Az önce Canım Kardeşim filmini bir kere daha hem de bilmem kaçınce defa izledim. Final sahnesinde gözlerim bir kere daha doldu. Türk sinemasının yüz aklarından biri, söyleyecek söz bulamıyorum.
4 Beğeni
Bu Canım Kardeşim filminin methini çok duydum ve duyuyorum da, bir türlü izlemek kısmet olmadı bana. İlk fırsatta mutlaka izlemeyi planlıyorum.
Ertem Eğilmez, dram filmi çekmeyi çok arzu ediyormuş, hatta mümkünse kariyerini o yönde sürdürmek niyetindeymiş. 1973’te Canım Kardeşim’i çektiği zaman da çok heyecanlıymış. Fakat, gişede büyük hayal kırıklığına uğramış. Film, izleyici çekememiş! Bunun üzerine bir kez daha zarar etmeyi göze alamamış ve sonraki yıllarda komedi türüne yönelmek zorunda kalmış. Komedi satıyor, dram ise gişede çakılıyor o yıllarda.
Ertem Eğilmez’in en çok sevdiğim filmi, ölümünden 4 yıl önce, 1985’te çektiği ve Şener Şen ile Şehnaz Dilan’ın oynadığı “Aşık Oldum” filmidir. Kadrosuyla, senaryosuyla, oyuncuların unutulmaz performanslarıyla harika bir filmdir. Her sahnesi eğlencelidir. Bugüne dek 4-5 kez izlememe rağmen, gel bir daha izle deseler, oturur izlerim yani.
1974 yılında Ertem Eğilmez’le yapılmış uzun bir röportaj var. Sektörün içinden birisi olarak ilginç konulara değiniyor. Senarist Sadık Şendil de arada bir bu röportaja dahil olmuş. Okumak isterseniz şurada:
https://www.tsa.org.tr/tr/yazi/yazidetay/200/ertem-egilmez%E2%80%99le-konusma
2 Beğeni
Me, Earl and the Dying Girl filmi uzun zamandır listemdeydi ve Disney+'ta görünce zaman geçirmek için izleyeyim dedim. Şaşırtıcı olmayan, oldukça klişe ve hatta yer yer sıkıcı bulduğum bir film oldu.
Filmin benzerlerinden tek farkı baş karakter Greg’in filmin başında da dediği gibi romantizm barındırmaması. Ama öyle aman aman bir arkadaşlık da yok. Yani her şey çok yüzeysel şekilde işlenmiş gibi geldi. Bence karakter derinliği de yok.
Romantizm olmayıp arkadaşlık olması açısından filmi gerçekçi mi diye değerlendirecek olursam, bence gerçekçi bir tarafı da yoktu.
Bu kısım filmin başında yer aldığı için spoiler olduğunu düşünmüyorum: Greg ve Rachel’ın arkadaşlığının tamamen anne zorlamasıyla olması da biraz saçma geldi bana.
Sonuç olarak neden bu kadar beğenilen bir gençlik filmi olduğunu kesinlikle anlamadım. Emsallerinde çok daha iyi olanları var. Belki romantizm barındırmadığı için insanlar filmi klişeden uzak görüp beğenmiştir. Bilemiyorum.
Sonuç olarak merak ettiğim ama “izlemesem de olurmuş,” dediğim bir film oldu. Sanırım bu tür gençlik filmlerini zamanında çok tükettiğim ve konusu benzer içeriklere de çok rastladığım için artık etkilemiyorlar beni.
Filmin Letterboxd puanı 3.8/5 IMDb puanı ise 7.7
Ben 2,5/5 ve 6/10 şeklinde puan verdim.
7 Beğeni
Meğer Geleceğe Dönüş filminde Scooter yapmışlar… Martin, babasıyla annesinin gençlik dönemine gittiğinde tahta scooterlar varmış. 
