Dök İçini Rahatla

Tirlarla konvoy yapalara denk geldim. Onlarin korna seslerinden ev yikilacakti, cam cerceve sallandi.

Dügün diyince benim de aklima sey geldi. Gelin saç ve makyajina normalin çok kati para istiyorlar diye gelin oldugunu soylemeden sac makyaj yaptirmak ne kadar kabul edilebilir? Vicdanimi rahatlatacak bir arguman var mi?

2 Beğeni

Düğün ile ilişkisi olan her şeyden nefret ederim. Evleniyorlar kornayla rahatsız ederler. Düğün yaparlar geç saatlere kadar son ses müzikle oynarlar. Yorulmak da bilmezler. Kısacası saçma sapan bir şey. Düğün istemeyen kız da bulmak zor hee. :smiley: :smiley: Benim gibilerin işi zor.

11 Beğeni

Onların soyguncu gibi hissetmesi gerekirken neden sizin vicdanınız rahat değil anlamadım.

3 Beğeni

Ücretlendirme ürünün değerine yahut hizmetin kalitesine göre yapılmalı. Diğer türlü alıcının sıfatına göre bir ücretlendirme hiç etik bir davranış değildir. Gelin, damat yahut asker diye insanların özer durumlarını sömürü haline getirenlerin vicdanları huzursuz olmalı, sizin değil.

2 Beğeni

“13” bir rakam değildir sayın çevirmen. Bir sayıdır. Bazıları için önemsiz olabilir ama ben matematik konusunda takıntılıyım. Benimki de böyle bir takıntı işte…

6 Beğeni

Geçen sene KYK da 260₺ ya kalıyordum Sakarya’da eski bir yurt, yine Sakarya’da arkadaşım da başka yeni bir yurtta aynı fiyata kalıyordu. Şimdi zam gelmiş ben 340₺ ödüyorum o 310₺, depozito ise onun 80₺, benim 120₺. Hayır o çok çok daha iyi bir yurtta kalırken neden nu kadar fark var? Üstüne bir de internete kota koymuşlar. 2000 kişilik yurtta süper oldu bu, bir YouTube düzgün çalışıyordu o da olmaz artık Netflixe de bay bay bu gidişle. Üzgünüm bu zam konularına bu ara. Evde de tasarruf planları yapılmaya başlandı yine.

1 Beğeni

Okul ortamı gözümde tütüyor. Staj yaptığım zamanları özleyeceğim hiç aklıma gelmezdi. Şimdi durup düşününce hayret ediyorum. Ne güzeldi…Öğrencilerim olsun istiyorum artık. Çok istiyorum. :frowning:

8 Beğeni

Tam baskısı olmayan istediğim kitapları oradan buradan bulmuş toplamışımdır rahat rahat kitap okumak isterim hop bir süre sonra başka kitapların artık baskısı yoktur ve ben o kitapları aramaya başlarım tam bir kısır döngü.

1 Beğeni

Bayağıdır kolaylığı, okuduğum kitapların yayınevi seçeneklerinin fazlalığı, görünüşünün güzelliği, ve dili gibi sebeplerden dolayı 1000Kitap kullanıyordum. Goodreads pek ilgimi çekmiyordu ama son zamanlarda hele geceleri kullandıysam çok fazla rahatsız edici mesajlar almaya başladım ayrıca herkesin görüş yazabilmesi dolayısıyla uygulama amacından sapıyor (siyaset vs.) O yüzden goodreadse geçtim ama alışamadım. Özlüyorum, üzgünüm :pensive:

“Direk” bir yere gidemezsiniz. Direkt olur, doğrudan daha iyi olur, dümdüz olur, hemen olur, aniden olur, dimdik olur ama “direk” olmaz. Wardstone Günlükleri’nde ikinci sinirimi bozan kelime ve sürekli kullanılmış çevirmen tarafından. Muhtemelen bütün seri boyunca direk bir yere gideceğiz… Kafamdaki görüntü:

images%20(4)

17 Beğeni

Güzel bir konuya değinmişsiniz. Sık yapılan hatalardan biridir direk yazmak. Konuşurken t’yi söylemek zor olduğu için o t harfini söylemez çoğu kişi. Bu da yazıya yansır. Bu nedenle ‘doğrudan’ sözcüğünü tercih etmek gerekir

1 Beğeni

Keşke diyorum sihirli değneğim filan olsaydı. Her şey güzel olsun diye ugraşırdım… Ama gerçek hayat peri masallarından fırlama değil, ne yazık ki toz pembe olmuyor. Olsa olsa gri olur. Ve bir şeyler yazmak ihtiyacı duyuyorum ara ara. Üşengeçliğimi yendiğim zaman kalemim oynayabilir. O da ne zamana denk gelirse artık. Bu arada geceyi de insan bir başka seviyormuş. Bir kaç kez daha anlamış oldum.

