Yazım alanındaki her şeyi dahil ederek soruyorum: Manga, (webtoon, manhwa dahil) roman, tiyatro oyunu, çizgi roman vb. diğer edebi kurgular.
Muhtemelen unuttuklarım olacak ve hatırladıkça güncellemeye devam edeceğim.
Manga: Griffth, Aizen, Bondrewd ve Makishima Shougo.
Griffth’e ettiğim küfürlerden bir roman çıkar sanırım. Griffith, manga tarihinde kurgulanmış en sağlam, altyapısı en güçlü olan kötü karakterlerden biri. Sevmesem de inkar edemem.
Aizen, bence manga tarihinin en sağlam kötü karakteri. Pure Evil. Gerek karizması, gerek kendince felsefesi; bir kötü, ancak bu kadar sempati duyurabilirdi kendine.
Bondrewd, çok sevdiğim Made in Abyss’in deli gibi gözüküp deli olmayan, ama deli de olabilir diyebileceğimiz gizemli, fesat yahut değil, kısacası aşağılık eylemleri olan bir karakter. Üzülerek söylemeliyim ki hayranıyım.
Makishima Shougo… Keşke galip gelseydi.
Çizgi roman: Ozymandias. Açıklamaya gerek yok.
Roman: Haliax. Altyapısı o kadar güçlü ki, seri boyunca 2-3 sayfadan fazla görünmemiş olmasına rağmen hikayesi yetiyor.
Kitaplığımda. Sırası da yakın. Bu seri üzerine de bir oturum yapmak pek güzel olur gibi hissediyorum.
Farseer serisine olan sevgimi bildiğiniz halde o evrenden bir serinin örneğini vermek… Beni üzdünüz hocam. Yanlış hatırlamıyorsam @HamdemitAbi’de söylediğiniz serinin antagonistini çok başarılı bulduğunu söylemişti.
Favori serileriniz arasında yer alıyordu sanırım. Hatta favoriniz bile olabilir. Tabii hatırladığım kadarıyla diyelim. Umarım çevrildiğini görmek nasip olur çünkü çok merak ettiğim seriler arasında yer alıyor.
Burada yazılanların bir kısmı spoiler’a giriyor arkadaşlar. Spoiler tag’ine alırsanız daha iyi olur diye düşünüyorum. Mesela Aizen’in kötü olduğu plot twist, okuyan için heyecanı kaçıyor.
Hocam bu serinin fanlarına arkadaşım yüzünden özel bir kinim var. Oynamam için rüşvet bile teklif ediyor. Bıktırdınız. Sırf Dark Souls örneği yüzünden saymıyorum.
@isos81 Uyarı için teşekkürler. Uzun zaman oldu okuyalı, plot twist olduğunu unutmuşum.
Çıktığı zaman burada bir etkinlikle okumuştuk ve bayağı da aktif bir başlıktı. İçeride ilk mesajlarda spoilerlar blurlu o yüzden sanırım korkmanıza gerek yok ya da okumaya başladıkça mesajları incelemek isterseniz bakarsınız. Hyperion beni son senelerde en heyecanlandıran kitaplardan biriydi ve o kadar hypea da kesinlikle değdi.
Okuduğum/izlediğim eserlerde kötü karakterleri doğrudan yargılamak yerine empati yapmayı seçtiğimden aslında hiçbirisi bana tam kötü olarak gelmez.
Örneğin Berserk’den Griffith: İçinde bulunduğu hal göz önüne alındığında arkadaşlarına ihanet etmesi kendisi için yapabileceği en mantıklı şey olarak görünüyor. Tabi bu Guts’ı ilgilendirir mi? Hayır.
Mesela Saruman:Adam neredeyse hayatını tek yüzüğü araştırmakla geçirmiş, belki yüzüğü dünyada hakkıyla kullanabilecek iki kişiden birisi. Sauron gibi yüzüğü yakıp yıkmak için de kullanmayacak. O da kendisini düşünüyor. Tabi bu Gandalf’ı ilgilendirir mi? Hayır.
Özetle, farklı karakterler farklı bakış açılarından incelenince (tiplemeler hariç) aslında her birisinin griye yakın bir tonda olduğu görülecektir. Çünkü karakter kavramı "insan"ın yansımasıdır.
Şu ana kadar amaçsızca kötülük yapan karakerlerle karşılaşmadım (tiplemeler hariç), karşılaştıysam bile muhtemelen hatırlamayacağım kadar önemsememişimdir.
Baş kötülerim şu şekilde: Fistandantilus(Raistlin) Ainz Ooal Gown, Jorg Honorous Ancrath, Sand dan Glokta, Leo Bonhart, Melkor, Asoiaf karakterlerinin yarısı.
Star Wars: Anakin Skywalker
Remembrance of Earth’s Past - Trisolarans
Kara Kule: Randall Flagg
Unutulmuş Diyarlar: Artemis Entreri
Ejderha Mızrağı: Raistlin
Ravenloft: Strahd von Zarovich ve Lord Soth
Yüzüklerin Efendisi: Sauron ve Smaug
Bana kalırsa Raistlin’e direk “baş kötü” demek biraz zor. Her ne kadar Efsaneler Üçlemesi’nde kötü karakter olsa da devam kitaplarında hatalarını telafi ediyor bence. Son olarak Yaz Alevi Ejderhaları’nda yaptıklarından dolayı ben affetmiştim onu.
Bayaz’ın durumunu Saruman ile benzer görüyorum. Her iki karakter de çok güçlü ve çok bilge, bir amaçları var ve kendilerini insanlardan daha farklı bir kulvarda gördükleri için hedeflerine ilerlerken önlerinde duran insanları ezmekte ahlaki bir sorun görmüyorlar. Yani yaptıklarını kötülük amaçlayarak yapmıyorlar.
Glokta ise benim gözümde şerefsiz karakterin tekidir. Hem gider kendinden güçlü adamların köpekliğini yapar, hem gider masum insanlara peynir ekmek yiyormuşçasına işkence yapar. Rüzgar farklı yönden esmeye başlayınca da aynı köpeklikleri diğer güçlü adama yapar. Yani yaptığı kötülükleri -kendisi için- meşrulaştıracak bir amacı bile yoktur.