En Son İzlediğiniz Anime?

Ben satranç oynamayı bile bilmiyorum,o yüzden takmıyorum ya da takamıyorum.

2 Beğeni

Monster’ın 480p den daha kaliteli sürümü yok diye biliyorum doğru mudur

2 Beğeni

Nyaa.si 'ye aradığınız animenin ismini yazıp boşluk bırakıp 1080 yazın, çıkmıyorsa sadece 480P olarak mevcut demektir.

Bu şekilde sadece 480P olan Monster ve GTO var bildiğim kadarıyla.

2 Beğeni

Var 1080p sürümü Nyaa’da. Sadece 1 tane ama. Onunda Seed’i çok düşük ama.

2 Beğeni

Eski serileri yanlış bilmiyorsam upscale ediyorlar. Mesela Gungrave orjinalde 540p idi. Kimisi 540p halinin upscale edilmiş 1080p halinden iyi olduğunu söylüyor. Sizin durumlar da bundan kaynaklanıyor olsa gerek.

2 Beğeni

Yine ben ve yine tuhaf anime zevklerim.Bunun nedeni de doğduğum zaman aslında.2000 ler hatırlarsanız bir özel çizgi film kanalı patlaması yaşandığı dönemdi.Gerçi o dönemden geriye sadece Minika Go kaldı sanırım.Jojo Tv geceleyin konulu film yayımlayıp kendini kapattırmıştı yanlış hatırlamıyorsam ki şimdi kontrol ettim doğruymuş.Japon yeni de o zamanlar fena değildi kur olarak sanırım bu özel kanallar nerede tuhaf anime varsa alıp,dublajını yapıp yayımlıyordu.Gerçi GGO Futbol bir istisna zira memleketi Japonya değil Çin.2010 normal çıkış tarihi ama bizde 2015 sularıydı yanılmıyorsam yayımlanma tarihi.Animeye geçersek geçtiği dönem 2030 lardır ve adamın birisi Profesör GGO diye artık gerçek futbolcular çok sakatlanıyor,bırakın futbolu kendi normal hayatlarına devam edemiyorlar diyip GGO Futbolu yaratıyor.Daha sonra bu GGO oyuncuları Iphone vari sürümlerle gelişiyor.Onları geliştirirken Dr.Collman ve Dr.Stan ikilisi de işin içinde.Collman abimizin Isaac adlı bir oğlu var ve babası 2 yıl kadar ortalıkta olmadığı sürede GGO yu salmış,göbek yapmış durumda.Ortaokulunun çatı katındaki güneş panelinde ıstakoz falan pişirmeye çalışıyor son dönemlerde.Bunun birkaç arkadaşı var,diyorlar ki gel takım kuralım,profesyonel turnuvalara çıkalım.Bu da ben tövbeliyim modunda resmen,yok hayır yan cebime diyor reddediyor balıkçı bir abimiz var onun yanındaki işine gidiyor.Diyor ki buna git arkadan tornavida? getir.Arka tarafta birden raf çöküyor ve ortaya GGO Futbol oyuncusu kutusu çıkıyor.Myth denilen bu oyuncuyu öğreniyor ki babası bırakmış,alıp okulundaki GGO sahalarından birine gidiyor.Parantez açmamız gerekirse artık okulların bahçesinde bile bilmem kaç tane bu sahalardan oluyor,teneffüste falan çoluk çocuk oynuyor işte.Bir olaylar falan oluyor,arkadaşları bir dostluk maçında oynarken oyuncu eksiği çıkıyor,Isaac de sürüyor ortaya Myth’i.Bir bakıyorlar Myth süper,Myth hızlı,Myth çevik…Maçı kazandırıyor.O sırada da zengin olduğu saniyede anlaşılan sarışın bir eleman özel gözlüklerle Isaac ve Myth’i inceliyor özel arabasından.Arada bir şeyler oluyor,takımı kuruyorlar,bölge seçmelerine gidiyorlar bunlar.Sistem de şöyle mesela İstanbulda mısın,istediğin semtin seçmelerine giriyorsun.Mesela Kadıköye gidiyorsun,oradan kazanıp,Türkiye genelindeki turnuvaya gidiyorsun.Bunlar da öyle bir bölge seçip giriyorlar,takımın adı soruluyor kayıt için,isim uydurmak lazım olunca Isaac ayaklarına bakıp parmak arası giydiği için hep Barefoot gibi absürt bir isim seçiyor.Şansa bakın ki bölgenin şampiyonu Perseus diye bir takım ve direktörlerinden biri de asıl adı Shawn olan zengin sarışın eleman.Bunların ikisi de finale kalıyor,ilk maçta Perseus bunları bir güzel silkeliyor,rövanşta ise iki aşık gibi bakışa bakışa penaltılarda maçı durdurup biz birleşiyoruz diyor ve Barefoot olarak Çin ulusal turnavasına gidiyorlar.İlk 6 bölümün özeti bu şekilde,51.bölüme kadar anlatamıyacağım artık.En sevdiğim maç Wolf Army Vs Barefoot tur,2.sezondaki maçlar bile bunu değiştiremedi.

