakterin (adını hatırlamıyorum, o kadar aklımda kalmamış) yaşadığı anlam veremediğim bir bunalım oldukça canımı sıkmıştı. Tutumu pek gerçekçi gelmemişti açıkçası. Genç kadınların onun tabiri caizse peşinden koşması da saçma gelmişti, hafiften bir tuhaf harem havası sezmiştim. Bilemiyorum, okuyalı bayağı olduğundan düşüncelerimi toparlamakta zorlandım.
Ben Tatsuhira Satou. İki yıldır evimden dışarı çıkmamış bir otakuyum, lakin bu iki yıl boyunca hiç mmorpg oynamadım, faplamedim, eroge nedir bilmem, bir kez olsun Akihabara’ya bile gitmedim. Üstelik aptal bir senpaim ve dolandırılmış bir sınıf arkadaşım var, beni sebepsiz yere intihar partisine falan götürüyorlar veya salak saçma ponzi ürünlerini kakalamaya çalışıyorlar, ve ben istisnasız hepsine kanıyorum, çünkü biliyorum ki Nihon Hikikomori Kyokai benim peşimde ve herşey bir aldatmaca.
SAO
One Piece
Death Note
Shingeki no kyojin (2 kez ilk bölümğ izleyip zorladım ama olmuyor…Eminim güzel bir animedir.)
Rainbow(Gene hassas olduğum için kaldıramadım.İzlenmeli bence.
Miyazaki’nin Kaze Tachinu’su dışındaki izlediğim birkaç filmini açıkçası beğenmiyorum. Özellikle Totoro. Beğenmemek yanlış oldu aslında, bana hitap etmiyor diyebilirim. Hayal gücü takdire şayan ama animeleri; çocuksu, masalsı ve umut dolu olduğu beni bayıyor.
600 chapter okumus ve daha da okuyacak ve yeri geldiginde sevdigim bir seri olsa bile One Piece’in okudugum kadari ile odaklandigi noktalari bana hitap etmiyor gibime geliyor (bunlar degisebilir tabi).
One Piece. Hem mangasını hem animesini bir miktar tükettikten sonra anladım ki hiç ama hiç bana göre değil. Fanları varsa kızmasın fakat bir insan neden One Piece izler ve okur onuda anlamıyorum.
Anime desen kanser gibi, tekme atmaları 10 bölüm sürüyor. Arka arkaya hiç bozmadan 2 dakika ciddi olunan sahne yok. En ciddi olunan sahnede bile biri birşey yapıp ortamın atmosferi yerle bir oluyor.
Manga desen çizimler çok kötü. Kötüyü bırak bi kere çok karışık. Panelde ne olup bittiğini anlayamıyorsun. Birde zaten manga denilen şeyin siyah beyaz olma unsuru da eklenince üstüne, ortaya karman çorman bir şey çıkmış. Mangaka küçücük karelere bir şey çizmiş hiç anlaşılmayan. Yarım saatten fazla okumuşsam ateşim çıkıyor resmen. O kadar diyeyim.
Zaten manga satışlarında ise nasıl yıllardır hala 1.sırada onu da anlamıyorum. Konu güzel fakat mangaka keşke uzatmak için uzatmasa. Uzatıldığını ise zaten şurdan anlıyorsun; manga 1000 chapter, anime de nerdeyse 1000 bölüm. Olum 1000 chapterlık mangadan 1000 bölümlük anime nasıl çıkıyor ? İşte düşünün artık ortada nasıl bir uzatma söz konusu olduğunu.
One Piece eminim ki şöyle 150 bölümlük bir anime olsa benim için tarihe geçerdi. Fakat şu haliyle 1000 bölümlük koca bir zaman kaybı benim için.
Miyazaki’nin filmleri anime sayılıyorsa onları beğeniyorum ama.
