Düşüncesiz diyemem, övgüdür bu sana
Bencilsin, öyle de kalacaksın kalubeladan bu yana
Cehennemde inleyen insanlar arasında
Habis kafilenin arasından fırlayıp, yalvaracaksın hep bana
Kalem, kılıç, keskin, yanak
Düşüncesiz diyemem, övgüdür bu sana
Bencilsin, öyle de kalacaksın kalubeladan bu yana
Cehennemde inleyen insanlar arasında
Habis kafilenin arasından fırlayıp, yalvaracaksın hep bana
Kalem, kılıç, keskin, yanak
Anaa! İlk seferinde yazmıştım, sonra beğenmeyip ikinciye yazınca unutmuşum.
Her şiirde bir şeyi unutuyorum. Agape hanım bunun için bir büyü,sihir okuyup üfleseniz…
Kuralları okumamıştım kusura bakmayın bodoslama dalmış bulundum, bi bakayım neymiş kurallar.
Dörtlük yazamam herhalde, zor bence. Hem, serbest şiir severim ben
Dörtlük olduğu sürece serbestsin.
Kutsal kalemden kan damlıyor
Kılıç diyarının karanlık cehaletine.
Keskin tarafında mürekkep edası kelamın
Yanağından ilk harfi süzülüyor semanın.
Dokuz, öfke, su, yalan
Fantastik kitapların girişlerindeki kadim şiirler gibi olmuş.
Dokuz yetim doyurmamışsan bu hayatta
Öfkeni başıboş köpek gibi salmışsan sokakta
Mezarına su dökecek bir dostun da yoksa
Boşuna yaşamadım diyemezsin bu yalan dünyada.
Buğday, dede, kemer, takke
Karlı dağın yamacında donmuş bir buğday tarlası
Anlatırdı dedem aniden bastırmış alamet fırtınası
Kemerli yolda belirmiş karanlığın dokuz atkılısı
Al takke, ver külah başlamış lanetlilerin savaşı
Çan, Çağrı, Çam, Çamur
Çanlar boğuk boğuk uğulduyor şehrin üzerinde
Bir çağrı bu, yolunu kaybetmişlere
Çam ağaçları kadar ulu değilsin unutma
Çamurdan geldin, karışacaksın toprağa yine.
yeşil, kadim, eskiz, yumurta.
Yeşil yeşil bakarmış ya gözleri Dünya’nın,
Döndürmesi zor artık kadim günlerine şu viranı.
Eskizler de haykırıyor, boğuluyor içinde bunca binanın,
Çünkü çıktı yumurtadan katili bu doğanın.
Şans, Kibrit, Uyku, Tablo
Şansım mı dönüyor yoksa ?
Elimdeki kibrit kutusu tutuşmuş
Uykumda bir güzellik var
“Kürk mantolu madonna” tablosuna baka kalmışım
Acı Zevk Huzur Ölüm
Bin acıdan daha beterdir
Bin zevkten umut kestirir
Huzur kelimesiyle gömülüdür
Orada ölüme bile gülünür.
Yatak, Tarih, Mor, Yarış
Zaman altımızda serilmiş devasa bir yatak,
Her birimiz bir tarihe yaslamışız başımızı,
Üzerimizi kaplamış mor, lacivert bir yorganın altında,
Yarıştırıyoruz düşlerimizi.
:)))))
Zor, Mavi, Kadife, Duman
Sonraki şiir için dört kelime yazmamışsınız.
Aaaaaa evet , pardon!
Zor bir savaşın bıraktığı vahşetin yükselen
Mavi
Kadife
Gökyüzü benzeri eserisin artık dumanlı harabelerde
Antik, Modern, Yapay, Düşsel
Modern ruhlarıyız biz
Antik çağların.
Yapay bedenimizin var olduğu
Düşsel avuntularda …
Ulu, Kısa, Sabır, Nefes