Fırtınaışığı Arşivi İncelemesi (Ağır spoiler içerir)

DİKKAT! Bu yazı tüm Cosmere kitaplarını okuyanlar(İngilizce basımlar dahil) için bile spoiler içerebilir.

Öncelikle herkese merhaba. Daha önce hazırladığım Cosmere incelemesinden farklı olarak burada, incelemeden daha çok, bir sözlükvari bilgi metni şeklinde hazırlık yaptım. Bunun birinci nedeni bu metinde teori kısımlarına pek fazla girmeyecek olmam, ikincisi ise daha sonra gelecek olan Scadrial incelemesinde bu yazım biçimine duyacağım ihtiyacın daha yüksek oluşu ve bu metnin ona bir ön ayak oluşturması. Metindeki birçok bilgi aslında herkesin okuduğu ama birleştirmeleri yapmadığı ara bilgileri içermektedir.
Ve bir önceki metinde eksik olan en önemli şeyle başlangıcı yapalım; yani sevgili Brandon’a kocaman, içten ve samimi bir teşekkür. Bir de bu yazının gecikmesinden kaynaklı bir özür.
Gelelim yazımıza esas Rosharan Sistemi’ne. Öncelikle kısaca gezegenleri, devamında ırkları, sonra kişi ve varlıkları ve en sonunda da genel olarak olayları tanımlayacağım.


Rosharan sistemi 13 gezegen (3’ü yerleşik, 10 gezen) ve 1 asteroit kuşağından oluşan bir güneş sistemidir. Güneşe yakından uzağa doğru sıralandığında; Ashyn, Roshar, Braize, asteroit kuşağı, Jes, Nan, Chach, Vev, Palah, Shash, Betab, Kak, Tanat ve İshi şeklindedir.

Braize:
Soğuk bir gezegendir ve hiç insan yaşamamaktadır. Odium bu gezegendedir ve Honor’un yaptığı bir şey nedeni ile buradan ayrılamamaktadır. Elçilerin cehennem olarak geldiği yer Braize’dir ve burada işkence altına girerler. Kesin olarak kıymıklar, Bilişsel Gölgeler (Fused’lar) ve bilinçli sprenler bulunmaktadır. Braize aslolarak bir hapishanedir. Odium’un Braize’den ayrılmasının tek yolu, Honor’un gücünün büyük bir kısmını elinde bulunduran birinin kendi rızası ile Odium’un bağlarını çözmesi ile mümkündür.

Ashyn:
Roshar’da bulunan Shinovar, Ashyn’den getirilen bitki ve hayvanlarla oluşmuştur. Ashyn gezegeni insanların bu sistemdeki ilk gezegenidir ancak dalgabağlamaların aşırı kullanımı ya da dawnshard kullanımı nedeni ile gezegen küresel bir yıkıma uğramış ve yüzeyi yaşanmaz hale gelmiştir. Bu olay sonucunda Ashyn gezegeninde yaşayan insanların çoğu Roshar’a kaçmıştır. Gezegende kalan insanlar gökyüzünde yüzen şehirlerde yaşamaktadır. Hastalık yoluyla büyü yapılabilmektedir. Teknoloji olarak çakmaklı silah taşıdıkları bilinmektedir bu da barutu keşfettiklerini gösterir.

Bu sistemde şimdilik bilinen 4 bilinçli canlı türü yaşamaktadır. İnsanlar, Şarkıcılar, Siah Aimians ve Dysian Aimians(Uykusuzlar). Bunlardan Şarkıcılar, Siah Aimians ve Dysian Aimians’ın ana gezegenleri Roshar, insanların ana gezegeni ise Ashyn’dir.

360px-Arclo
Dysian Aimians (Uykusuzlar):
Önce Dysian Aimians yani Uykusuzlardan başlayayım, çünkü birçok okuyucu onların farkında bile değil ne yazık ki. Asıl anavatanlarının neresi olduğu bilinmemekle birlikte, birçok Cosmere gezegeninde var oldukları ve bir zamanlar gezegenler arası seyahat edebildikleri bilinmektedir. Vücutları tek bir bilinç olarak işlev görebilen binlerce küçük bilinçli kremcikten oluşan yaratıklardır. Yani binlerce bilinçli küçük varlığın bir araya gelip oluşturduğu ister insanvari, ister hayvanvari bilinçli yaratıklar. Roshar’daki vatanları Aimia’dır ve fizyolojileri itibari ile genel anlamda ölümsüzlerdir. Eskiden Elçilerin ve Parlayanların müttefikleriydiler, ancak günümüzdeki durumları açıklık kazanmamıştır. İnsanların ulaşmaması ve bilmemesi gereken bilgileri saklamaktadırlar. Aimia’ya ulaşmaya çalışan grubu bir Reshi aşçısı kılığına girip zehirleyerek öldüren bir Uykusuz’dur. Bunun dışında Arclo, ismi bilinen tek Uykusuz’dur ve Lift’le arkadaşlık etmektedir. Uykusuzlar, Elçilerden dahi korkmamakta ve hatta bir zamanlar Elçileri ders vermek maksadıyla yendiklerini iddia etmektedirler.

Siah Aimians:
İnsana benzeyen, soluk beyaz (neredeyse mavi) tenli, mavi tırnaklı ve kristal mavi gözlü bilinçli canlılardır. Bilinen tek Siah Aimians, maceralarını okuduğumuz Axies’tir. Aynı Uykusuzlar gibi Aimia anavatanlarıdır. Siahların üzerinde bir lanet olduğuna atıfta bulunulmakta ancak bunun ne olduğu açıklanmamaktadır. Uykusuzlar gibi Siahlarda ölümsüz canlılardır. Örneğin maceralarını okuduğumuz Axies, yaralanmayı, dövülmeyi basit işler olarak görmektedir ve vücudunu çalınamayan notlar almak için kullanmaktadır. İnsanlarla çiftleştikleri bilinmektedir. Örneğin Natanatan halkının maviliğinin buradan geldiği düşünülmektedir.

