Pulp Fiction’dan sonra izlediğim ikinci filmi oldu.
Film başarısız bir soygun hikayesini anlatıyor ama Tarantino farkıyla.(Spoiler olarak algılamayın, filmin başında öğreniyoruz. Filmin olayı zaten diyaloglarda.)
İlk sahnede konuşulan “Like a Virgin” konusu çok absürt idi. Bahşiş konusunda geçen diyalog gerçekten insanı düşündürüyor.
Bolca kan mevcut filmde. Oyuncuların performansı 10/10.
İki filmini izleyip böyle bir yorum yapılır mı bilmiyorum ama diyalog konusunda en iyi senarist Tarantino’dur desem abartmış olmam.
Sıradaki Tarantino filmim Kill Bill. En merak ettiğim filmi. Kötü bir filmle karşılaşmam büyük ihtimal.
Jackie Brown’u bilmiyordum. Rezervuar Köpekleri ile ilgili incelemeleri okurken sık karşılaştım filmle. Siz de söyleyince araştırdım ve Kill Bill’den önce çekilmiş. Sıradaki film Jackie Brown. Öneri için teşekkür ederim
Bahşiş konuşmasında ben epey gülmüştüm Kill Bill benim en sevdiğim işi Tarantino’nun.
Diyalog konusunda Tarantino aslında Hitchcock’un masanın altındaki bomba metaforundan çok besleniyor. Masanın altındaki bir bombayı karakterlere değil de önce seyirciye gösteriyorsun ve karakterleri bu bombadan habersiz konuşturuyorsun. Seyirci bomba ne zaman patlayacak, patlayacak mı sorularına kafayı taktığı için karakterlerin konuşmalarını daha dikkatli dinliyor ve konuşmanın anlamı tamamen değişiyor aslında. Tarantino da bunu çok güzel yapıyor. Sahnede sürekli bir şey olacak silahlar ne zaman patlayacak dediğimiz için diyalogları da daha özenli dinliyoruz ve diyalogların çok iyi yazılmış olduğunu düşünüyoruz.
Şurada İlker Canıkligil değiniyor bu konuya. Burada da Filmloverss’ın güzel bir yazısı var konuyla alakalı.
Diyalog konusunda en iyi dememin sebebi zaten hayatın anlamını anlatan, insanı sorgulamaya yönlendiren diyaloglar barındırmak yerine videoda da bahsedilen hamburger konusu. İki adam, adam öldürmeye gidiyor, konuştukları konu kadınlar ve hamburgerler Gerçekten o sahnede patatesin ya da hamburgerin güzel yazılması değil olay, öyle bir sahnede diyalogların sahneye harika yedirilmesi.
Bomba metaforunu ilk defa duydum. Şu zamana kadar hiç Hitchcock filmi izlemedim. Sanırım izleme vakti geldi artık.
The Man from Earth
Filmi gerçekten çok beğendim,tek mekanda geçen diyalog ağırlıklı akıcı bir “alternatif tarih” filmi.Film hakkında spoiler vermek istemiyorum gerçekten izlenmesi gereken bir film bence,filmin birkaç beğenmediğim kısmı var onları spoilera gitmeden anlatayım:
1-Karakterlerin sorduğu sorular bence biraz yetersiz kalıyor sanki
2-Filmin sonunda filmde bulunan belirsizlik,muğlaklık,emin olamama hissiyatı ortadan kalkıyor (bence kötü bir seçim çeşke finali öyle olmasaydı)
3-Bir sahnede birkaç adam geliyordu eşyaları taşıyorlardı onların yanında umursamazca konuşmaya devam ettiler.Bu baya saçma yani aralarında konuştukları şeyleri duydu o adamlar.
çok keyifli bir filmdi.Konusu işsiz olan bayan kahramanımızın bir otele dalavere ile girmesi ile başlıyor ve o oteli altına üstüne getiren jerry’den kurtulma mücadelesi ile devam ediyor.7 üstü bir puanı hakediyor hiç birşey filmde sırıtmamış keyifle izleyebilirsiniz.
Filmin konusu lise öğrencisi olan bir kızın bir gece eve gelmemesi ve polis ihbarı sonrası görevlendirilen dedektif olan bir polis ile kayıp kızı aramayı ele alıyor.Film çok etkileyici, saşırtıcı ve bir o kadar da stresli bir yapım olmuş.İzlenmeyi fazlasıyla hakediyor.
IMDb Top 250 listesinde neden 1 numara olduğunu anlayamadım. Overrated bir film olduğunu söyleyebilirim. Film kendini izletiyor fakat bana göre filmde olacaklar belliydi. Beni hiç şaşırtmadı.
2/5
Bir arkadaşım bunun sebebini bana açıklamıştı. Sandığımızın aksine imdb taraflı bir sitedir. Yüksek puan alan filmlerin hemen hepsinin en büyük ortak yanı fedakarlık. Film ne kadar sıkıcı olursa olsun, siyah beyaz bile olsa puanı yüksek olabiliyor. İmdb top 250’de bu özelliğe uyan birçok film bulabilirsiniz.
Demin baktım da Stephen King’in kitabından uyarlanmış. Acaba çok başarılı bir uyarlama olduğu için mi 1 numarada diye merak ettim. Bunun dışında beni de 1 numara olması şaşırtıyor.
Kill Bill benim en sevdiğim işi Tarantino’nun.
.
