Çok Övüldüğü Halde Size Hitap Etmeyen Kitaplar

Tamamen zaman kaybıydı.

@SJack İnsanımız kitaplara haksızlık edip abartırken zarar verdiğinin farkında değil.

3 Beğeni

Çok klişe bir söz. Hatta söylerken bile bazı zamanlar çekimser davranıyorum ama zevkler ve renk diyorum bu durumlarda. :slight_smile:

2 Beğeni

Ben buna bir türlü anlam veremiyorum ve nedenini anlamaya çalışıyorum.

Benim nazarımda, kendi zevklerinize göre kitapla ilgili değerlendirme yaparsınız. Birisi güzel dedi diye sevmemek (ya da tersi) garip değil mi? “Abartı” demek de haksızlık gibi geliyor. Yani herkesin herhangi bir kitabı “çok sevme hakkı” vardır diye düşünüyorum, aynen sizin sevmeme hakkınız gibi.

Ek olarak, beklentiyi yükseltmek deniyor sıkça. Her başladığım seride önce bir araştırma yaparım, yorumları beğenirsem “güzel kitap okuma beklentisi ile” kitabı okumaya başlarım. Kitap iyi çıkar kötü çıkar, o artık kitabın zevklerimle örtüşmesine bağlı.

Yani, birisi bir kitabı övdü diye kitaptan soğumak çok anlamlı gelmiyor. “Popüler olandan rahatsız olma” gibi “cool” olunduğu sanılan bir refleks gelişiyor sanki.

Örneklemek gerekirse, “Ben, Kirke” hakkında “balon” diyen kadar “muhteşem” diyen de var. Sonuç olarak bende ilgi uyandıran bir kitap. Alıp, okuyup, insanların etkisinde kalmadan kendi yorumumu yapmayı düşünüyorum. Olay benim tarafımda bu kadar basit.

Ama tabi fark edemediğim ya da atladığım şeyler olabilir. Varsa ve yazarsanız sevinirim.

3 Beğeni

Micheal ende kitapları ve ithaki karanlık serisi kitapları ne kadar övülse de bana hitap etmemişti . :slight_smile:

3 Beğeni

Profil resminiz mükemmel

1 Beğeni

Tekrar okuyunca benim cümlem biraz yanlış/eksik olmuş.
Garip değil, bende araştırıp alırım ama yorumlara, çok satılanlara, satın alınan kitaplar konusundaki mesajlara bakarak da sepetime kitap eklediğim olmuştur.
Bir konuda 10-20 tane X kitabın satın alındığını gördüğünüzde bu sizde ister istemez almalıyım, okumalıyım etkisi uyandırır, keza bir kitabın sevenleri tarafından yoğun bir şekilde övülmesi veya olumsuz taraflarının söylenmemesi…
Bütün bunların toplamında bir beklenti oluşuyor, kitap iyi de olsa doğal olarak bu beklenti altında kalınca iş değişiyor.
Bahsettiğim abartma, sevmek beğenmekten ziyade en tepeye koymak, olmayan bir özelliği ile yüceltmek, fanatizm…

Ben, Kirke npr, washington post, buzzfeed, people, time, amazon, entertainment weekly, bustle ve newsweek’e göre yılın en iyi fantastik kitabı seçilmiş ve bu sadece bir kısmı.
Bu kitabı buna göre alan da milyonlarca insan var dünyada, bu kitap iyi de olsa şu beklentiyi karşılaması mümkün değil, karşılamadığı için iyi de olsa iyi denmeyecek. Bahsettiğim husus daha çok buydu.
Zevkler ve renkler diyelim hocam, okuyun yorumunuzu beklerim.

1 Beğeni

Stephen King kitapları diyeceğim.

Aslında konu hitap etme meselesi ise tamda bana hitap ediyorlar, o kısımda bir problem yok fakat kitaplarının gereksiz derecede uzun olduğunu düşünüyorum. Kitaplarını her okuduğumda “bence” ortalama 150 sayfa sürmesi ideal olan öyküler, gereksiz derecede uzatılıp uzatılıp 350 sayfaya yayılmış gibi geliyor bana.