Şarkıcılar:
Roshar’ın gerçek sakinleridir. Ritim ile iletişim kurarlar bu nedenle de şarkıcı olarak adlandırılırlar. İnsanlara göre daha hızlı büyürler ama ömürleri yine insanlara göre kısadır. Son Issızlıktan sonra bir kısmı Odium’u reddetmiş ve Harap ovalar olarak bilinen bölgeye yerleşmiştir. Kalan önemli sayıdaki şarkıcı ise son Issızlık’tan iki bin yıl sonra (Yalancı Issızlık olarak bilinen dönemde) Ba-Ado-Mishram (bir Yaradılmamış) ile bağlantı kurmuş ve onun sağladığı güç ile yine insanlarla savaşmışlardır, olayın sonunda Ba-Ado-Mishram parlayanlar tarafından yakalanmış ve hapsedilmiştir, ancak bu durum dolayısıyla onunla bağlantı kuran şarkıcıların ruhlarının bir kısmı da Ba-Ado-Mishram ile hapsedildiği için bu grubun tamamı kimliklerini ve kişiliklerini kaybetmiştir ve ortaya insanların köle olarak kullandığı Parshmenler çıkmıştır. Göğüs kafeslerinin içinde beyaz renkli mücevherkalp bulunur, bu mücevherkalpler sayesinde sprenlerle bağlantı kurarlar. Herdazlılar ve Unkalaki insan-şarkıcı melezleridir. Fused’lar eski şarkıcıların Odium tarafından dönüştürülmüş Bilişsel Gölgeleridir, öldürülseler dahi her fırtınada kendilerine yeni bir şarkıcı bedeni seçerek geri dönebilmekte böylece ölümsüz olmaktadırlar.

Peki Nedir Bu Issızlıklar?
Issızlıklar denilen tekrarlı olaylar şu şekilde gelişir.
Braize ve Roshar arasında seyahati olanaklı kılan bir diklik bulunmaktadır. Bu dikliği koruma ve mühürleme görevi Elçilerindir. Elçiler bu diklikten geçerek Braize’ye ulaşırlar ve geçidi mühürlerler, ancak Braize haliyle Odium güçlerinin elindedir. Elçiler burada Odium güçlerince aranır ve yakalandıklarında tutsak alınarak akla gelmeyecek işkencelere maruz kalırlar. Elçilerden tek bir tanesi bile pes ettiğinde Elçi’lerin vücutları Roshar’a transfer olur ve haliyle diklik aktifleşir. Böylece Odium güçleri de Roshar’a geçer ve yeni bir Issızlık başlar. Savaşlar bazen çok uzun sürer ama her seferinde Elçiler, parlayanlar ve çeşitli müttefiklerden oluşan güçler, Odium güçlerine karşı galip gelir ve Issızlık son bulur. Ancak Issızlık’ın tamamen bitebilmesi için Yemin Sözleşmesi gereği Elçilerin de Braize’ye geçmesi ve Diklik’i mühürlemesi gerekir, böylece döngü tekrar başlar. Aharietiam olarak bilinen olayda Elçilerden sadece Talanel savaş alanında ölmüştür ve böylece diğer Elçilerin gönüllü olarak Braize’ye geçip Issızlık’ı bitirmesi gerekmektedir ancak Ishar diğer Elçileri dönmemeye ikna etmiş, Talanel’in tek başına dayanabileceğini söylemiştir. Hatta insanlara savaşın kazanıldığını ve artık Issızlık olmayacağını söylemişlerdir. Talanel ancak Braize’ye transfer olduktan sonra durumu öğrenebilmiş ve belki de bunun hıncı ile tam 4500 yıl boyunca işkenceye rağmen kırılmamıştır ve en uzun sükunet dönemi yaşanmıştır. Tabi Talanel’in bu kadar uzun dayanması bir taraftan da olumsuz durumlara neden olmuştur. Roshar’da kalan Elçiler halkın arasına karışmış, bir kısmı zamanla delirmiş, bir kısmı ise yozlaşmıştır. Aradan geçen uzun zamanda insanlara rehberlik eden Elçiler ve parlayanlar da olmayınca Issızlıklar unutulmuş ve hazırlık yapılmamıştır. Hatta Elçi Nale yeni bir Issızlık başlamasın diye parlayan olma yolunda ilerleyen birçok insanı avlamayı kendine görev edinmiş ve çoğunu öldürmüştür. Hatta, Gavilar’a suikast yapıldığı gece sarayda bulunan heyettekilerden ikisi Elçi Nale ve Elçi Kalak’tır. Yeri gelmişken Tukar’da hakimiyet Ishar’ın elindedir.

Hazır buraya başlamışken Elçi’lerimizi de tanıyalım.
Jezrien-Nale-Chanarach-Vedel-Pailiah-Shalash-Battar-Kalak-Talenel-Ishar
Shalash dışındaki tüm Elçiler Ashyn gezegeninde doğmuştur. Elçi olmadan önce hepsi normal insanlardı ve Ashyn yaşanmaz hale gelince diğer insanlarla birlikte mülteci olarak Roshar’a gelmişlerdi. İlk Issızlık sırasında seçilmiş ve Elçi halini almışlardır. Zamanla yeteneklerinin sprenler tarafından taklit edilip, onlara bahşedilmiş güçlerin bir kısmı insanlara verilmeye başlanınca bu insanlara (parlayanlara) önderlik etmek için her biri kendi tarikatını kurmuştur. İlk tarikatı kuran ve sistemi başlatan Ishar’dır. Nale ise tarikat kurulduğu ve onu lider seçtikleri halde bunu kabul etmemiştir.

