Sao öyledir. Kızarsın ama yine de izlettirir. Ben ilk iki sezonu yine de baya sevdim. Çoğunluk ilk sezonunun kalitesi bir daha olmadı diyor. 3. sezon 2’den daha iyi diyenler de var. Herkesin zevki farklı sonuçta. Daha 5. Sezon çıkacak ama ne yazık ki ertelendi. Animenin müzikleri çok başarılı ama. Mesela 3. Sezonun açılış müziği Adamas da çok iyi.
2 gün önce can sıkıntısından başladım kurokoya. Senelerdir ilk kez tekrar izliyorum o yüzden o zaman ki heyecanı yaşatır mı diye açtım ama bazı kısımlar güzel olsa ve gaza getirse de genel olarak saçma sapan şeyler ekliyorlar animeye. Basketten çok gülmek için izliyorum denebilir. İlk sezonun son kısmına kadar o kadar da takmadım zaten ama o sezon finalinde artık ***** dedim yani. Heriflere resmen vahiy iniyor kapı açılıyor filan.
O zamanlar bir kaç anime dışında izlediğim çoğu anime shounen olduğu için çok takılmamıştım sanırım ama şimdi izleyince insan ne dese bilemiyor.
Kaguya-sama’nın puanı çok az geldi, favorilerimdendir.
Zankyou no Terror cidden çok underrated bir iş MAL puanına filan bakıcak olursak. Hak ettiği değeri görmediğini düşünüyorum.
Başlama sebebim biraz da o idi aslında. İlk iki sezonu güncel izlemiştim ama üçüncü sezonda çok baymıştı iki kere başlayıp bırakmıştım. Seneler sonra bir bitireyim şunu bari dedim.
Tekrar düşününce hiçbir şey için değilse şu opening ve klibinin mükemmelliği için bu anime kesinlikle izlenmeli diyorum.
Bunun verdiği gazı çok az şey verir.
Şimdi cover hallerine de baktım, ben normalde şarkıların cover versiyonlarını çok sever normali ile onun arasında çok gidip gelerek uzun süre dinlerim ama bu şarkının orjinalinin verdiğini hiçbir cover vermiyor.
Bu kadar gürültülü olmasa bu güzeldi ama çok gürültülü.
Monster
Türü: Psikolojik, gizem, korku, dram, polisiye, gerilim, seinen
Bölüm sayısı: 74
Ne desem ki şimdi bu anime hakkında? Ne animeydi be! Birkaç sevmediğim noktası olsa da çok derin animeydi. Favori 10 anime listeme girmeye kesinlikle hak kazandı. Seinen anime böyle olur işte. %100 seinen, tamamen yetişkinlere yönelik bir animeydi. İzlediğim animeler arasında en çok Psycho Pass ile ortak yanı vardı. Bu arada psikoloji, korku ve gizem türleri bir arada olunca çok iyi bir anime ortaya çıkıyor sanki ha. Neyse psikoloji demişken bu animede anlatılan psikoloji dehşet bir şey. Çünkü katil psikolojisi anlatılıyor. Bir insan nasıl katil olabilir? Cinayet işlemeye iten şey nedir? Hiç cinayet işlemeyen biri katil olabilir mi? Toplumsal histeri nedir? Toplumu manipüle etmek kolay mıdır? Gibi birçok soruya bu anime cevap veriyor. Animede avukat, polis, dedektif, krimanalist, psikiyatrist, doktor ve gazeteci gibi birçok meslek de geçiyor. Hepsinin farklı bakış açısı ile animeyi izlemek de güzel oldu. Olayların Almanya’da geçmesi, Türk mahalleleri, Türk karakter isimleri de animede hoş bir detaydı.
Animenin konusundan da kısaca bahsetmek istiyorum. Doktor Tenma Almanya’da yaşayan mesleğinde kendini geliştirmiş mükemmel bir beyin cerrahıdır. Mükemmel doktor olduğu gibi insani değerlere de önem verir. Hastaneye ağır yaralı olarak vali ve kimi kimsesi olmayan ağır yaralı bir çocuk getirilir. İkisini birden tedavi edecek vakit yoktur. Doktor Tenma seçim yapmak zorundadır. Hangisini seçmelidir? Bu seçim ona nasıl sonuçlar getirecektir? Gerisini izlemeyenler animeden öğrensin.
