Dök İçini Rahatla

Şimdi o şişe mi, erlenmeyer mi :smiley: ?

1 Beğeni

Kimseden alıntı yapmıyorum, sadece ortaya yazıyorum. Açıkçası yazılanları okurken cehaletten dolayı gözlerim kanadı.

Öncelikle ağırlık antrenmanlarının ne olduğundan başlayalım. Kabaca vücut belirli bir dirence maruz kaldığında kendini daha iyi olmaya adapte eder. Ağırlık antrenmanları da günümüzde yüzmeden basketbola, bokstan kısa mesafe koşuya kadar her profesyonelin temel rutini içerisindedir. (Doğuştan şanslı olan çok küçük bir azınlık dışında.)

Ağırlık antrenmanının ne şekilde yapılacağını belirleyen ise kişisel amaçlardır. Öncelikle ana amacı daha sağlıklı olmak olan biri, erkek ya da dişi olsun, ağırlık antrenmanları ile estetik açıdan daha kötü gözükemez. Tam tersine eskisinden çok daha çekici hale gelecektir. Ana amacı daha fazla kas kütlesine sahip olmak olan ve bu amaçla anabolik steroidler kullananlar ise uzun vadede ciddi sağlık sorunları yaşarlar genelde.

Ağırlık antrenmanlarının esnekliğe engel olduğunu düşünenler düzenli esneklik ve ağırlık antrenmanı yapan profesyonel dövüşçülere bakabilirler. Onun dışında vücut geliştirmecilerin bile düzenli esneklik çalışanları muhtemelen onlardan daha esnektir. (Google’a “jujimufu” yazabilirsiniz.)

Onun dışında düzenli koşu da kalp sağlığı açısından ağırlık antrenmanı kadar faydalıdır. Ama eklem sağlığı açısından değildir. Kaslar ne kadar güçlü olursa eklemlere o kadar az yük biner. Bu da özellikle belirli bir yaştan sonra oluşacak eklem ağrılarını azaltmanın muhtemelen en iyi yolu.

Ağır kilolarla deadlift yaparken yaşanan haz, sporda salgılanan hormonlar vb. tabii ki başka ekstra avantajlar. Spor ile beraber sağlıklı da beslendiğinizde ise yaşamınıza etkileri paha biçilemez.

Tekrarlıyorum, tek amacı kas kütlesini arttırmak olanlar ya da tek amacı güçlenmek olanlar bu öncelikleri için yeri geldiğinde sağlıklarını ikinci plana atabilirler ama en azından bunun farkındalar. Uzun mesafe koşuların ve ihtiyaç fazlası esnekliğin zararlarından, bunlarla ilgilenenler ne kadar haberdar?

Ben de tekrarlayayım. :smiley:

“There is no reason to be alive if you can’t do deadlift.”

5 Beğeni

Zaten bu ikisini yapanları takip ediyoruz :slight_smile: O konuda bir cehalet yok çok şükür. Ama tercih olarak sadece ağırlık üzerinden giden kişilerin esnekliğinin nasıl yok olduğunu birebir görüyorum. Ki çok doğal.

Ağırlık + esneklik kombinasyonu yapanlara hayatımdan çok da ilginç bir örnek vereyim (ilginç, çünkü gerçek hayatta pek denk gelecek bir insan değil): Rus bir arkadaşım var. Kendisi kadın. Eski kafes dövüşçüsü :slight_smile: Hayatımdaki en fantastik kişilik sanırım. 1.85 boyuyla bana tepeden bakıyor :slight_smile:

Gözleriniz hemen kanamasın. Rıhtım’da ateş hiç sönmez :rofl:

Ahahah, bu çok doğru.

2 Beğeni

@AeroKnight-sama harbiden kontrolsüzsün birader.

2 Beğeni

Neyse silmişsin bu demek oluyor ki kontrol halen sende. :slight_smile:

2 Beğeni

Madem içimizi döküyoruz başlayayım, benim sorunum farklı yerlerde farklı davranan tiplerle.

Bir yere adapte olabilmek veya kabul edilebilmek için kendinden ödün veren insanlar, başkalarının ağzına bakıp kucak köpeğini oynayan tipler yani. Dünyanın en omurgasız karakterleri olur aslında bu tarz insanlar ve genelde arasına karışmaya çalıştıkları arkadaş gruplarında da ciddiye alınmazlar. Kendi düşünceleri yoktur çünkü, sürü bilinci vardır kafalarında.

Eskiden uğraşıp kolay kolay arkadaşlığımı kopartmazdım bu tarz tiplerle. Son zamanlarda gerçekten bu tarz insanları hayatımda tutmanın bir anlamı olmadığını anladım. Eğer çevrenizde veya hayatınızda bu tarz karakterler var ise bağı hızlıca kesin, gerçekten aşşşırı rahatlamış hissettiryor. Yara bandı misali, bundan böyle vefasız, omurgasız tiplere yer yok :d

4 Beğeni

Evet… Ne yazık ki toplumumuz bu tiplerle dolu; özellikle üst kademeler… :face_with_raised_eyebrow:

2 Beğeni

Şu spor muhabbetlerini okuduğum için şuan çok pişman hissediyorum resmen hayatımdan 5 dakika filan çalındı. Bir de kas yapıp atletle fotoğraf atan tipler var yorumları okurken gözümün önüne o tipler gelip durdu.