4 Beğeni

Taşınacağım, bu nedense beni heyecanlandırıyor. Birini bitirip ikinci işimi de aldım. O da başka bir heyecan, acaba hep heyecanlanacak mıyım? Diğer yandan daha gitmem gereken çok yol var… Çok sevdiğim bir insan onu geçmem gerektiğini söylemişti, hoş, bunu yapmama daha yıllar var ama adım adım ilerliyorum. Kendi dünyamı daha güzel bir yer yapacağım. İçini başka şeylerle doldurmanın, biraz tozunu almanın zamanı geldi sanırım.

Bir insan vardı ve eşyaları taşırken bize yardım etti. Yolu gösterdi ehehehe çok sağolsun. :slight_smile: Ne yalan söyleyeyim çok zorlu oldu. Aşırı sıcak ve yine ne varsa doldurdum valizlere. Bir daha gerçekten sadece sırt çantası alacağım. :slight_smile:

5 Beğeni

Koşu parkurunun sonuna konulmuş olan spor aletleri adı üstünde spor aletleridir ve spor yapanlar için ayrılmıştır. Siz çocuklarınızı oynatın, çocuklarınız üstlerinde oynasın diye değil. Çocuklarınızın oynaması için çocuk parkı var be heyy … veliler.

4 Beğeni

Biz boş diye öyle rahatız ya siz yaklaşın çekiliyoruz o zaman :smile::relaxed:

Bu forumun nasıl kullanılacağını çözmeye çalışıyorum:(

Zorluklar yaşıyorum. Kafamın içerisinde bir milyon adet şey var sanki.

Ailemin benim okul ihtiyaçlarımı bir türlü karşılamaması veya karşılayamaması beni öyle kahrediyor ki. Aklımda intihar dahil olmak üzere geçirmediğim düşünce yok.

Pamukkale Üniversitesi’ne merkezi yerleştirme başvurusu yapmıştım Ağustos ayının başında. Onun kabul olacağını düşüne düşüne kendimi avutuyordum. 5 Eylül tarihini bekliyordum.

Ancak bir şey oldu kabul edilmedi. Öğrenci belgemin tarihi son bir ay içinde alınmadığı için kabul edilmemişti. Mimarlık bölümünden bir hocama bu durumu sordum. “Atakan, böyle bir uygulama yapmaları çok saçma. Git neden yaptıklarını sor.” dedi. Ancak Pamukkale Üniversitesi’ne gitiğimde muhatap bulamama sorunu ile karşılaştım…

Bu bölümü 12. sınıfta babam aklıma sokmuştu. Ama ben olmak istemiyordum. Tercih döneminde “Yaz, yatay geçiş yaparsın.” diyerek yazdırdı. Gittikten sonra ben bu işi yapamayacağımı kavradım. Bu durumun bu hale gelmesinde kimin payı varsa ona ömrü billah hakkımı helal etmiyorum.

Şimdi bir karar vereceğim. Ya Siirt’e gideceğim ki maddi olarak en mantıklı yol bu gözüküyor ama hem benim bu mesleği sevmemem hem de mezun olunca iş bulamama ihtimalim çok fazla. Ya okulu bırakacağım, ama bırakırsam bir yıl yks, dört yıl üniversiteyi düşünürsek ailem zor durumda kalacak. Ama iş sorunu mimarlığa nispeten daha da azalacak. Veya kendi hayatıma son vermek. Ama bu son maddeyi gerçekleştirmek için bende yürek yok. Hem dünyamızın ekolojik düzenine bir faydam olacak. Hem de kısa yoldan besin döngüsüne katılacağım. Ama bu da benim belirttiğim nedenden dolayı olmaz.

Her şey çok zor geliyor. Ne yapacağımı bilmiyorum. Eğer gece uyurken bir şey olursa bana kendinize iyi bakın.

Atakan kardeş silkelen kendine gel. Çözümü olmayan, dermansız bir dert değil.

Ben çözümünü düşündükçe içinden çıkamıyorum. Lütfen siz söyleyiniz nedir bunun dermanı?

Yani aslında okudukça derdin baldan tatlı geliyor. Klasik olacak ama ne dertler var be kardeşim.