Biraz da spoiler yorum yapmak istiyorum. Uzun zamandır erteliyordum bu animeyi. 74 bölüm olması gözümü korktuyordu. Yavaş ilerliyor sanmıştım. Yanılmışım. Daha ikinci bölümde hastanedeki yetkili kişilerin ölmesi ile şok oldum. Meseleyi hiç uzatmadılar. Şak diye öldü var ya ne sevindim. Gerçek hayatta para ve statü için yaşayan, konuşan ve eylemlerine devam eden insanları görüyoruz, bir şey yapamıyoruz çoğumuz. Çünkü kanunda uygun boşlukları buluyorlar veya direkt kanunun kendisi oluyorlar. O yüzden bunu izlemek güzel oldu. Akame ga Kill izlerken de bunu hissetmiştim 3. bölümde 9 yıl sonrasına atladı bi anda. Meğer animenin konusu buymuş. İkizlerin bir şekilde animenin konusuna gireceği ve bizim doktorun istifa edeceği çok belliydi ama.
Bu arada polisin hastaneyi kuşatması, elinde yeterli kanıt olmadığı halde Dr. Tenma’yı tutuklamaya gitmesi çok tanıdık geldi. Hmm demek ki tüm dünyada oluyor böyle şeyler… Ama bi 20 bölüm geçince olaylar yavaşlamaya başladı. 38. bölümde Johann’ın elini kolunu sallaya sallaya gitmesi hiç hoşuma gitmedi. Bu animenin daha karmaşık olacağını düşünmüştüm. Karakter gelişimi de çok iyiydi. Eva’nın alkolü bırakması, mesleği olması, Lunge’un özür dilemesi, Dieter’ın seçim yapması ve Tenma’nın yanında kalması, Tenma’nın sözleri ile tüm hayatının değişmesi çok güzeldi. Favorim gazeteci Grimmer ama o da öldü be. Verdiği sözler de öyle kaldı, piknik sözü, içki sözü hep kaldı… Animede anlaşılmayan yerler de vardı. Johann’ı anlama pek mümkün değil. Ne yaptı, neden yaptı? Neden sonuç ilişkisine bakınca bir şey çıkmıyor. Psikopat biriydi, can sıkıntısından yaptı diye düşünüyoruz sadece. Asıl canavar kimdi? Animenin başından beri Johann olarak gösterildi. Peter Çapek çıktı ortaya ama hemen öldü. Asıl canavar Franz Bonaparta mıydı? Bölümün birinde Johann gibi suçluların ve Tenma gibi bu suçluların peşinden gidenlerin de olduğunun gösterilmesi güzeldi. Ama güzel mesaj da verdi. İntikam alsan bile giden gitti, geri gelmeyecek. Final bölümü seyirciye bırakılmış. İyi mi kötü mü emin olamadım. Hiç böyle bir şey beklemiyordum. Klişe olmaması güzeldi ama biraz da iyi olabilirdi sanki. Daha bu anime hakkında söylenecek çok şey var ama şimdilik bu kadar. Son olarak 2004 yapım olmasından olayı çizimleri pek iyi değildi ama idare eder yine. Bi de 74 bölüm boyunca başlangıç müziği hiç değişmedi sanırım o da 2004 yapımı olmasından dolayı.
Puanlama yaklaşık bölümler arası yaparsam eğer
1.-20. Bölümler arası 10 puan
21.-40. Bölümler arası 7 puan
41.-60. Bölümler arası 9 puan
61.-74. Bölümler arası 8 puan
Genel puanım ise 8.5
Eski animelerden gideyim yine dedim Nana’ya başladım ama 4 bölüm kuralında sınırda kaldı. Ne yapsam ki? Shoujo türünden bilerek uzak durmuştum. Sahiden kızların düşüncesi hiç hoşuma gitmiyor animede. O iç sesler çok sıkıcı. Romantizm yönü berbat. Müzik bölümü ise ilk 4 bölümde hiç yoktu neredeyse. Karakter analizleri iyi diye duydum, devam etsem mi bilemedim… Hafif merak ettim…
Bu anime bitti mi yoksa devamı gelecek mi?