1 Beğeni

Aslında spor, sizin ona harcadığınız zamanı daha sağlıklı ve uzun ömürlü olmanızı sağlayayarak fazlasıyla telafi eder ama ciddi azim ve sabır istediği için tabii ki herkese göre değildir.

2 Beğeni

Doğru, onu unuttuk. Ben kendiminkini paylaşmak isterim.

Özet

image

5 Beğeni

Öncelikle ben spor hakkındaki düşüncelerimi söylemedim ki.

Spor için harcanan zamanı topladığımızda sanırım bize sunduğu uzun ömrü nötrlediğini düşünüyorum ama sağlıklı yaşam bambaşka bir konu. Hayatında hiç spor yapmamış çok sağlıklı insanlar tanıyorum ama spor yapıp hastalanan insanlar da var. Evet spor sağlığı arttırıyor bilimsel çalışmaları inkar etmiyorum. Benimki çok daha derin bir düşünce. Anlatsam üçüncü bir dünya savaşı çıkar diye korkuyorum. Belki ölmeden hemen önce bu konuda yazarım. Ben gittikten sonra ne oluyorsa olsun.

@Firtinakiran ıyyy göbeği şerbetli şerbetli. :smiley: (gerçi bizim burada şire derler)

4 Beğeni

Güzel anlatmışsınız. Mesela benim spora başlamamın ana sebebi buydu. Bel kaslarım aşırı zayıfladığı için çok kötü bel ağrıları yaşıyordum. Evin içinde iki adım atmak bile ölümdü. Hem bu durumu çözeyim diye, hem de hazır biraz fizik var, gitmişken onu da geliştireyim diye spora yazıldım. Gerçi baklava yapamadım ama en azından bel sorununu da bir daha hiç yaşamadım.
Şu an düşünüyorum da, fitness’a gidip aptal olacağıma, keşke evde ölümcül ağrılarla yaşayıp biraz olsun zeki kalsaydım.

4 Beğeni

Estağfurullah hocam. Benim sözlerimi yönelttiğim tipler başta farklı, sonlara doğru tamamen farklı davranan insanlar.

Çıkar ilişkilerine göre hareket eden tipler yani. Başkalarının ağzına bakma olayı ise, haklı haksız her durumda işlerine gelenin yanında olmaktan geliyor. Adil davranmamak diyebiliriz yani.

4 Beğeni

Size bunu yakıştıranlar utansın efendim. :sweat_smile:
Bunun edebiyatta ismi neydi hatırlamıyorum ama başarılı bir örneği oldu.

2 Beğeni

Evet, hiç sigara içmediği halde kanser olanlar ve her gün 3 paket sigara içip 90 yıl sağlıklı yaşayanlar da var.

2 Beğeni

HP laptobum var. Laptobun içinde HP Connection Manager diye bir zamazingo var. Kullanıcıları sinir etsin diye konulmuş. En son o açılıyor. Bazen şeytanı dinleyesim geliyor. Hay bin ajan simit. :smiley:

2 Beğeni

Çernobil (Rusçasını bilmediğimden Türkçesini yazdım) faciasına sebep olan mühendis (50-60’lı yaşlarda) yaşarken ve 90 yaşlarında doğal sebeplerden ölürken yanındaki 20’li yaşlardaki çoğu mühendis ölmüştü. Ne demişler: “Alea iacta est.”

1 Beğeni

adsense hemen mesajlara uygun olarak konuşlanmış. :grinning:

9 Beğeni

Sevgili rıhtım ahalisi benim bir derdim var. 10. Sınıftayım ve bir fen lisesinde okuyorum. Eşit ağırlık seçicem. Buna daha ortaokuldayken karar vermiştim. Ama eşit ağırlık bölümleri arasında karar vermekte çok zorlanıyorum. Ne okusam işsiz kalacakmışım gibi geliyor. Yanlış bi karar vermekten korkuyorum. Aklımda baskın olarak hukuk ve işletme var. Sizlerin mesleklerini bilmiyorum ama hepiniz belirli bir entelektüel seviyenin üstündeki insanlarsınız ve benim yakın çevremin dışından da tavsiyeye ihtiyacım var. Kendinizden çevrenizden duyduklarınızı bildikleriniz görüşlerinizi benimle paylaşırsanız çok iyi olur.

4 Beğeni

Ben aşırı istediğin bir bölüm yoksa üniversiteye gitme diyorum. İşletme dersleri de hukuk dersleri de zor ve ağırdır. Bölüme isteyerek giren insanı bile hayattan bezdirir çalışmayı seven biri değilse. Avukatlık gibi bir hayal çok istediğin bir şey yoksa hukuku da hiç önermiyorum tüm iibf bölümlerinden daha çok yoruluyorlar. Cidden acıyorum hukuk okuyanlara.

Bu kısmk geçecek olursak bir de bizim ülkede şu anki şartlarda okumak gerçekten zaman kaybı kendini geliştirmen lazım. Yabancı dil çok önemli ingilizce ve ikinci bir dil üzerine yoğunlaşmalısın dil bilen normal zekada biri her şekilde iş bulur.

2 Beğeni