2 Beğeni

Zweig’in okuduğum birkaç hikayesi (Satranç, Olağanüstü Bir Gece, Bir Kadının Yaşamından 24 Saat, Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu…vs) ve Dönüşüm.
Zweig’ın anlatımı oldukça sade, hikayeleri oldukça tahmin edilebilir. Kurgu namına da edebi nam’a da doyurucu bir yanı yok, teşvik olsun diye hızlı hızlı okunacak kitaplar yalnızca ama inanılmaz popüler, sanki çok iyi edebi eserlermiş gibi.
Dönüşüm de keza oldukça sade bir anlatıma sahip ve gidişat neredeyse Gogol’ün Burun hikayesiyle aynı. Beklentimin aksine ne psikolojik bir iç dünya anlatımı ne de iyi bir edebi dil kullanılmıştı. Konusunda da aman aman bir şey yok.
Söyleyeceğim o ki ikisini de seviyorum, sıkıcı ya da kötü olduklarını da söyleyemem ama neden bu kadar seviliyor ve öve öve yere göğe sığdırılamıyorlar, anlamış değilim…

3 Beğeni

Dünya Klasikleri diyeceğim. Ben günde yaklaşık 5-6 saat uyuyorum, ama ne zaman elime bir klasik kitap alayım anında uyuyorum. Hiç benlik değiller. :slight_smile:

1 Beğeni

Allah’ım… Sabah sabah “Çok Öpüldüğü Halde Size Hitap Etmeyen Kitaplar” diye okudum. :joy: Dedim ne oluyor, bu ne biçim başlık… Forum nereye gidiyor?! Benim her şeyden ve herkesten uzaklaşacağım, uzun süreli bir tatile ihtiyacım var :joy:

13 Beğeni

Gaiman’ın Amerikan Tanrıları ve Mezarlık Kitabı’nı okudum. İki kitabı da sevmeme rağmen kitaplarda fantastik kurgu kısmını çok yetersiz buldum. Neil Gaiman’ın yazarlık becerisine saygı duyuyorum ancak fantastik bir kitapta iyi düşünülmüş tutarlı bir evren benim için olmazsa olmazlardan.

@Leingrad
Kesinlikle katılıyorum. Beğeniyle başladığın Kara Kule serisi Büyücü ve Cam küre kitabına gelmemle tıkandı kaldı. Adam ana hikayeye kısa bölümlerle yedirilebilecek "flash back"i bir kitap haline getirmiş bir de üşenmeyip 789 sayfa yapmış.

1 Beğeni

Bu konuda haklısınız. Ben de zaten sırf bu yüzden önce olumsuz eleştirileri okurum. Olumsuz filtremden geçerse olumluları okur ona göre karar veririm :slight_smile:

Bir de sizden önce başkaları da benzer şeyler yazdı. Hatta nefret seviyesine kadar çıktı durum. O yüzden yazma gereği hissettim.

1 Beğeni

İlk defa yazım hatası yaptığınızı gördüm galiba cidden bir tatil lazım. :grin:

4 Beğeni

Moby dick’i muhteşem bir macera romanı diye okumaya başladım ama iki yüz sayfa boyunca resmen ağır psikoloji kitabı gibi gitti ve ben de fırlatıp attım.

Kazım Taşkent ise bu tarafa atın hocam :slight_smile: işin şakası benimde okumak istediğim, merak ettiğim bir eserdi.

Öhöm öhöm okuduğunuz her sayfaya değecek bir sona ve evreni anlayabilmeniz için gerekli olan hikayeye sahip Büyücü ve Cam Küre. Biraz daha çabalayın lütfen, asla pişman olmayacaksınız.

Ende’nin sadece bir kitabını okudum, Momo. Beğenmedim. Öyle elden fırlatılıp atılacak kadar kötü değildi ama bitirebilmek için zorlandım. Beklentimin altındaydı ve Michael Ende’ini çevresinde oluşturulan havadan etkilendim ve çok daha iyi şeyler bekledim. Başka bir Ende okur muyum? Sanmiyorum

2 Beğeni

Benim için 1984 idi. Çevremde ki zerre kitap okumayan kişiler bile övüyordu uzak duruyordum nedense sonra edebiyat hocamız da önerince bir şans veriyim dedim.
Açıkçası o kadar övgüye çok üst düzey bir beklentiye başladım. İlk seferinde 70 lere anca geldim bıraktım. Aylar sonra İkinci sefer başlayıp sıfırdan 100 lere kadar anca geldim aylar sonra 3.sefer bitirebildim.
Kurgusu, işlenişi gerçekten iyiydi ama baş karakter in julia ile olan ilişkisi bana çok itici geldi. Zaten sevmemem de burada başladı. Herşeyi oldu bittiye getirdi gibi hissettim nedense. Tam anlatamıyorum ama işte böyle.

1 Beğeni

Kötü değildi ama Momo kitabı benim de beklentimin altında kaldı.

2 Beğeni

Kesinlikle Özgürlük Hapishanesi’ni tavsiye ediyorum. Ama işte baskısı yok :pensive: . Bence yazarın hikayeleri romanlarından daha iyi.