Dök İçini Rahatla

Çok umutsuzum. Bu umutsuzluk kimi zaman siyah gibi, göz gezdirmeyle derinliği anlaşılmıyor. “Daha ne olabilir?” diye istemsizce beliren soruların cevapları gibi göz önüne çıkan manşetlerden yoruldum. Kendi içine çekilerek büyüyen biri sanırdım kendimi. Oysaki içim çığlık atmaya başladı ve bununla gelen sorgulamalar… Hiçbirinin sonu yokmuş gibi hissediyorum. Sorular var, cevaplar meçhul. “Kategori değiştirilebilir mi?” ama ben, evimde yabani bir sümbül olsun istiyorum. Kavramlar arasında bağ kurmaya çalışmak nereye kadar? -Kimin olduğu belirsiz- güncel ahlak ise nereye kadar? Toplumsal bir patolojinin derinine giderken, yolculuğumuzda bir savunma sistemi olarak kurmacaya sığınabildiğimiz bir düş dünyası diliyorum.

3 Beğeni