Uzun zamandır kitap okurken kahkaha atmıyordum. Burada uzun zaman tam olarak on yedi kitap diyebiliriz.
@Waxillium 
Sana pişman kurbağa büyüsü yapacağım. 
Karakterlerin firavuna hitapları beni benden alıyor. Bir Cadı’yı kandırmak he? Kitap bitene dek musallat olacağım. 
Özellikle 113. sayfada “Efendimizleri” kısmında çok güldüm yahu. Ey, taşların taşı da var. 
Gollum canlandı bende, muhtemelen okurken daha başka şeyler canlandıracağım 
Her hafta belli kanalların ana haberinde mutlaka denk geldiğimiz “Evinin bir odasında başladı, şimdi dünyanın dört bir yanından gelen siparişleri yetiştirmeye çalışıyor.” haberleri, devlet izni ile sipariş üzerine yapılan alenen yalan haberlerden sadece biridir. Bu tip haberlerin yapılmasının tek nedeni, haberlerin başında ve sonunda söylenen “…’dan aldığı destek ile (çektiği kredi ile)” cümlesidir. Bu tip haberlere kanıp, bir girişim başlatmak için sakın kredi falan çekmeyi düşünmeyin.
9 yillik bankaciyim zaten bunlara kredi verilmez hocam isteseler de geri cevrilir
Sanırım bu Kosgeb denilen şeydi. Tam emin değilim. Bir ara bunu detaylıca araştırdım ve çevremi yokladım. Öncelikle bir kurs alıyorsunuz ve sınav oluyorsunuz kurs sonunda. Başarılı olursanız destek alabilir belgesi gibi bir şey veriliyor. Sonra projenizi hazırlıyor, dükkanı tutuyor, sermayenizi nereden buluyorsanız oradan buluyorsunuz. Başvurunuzu yapıyorsunuz ve işleme alıp takip ediyorlar. Başarılı olduysanız projenizin gelecek vadetmesi durumunda Kosgeb size harcadığınız miktarı veriyor. Başarılı olmak burada kâr etmeye başlamanız anlamına geliyor. Gerçi bu miktarlar da belirtilmiş. Küçük ölçekli ise belli bir miktar, büyük ölçekliyse belli bir miktar. Velhasıl, çevremde bilen eden var mıdır diye sorup soruşturdum ve bir sürü madurla karşılaştım. Henüz başarılı olan birisine denk gelmedim televizyon haricinde. 
Başvurunuzu yapıyorsunuz ve eğer bir dayı bulursanız olumlu sonuçlanıyor, yoksa siz de onbinlerce kursiyerlerden birisi oluyorsunuz.
Bu dayılar nereden bulunuyor acaba? Bir de sanırım birkaç çeşit dayı bulmak lazım bu devirde. Biraz o yandan biraz da bu yandan dayın olacak ki sırtın yere gelmesin. Diğer açıdan dayımız olsa yirmi kere tayin olmuştu eşim. Yasal hakkımızı bile kullanamadığımız garip bir mobing ve umursamazlık içinde sürükleniyoruz.
Elazığ’daki arkadaşlara çok geçmiş olsun. Tanıdıkları olanlara da çok geçmiş olsun arkadaşlar. İnşallah kötü bir haber almayız. 
Elazığ depremi ne yazık ki kötü haberlerle anılmaya başlandı. Oradaki yardım bekleyen arkadaşlara en azından şimdilik ilk elden yardım için;
DEPREM yazıp 2868’e gönderebilirsiniz. (Kızılay)
Deprem bölgesinde ki herkese sabırlar diliyorum. Yıkılmış binalar varmış maalesef can kaybı da var… Geçmiş olsun.
Çin’den yayılan koronavirusün de hafife alınmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu yüzden Aliexpress vb. siteler veya bir milyonculardan Çin malı ürün alınmamasını öneririm. Virüsler cansız materyaller aracılığıyla da taşınabilir, kristal halde bulunur ve konakçısının üzerinde aktif hale gelir. Umarım ticariler de Çin’den bu aralar malzeme almayı bırakır.
Dünyayı sanki pek iyi şeyler beklemiyor.
“Sakın sizi saptırmasınlar” dedi. “Birçokları, ‘Ben O’yum’ ve ‘Zaman yaklaştı’ diyerek benim adımla gelecekler. Onların ardından gitmeyin. 9 Savaş ve isyan haberleri duyunca telaşlanmayın. Önce bunların olması gerek, ama son hemen gelmeyecek.”
10 Sonra onlara şöyle dedi: “Ulus ulusa, devlet devlete savaş açacak. 11 Şiddetli depremler, yer yer kıtlıklar ve salgın hastalıklar, korkunç olaylar ve gökte olağanüstü belirtiler olacak.
