Ben de Ateş ve Kan’ın karton kapaklı baskısını dün sipariş ettim
Ciltli baskının geleceğini bilsem sipariş vermezdim
@Agape desenize aynı durumdayız
Ben yanlış anlamışım o zaman genelde ben hangi kitabı alsam, aldıktan sonra ya indirime girer ya da ciltlisi çıkar, siz de aynı durumdasınız sandım
Ciltli basımlardan pek hoşlanmam ama en sevdiğim seriden bir kitabın özel baskısını alabilirim tabii. Zaten karton kapaklıyı almamıştım daha, çok sevindim
Aynen katılıyorum. İthaki de Conan kitabında aynısını yaptı. Madem çıkaracaksınız aynı anda hem ciltli hem karton baskı çıkarın insanlar istediğini seçsin. Ülkemizde satış yapmak için her şey deneniyor ama müşteri memnuniyeti kimsenin umrunda değil.
Kendinizi ifade etmekte özgürsünüz fakat sorularızı soracakken veya kafanızdaki soruları yansıtırken bir süzgeçten geçirmeniz Rıhtım Kanunları gereğince daha doğru olacaktır. İyi forumlar.
@Hephaestus Konuyu uzatmayın. Karşınızda bir yetkili var, buna göre içerikler oluşturun. Tanım bulup bunu paylaşarak üslubunuzu savunmanız iki tarafa da bir şey kazandırmaz.
Karşımda yetkili olup olmaması bir şeyi değiştirmez. Ben herkesle “yetkili” olsun olmasın saygı çarçevesinde konuşurum. Ne size ne de yayınevi yetkilisine attığım mesajda terbiye sınırları dışında bir şey yok. Dolasıyla savunmam gereken bir üslubum da yok. Ayrıca bir tanım ‘bulmadım’ halihazırda zaten vardı o tanım. Bir şeyi sansüre uğratmadan önce onun anlamamına bakmamış olmanız sizin cevap vermeniz gereken bir şey benim değil. İyi forumlar.
Anlamını bilecek kadar bilgi dağarcığım var, siz merak etmeyin. Karşınızda yetkili bir merci var, sizin samimi dostunuz değil. Herkes eline geldiği gibi yorum yapamaz. Bazı şeylerin bir sınırı var. Çizgileri aşmamak gerekir. Kullandığınız tabir Türkçe sözlüklerinde bile geçmiyor ki argo bir deyim olarak kabul ediliyor. Televizyonda haberleri açtığınızda spikerin böyle bir tabir kullanarak haber sunduğunu gördünüz mü hiç? Cümlenizde doğru olmayan bir şey olduğunu siz de biliyorsunuz. Kaba tabirlerle burada konuşamazsınız. Bu tartışma benim açımdan noktalanmıştır.
Karşınızdaki insan bu yayınevinin bir çalışanı. Karar mercii değil. Ki çalıştığı yeri insanları dolandırmakla itham ediyorsunuz. Bu da saygısızlık, hatta bence onur kırıcı bir olay. Kararları size uymayabilir, istediğiniz gibi gelişmemiş olabilir. Bu sizn karşınızdakini dolandırıcı olarak suçlamanızı haklı çıkarmaz. Kaç gün oldu çıkalı kitap? 2 hafta anca oldu. İade hakkınız vardır iade edin mesela?
1 yıl sonra çıkarsa da iyi herkese karton kapaklı sattılar şimdi de ciltli basıp ordan para kazanıyorlar dolandırıcılar mı diyeceksiniz ? Bu kadar abartmayın ya. Uyarılıyorsunuz, ki bunu da eleştirinizi değil saygısızşlığınızı kaldırarak yapıyorlar bir de üstüne hala ben saygı çerçevesinde konuşuyorum diyorsunuz. Saygının ne olduğunu diğer kelimeyi “bulduğunuz” yerden bir daha okuyun bence.
Ben birbiriyle çelişen açıkları bir araya getirip bir ithamda bulunmuşum. Karşımda sürekli muğlak tanımlamaları kullanıp böyle diyemeyeceğimi/yapamayacağımı söylüyorsunuz. Ve hala neye dayanarak sizinle arkadaşmışım gibi konuştuğumu söylüyorsunuz merak ediyorum. Bu forumda defalarca tdkda yer almayacak kelime/tanımlamalara rastladım. Kendi kullandığımın da anlamını söyledim. ‘TV spikerleri kullanabilir mi?’ demişsiniz, şimdi ss’ini atıp sizi silmekle uğraştırmayayım söylediğim şeyi googlea yazarsanız Habertürk’ten, Sputnik’e, Cumhuriyet’e kadar bir çok gazetenin başlık olarak söylediğim şeyi yazdığını görürsünüz.
@Ozgur Karşımdaki yayınevi ‘yetkilisi’ nasıl soruları ona soruyorsak eleştiriyi/suçlamayı da ona yapacağım tabii ki. Bu kişisel olarak ona yönelttiğim bir şey değil. Kendisi cevaplayabiliyorsa cevaplar veya üstlerine iletir. Benim her eleştirimi arayıp epsilonun sahibine yapma lüksüm yok. Hala söylediğim şeyin terbiye sınırlarını aştığını söylüyorsunuz ama buna dair elle tutulur hiçbir kanıt getiremiyorsunuz (ama ben olmadığına dair getirebiliyorum). Ha senin bana dediğin ‘iade etme hakkın var’ gibi argüman sunayım ben de yayınevi yetkilsi de bunu hakaret olarak görüyorsa dava etme hakkı var. Kendisine ismim soyismimi veririm. Son olarak son cümleni terbiye sınırları dışında gördüm nasıl olsa sınırları kafamıza göre belirliyoruz
Bir yayınevinin kararlarını sorgulayabilir, eleştirebilirsiniz. Burada hatanız yayınevine değil, bir yayınevi çalışanına hakaret oluyor.
Mesela ben, “forumda kullanılan dil güzel değil, argo kullanan densizler var” dersem, bu foruma yapılmış olur. Ama seni etiketleyip, senden alıntı yapıp, aynı cümleyi tekrar yazarsam, sana hakaret etmiş olurum. Kurumlar ve kurum çalışanları farklıdır. Ben forum kurallarını çiğnemiş olup olmamandan bahsetmiyorum, o @Agape nin işi. Ben yaptığın hatadan bahsediyorum.
Hemen üstte, söylediğim şeyi kişiye söylemediğimi yazdım zaten. Tabii ki onun açıklamalarını alıntılayacağım yayınevi adına açıklamaları yapan kişi kendisi. Epsilon yayınevi diye bir hesap olsaydı onu alıntılardım. Ama böyle bir hesap olmadığı için o kurumun bu platformdaki en yetkili mercisine yönelttim eleştirimi bundan normal ne var?