BeIn’de Ejderha Mızrağı: Güz Alacakaranlık Ejderhaları animasyonu var şu an 
Bir animasyonu olduğunu bilmiyordum. Şu an izliyorum, çok hoş
5 Beğeni
Ben nostalji hissi geçtikten sonra eh işte demiştim, 2008 yapımı.
4 Beğeni
Evet, 2008 yapımı. Fena değil, izleniyor
2 Beğeni
VCD si vardı bende galiba bunun, ya da onun da öncesi korsan divx kara dönemleri olabilir 
İlk başta bir gaz bir sempati ile ovv diyorsun ama biraz devam ettikten sonra anlıyorsun ki animasyonlar falan baya fail .
3 Beğeni
Evet, ben de dün akşam kanalları gezerken ilk rastladığımda çok hoşuma gitti, izledim epeyce. Sonra senin dediğin gibi oldu 
3 Beğeni
Sizin okuma etkinliği bitsin, bende Bonehunters’ı bitireyim başlarız diyorum 5 Eylül gibi ne dersin ? @Pyrewrath
7 Beğeni
Bunu beğenmek için uzun zaman sonra giriş yaptım.
3 Beğeni
Bana uyar, Eylül başı da iyi hem. şu seriyi dilimizde görür müyüz bir gün acaba? Kitap da erik gibi. 
@_OZ hocam senin Krynn’deki maceraların nasıl gidiyor?
2 Beğeni
Bence imkansız. Ana seri olmadan bu seriyi bassalar alan sayısı 100’ü zor bulur. Bu ve Drizzt’e çok büyük ayıp edildi.
3 Beğeni
az Alevi sonrasına buradan devam etseler diye dedim, yoksa dediğin gibi ana seri olmadan hiç şansı yok.:+1
2 Beğeni
Acaba yurtdışında ilgi var mı? Satışlar nasıl?
2 Beğeni
İthakinin bastığı ilk üçlemeyi okuyup Kayıp Tarihçeleri okumasak ne kaybederiz ?
3 Beğeni
Hocam affınıza sığınarak yapıyorum espriyi. Zaten kaybolmuş bir şeyi kaybedemezsiniz.
Bu konuyu ben de merak ediyorum. Bir de ingilizcesi nasıldır tüm serinin acaba? Bir ara kendi işimden istifayı basıp dalasım var buralara.
2 Beğeni
Devamı geldiğine göre mutlaka ama ne büyüklükte onu kestirmek güç.
Ben hala okumadım hocam. İlk kitaplar zaman atlamalarıyla gidiyor hatırlarsanız, o boşlukları dolduruyorlar. Eğer o zamanları merak etmiyorsanız kaybedecek bir şey yok sizin için.
Gayet rahat anlaşılır bir dili var, popüler olmasının sebeplerinden biri de bu bence. Alta yeni serinin ilk kitabının giriş bölümünü bıraktım, en zor yeri böyle ve çoğu çok daha basit hocam.
Dragons of Deceit İlk Paragraflar
Castle Rosethorn was located on a tor overlooking the fertile valley through which ran the Vingaard River. The castle was ancient, dating back to pre-Cataclysm times, modeled after other Solamnic fortresses of the era, although on a more modest scale. But Castle Rosethorn was far different from any other fortress due to the uniqueness of its location and its imaginative design. The castle was considered to possess an almost magical beauty.
Little is known about the architect, for his name was lost to time. Perhaps he had grown weary of drawing up plans for utilitarian fortresses, or perhaps the name “Rosethorn” and the distinctive location on the tor had fired his imagination.
He designed the six sides of its outer defensive curtain wall around the natural jutting stone formations of the tor, putting the contours to both aesthetic and practical use. Each of the six points of the battlements featured bastions that jutted out from the curtain wall, which were dubbed the “thorns.” The keep that blossomed from the thorny walls was the “rose.”
Workmen had spent years delving the moat surrounding the castle out of the solid rock of the tor. The castle could be accessed only by a causeway and drawbridge and prevented sappers from attempting to enter by digging beneath. Those seeking admittance had to pass through two gates to reach the castle and travel along a narrow cobblestone road. The lower gate was guarded by an iron portcullis that permitted entry to the narrow cobblestone road that ran between the cliff face on the right and the interior wall of the curtain wall on the left.
Known as the “Thorn Gauntlet,” the road climbed as it curved between rock on one side and defensive parapets on the other. A swiftly flowing stream ran down a deep channel cut in the center of the cobblestones.
The upper gate that guarded the “rose” was located near the top of the curving Thorn Gauntlet. The gate was flanked by the waterfall that fed the stream. Once through the gate, the narrow cobblestone road opened onto an expansive bailey that surrounded the keep.
The keep itself consisted of the main building and two round towers: the Watch Tower and the Rose Tower. The Watch Tower was short and wide and had no windows. A spiral staircase that wound around the exterior wall led upward to a bud-shaped cap. The Rose Tower was narrower and tapered toward the top. An interior spiral staircase climbed to a narrow balcony that surrounded the base of its ornate spire, which was crafted to look like a newly blooming rose.