Sonu yarım kaldı diye aklımda kalmış, belki takip etmediğim arada devam etmişlerdir diye düşünmüştüm. Madem bitmiş spor temalı anime listesinden bir tane yeni seçeyim.
Sezon sonların da ki ayrı olarak isim yazan bölümler ne oluyor? Sezonlar bitince çıkan movieleri oraya mı eklemişler?
Tokyonun Gülleri re’dir ve beğenmedim ilk sezonu iyi olan ikinci sezonu daha iyi olan bir animeye bu yapılamazdı çok klişe mangasını okuyordum iyiydi ama anime içime sinmedi sadece Touka çok tatlı çizilmiş.
Haklısın çok saçma anlatmışım. Mesela burada ova ya da special filan değil direkt isim şeklinde yazılmış. Movie mi yoksa ova’nın ismi filan mı diye merak ettim.
Böyle şeyler için myanimelist iyi oluyor işte. Yalnız o kadar çok şey var ki türkanime’de hepsi yoktur. Zaten special bölümler genelde çeviren olmuyor.
Special ova ve movie’leri izlemeyi sevmiyorum o yüzden special olmasına sevindim. Movie’ler bazen anime ile bağlantılı oluyor izlemiyorum boşluk oluşuyor.
Vay be! Ben bunların yarısını izlemedim, ingilizce mi baksam acaba?
Ben hiçbirini izlemedim special bölümler 2 dakikalık komedi amaçlı yapılmış bölümler oluyor. Hoş eğlenceli olabilir ama hikayeye etkisi yok.
Düzenleme: Special yazdığı halde 20 dakikalık bölümler de var aslında onlar ova bölümleri. İşte onları izlemek lazım. Mesela şu bölüm açıklaması olarak bölüm 22.5 denmiş.
Yanlış hatırlamıyorsam ben birkaç tanesini izledim ova bölümlerin ama şu sitede bir sürü gösteriyor hepsi ovaysa yarısını izlemedim ama dediğin gibiyse sanırım izledim eyvallah.
Aslında ovaları da specialleri de izleme zorunluluğu yok hikayeye direkt bir katkıları olmuyor. Anime çok sevilen bir anime değilse ve ne kadar izlesem kar düşüncesi yoksa izlenmesine gerek yok bence. Örnek olarak black lagoon speciallerini izlemiştim mesela ne kadar izlesem kar diye.
İşte ova tanımı animeden animeye değişiyor. Steins Gate’de veya Darken than black animelerinde ova atlanırsa büyük bir boşluk oluyor. Taşlar yerine oturmuyor. Gerçi söylememe gerek yok, biliyorsun zaten.
Bilemiyorum, benim bildiğim kadarı ile anime ile alakası olan ova’lar bile izlenmeyince büyük boşluk oluşturmuyor yine animeden animeye değişiklik gösteriyor olabilir dediğin gibi.
@Haruka Bu arada Kuroko yine bitiremeyeceğim gibi duruyor. Adamlar artık büyü filan yapmaya başladı resmen.
Hani efekt filan eklersin güzel ve havalı görünmesi için ona bir şey demem de herifler resmen isim filan koyup tüm ciddiyetiyle bunu söyleyerek pas filan atıyor ***** demeden edemiyorum yani naruto mu izliyoruz burada.
Adamları geçtim tribünde oturan kişiler filan aynı ciddiyetle ismi söyleyip yorumluyor filan dayanamadım en sonunda kapattım 2. sezon 22. bölümde. Bu sezonu bitirsem bile diğerini izler miyim bilmiyorum silmedim henüz bölümleri. Ek olarak yanlış hatırlamıyorsam 3. sezon da direkt Kise’nin bir maçı ile başlıyordu Kuroko değil o da izlemeye çalışıp bırakmama büyük bir sebepti. Şu an ne kadar erken bitse kar gözünde baktığım için Kise maçını görünce yine bırakacağım gibi geliyor.
Şimdi sen özel güç falan demişsin de bu anime o yüzden adamlar abartıyor abartabildiği kadar bence bu yüzden çok zevkli ben aşırı sevmiştim tatlı bir anime.