Gerçekten bilemiyorum. Satış rakamlarının düşük olması, baskıların yıllarca bitmemesi görmezlikten gelinemeyecek bir gerçek kesinlikle.
İnsan böyle yazarların en azından 1-2 kitabının çevrilmiş olmasını istiyor her şeye rağmen. 1000 siparişe ulaşıldığında basılacak gibi ön talep toplama veya kalın kitapları 2-3 cilt halinde basma vs. yaratıcılıklar ve arayışlar içinde olmalarını umardım yayınevlerinin. Tabii bunların hayal olduğunu asla olmayacağını da biliyorum.
Büyük sermaye ile yayıncılığa girip idealist bir şekilde bu kitapları basacak bir yayınevi beklemekten ve bilimkurgunun popülerleşmesini ummaktan başka yapabileceğimiz bir şey yok sanırım.
Biliyorum tükendiğini. Son zamanlarda ilknokta’da 9.90 tl’den satılıyordu hatta. Önemli olan husus kaç senede tükendiği, bununla birlikte yeni baskı kararının gelmesinin imkansız olduğu gerçeği var.
Bende geçenlerde farketmiştim bu yazarı. Acaba neden basmamışlar diye düşünürken kitaplarının sayfa sayılarına bakınca kafamda herşey netleşti. Nights Dawn üçlemesinde her kitap 1100-1200 sayfa arası. Bunların ikiye bölünmüş versiyonları bile 600 sayfadan fazla. Şu anki şartlarda; genç yetişkinler uzak, ayakları yere basan bu kalınlıkta bir bilimkurgu romanı hayal olur hakikaten. Cebirci’yi bir kenara bırakırsak bu niteliklere en yakın ve yakın zamanda yayınlanan Keşif Uzayı’nın ( Bu yazarı da Alastair Reynolds’un bir kitabının Goodreads’teki yorumunda keşfetmiştim. İki yazarı kıyaslıyor ve Alastair Reynolds’un Peter F. Hamilton’un zayıf bir karşılığı olduğundan söz ediyordu) satış sayıları bize durumun kritiğini verecektir bence.
Destek amaçlı özellikle 2000 sonrası yazılan bilimkurgu kitaplarından ne basılırsa almaya ve tanıtmaya çalışıyorum. Destek amaçlı başka ne yapabilirim bilmiyorum açıkcası.
Eski kitaplarla da bir sorunum yok onlar da çok iyi ama hem eski olup hem de iyi olan kitaplardaki konular günümüze kadar defalarca filmlerde, kitaplarda işlenen konular. İlk defa okuduğum klasik bk eserde dahi konunun nereye gideceğini tahmin edebiliyorum az çok. Dune gibi başyapıtlar istisna elbette.
Yeni ve kaliteli eserler ülkemizde daha çok basılsın istiyorum sadece.
Dediklerinize kesinlikle katılıyorum. Ancak kendi adıma konuşacak olursam arz talep ortada olduğu için ve artık yayınevlerini beklemek istemediğim için İngilizcemi ilerletiyorum(İngilizcemi ilerletmek istememin tek sebebi bu değil tabi). Şu an yolun daha başlarında sayılırım ama istediğim noktaya ulaştığımda “Bir yayınevi çevirsinde bizde okuyalım” moduna girmeden direkt olarak kitabın kendisine ulaşmayı hedefliyorum.
Yani ilk okuyunca biraz tanıdık geldi ama tam hatırlayamadım. Goodreads veya benzeri sitelerde dolaştıkça fark ediyorum ki pek çok yazar , pek çok konsept , pek çok beğenilen roman var ama bizim ülkemizdeki karşılığı maalesef yeterli değil.
Kim Stanley Robinson’un Mars Üçlemesinin devamını uzundur bekliyorum. Kabalcı’dan okuyup devamının çevrilmediğini öğrenince hediye etmiştim, hediye ettiğim kişiye de kötülük etmişim. (:
Bernard Cornwell’in The Saxon Stories serisi. 12. ve son kitabı yurt dışında çıkıyor, yazar inanılmaz sevilen biri ama Koridor Yayıncılık sadece ilk kitabını bastı, o da kitaptan uyarlanan The Last Kingdom dizisi çıktığı için. Dizinin inanılmaz bir fanatiği olarak merakla bekliyorum bir yayınevinin çevirmesini, Koridor Yayıncılık ile iletişime geçtim ama devam etmeyeceklerini söylediler.
Diziyi duymuştum ama kitap üzerinden uyarlandığını bilmiyordum. Şimdi kitap serisini Goodreads’den inceledim. İlk kitap, 5 üzerinden 4.28 puan ile başlamış ve sürekli artarak devam etmiş. Sevilen bir seri anladığım kadarıyla. Türkiye’de de çıkan ilk kitabın alışveriş sitelerindeki hallerine baktım ve neden tutmadığını anladım. Bomboş bir kapak, üzerinde başka kitaba ithaf yapılmış, ayrıca baş karakter (kapaktaki adamı baş karakter varsaydım) kitaptaki tasvirine benziyor mu bilmiyorum ama Jon Snow’u anımsattı. Bütün bunlar yüzünden insanın alası gelmez. Telif durumları nasıl bilmiyorum ama düzgün bir yayın evinden düzgün bir tasarım ile çıkması için uğraşılabilir.
Evet kitaptaki haline benziyor ve evet baş karakter o kişi, zaten Game of Thrones’un gerçek versiyonu gibi şeylerle pazarlandı biraz. Dediğiniz gibi telif işleri falan hallolsa gerçekten harcanmaması gereken bir seri olduğunu düşünüyorum.
Ben şu kitabı Goodreads üzerinde çok görmeye başladım, biraz önce de öğrendim ki Hugo Ödülü almış aynı zamanda, bir zaman yolculuğu anlatan değişik bir kitap olduğu söyleniliyor. Ne dersiniz basılır mı sizce?
Biraz çocuksu kaçacak ama ilk kitap olan Cıva’yı okuduğumda hikaye resmen yarıda kesilmişti. İş Bankası Kültür Yayınları basmıştı ilk kitabını. Umarım bunu da çevirip basarlar.
Bilmiyorum yazan oldu mu hiç, ‘Wilkie Collins’ in yazdığı tüm kitapları diyorum, öyle ki bu isme eserlerinde atıf yapan roman ve hikaye yazarlarına rastlıyorum…
Serinin ilk kitabı Dark Eden, Karanlık Cennet adıyla Kolektif Kitap tarafından yayınlanmıştı. İlk kitap kendi içinde bir bütünlük taşısa da Mother of Eden (2015) ve Daughter of Eden (2016) kitaplarının da dilimize kazandırılmasını çok isterim.