Jezrien: Elçi olmadan önce Ashyn’de bir kraldı. Windrunners tarikatı ona bağlıdır. Son Issızlık’tan sonraki dönemde bir ayyaş halini almıştır. Moash (şimdiki adı ile Wyre) tarafından hemalurji kullanıldığı düşünülen! bir bıçakla kalıcı olarak öldürülmüştür.

Nale: Sağ yanağında hilal şeklinde bir doğum lekesi vardır. Skybreaker tarikatı ona bağlıdır. Taln’ı terk edişten duyduğu ızdırap nedeni ile kendi ahlak ve adalet duygularını yitirmiştir, bu nedenle başkaları tarafından yazılan kurallara körü körüne bağlıdır. Şu an Odium’un tarafını net olarak seçmiş olmasada şarkıcıların tarafında (tarikatı ile beraber/Szeth hariç) savaşacak gibi görünüyor.
Chanarach: Dustbringers tarikatı ona bağlıdır. Şu anki durumu ve nerede olduğu bilinmemekle birlikte hala yaşıyor olduğu kesindir.

Vedel: Edgedancers tarikatı ona bağlıdır. Cerrah olarak bilinirdi ve insanları Issızlıklar arasında tıbbi hazırlığa yönlendirmekle görevliydi. Şu an nerede olduğu bilinmemekle birlikte hala yaşıyor olduğu kesindir.

Pailiah: Truthwatchers tarikatı ona bağlıdır. Şu an Kharbranth’ta olduğu ve Travangian’ın danışman meclisinde önemli bir pozisyonda bulunduğu düşünülmektedir. Shallan’ın karşılaşmış olma ihtimali çok yüksek.

Shalash: Lİghtweavers tarikatı ona bağlıdır. Jezrien’in öz kızıdır, ancak Roshar doğumludur. Tüm Roshar’ı dolaşarak kendini betimleyen sanat eserlerini parçalamakla meşguldü. Şu an Urithiru’da. Yemin Sözleşmesini terk ettiği için çok pişman ve şu an Talanel ile ilgilenmeyi kendine görev edinmiş görünüyor. Talanel’i, Ishar’a götürmeye çalışırken Jasnah’a yakalandı.

Battar: Elsecallers tarikatı ona bağlıdır. Şu an Kharbranth’ta olduğu ve Travangian’a diyagramın çözümlenmesinde yardım ettiği düşünülmektedir. Kharbranth’ta, Death Rattles araştırmasını yöneten kişi olan Dova olduğu sanılmaktadır. (Travangian’ın iddiası bu yönde)

Kalak: Willshapers tarikatı ona bağlıdır. Elçi olmak için gönüllü olmuştur ancak Aherietiam’dan önce bile delilik ve korku belirtileri göstermeye başlamıştı, bu nedenle de Ishar’ın teklifini içtenlikle kabul eden kişidir. Görevi insanlara zanaatkarlığı öğretmekti. Gavilar’ın öldüğü gece saraydaydı.

Ishar: Bondsmiths tarikatı ona bağlıdır. Şu an Tezim adı ile Tanrı-Rahip olarak Tukar ülkesini yönetiyor. Diğer Elçiler tarafından bilge ve her zaman (şu an delirmiş bile olsa) fikir danışılması gereken kişi olarak görülüyor. Elçi olmadan önce bile belirli düzeyde büyü güçlerine sahip olduğu ve Şerefkılıcı’nı bırakmış olsa bile hala bu güçlerin bir kısmını kullanabildiği düşünülmektedir. Son savaş sırasında Dalinar’a katılmayı reddetmiş hatta Uruthiru’yu kendisine teslim etmeleri konusunda ultimatom vermiştir.

Talenel: Stonewards tarikatının kurucusudur. Aherietiam’da diğer Elçiler tarafından yalnız bırakılmış ve tam 4500 yıl boyunca işkenceye direnmiştir. Roshar’a döndüğünde o kadar uzun süre boyunca gördüğü işkence nedeni ile bir deli olarak görülmüş ve Issızlık konusunda insanları uyarmaya çalışmasına rağmen kimse tarafından kaile alınmamıştır. Issızlıklar sırasında kazanılması imkansız birçok savaşı kendi canı pahasına kazanmasıyla ünlüdür ve tüm Elçiler arasındaki en iyi savaşçıdır. Şu an Jasnah’ın gözetiminde. Şerefkılıcı, Kholinar ile Harapovalar arasındaki yolculuğu sırasında çalınmıştır ancak şu an kimde olduğu bilinmemektedir.

Cultivation (Yetiştirme): Hakkında bilinen en önemli yanılgılarla başlayalım.
1- Genel algı Yetiştirme’nin saklandığı yönünde, ancak kesinlikle saklanmıyor.
2- Yetiştirme günümüz Roshar’ında olaylara müdahale etmiyor. Tam tersine hem Dalinar’a, hemde Travangian’a müdahalesi şu ana kadar gayet isabetli.
3- Yetiştirme güçsüz ve kırılgan bir shard. Asıl olay burada kopuyor, Yetiştirme Odium’u rahatça öldürebilecek güçte bir shard, ancak yemin gereği bunu yapamıyor. Odium’un korktuğu 3 şey/varlık var. Sazed (Harmony shard) – Cultivation (Yetiştirme) ve Renarin… (nasıl bomba ama)

Dawnshards:
Dawnshardlar tüm bir gezegeni bile yok edebilecek güçte kadim büyülü eşyalardır. Ashyn gezegenini yaşanmaz hale getiren şey dawnshard kullanımıydı ve insanlar tarafından kullanılmıştı. Dawnshardların tamamı voidish’leri veya ölüleri bağlayabiliyor. Aimia’nın bu derece korunmasının nedeni orada hala bir dawnshard bulunuyor oluşu. Honor açık açık, Odium’u yenebilmek için mutlaka dawnshard gerektiğini hem Dalinar’ın görülerinde, hem de Aherietiam’dan önce Elçi’lere söylemiştir.

