En Son İzlediğiniz Film?

Durağan derken?

Girecek kadar?

Bu iki eleştiriyi Sinemanın Hangi Dönemine Aitsiniz anket yanıtlarına istinaden yapıyorum:

Bugünün sineması seyircisini hızlı kurguya alıştırmış olabilir ancak bunun aksi “durağanlık” değil. A Few Good Men bir yana, 3 saatlik JFK bunun en güzel örneğini verir.

Midnight Run ise zaten o türün ve listelerinin gediklilerinden. Olmasaydı, girecek kadar diyebilirdik. Buradan, tıpkı -zoraki olarak- resimde, edebiyatta ve müzikte olduğu gibi, sinemada da doğduğunuz dönemle sınırlı kalmayıp “tüm zamanlar” denen, hepi topu bir asrın ürünlerine açık büfeye saldırır gibi saldırmanızı öneririm. Aksi halde ilgisi ve bilgisi sizden daha az kimselerin listeleriyle sınırlanmış tavsiye mektuplarının muhatabı olarak kendinizi tatsız tuzsuz yemeklere maruz bırakırsınız. The Blues Brothers yerine Wim Wenders filmleriyle zamanınızı katletmek gibi (“Durağan” görünüp akan doğru örneklerle “yaşlı adamın yolculuğu”: The Straight Story, Smultronstället, The World’s Fastest Indian, Nebraska vb.).

Edit: “A” Straight Story yazmisim. Parantez grubuna Umberto D. de dahildi gibi kalmis aklimda lakin evinden edildikten sonra yollara dusuyorlar miydi kedi yahut kopegiyle hatirlayamadim. Muhtemelen oyledir. Godfather grubunu ekarte eden Art Carney de benzer bir rolle Oscar almisti diye hatirliyorum.