6 Beğeni

Yok ya nasıl yapıyorlar bilmiyorum fakat bende en net olanı izleme fetişi olduğu için hepsinin ilk bölümünü indirip tek tek baktım. En net olanı 1080p olandı.

2 Beğeni

Beyblade kadar olmasa da GGO Football’u çok severdim, başlama saati tam okuldan çıkış saatime denk geldiği için zil çalmadan toplanır zil çalar çalmaz da eve koşmaya başlardım :grin:. Keşke yine o günlerde olsam.

4 Beğeni

Dün sıkıntıdan tekrar opm 2. sezonu izledim. Şimdi de tekrar Hinamatsuri izliyorum. Ek olarak Shippuden de canımın çektiği bölümler ile birlikle Beelzebub izlemeye başladım. Arada da Uma Musume bitirdim. Uma Musume beklediğimden hoş idi çerezlik izlenebilir. Onun dışında tekrar aynı şeyleri izliyorum kısaca.

2 Beğeni

Bir insan neden Uma Musume, Monster Musume, Centaur no Nayami filan izler, asla anlamlandıramadığım bir mevzu. Yanlış anlaşılmasın da üstüne para vermelerini geçtim, kafama silah dayamaları gerekir.

1 Beğeni

Bu mevzu ‘‘zevkler ve renkler’’ diyerek çok basit bir şekilde son buluyor. Ben de Alacakaranlık niye okunur, High School DxD neden izlenir diyorum. Ve bunları yaşım uygunken, ergenliğimde söylemiştim. Fakat zevkler ve renkler. Kim ne diyebilir? İsteyen istediğini okur, izler. Başarısız gördüğüm birçok yapıttan zevk almış biriyim ben.

İnsanlar genel olarak kendisini tatmin eden şeye odaklanıyor. Mesela Hızlı ve Öfkeli serisine laf eden, belli bir yerden sonra saçmaladığını söyleyen arkadaşlarımın çoğu seriyi takip etmeye devam ediyor. Zevk alıyorlar çünkü. Bu, genel bir kriter. Çoğunluk için yeterli.

Zevkler ve renkler.

5 Beğeni

Aslında bu genel düşünce yüzünden zaten beklediğimden iyi diye belirttim. Bende denk gelince “Ne alaka? Bu ne şimdi?” Dedim ama animenin yorumlarında hep benim gibi “beklediğimden iyi” yazıyordu ve etiketlerine baktığımda beklediğimin aksine ecchi filan yoktu o yüzden şans verdim ilk bölüme. Ki animede ufak bir fan service bile yoktu oradan da bir + aldı zaten benden. Animenin içinde ki bir iki boş moe ve birincilik konseri diye sokulmuş olan idol teması dışında beni rahatsız eden bir nokta da olmadı. O konser olayı da allahtan birinci ve son bölüm dışında yoktu. Animenin içinde ki her atın da gerçek hayatta cidden bir at olması beni şaşırttı. Gördükçe googlede yazdım isimlerini ve renkler baz alınarak çizimler yapılmıştı ve renklerden ötürü bir şekilde benziyordu da. Mesela gerçekte o ata giydirilen renklerin karakterlerin elbiselerinde veya taktıları şeylerde, saçlarında olması gibi şeyler.

Özellikle araştırmadığım tek nokta yarışlardı. Yarışlar ve bitirilen sıralamalar ile sonuçları da doğru şekilde özenle yapılmış ise direkt başarılı bir anime olarak bakılabilir bence. Yine de başarılı diye herkes sevecek kuralı yok. Dediğim gibi mesela beni rahatsız eden moe noktaları ve konser olayı vardı. Bende oturup büyük heyecanla 5 saatte 13 bölümü arka arkaya izlemedim. Her gün 1-2 bölüm izleyerek, hatta 6. bölümden sonra yarışlar dışında bölümlerin çoğunu sararak bitirdim. O yüzden çerezlik diye belirttim.

Ha siz işin ecchi filan kısmında değil de ne bileyim içinde moe filan olan, gündelik yaşam olan, tüm karakterlerin kız olduğu animelerden filan bahsediyorsanız o zaman bilemeyeceğim. Benim açımdan da insan nasıl hep sürekli ciddi şeyler barındıran, aksiyon - psikoloji vs temalı şeyler veya birbirine benzer aynı tür şeyleri izler anlamlandıramıyorum. Başka şeyleri deneyip uma musume gibi beklemediğim şeyleri bulmak, sevemeyeceğimi düşündüğüm şeylerde sevebilecek şeyler bulmak hoşuma gidiyor benim. Hatta bazen içinde sevecek şeyler aradığım oluyor.

Kendi açımdan konuşacak olursam zamanında Gj izleyip shounen dışında türler olduğunu keşfetmesem büyük ihtimalle şu an anime izlemiyordum. O yüzden eskisi kadar her bulduğumu izlemesem bile ismine ve resmine bakıp direkt yargılamak yerine en azından etiketlerine ve yorumlarına bakıp olabildiğince objektif yorumlar bulmaya, ona göre de izlemeye çalışıyorum artık. Uma musume de bunun sonucu izlediğim serilerden birisi.