Thunderclast: Normal bir insandan 5-6 kat büyüklükte devasa taş canavarlar. Odium fırtınasının içindeki gökgürültüleri aslında bilişsel gölgelerdir ve fusedlardan(kaynaşık) bile daha güçlülerdir. Fiziksel forma bürünebilmek için taşın içine batarlar ve taştan canavarlara dönüşürler. Sadece shardblade ile zarar verilebilirler ancak Nightblood onları kalıcı olarak öldürmektedir. Son savaşta Odium güçlerinin yanında iki thunderclast(Kai-Garnis ve Yushah) savaşmıştır, biri Szeth ve Nightblood tarafından, diğeri Renarin tarafından öldürülür. Renarin’in öldürdüğü geri gelecektir ancak Nightblood’un kestiği kalıcı olarak ölmüştür.

320px-Midnight_Mother_1
Yaradılmamışlar (Unmade):
Ashertmarn-/Ba-Ado-Mishram/Chemoarish/Dai-Gonarthis/Moelach/Nergaoul/Re-Shephir/Sja-anat/Yelig-nar
Roshar’daki Odium kıymıkların oluşan ve Odium’a bağlı 9 kötücül sprendir. Devasa güçleri vardır ancak birçoğu akıldan yoksundur. Büyük mücevherlere hapsedilebilirler. Roshar’a insanlar gelmeden önce de varlardı ve başka biçimdeydiler ancak Odium tarafından köleleştirildiler.
Ashertmarn: Akılsız bir unmade’dir.Varlıkları sefahat ve aşırılığa sürükler. Kholinar kalesindeki yozlaşmadan sorumludur.
Ba-Ado-Mishram: Unmade’lerin komutanı ve prensesi. En zeki unmade. Bir zamanlar Parlayan Melishi tarafından yakalandı.
Chemoarish: Bzen gece bekçisi ile karıştırılır, gücü ve yaptıkları tam olarak bilinmemektedir ancak Tozanne olarak anılır
Dai-Gonarthis: Kesin olarak unmade olduğu kanıtlananmamıştır ancak öyle inanılır. Aimia ile bir ilgisi bulunmaktadır. Kara Balıkçı olarak adlandırılır.
Moelach: Ölüm fısıltılarının duyulmasını sağlayan unmade odur. Gelecekle ilgili bigiler verdiğine inanılır. Kharbranth civarındaydı ancak sonradan yer değiştirdi.
Nergaoul: Savaş öfkesi onun yaratımıdır. Akılsız unmade’lerden biridir. Kızıl bir sis biçimini almaktadır. Öldürmekten ve varlıklara öldürtmekten büyük bir haz alır. Dalinar tarafından büyük bir mücevherin içine hapsedildi.
Re-Shephir: Geceyarısı Annesi olarak bilinir. Midnight Essence isimli sprenleri ortaya çıkarır. Urithiru’da Shallan tarafından yenilmiş ve kaçmıştır.
Sja-Anat: Sprenleri bozabilme gücü vardır. Bozduğu sprenleri kendi hizmetkarı haline getirir. Issızlıklar sırasında şövalyelerin en korktuğu unmade oydu. Odium güçlerinden ayrılmak istediğini belirtmiştir.
Yelig-Nar: Belirli bir kristali yutan insanların içine nüfuz edebilir(Amaram’ın içine giren oydu). Vücuduna girdiği varlıklara on dalgayı da kullanma gücü verir ancak bir taraftanda vücuduna girdiği varlığı tüketir.

Venli: Kendisi bir şarkıcı ve daha önceki kitaplarda gördüğümüz kadarıyla güç uğruna her şeyi yapabilecek durumda. Ancak Eshonai’nin ölümü onda birçok şeyi değiştirmiş görünüyor. Bir voidspren ile bağ kurmuşken Timbre isimli bir sprenle de ilişki kurdu ve Timbre sayesinde bir Willshaper’a dönüştü. Üstelik Timbre içeride voidspreni baskılayarak Venli’ye ilk idealini bile söyletti. Yani şu anda Venli benzersiz bir durumda.

Nightblood: Kendi kişiliği olan 4. Tip Uyandırılmış bir yok edici. Nalthis’te Shashara tarafından Vasher’in(Zahel) yardımı ile yaratıldı. Kınından çıktığında etrafına saçtığı duman, daha önce yok ettiği kişilerden elde ettiği ve değiştirdiği Nefes’lerdir. Bin Nefes harcanarak ‘’Kötülüğü yok et’’ komutuyla yaratılmıştır. Kılıç ilk olarak Gecegözcüsü tarafından inayet almaya gelen Dalinar’a teklif edildi ancak Dalinar bunu kabul etmedi. Bu arada Vivenna’nın taşıdığı kılıçta bir 4. Tip yaratım kılıçtır. Tüm Cosmere’de shardlar hariç en çok investiture kullanılarak yapılan eşyadır. Tüm shardlar Nightblood’dan korkarlar, çünkü Nightblood ile kesilirlerse geri dönüşsüz olarak yok olurlar. Bir dikeyselliği veya gezegeni bile yok edebilecek güçtedir.