3 Beğeni
Dustin Hoffman’ın oyunculuğuyla izlenilebilir harika bir yapım. Konusu kısaca; film ve dizilerde rol almak isteyen abimizi kimse işe almaz. Fakat kız arkadaşının seçmelerine kadın kılığında giderek bir iş bulur ve hayatı artık iki cinsiyet arasında gidip gelmeye başlar. Setlerde kadın olan oyuncumuz normal hayatına da devam etmek zorunda kalırken seyircileri yer yer düşündürüp yer yer de gülümsetebiliyor.
Puanım 8/10
7 Beğeni
Korku filmi izleyen yok mu mesela annable siccin dabbe korku seansı veya bilim kurgu aksiyon avengers filan
1 Beğeni
Onları izleyeli seneler oldu. 
Artık çoğu kişi film kıtlığı çekiyor ve farklı farklı filmlere umut bağlıyor.
2 Beğeni
Yok ya avengers eski değil yani evengers derken marvel’ın filmlerini kastettim
1 Beğeni
Marvel’ın neredeyse tamamını eminim buradaki çoğu kişi izlemiştir.
1 Beğeni
Senin fake hesabın mı itiraf et xd
3 Beğeni
Tüh yagalandıggg gaçamadıg. 
3 Beğeni
Ama marvel bu işi biliyor
1 Beğeni
Film bulamayanlara anime önerilir. Anime filmleri de olur. 
O değil de seni bi kandırıp anime bağımlısı yapamadım. 
1 Beğeni
Ya aslında beğenebileceğim bir şey olsa her türlü izlerim de yok olmuyor çıkmıyor ortaya. Mesela en son Vampir Avcısı D’yi izlemiştim ve çok beğenmiştim. Var mı boyle bir anime filmi? Varsa kendimi riske atıp izlerim.
3 Beğeni
Sword of Stranger seversin bence. Yorumlarına ekşiden bakabilirsin istersen. Ama spoiler yorumlara dikkat et.
Bir de konuyla ilgisiz olarak Howl no Ugoku Shiro (Yürüyen Şato) tavsiye etmek istiyorum. @Howl 'un adını aldığı bu filmi en azından Rıhtım ailesi merak edip izlemeli.
4 Beğeni
Bu sabaha doğru açıp izlerim o zaman. Bakalım nasılmış. Ama @Howl için başka zamana söz verelim hemen olmaz.
4 Beğeni
@Expelliarmus’un önerisiyle sabaha karşı izleyeyim dedim. Filmin hikayesini daha önce izlediğin Ruronui Kenshin serisinden biliyordum. Zaten ana kahramanımızın kılıcını düğümle mühürlemesinden hemen anladım. Ama buraya kadar farklı bir film bekliyordum. Çünkü filmin konusuna hiç bakmadan açıp izledim.
Her neyse yine de güzel bir animasyon filmiydi. Köpeği ve çocuğu çok sevdim. Bazı değerleri tekrar hatırlamak yararlı oldu.
6 Beğeni
@Agape cadımızın varlığı karşısında benim büyücü kişiliğim hep gölgede kaldı. Tabii bu durumu tersine çevirmek yerine kadınların kalbini yemeyi tercih etmem de biraz benim suçum. Ayrıca nicki alırken İstanbul’a tren bileti 7.5 tl, komşu illere gidip gelmek 40 lira falan tutuyordu; yerimizde durmuyorduk. Kapımız sürekli başka yerlere açılıyordu. Şimdi yerimizde durmaya bile paramız yetmiyor. Howlluktan geriye sadece muhteşem bir insan oluşum kaldı. :((
6 Beğeni
Konuya bakmadan açıp dalmayı ben de seviyorum. Böylece her şey sürpriz oluyor. Beğenmene sevindim. Bir de şunu demek isterim:Animenin konusu basit gibi görünse de tarihte çok basit sebeplerden savaşlar çıktığını biliyoruz. Bu yüzden bence güzeldi. Ayrıca tam Çin-Japon savaşının başladığı yerde esirin vurulması da güzel bir detaydı. Şimdi baktım orada şöyle bir replik vardı.
"Onlar için bir lord, sıradan bir samuray liderinden başkası değildir. "
3 Beğeni
4 Beğeni