LUKA 21,8/9/10/11
okuyali daha cok olmadi… 
+hava buz gibi can kaybi olmasada millet coluk cocuk disarda… umarim bir anonce atlatirlar…
Uluslar uluslara insanlık tarihi boyunca savaş açtı. Şimdi seyiri biraz daha değişse de bu savaşlar devam ediyor. Bilim ve teknoloji gelişiyor, gelişmeye devam ediyor… Bazı hastalıklara çözümler getiriliyor, ama sanki bütün bunlar bir devir daim. Zamanında denk gelmiş…
Sinirim bozuluyor deprem olmuş insanların çoğu umursamıyor ya da benim gördüklerim öyle. Bilmiyorum. Ne kadar duyarsızlaşmışız. Olan ölenlere oluyor ve depremden zarar görenlere…Ben çok üzgünüm. Daha fazla can kaybı olmasın inşallah. Allah korusun.
Bende esime kizarim tel elden dusmuyor diye. O soyledi ana kallar hep dizi vs. Adamlarin umrunda degil
Haber kanalları dışındakiler cidden dizi reytini peşinde. Anlam veremiyorum.
Ben artık dayanamadığım için kapattım. Gölcük’te depremi yaşadım ve artık dayanamıyorum bu tip görüntülere. Psikolojim kaldırmıyor. Bir noktada insanları anlıyorum. Öyle bir kaosun içinde herkes şok geçiriyor ve sağlıklı düşünemiyorsun. Zamanla travmaya dönüşüyor. Beyin bir şekilde çıkış bulmaya çalışıyor ve bulduğu çıkış şu an sağlıklı düşünen kişiler tarafından anlaşılabilir değil. Diğer açıdan bu tarz görüntüler ve ölü sayıları bu tip durumlarda hep örtülür. Devasa binalar yıkılmış gitmiş. İnstagram ve Twitter’daki görüntülerin çoğu düşmedi bile haber kanallarına. Bunları kontrollü vermekte fayda var. Diğer açıdan bazı görüntülerin de kesinlikle yayınlanmaması gerektiğini düşünüyorum. O kadar çok şey geçiyor ki beynimden beynim durdu.
Diğer açıdan şunu söylemek isterim. Haber kanallarında, radyolarda panik yaratacak söylemler o bölgede bu kanalları dinleyebilen kişiler için ikinci bir travma demek. Bunu biliyorum çünkü zamanında biz de radyodan takip etmiştik. Telefonlar filan sağlıklı çalışmıyor ve en ufak söylem oradaki insanın kafasında 100 kat fazla tepki yapıyor.
@BiblofilYouTube Çok geçmiş olsun arkadaşım. Binalardan uzak durun. Boş alanlarda olmaya çabalayın. Bir ihtiyaç olursa mutlaka haber edin.
Kahramanmaraş’tan bildiriyorum. Dışarıdayız, biz iyiyiz çok şükür ama ölü sayısı muhtemelen artacaktır maalesef. İnternet erişimimiz kısıtlı. Telefonlar tam çalışmıyor. Hava çok soğuk bu bölgede şu an. İnsanlar enkaz altında donma tehlikesi yaşayabilir.
İnşallah en kötüsü geçmiştir.
Edit: sallanmaya devam ediyoruz. Fazla haber alamıyorum ama artçıları devam ediyor gibi. Arada 1-2 tanesi yine çok şiddetliydi.
Deprem minimum 45-50 saniye sürdü. Radyoda birisi 20 saniyeden bahsediyordu hiç ilgisi yok arkadaşlar. Çok uzun süreli bir depremdi. Yanlış hatırlamıyorsam 99 Ağustos undan uzundu kesinlikle.
Şu anda tüm araçlar otoban kenarlarında. İnsanlar sokağa dökülmüş durumda. Evlerde çatlaklar var ama yıkılma benim bölgede görmedim. Yeni bir bölge burası. Eski taraftan bilgim yok.
Şu an eşimin yanında hastanedeyim tüm duvarlar çatlamış. Sıva çatlağı fakat baya derin.
Deprem travması apayrı bir şey, üzerinden 9 yıl geçmesine rağmen hala ufak bir gümbürtüde ürperiyorum. Müziğe daldığımda başım dönüyor, korkuyorum. Zor,çok zor.
Ben de sallanıp duruyorum sürekli. Yüzüme soğuk su çarpıp cama çıkıyorum ama o zaman da sanki düşüyormuşum, bina devriliyormuş hissi oluşuyor. Bu travmayı sanırım hiç atlatamayacağız. Zaten geçen hafta olan ufacık depremden beynim sanki bir jölenin içinde gibiydi şu an tamamen durdu.
Ülkenin yarısı hissetmiş sanırım. Merkeze çok yakındım ben bayağı kötü salladı. Yavaş yavaş kötü haberler de çıkıyor 
herkese geçmiş olsun.
Haberlerde söylenmiyor ama çevremden duyduğum kadarıyla hayatını kaybedenler söylenenden çok. Ayrıca kesinlikle 15 saniye sürmedi. En az 40 saniyeydi.