Matem Bantları: Lord Hükümdar tarafından yapıldığı düşünülmekteydi ancak bunun yanlış olduğu ortaya çıktı. Matem Bantları’nı yapan kişi Sovereign’dir… (Peki o kimdir? Scadrial incelemesine saklamam gerekiyor ne yazık ki)

ORGANİZASYONLAR:
17. Shard: Genel anlamda düşünürsek bir nevi Cosmere polis örgütü gibi çalışırlar, ancak olaylara müdahale yetkileri yoktur, sadece izleme yaparlar. Issızgöl’de Hoid’i ararken İshikk ile konuşan üç kişi Elantris’ten Galadon, Sissoylu’dan Demoux ve Beyaz Kum’dan Baon’dur. Hayaletkanlar’In üyesi olan İyatil eskiden bir 17. Shard üyesiydi. En önem verdikleri görevleri şu an için Hoid’i bir şekilde yakalayıp, Cosmere’deki olaylara müdahale etmesini engellemek.

Onurun Oğulları: Amaçları Elçileri geri getirmektir ve bu yolda her türlü kötülüğe de başvurabilirler. Başlarında Restares bulunmaktadır. Gavilar, Amaram ve Shallan’ın kardeşi Heleran Davar bu organizasyonun üyeleridir.

Hayaletkanlar: Asıl amaçları tam olarak bilinemiyor. Mraize, İyatil, Shallan!, Thaidakar, Kabsal bu organizasyonun üyeleridir. Jasnah Kholin’i iki kez öldürmeye çalıştılar. Özellikle Yaradılmamışlarla ilgileniyor gözüküyorlar.

Diyagram: Diyagramda bulunan talimatları anlamaya ve anladıklarını uygulamaya çalışan geniş bir organizasyondur. Travangian tarafından yönetilmektedir! (Bence değil ama bu başka konu) Travangian’ın, Gecebekçisi’nden aldığı lütuf ile oluşturuldu. Bir gün o kadar zeki bir haldeydi ki, tüm ıssızlıkları bitirebilecek bir planı yazdı ancak planı yazarken en zeki halde olduğu için, sadece o haldeyken tamamını çözebileceği bir formda kaleme aldı. Şimdi çevresine topladığı özel bir ekiple o yazıları deşifre etmeye çalışıyor. Diyagram yolunda yapamayacakları hiçbir şey yok. Dustbringers tarikatının Diyagram’ın doğal müttefiki olacağı yine Diyagram tarafından bildirilmiştir, bu nedenle Travangian Dustbringers’ları aramaktadır. Malata(Parlayan) buna ilk örnektir. Son savaştan sonra Odium’a katılmış durumda. (Jezrien’in Şerefkılıcı, Travangian tarafından Odium’un Fused’larına verildi) Roshar’da bilinen tüm suikastler, savaşlar ve düşmanlıkların arkasında bu grup yer almaktadır.

Ire Örgütü: Bilişsel alemde devasa bir kale ve çeşitli ileri karakollar kurmuş, çok eski zamanlarda yükselmiş Elantrian’lardan oluşan bir örgüttür(Tabiki şimdi başka ırklardan üyeleri de var). Amaçları tam olarak kestirilemese de Scadrial dünyasına bile müdahale edebilecek güçte oldukları ve hatta Ruin(Harabe) ve Preservation (Koruma)nın shard güçlerini çalmayı denedikleri bilinmektedir. Kelsier tarafından rastlantı sonucu engellenmişlerdir. Cosmere ve shardlar hakkında en derin bilgiye sahip örgüttür. Hem Sel gezegeni, hem de Scadrial gezegeninin büyülerini kullanabiliyor ve bu büyü kaynaklarını Bilişsel aleme çekebiliyorlar. Özellikle Threnody gezegeninden gelen bilişsel gölgeleri avlamakla görevliler. Kendi özel amaçlı kürelerini tasarlamış görünüyorlar. (geleceği gösteren, büyü tespiti yapan, bilişsel gölge hapseden küreler v.b.) Kaladin’de Bilişsel alem ziyareti sırasında Riino’nun bu küresine dokundu. Kelsier’in Ire lideri Allanoe’den ç/aldığı küreyi aktif olarak kullandığı biliniyor. Sissoylu için gelecek son kitapta, Kelsier’in nasıl geri döndüğü muammasını bu küre çözecek gibi görünüyor.

OLAYLAR:
Day of Recreance: (Büyük İhanet)
Parlayan tarikatlarından dokuzunun yeminlerine sırt çevirip silahlarını ve zırhlarını bıraktıkları güne verilen isimdir, sadece skybreakers tarikatı bu olaya katılmamıştır. İnsanların aslolarak Ashyn gezegeninden geldiği, burayı pare kullanımı sonucunda yok ettikleri ve böylece Roshar’a geldikleri, Roshar’ın asıl sahiplerinin şarkıcılar olduğu bilgisinin parlayanlar tarafından öğrenilmesi ve bu dünyayı da yok etmek istememeleri sonucu gerçekleşmiştir.

Sazed’in gökyüzünde görüp endişelendiği kızıl yarık: (Bu konuya bir arkadaşımız değinmişti onun için açıklayayım) Cosmere evreninde kırmızı gökyüzü veya kızıl yarıklar, bir shard başka bir sharda büyü olarak zarar verdiğinde veya iki shard birlikte büyü kullandığında oluşuyor. Sazed bu nedenle endişeli.

