Fragmanlardan ergenler için bol kanlı, şiddet dozu yüksek, Alienleri görmekten bıkacağımız bir film geliyor zannetmiştim ama, çok güzel başlamasına da, böyle devam ettirememesine de şaşırdığım bir ara macera oldu.
Final girl’ümüze babasından miras kalan kardeş android Andy ile ikilimiz filmin ana iskeleti. Baş kötümüzde eski bir dostun yüzünde yine şirket var. Fakat işte o ikinci kısım, daha önce çok kez denenip her birinde eleştirilen “melez” temasına dayıyor sırtını ve Marvel’ın yetersiz kötülerinden hallice bir heyecan düşüşüyle perdeyi kapatıyor. Başroldeki Cailee Spaeny yakın çekimde dahi yıldız ışığını korumakla birlikte, Covenant’ın Katherine Waterston’undan çok da uzak fenotipte görünmüyor. İkinci filmin Sigourney repliğini Andy’den duymak hoş olsa da, aynı kalibrede bir baş düşman türetememek (nasıl oluyorsa) filmin en büyük, ama gerçekten büyük (son lokma) handikabı oluyor. Yoksa su gibi akıp giden, gerilimini iyi kötü muhafaza eden bir film var karşımızda. Lakin ilk 2 filmin yerleşik beklentisi çıtayı o kadar yukarıda tutuyor ki, ister istemez doyum noktasına yakın bir film bekliyorsunuz.
Bir öneri de yeni filmlere: 4. film duyurulduğunda olası 4 senaryodan birinin Predator gibi ormanda geçecek olduğu söylenmişti. Şahsen, birbirinin aynı senaryolar yerine ben cangılda geçecek bir serüveni yeğlerim. Yakında o da çekilir elbet, geriye McTiernan gibi burnu iyi koku alan bir yönetmen bulmak kalacak. O güne dek, Newt’i kurtarmaya ve Ripley’le Kraliçe tekmelemeye devam!