Lord Gregory Rosethorn had climbed the stair of the Rose Tower at dawn, as was often his habit. He liked to look out on the river far below, sparkling in the sunshine and shining on the fields of golden wheat, barley, beans, and oats, as well as lush pasture land. Sheep dotted the grassy hills. Cattle grazed. The smoke of cook fires rose from the village of Ironwood, off in the distance.
The river meandered among the low hills and shallow valleys and disappeared in the thick forests where the leaves were starting to change with the coming of autumn. The orange leaves of the maples flaunted their beauty among the dark blue-green of the firs and the rich green of the oak. The harvest would soon start. It would be a good one this year.
Gregory leaned on the railing to gaze out over the fields, which were flooded yearly by the Vingaard River during the winter ice melt, providing fertile soil for the crops. He looked north toward the Habakkuk Mountains and the famed Westgate Pass: the only pass through the mountains to the city of Palanthas.
The pass was protected by a fortress known as the High Clerist’s Tower. The fortress had been constructed by the founder of Solamnia and the Knighthood—Vinas Solamnus—and had guarded the pass for centuries. It had been abandoned more than three hundred years ago following the Cataclysm, the departure of the gods, and the death of the last High Clerist.
No one had been interested in taking the cleric’s place, as the Solamnics had no intention of worshipping gods who had abandoned them during their hour of desperate need.
2 Beğeni
Bence Malazan 10|10 sa EM 3|10’dir. Bana inanılmaz kolay geliyor Malazan’dan sonra.
3 Beğeni
Peki size şunu sorayım . İthakiden çıkan tüm kitapları okursak seriye ne derece hakim oluruz ? Mutlaka ama mutlaka diğer kitapları okumak lazım mı bir final yapıyor mu ? İthali kitapları bittiğinde seri yarım kalıyordur elbet ama yarım kalma seviyesi nedir ?
3 Beğeni
Ana olayların çoğunu öğrenmiş olursunuz. Sonraki serilerde bazı çok büyük değişiklikler ve olaylar da oluyor elbette.
O kitaplar yeterince sonlanmış oluyor aslında. Devamında 2. Nesil ve Yaz Alevi Ejderhaları da uygun fiyatlıysa okunabilir ama hep sipariş üzerine yazıldıkları için sonu asla olmayacak hocam. Misal Ruhlar Savaşı ve Karanlık Havari serileri Ejderha Mızrağı fanları dışındakilere pek bir şey ifade etmez, hem de fena kitaplar olmamalarına rağmen. Ve seri orada da sonlanmıyor, Weis&Hickman ikilisi Karanlık Havari serisi dışında yazmasa da Age of Mortals’a (Ruhlar Savaşı sonrası girilen çağ) ait başka yazarların eserleri var. 2000lerde basılıp dilimize çevrilmeyen 70 kadar roman var, antolojiler falan hariç. Öncekileri de hesaba katmadım.
list of Dragonlance Novels
Tl;dr : Ne kadar sevdiğinize bağlı olarak çıkmışlarla yetinebilir, ufak dozlar halinde almaya devam edebilir ya da o koca okyanusa atlayabilirsiniz.
2 Beğeni
Harun’un dediği gibi hiç sonlanmayan bir evren zaten, zaman ilerliyor ve yeni olaylar yeni evreler açılıyor. Ama belirli periyotlarda main event olarak kapanışlar var belirli serilerde.
İthaki tam nerede basıp bırakmıştı unuttum, şimdi tekrar bir baktım. İlk üçleme sonrası Efsaneler üçlemesi, sonrasında Ruhdöveni ve Silah Kardeşliği basılmış. Zaten ana serinin başı bu; yeni bir okur için bu kitaplar okunup seriyi tanıyıp seriden keyif alıp sonrasında devamı da gelmez ise tadında bırakılabilir diye düşünüyorum.
Pek ihtimal vermesem de sonra devam edilirse ne ala, seven devam eder ve tadından yenmez Yani eksiği kalmaz, fazlası olur.
Kayıp tarihçeleri bende okumadım mesela, basıldıklarında ilk seriyi okuduğum günlerden çok zaman geçmişti ve pek hatırlamadığım için almış ama okumak istememiştim. Seriyi bir ara baştan alıp o ara okurum demiştim ama bulamadık hiç o şansı 
Edit: Bu arada ithaki neleri basmıştı diye bakarken 2. ve 3. kitabın baskısının bittiğini gördü.
Devamı bırak bitenleri tekrar basmıyorlarsa iyice mezara gömüldü bu seri demektir .
3 Beğeni
İlknokta’da yok ama diğer sitelerinde mevcut görünüyor.
3 Beğeni
Hmm, ilknoktayı iyice boşladı mı bunlar nedir Alışkanlık, ordan baktım ben direk. Belki devam eder umutları devam o zaman 
.
3 Beğeni