Her zamanki gibi yazım sınırına takıldım ve bazı bölümleri mecburen çıkardım, bir kısmını da daha az bilgi ile geçtim. Bu incelemede bilerek teori kısımlarına hiç girmedim, salt ve kesinleşmiş bilgilerle hazırladım. Eğer teorilerle ilgili sormak istediğiniz bir şey veya burada değinmediğim konularda almak istediğiniz bir bilgi olursa lütfen konunun altına yazın, ben de elimden geldiğince cevaplamaya çalışayım. Vakit ayırıp okuduğunuz için şimdiden teşekkür ederim.

3 Beğeni

Merhaba forumu bir süredir takip ediyordum; ancak üyeliğim bulunmuyordu. İlk mesajımı da bu konuya yazmak istedim. Hatta buraya mesaj atabilmek için bile üye oldum denilebilir. Ben de Cosmere hayranıyım ve bazı yabancı forumlarda yazıları okuyarak kendimce takip ediyorum. Önceki incelemenizi ne kadar beğendim ve müteşekkirsem aynısı bu inceleme için de geçerli. Okuduklarımdan aklıma bir şey takıldı. Shalash Oathbringer’da bir bölümde Ishar’a ulaşmaya çalışmasının sebebini ‘‘Delirmeyenlerden bir o kaldı, o ne yapılacağını bilir.’’ tarzı bir cümleyle söylüyordu diye hatırlıyorum; ancak siz incelemenizde Ishar’ın da delirdiğini belirtmişsiniz. Bunun yanında elçilerin yaptığı anlaşma Honor’laydı değil mi? Kapılar mühürlenebilmesi için tekrar Braize’e dönüp işkenceye maruz kalmalılar şeklinde. Bu anlaşmaya aracılık eden de Ishar diye hatırlıyorum bir okuduğum yazıda geçiyordu sanırım. Bunu da teyit etmek istedim. Buna bağlı olarak Odium’un seçeceği şampiyonun Ishar -ne de olsa o da bir bondsmith ve elçilik anlaşması dahil Aherethiam(yanlış yazmış olabilirim) sırasındaki ikna kabiliyetiyle biliniyor(?)- olma ihtimali olduğuyla ilgili çok güçlü ve ilginç Reddit teorisi vardı. Bir de son olarak yazarın hikayenin başından beri yazmayı planladığı bir karakter için çok büyük bir anın kitapta olduğunu biliyoruz. Hatta bunun gibi bir ânı 2-3 kere daha yazdığını ve uzun süre 7.-8. kitaplara kadar tekrar bu boyutta bir şeyle karşılaşmayacağımızı söyledi. Bununla ilgili bir fikriniz varsa almak isterim.

2 Beğeni

Öncelikle teşekkür ederim ilginize.
İshar’ın deliliği diğerleri kadar değil elbette ama kendini gerçektende tanrı olarak görüyor.
Evet İshar her zaman Elçiler için önder ve bilge biri oldu. (Bu arada İshar hep kadın sanılıyor, yazmayı unutmuşum incelemede, kendisi erkek) Anlaşmayı imzalayan da, tarikatları kuranda, sözleşmeyi bozan da oydu.
Ben ilk beş kitabın sonunda bir şampiyonlar savaşı olacağını düşünmüyorum ama yeni bir yemin sözleşmesi yapılacak bunu kesin olarak biliyoruz, burada önemli olan yeni Elçiler kim olacak ve daha da önemlisi Elçiler yeni sözleşmeyi hangi shard ile yapacak, sonuçta Honor artık yok.
Son yazdığınızla ilgili teori, evet mükemmel bir bilgi. Brandon’ın en sevdiği şey karakterlerle, okuyucularını şaşırtmak (Sazed’i ve Kelsier’i düşünün). Bu seride de önce Elçi, daha sonra ise shardholder olacak bir karakter var.

Bu arada yine yazmayı unuttuğum şeylerden biri de Elçiler sadece Honor güçlerini kullanmiyorlar, Preservation’un güçleri de dahil.

1 Beğeni

Bu kişinin gizemi çok büyük ama yazarın dediği gibi bugüne kadar kendisiyle birkaç kez karşılaştık.

1 Beğeni

Ben ana karakterlerden biri olur diye düşünüyordum. Birkaç kez karşılaştığımız kim olabilir acaba? :face_with_raised_eyebrow:

1 Beğeni

Hoid olabilir. Sonuçta Fırtınaışığı haricinde çok az gördük.

2 Beğeni

Hoid direk ilk seçenek ana karakterleri es geçince zaten bana kalırsa da. Fakat Brandon ters köşeyi seviyor ya, belki başka bir karakter görebilirmişiz gibi geliyor.

2 Beğeni

Ben bambaşka bir karakteri bekliyor olsam da tüm kitaplar boyunca iki sahneden inanılmaz zevk aldığımı hatırlıyorum.
İlki Kaladin’in fırtınada dışarı bırakılması sahnesi.
İkincisi ise yine Kaladin’in Dalinar’la gökten indiği sahne. (Ben bir çok kritik yeri onlarca kez okurum ama bu sahneyi sanırım yüzlerce kez okudum)

Ama kesinlikle Kaladin olmasını beklemiyorum, çok sürpriz bir kararkter olacak. Bu arada bir uluslararası forumdaki yazımda favori olarak Axies’i gösterdim, bununla ilgili nedenlerim de var ama burada yazamam.

2 Beğeni

Bridge Four’un Dalinar’ın ordusunu kurtarmak için kendini savaş alanına attığı, Kaladin’in ‘‘Honor is dead but i will see what i can do.’’ sahnesi ve tabii Kaladin’in Dalinar’la gökten inip ''The sky and the wind are mine. I claim them as i now claim your life." sahneleri direk banko zaten. Bu sahnelerde inanılmaz ürperdiğimi hatırlıyorum. Defalarca okuyup audiobooktan dinlemişimdir.

