Dök İçini Rahatla

Bazen çevirmenlik mesleğini ciddi ciddi bırakmayı düşünüyorum.

3 Beğeni

Bazen alıp başımı bir daha dönmemecesine gidebildiğim en uzak yere gidesim geliyor.

5 Beğeni

@mit @Everfever Dostlar sıkmayın canlarınızı hepimizin kafası karışık olur böyle şeyler. Biz burada bunun için varız. Neden mesleği bırakmayı istiyorsun?

2 Beğeni

Çünkü uğraştığıma değmiyor. 8 yıldır sigortam yok, yatmıyor. Çeviri süresince, kitabı teslim edene kadar cebime bir kuruş para girmiyor. Bunun anlamı 3-4 ay boyunca ücretsiz çalışmak. Hâl böyle olunca aldığım parayı aya böldüğümde asgari maaşın bile altında bir rakama denk geliyor.

Pegasus yine iyi; çeviriyi teslim ettikten 1 ay sonra yatırıyor ücretimi. Bazı yayınevleriyse kitap basıldıktan iki ay sonra ödeme yapıyor. Kitabın basılmasıysa bazen 1 yılı buluyor. Teslim ettiğiniz bir işin ücretini 1.5 sene sonra aldığınızı hayal etsenize bir… Benim etmeme gerek yok, çünkü bizzat yaşıyorum. Bazılarıysa üzerinden neredeyse 2 yıl geçmesine rağmen bugün-yarın diye oyalamaya devam ediyor.

Yaş oldu 39. Geleceğe dair hayallerim kör kuyularda. Kendi düzenimi, kendi evimi kuracak kadar bile kazanamıyorum. Allah anneme babama uzun ömürler versin. Ama elbet bir gün göçecekler. O zaman ne yapacağım? Sosyal güvencemin olmaması da apayrı bir kâbus. Yarın, öbür gün birine âşık olup evlenmeye kalksam kim bakar yüzüme? “Çok iyi bir insansın ama…” cümlesini bininci kez duymaya hazır değilim.

Bir yayınevinde tam zamanlı editör mü olsam acaba diyorum bazen. Ama ondan da pek emin değilim. Bilemiyorum Altan…

43 Beğeni

Başınız sağ olsun @Agape

1 Beğeni

Abi ne diyeyim mesleğinizin kötü tarafı belli ki. Nereden dönersen kârdır. Varsa tam zamanli editörlük seçeneğin 3e 5e bakma o zaman. Bana akıl vermek düşmez ama umarım attığın her adım senin ve sevdiklerin için hayırlı bir adımdır. Sektörün emekçilerindensin bu bilinir. Altında imzan olan her ürünü gözüm kapalı alıp, aldırıp, tüketip, tükettiriyorum.

10 Beğeni

Gerçekten çok zor bir durum. Zima Mavisi’ni çevirmeni kitapla ilgili sitem ettiğinde yayınevi yetkilisi “Sana sektörde herkese davranıldğı gibi davranılmadığı için sitem ediyorsun. Daha yenisin, herkese davranıldığı gibi davranılacak artık.” dendiğinde çevirmenlerin durumu belli olmuştu. Aklıma Amerika’daki senarist grevi geliyor. 2005 yılıydı galiba. Hepsinin belirli bir sosyal güvencesi var ve çıkıp hakkım verilmezse bu işi yapmıyorum diyebiliyorlardı. Nasıl çözülür peki sizce? Anladığım kadarıyla bu durum size özgü değil bütün çevirmenler aynı durumda galiba.

3 Beğeni

Çözüleceğini sanmıyorum. 70 yıldır böyle gitmiş, böyle gider.

Teşekkürler @Buyici.

4 Beğeni

Yanlış anlamayın ama bir sorum var. Bütün çevirmenler böyle değil sanırım? Öyleyse durum çok vahim. Aklıma ünlü çevirmenler geliyor. Mesela Rus edebiyatında en çok tercih edilen Ergin Altay, Nihal Yalaza Taluy gibi çevirmenler nasıl çalışıyor?
İstemsizce aklıma Martin Eden kitabı geldi
Hayatınız zormuş valla. Allah kolaylık versin.

2 Beğeni

Amin, sağ olun. Çok ünlü çevirmenler hariç hepsi böyle sanırım. Benim tanıdıklarımda durum benzer en azından. Burada olan çevirmen arkadaşlar dilerlerse yanıt verebilir bu sorunuza.

3 Beğeni

Ne derseniz deyin ama ben sizi hep şu yazı ile hatırlayacağım :slight_smile: Forumda okumuştum aslında ama şuna benzer bir yazıydı.

3 Beğeni

@Expelliarmus
Nihal Yalaza Taluy vefat edeli 62 sene olmuş. Öldüğünde @mit 'in doğmasına 23 sene vardı. Ergin Altay 1937 doğumlu ve Bursa’da kitabevi sahibiydi gelir kaynağı vardı yani. Karşılaştırma yapmak için doğru isimler değil. Günümüz rus edebiyatı çevirmenlerinden ünlü olanına bakarsak Sabri Gürses 2005 yılında yayınevi kurduğundan bahsetmişti. Yani çevirmenlik onunda tek gelir kaynağı değil. Günümüzde çevirmenlerin durumunu anlamak için @mit ve forumdaki diğer çevirmen arkadaşların tecrübelerini dinlemek en doğru yol.