7 Beğeni

Herşeyde olduğu gibi bazen ciddi,epik şeylerden uzaklaşmak ister anime dünyasında da ve bu serilere ihtiyaç duyarız ki benim MAL hesabıma baksanız kalp krizi garantidir sizin için,o derece.Ecchi falan izlemem belki ama Reverse Harem hastasıyım,Hakuouki falan izlemişliğim var benim ya :rofl:

2 Beğeni

Profilimden de görüldüğü gibi bir Gungrave tutkunuyum. İçinde pek çok derin anlam buluyorum. Televizyonda alt yazıyla yayınlanıyordu. 4. sınıfa gidiyordum. Küçük yaşta izlemiş olmanın da etkisiyle hayatımın merkezindedir.

Geçenlerde Fate visual novel’ı için bir video yapmıştım. Sonra dedim ki ben neden en sevdiğim eser için bir video yapmıyorum. Saatlerce araştırmalar yaptım. Oyunları varmış, onları oynadım. Gigabytelarca kayıtlarını aldım. Şu ilk videodan sonra acemiliğimi atayım diye premiere kurslarına katıldım. Hazırlık üstüne hazırlık yaptım ve ne oldu? Kafam dağıldı. O sırada da bilgisayar değiştirmek mecburiyetinde kaldım. Dosyalarımı da kaybettim. Haliyle ortaya bir şey çıkaramadım. Fate’i de okul dönemine sakladım. Okul çok stresli oluyor. Fate ise güzel bir kaçamak olacaktır.

Gungrave için araştırma yaparken işin arkasında büyük ölçüde Yasuhiro Nightow isimli abimizin olduğunu öğrendim. Trigun’ın da yazarıymış. Trigun’ı izledim ama aklımda hiç kalmamıştı. Mangasını da okumadım. Boichi’nin oneshot bir Trigun sayısı vardı. O güzeldi. Trigun dışında Nightow’un bir eseri daha varmış.

KEKKAI SENSEN (Blood Blockade Battlefront)

6c661ae8b9c23cdc11d3abca9264f549

Unutup da tekrar izlesem dediklerim arasında artık. Beklediğim havada değildi. Farklı bir tarzı vardı. Hatta ilk iki bölüm alışamadım. Rastgele başlamış olsam bırakırdım belki de. Ama bir açıldı, bir açıldı. Hele ki 2. Sezon efsaneydi. Veli toplantısı bölümü favorim sanırım. İlk sezondan için de satranç bölümü olsun hadi. Favori karakterim de balık adamımız olabilir sanırım. Fırsat bulursam mangasına da bakacağım. Hepinize öneririm.

Not: Şunu söylemeyi unuttum. Ben hiç bu kadar çok sahne kullanan bir anime izlememiştim. 24dk lık her bölüm sanki 1 er saniyelerle hazırlanmış. Bazen 1sn bile sürmeyen kaliteli sahneler oluyor. İşin garibi o sahneler de bir daha görünmüyor. Çizdiklerini tekrar kullanmıyorlar. Ve diğer yandan görüntü hiç durmuyor. İlmek ilmek işlenmiş. Artık bütçesi ne kadarsa.

11 Beğeni

En son Fullmetal Alchemist Brotherhood’u izledim. Eski versiyonuna göre oldukça büyük bir step up olmuş, özellikle müzikleri inanılmaz.

6 Beğeni

Devilman Crybaby izliyorum şu anda. Çizimleri normalde hiç sevmeyeceğim bir tarzda ama kafası inanılmaz olduğu için görmezden gelebiliyorum. Sonunu nereye bağlayacağını da merak ediyorum. Ayrıca soundtrackları cidden çok iyi.

Yakın zamanda Banana Fish’i ve Monster’ı da baştan izleyeceğim. Free’nin de 3. sezonuna devam ederim belki.

4 Beğeni

Devilman Crybaby mi?! Hatırlayınca tüylerim diken diken oldu! İyi seyirler ^^

3 Beğeni

Sonu pek bi garip o animenin ya. İyi mi kötü mü karar veremiyorum pek.

4 Beğeni

Aynı hikayenin (bir genç, kankası sandığı kişi tarafından kandırılır ve olaylar gelişir) 5. yada 6. reboot’u olduğu için başlamak için heyecan duyamadım maalesef ama Devilman materyallerinden hiçbirisi ile daha önce alakası olmamış insanlardan övenler çoktu.

Devilman dendiğinde ilk aklıma gelen Kawai Kenji imzalı OVA OST’ları ve 13. dakikada kapattığım Amon: Apocalypse of Devilman OVA’sıdır.

2 Beğeni

Acayipti cidden. Son iki dakikaya kadar her şeyin tam olarak tahmin ettiğim gibi gittiğini zannediyordum :smile: açıkçası ortalarda ilgimi kaybetmiştim. Ama sonuyla birlikte izlediğime pişman olmadığıma karar verdim. Sevdim hatta.

1 Beğeni