Benim özellikle içimin ürpermediği ama üzerine defalarca kez düşünüp dinlediğim müzikleri entegre ettiğim sahneler var.

  • Dalinar’ın tüm köprücülere karşılık Oathbringer’ı yere saplayıp teklif ettiği sahne benim okuduğum kitaplarda gördüğüm en iyi karakter kompozisyonunu temsil ediyor. Kaladin’le yaptığı ''Bir adamın hayatının değeri nedir?" konuşması efsaneydi. Sonraki kitaplardaki şahit olduğumuz karakter gelişiminden ne kadar etkilendiğimi anlatamam.
  • Kaladin’in Third Ideal sahnesi de çok şahaneydi. Yine aynı şekilde bu sahne de Kal, Moash ve Elhokar için bir dönüm noktası niteliğindeydi ve açıkçası inanılmaz iyiydi.

Ben bu özel karakterin Jasnah olabileceğini düşündüm aslında şimdi. Kendisinin çok daha büyük bir sırrı keşfettiğini düşünüyorum. Bununla bağlantılı olabilir gibi geliyor. Bu konuda bir fikriniz var mı? Aimia’ya gitmiş olabilir mi? Brandon’a sorulan sorular arasında Jasnah ile ilgili bir şeylere denk geldiniz mi?

2 Beğeni

Tekrardan güzel bir yazı ile bizi mutlu ettin, eline emeğine sağlık, cosmere evrenine başladığımda ilk olarak senin 1. İncelemen ile karşılaşmıştım ve ne kadar cahil kaldığımı hissetmiştim anlatamam. Aradan geçen o zamanda pek çok şey öğrenmiştim, akıl almaz şeyler ile şaşırmıştım. Şimdi bu yazı ile tekrar aynı duygular içindeyim :smile: bu yazı ile bu hâle geldiysem teorilerini duysam kalpten giderim herhalde. Keşke buradaki insanlar bir arada olsak, sabah akşam cosmere konuşsak

2 Beğeni

Sormak istediğim bir şey var, ashyn halkı gökyüzündeki şehirlerde yaşıyorlar demişsin ama çakmaklı silah kullanıyorlarmış, garip bir çelişki yok mu?

1 Beğeni

Gökyüzünde olan şehirler şu şekilde; Ashyn gezegeninde büyü hastalık yolu ile yapılabiliyor. Belirli virüs ve bakteriler insanları hasta ediyor ama hastalık süresince insanlar çeşitli büyü güçlerine ulaşıyor ve büyü gücü hastalık geçince yok oluyor. Tabi bir çok insan bilerek ve isteyerek virüs kapıyor, özellikle de yerçekimini ortadan kaldıran büyüye neden olan virüsleri. Böylece şehirlerini yukarıda tutmaya yarayan büyülere ulaşıyorlar. Çünkü gezegenin yüzeyi yaşanmaz halde. Yani teknolojik uçan şehirlere değil, büyü gücüyle mecburen uçurulan şehirlere sahipler.

3 Beğeni

Bu arada Odium’un şampiyonu ile ilgili gözden kaçırdığım/kaçırdığımız öyle bir bölüm var ki akıllara zarar.

Dalinar, görülerinin birinde Odium’un şampiyonunu görüyor (9 gölgeli düşman), ben/biz bu bölümde hep gölge sayısına ve bunun unmadeler’le olası bağlantısına odaklandık, hâlbuki orada inanılmaz kritik bir cümle var (tabi bizdeki çeviride biraz farklı yazılmış, ki bu çok büyük bir hata)… Dalinar o gözleri görüyor ve dehşete kapılıyor ama dehşete kapılmasındaki asıl neden, o gözlerin ona tanıdık gelmesi… Burayı nasıl atladım bilmiyorum, üstelik bu görü binlerce yıl önceden gelen bir görü.

Bu kısımla ilgili görüşlerinizi çok merak ediyorum.

2 Beğeni

Benim içimde Adolin’in şampiyon olacağıyla ilgili bir önsezi var. Tabi kanıtım yok ama dediğiniz şeye uyuyor.

2 Beğeni

Tam olarak bunu yazmaya geldim. Adolin’in Sadeas’ı öldürürkenki yüz ifadesinin resmedildiği bir resim gördüm. Onun sonrasında ciddi ciddi olabilir aslında diye düşünmeye başladım. Hatta teorim şu şekilde - biraz klişe olacak ama -: Adolin Dalinar’ı öldürecek veya ölümüne sebep olacak. Bunun öncesi veya sonrasında ise Odium’un şampiyonu olduğunu göreceğiz. Kaladin’i de karşısında görebiliriz gibi geliyor. Hatta bunun 4. kitabın climaxinde olacağını düşünüyorum.

1 Beğeni

Benim bu konudaki düşüncem ilk başta binlerce yıl öncesinin görüsü olduğu için Elçilerden biri diye oldu. Sonra biraz daha düşününce Elçi olması mantıksız geliyor görevlerinden dolayı.

Bence Kralların Yolu kitabının arka kapağındaki tanıtım yazısını göz ardı etmemeliyiz.

“İzlediğimiz dört kişi var. Birincisi hekim, tıbbı bir kenara bırakıp içinde bulunduğumuz dönemin en vahşi savaşında bir asker olmaya zorlanmış. İkincisi öldürürken ağlayan bir katil, bir suikastçı. Üçüncüsü yalancı; bir hırsızın kalbi üstüne bir âlimin cübbesini giymiş genç bir kadın. Sonuncusu ise bir yüceprens, yani savaş açlığı tükenirken gözleri geçmişe açılmış olan bir savaş beyi.
Dünya değişebilir. Dalgabağlama ve Parekullanma geri dönebilir; antik çağların büyüleri tekrar bizim olabilir. Bu dört kişi bunun anahtarı. Bir tanesi bizi kurtarabilir. Ve bir tanesi de bizi yok edecek.”

