Fırtınaışığı Arşivi | Spoiler'lı Tartışma

Zahel ile Thaidakar’ın rolleri çok farklı bence. Zahel’in veya Azure’ın neler yapacağını henüz göremedik tabii ama Zahel gibi bir rolü olsaydı çok problem olmazdı ama Thaidakar’ı umarım daha çok dahil etmez. Yani ben onun Kelsier olduğunu öğrenince Sissoylu’yu okumam gerektiğini hissettim ve okumayı hiç istemiyorum. Era 2 nasıl bilmiyorum ama YA olan Era 1 ile Adult bir seriyi bağlamak çok iyi bir fikir değil bence.

1 Beğeni

Kralların Yolu’nu tekrar okuyup Parlayan Sözler’e başladım ama bir karakteri ararken sonlara doğru bir ara bölümde Lift’in ismini gördüm. Edgedancer de Lift ile alakalı ne anlatıyor tam olarak? Kralların Yolu çok fena bitince direkt Parlayan Sözler’e başlamak istedim ama Edgedancer’ı sonra okusam ya da Lift bölümüne kadar okumasam bir eksiklik olur mu? Şu an 170. sayfadayım. Bunca sene nasıl ikinci kitabına devam etmeme gafletine düştüm cidden aklım almıyor.

2 Beğeni

Yanlış hatırlamıyorsam Edgedancer öyle aman aman kritik birşeyler anlatmıyor. Lift sahnelerin eğlenceli. Iyi karakter. Esas o kitapta yer verilen Nale bolumleri de ilgincti. Yoksa öyle Secret History gibi serisine bi başka gözle baktıracak hikaye değil. Bana göre oldukça opsiyonel. Lift sevenler kaçırmaz ama.

1 Beğeni

Edgedancer konum olarak 2. ve 3. kitaplar arasında yer alıyor. Parlayan Sözleri okuman Edgedancer’dan spoiler yemene sebep olmaz. Kitabın yazılma amacı karakterin daha genişçe tanıtılması. Bunu yapmasının sebebi ise ilerleyen kitaplarda daha çok yer alacak ve Brandon sonsöz kısmında dediği üzere o zaman gelene kadar Lift parlayan şövalye yeminlerinden birçoğunu söylemiş olacak. Bu kitabın yazılma amacı karakterin o yolunun bir kısmına ışık tutmak.

Ayrıca @yafeshan ın dediği gibi aslında Nale’in durumuna ve dönüşümüne dair de kiritik bir viraj.

2 Beğeni

Bu Vasher’in kılıcı mı? (İsmini hatırlamiyorum.) Zahel de aslında Vasher diye düşünüyorum ama. Hatta bir bölümde yatarken “kafasında tanıdık bir ses duymayı bekledi ama ses yıllar öncekesilmişti” tarzı bir cümle vardı. Oradan da kılıçtan bahsettiğini düşünmüştüm. Ne oldu acaba diye merak ederken kitabın sonunda hiç beklemediğim bir anda görmek çok büyük sürpriz oldu. ._.

Zaten onunda fotoğrafını çekmişim.

Evet onun kılıcı, adı Gecekanı. Bence Kozmerde en dikkat edilmesi gereken karakterlerden biri o kılıç. Son kitapta zaten ne kadar tehlikeli olduğu iyice gün yüzüne çıkıyor.

2 Beğeni
2 Beğeni

2. soruda kitabın son sahnesi sorulmuş.
Questioner
My friends and I have been endlessly debating whether Wit knew what happened to him at the end of Rhythm, when he said “that went exactly as I planned,” if he knew he was gonna get duped? Or if he got hornswoggled?

Brandon Sanderson
He legitimately got hornswoggled. One of the opening chapters of the next book is going to be him realizing that. There’s a little teaser for you.

5 Beğeni

Oathbringer’i aldım kuzenden ve 300. sayfadayım şu an. Bunu daha önce Sadeas’ı öldürmek istemesi olarak yorumluyordum ama gerçekten öldürdükten sonra tekrar denk geldim ve resmin komikliği 10 kat arttı bir anda. :smiley:

3 Beğeni

Sonunda fırtınaışığında ağlamak nasip oldu. :smiley:

Bu Çivit denen karakter Vivienna mı acep? Öyle gibi geldi ama açıklanmadan sormak istedim.

Doğru tahmin etmişsin. Keşke orjinal ismi Azure’yi korusalardi. Çivit biraz garip duruyor.

1 Beğeni

Türkçeleşen isimler çok garip duruyor zaten. Özellikle Peçe. Bir yerde yanlışlıkla Veil yazmışlar, dedim işte böyle olmalı ya. Dördüncü kitap ve sonrasını hepsine sözlükten bakmam gerekse bile orjinal dilinde okuyacağım.