1 Beğeni

Ünlülük veya değil. Siz sonuçta bu işi yapıyorsunuz. Yayınevleri diyorlar mı ki “Siz kitabı alın okuyun, bir zaman parasını verirsiniz.” ? Hayır herkes kitap satın alırken parasını çatır çatır ödüyor. Aslında böyle meslek gruplarının yasayla haklarının korunması gerekiyor ama yok işte. Harry Potter serisini çevirmeden önce Sevin Okyay ve Kutlukhan Kutlu’da benzer durumdalarmış. Hatta bir röportajında Sevin Okyay bir röportajında “Bunca senedir çevirmenlik yapıyorum. Harry Potter sayesinde bir evim oldu.” demişti. Dediğiniz gibi

Keşke gitmese.

3 Beğeni

Aklıma ilk gelen iki ismi söylemiştim karşılaştırma için baya yanlış olmuş :slight_smile: sahiden zor işmiş. Dil bilen iyi kazanır derler bir de…

İnsanın sevdiği iş ile para arasında kalması korkunç bir şey. Buna benzer bir şeyi ben de yaşadım. Parayı seçmek zorunda kaldım ve şimdiki işimde mutsuzum. Ama korkarım ki yine olsa yine aynı tercihi yaparım. Çünkü bekarım ve ayrıca annem ile babama bir şey olsa kendi ayağım üzerinde durmaya mecburum. Ah bu mecburiyetlikler… Yine de itiraf edeyim ki sizinki gibi bir zorlu sürecim olmadı. Halime şükür deyip çok uzatmayayım…

7 Beğeni

Ne istediğim işi yapıyorum ne de yıllarca okuduğum mesleği. Bir kaç kuruş cebime girsin diye tamamen bana yabancı bir işin içindeyim beş altı aydır. Geçim derdi iğrenç şey. Bir yerde benim sigortalar atacak biliyorum. Düşünsenize ne hayal ettiğiniz yerdesiniz ne de olmanız gereken yerde. Kukla gibi hissediyorum, sıkışık olmadığım bir aralık ya da yaratmaya çabaladigim fırsatlardan birinin tutmasını bekliyorum şimdilik. Şanslı biri değilim fırsatlar karşıma çıkmıyor ben yaratmaya çabalıyorum hayat bana çabalarımın karşılığı sadaka misali bazı şeyler sunuyor, hepsi bu. Etrafımda da nispet yapar gibi herkesin tuzu kuru. Sanki bu geçim derdi bir benim, bu sıkıntıları bir ben yaşıyorum. Boğuluyorum.

4 Beğeni

Çevirmenlerin hak ettiği değeri görebilmesi için okur sayısından ziyade bilinçli okur sayısının yüksek olması gerekiyor.

Biz çoğunlukla bu platformu kullandığımız için genel okuyucu kitlesini düşünürken burayı baz alıyoruz ama yanlış yapıyoruz. 1000kitap gibi sitelere bir uğrayın yada sosyal medyadaki sözde kitap kanallarına bir göz gezdirin. Kitap dediğimiz şeyin içeriğinin bu kadar geri planda olduğunu görmek cidden çok şaşırtıcı. Çevirisinin rezalet olduğunu bildiği kitabı kapağı güzel diye tercih edenden tutun, alenen iç sayfaları eksik kitabı “Olsun bu ciltli” diye alana kadar gidiyor bu iş. Cidden aldığı kitabın içeriğini, kapak görselinden, ciltli olmasından ve yanında ayraç gelmesinden sonra 4. plana atılmasını benim aklım almıyor.

Öte yandan okuduğunu anlamayıp çeviriye çamur atanlar ayrı bir dünya. Özellikle kitap yorumu yazılan mecralarda, yazarın kitabını o şekilde dallı budaklı, anlaşılması zor, okuyucu zorlayan, uzun ve ağdalı yazmış olabileceği gibi basit bir şeyi dahi düşünemeyen beş on değil binlerce insanla karşılaşırsınız.

Talebin doğrultusu bu iken sizde yayınevi sahibi olsanız, sizde google translate çevirisi yapmanıza hatta içeriği eksik basmanıza rağmen “ayyy cildi aslında sarı değilde yeşil olsaymış var ya offf tam süper olacakmışş…” yorumları alsanız, sizde çeviriyi dolayısı ile çevirmeni 5. plana koyarsınız.

4 Beğeni

@mit Çok sıkıntılı bir durum. Hele de o kadar süre sigortasız çalışmak o emeğe yazıktır. Ben olsam altı ay bile çalışamam. İşverenler kendi geliri kadar çalışanın da haklarını düşünmeli. Ekonomi sıkıntıdaysa herkes için sıkıntıda, bir yayın evlerine değil. Keşke daha uygun bir fırsat çıksa karşınıza da onu değerlendirseniz.

Ben de istediğim işte çalışayım diye uzun süredir uğraşıyorum. Bakalım beklememe, çabama değecek mi? Yoksa asgari ücretle (günü kurtarayım diye) bir yere girsem umudum tamamen kesilecek biliyorum. Sabrediyorum. Yine de çabalamak güzel. En azından hazıra konmaya alışmış ya da kısa yoldan kazanç etme derdinde olan kişilere göre içim çok rahat. Çünkü kendi emeğimle bir yere gelmiş olacağım.

3 Beğeni

Başınız sağ olsun, ALLAH cennetine kavuştursun inşallah.

Özelden ve buradan baş sağlığı dileyen arkadaşlar sağ olun, var olun.

21 Beğeni