Ben hep bu dörtlüden birinden şüphe ediyorum.(Kaladin, Szeth, Shallan, Dalinar)

Dalinar’ın o görüde kendisini görmüş olması ve gözlerin tanıdık gelmesi olası ama kendisi zaten bu tehlikeyi atlanmış durumda. Bence diğer üçüne bakmalıyız.

1 Beğeni

O görü hangi bölümdeydi. Görüyü hatırlıyorum ama cümleleri tekrar okumakta fayda var.

1 Beğeni

Kitaba baktım şimdi, buldum bölümü. 9 gölgeli siluet Dalinar a tanıdık geliyor, kitabın başında göründüğü için ve Dalinar hâlâ potansiyel odium şampiyonu olmaya devam ettiği için bence o yüzden tanıdıklık hissi uyanıyor.

Bundan bir süre önce okuduğum bir durum vardı. Dalinar’ın duyduğu “onları birleştir” sesin sahibi ile ilgili. Kitapta öğrendik ki sesler fırtınababadan gelmiyor. Bir teoriyi göre bu sesin sahibi Nahodan olabilir. Kitapta Dalinarın bir rüyadan çok gerçek sandığı bir anısı vardı. Buradan da Nahodan ın gerçekte ölmediği konusu ortaya atılıyor.

Burada şöyle birşey düşündüm. Eğer Nahodan bir bağdökümcü ise ve parlayanlardan çok daha özel güçleri olduğunu bildiğimiz bağdökümcüler belkide tam olarak ölmüyordur. Bence odium Dalinardan umudunu kestiğine göre Nahodan yeni şampiyon adayı olabilir

1 Beğeni

Aslında bu sözleri söyleyen Tanavast, yani Honor shardının taşıyıcısı. Kendisi öldü. Honor shard ise parçalara ayrıldı. Yeri gelmişken bu iki konuyla ilgili bomba ipuçlarına geçelim.

1- Honor shardı parçalandı (bu arada kendi kendini parçaladığını belirtelim). Bir kısmı Fırtınababa’nın içinde, bir kısmı Elçi lerde, bir kısmı Braize’de Odium’u rehin tutuyor, bir kısmı Honorbladeler’in içinde. Bir kısmı ise; biliyorsunuz ki Dalinar savaş sırasında bir diklik açtı, Birlik Dikliği (i’m Unity kısmı) ve bu dikliğin içinde bir sütun vardı, hatta Odium bu sütunu görünce dehşete kapıldı ve ‘‘bu imkansız, seni öldürdük’’ diye bağırıp savaş alanından kaçtı. İşte bu sütun en önemli Honor kıymığı. İşte Tanavast’ın “onları birleştir” sözünün anlamı aslında insanları birleştirmek değil, Honor kıymıklarını birleştirmek. (Bu arada Brandon Sanderson, Honor’un tekrar birleştirilebileceğini bir röportaj sırasında doğruladı. Zaten Scadrial kitaplarında da gördük ki parçalanan bir shard (Preservation) tekrar bir olabiliyor.
1-a- Bu arada aynı Fırtınababa gibi en az bir Honor kıymığı taşıyan devasa bir spren daha olduğu düşünülüyor.
1-b- Bir shardı birleştirebilecek yegâne sınıf Bondsmithler. Yani Dalinar’ın dahil olduğu grup.

2- Görüler ile ilgili yine gözden kaçan bir durum ise; Dalinar’ın, Tanavast’ın dahil olduğu iki görüde de, bir ısı dalgası ve çok güçlü bir ışık kaynağı hissetmesi. Hatta birinde ışık o kadar güçlü ki, Dalinar ileriyi göremiyor bile. İşte bu ısı ve ışık kaynağının ne olduğu çok kritik.

Velhasıl daha önce şu soruyu sormuştum, “ilk beş kitabın sonunda yeni bir yemin sözleşmesi yapılacak ve yeni Elçiler ortaya çıkacak, peki Elçiler bu sözleşmeyi kiminle yapacak?” demiştim.

Yukarıdaki bilgilerden yola çıkarak şu sonuca varabiliriz. Dalinar, Hoid ve Cultivation’ın yardımıyla yüksek ihtimalle Honor shardını tekrar birleştirebilecek ama bunun sonucunda (Odium’u bağlı tutan kıymıkta ortadan kalkacağı için) Odium’da serbest kalacak ve ikinci beşlemede bizi shardların savaşı bekleyecek. Yeni Elçiler, yeni shardlar, yeni organizasyonlar, yeni ırklar ve bol bol kıyım göreceğiz yüksek ihtimalle.

4 Beğeni

Güzel noktalara değinmişsin, “onları birleştir” ifadesi senin bahsettiğin gibi büyük ihtimalle Honor ile ilgili. Shardların doğası ile ilgili az şey gördük ve bence ilerleyen yıllarda çok daha fazla bigli geçecek elimize.

Ben yine de, rüya ile gerçek arasındaki o Nahodan görülerinden yola çıkarak diyorum ki Nahodan ölmedi ( belki de Nahodan dediğimiz kişi Tanavast tı). Yazdığım konu bir yerde paylaşılan ve üzerine tartışılan bir teori.

Cosmere, Fırtınaışığı arşivi bitince ergenlikten çıkmış gibi olacak, gerçek cosmere macerası o zaman başlayacak

1 Beğeni