Kaya’nın uzun ismini yazmalarına çok güldüm. :smiley:

  1. kitabın konuşulmaya başlandığı yerlere geldim ve okumayı bıraktım. Araya dalmak gibi olacak ama 3 ile alakalı biraz okuduklarmdan aklıma gelenleri yazmak istedim. Yorumları okudukça yazdığım için sırası karışık.

Brandon’un sürekli ters köşe yapmasına o kadar alıştım ki, uçuk ters köşe teorileri kurarken asıl ters köşelerden en beklediğim şeyi unuttum. Parhendilerin asıl ev sahibi olması. Ama ben olaya ev sahibi olarak bakmadım da iyiler kesin parshendiler çıkacak gözü ile baktım hep. Şu anlık garaz dışında iyi kötü ayıracak bir taraf yok ama en azından beklediğim gibi saf kötü olmak yerine haklı bir dava verildi adamlara.

Dalinar’ın şampiyon çıkacağını ise beklememiştim ama Lord Hükümdar olayından ötürü ben bu kitapta Dalinar şampiyonlar savaşını kaybedip dünyayı çok büyük bir yıkıma sürükleyecek ve bizimkiler de onun yenilgisinden sonraki dünyanın içinden çıkmaya çalışacak olarak düşündüm. Çok yanlış düşünmüşüm. Dalinar bir anda ışıklar saçmaya başlayana kadar da teorim kısa süreli bir evrim geçirdi ve bizimkilerden birini yenip dünyanın içine edecek ve kalanlar yine kurtarmaya çalışacak şekline dönüştü ama yine çok yanlış düşündüğüm ortaya çıktı. Yazar kafamda öyle bir noktada ki artık bir bir yeniği ve ters köşe düşünmeden asla dümdüz olaya bakamıyorum. Ondan öncesinde ama hep Ruin gibi Garaz da serbest kalıp ikinci beşlemede onu işlerler diye düşünüyordum. Ama Brandon abimiz aynı şeyi yazmaz diye düşünüyorum.

Ben sissoylu gibi ikinci beşleme farklı karakterler ile farklı çağda devam edecek diye gördüğüm için kısa süreli finaller tasarlıyorum kafamda o yüzden böyle 3. kitaptan Dalinar’ı öldürdüm hemen ama sanki kesinti olmadan devam edecek gibime geliyor gidişatı.

Yazarın aralara sıkıştırdığı sulu romantizmlere ise alışamadım ama. Bir anda kitabın bütün atmosferini bozuyor gibi geliyor. Özellikle Syl ile olan yerler başta olmak üzere komik kısımları hariç tutuyorum tabii. Örnek olarak Shallan’ın “üfff bad boy bee” diye ağzının suyu akarak Kaladin’i betimlemedigi cümleler ve Adolin ile konuşurken “ah al yanaklım, bal dudaklım” tarzı iç sesi ile konuşmaları okurken öldürüyordu beni.

Dalinar’ın afaroz edilip kaçarken yemin kapısını açmak için çağırdığı kılıç ise neyin nesiydi ben onu anlayamadım? Ben Fırtına Baba değil de onunla olan bağını öldürecek başka bir şey mi çağırdı diye düşündüm ama üzerinde durulmadan devam etti bölümler.

Bu arada aman bir kitap ile alakalı bir şeyi googleye yazmayın ki çarpılıyorsunuz hemen. Esti bir anda Teft’in görsellerine bakayım dedim; Teft yazdığım anda ölümü ile alakalı spoiler yedim. Ne zaman bir karakterin görseline bakayım desem arama da ikinci seçenek direkt death diye geliyor kafayı yiyorum ya.

Savaşkıran ve Elantris zaten bambaşka olay. Karakterler Fırtınaışığında geçiyor ve belli olayları görüyoruz ama devam kitaplari yok. Bu Vivianna ne oldu da Gecekanı’nı ve Vasher’i “yanılmıyorsam katil diyerek” takip ediyor çok merak ediyorum. Savaşkıran’ın devamı gelecek mi onu da bilmiyorum gerçi ama bu seriden de her şeyi bağlayabilirler gibi geliyor yani.

Maya içinse bütün kitap boyunca Keloğlan gibi “uyan uyan, uyan uyan, uyan Aykızım Sultan’ım” diye şarki söyledim ama bu kitapta kısmet olmadı. Uyanacağına eminim ama. Ipini koparan parlayan oluyor, Adolin’in olmaması çok garip olur bence.

Lopen ile Sefil Şeyin ilişkisine bayıldım. :smiley: Kaladin uçunca arkasından el hareketi çekince kafayı yedim gülmekten hiç beklemiyordum. :smiley: Şu an yazarken de bir gülme geldi. :smiley:

Moash’ın bomboş kabuğa dönüşüp sırf öldür dediler diye Jezrien’i öldürmesi beni paramparça etti. Ikinci kitabın sonundan kötü bir karakter olarak önemli rol oynayacağını anlamıştım ama bilmiyorum, Jezrien ve Elkohar’ı öldürmesi çok üzdü beni. Elkohar’dan Elend kokuları alıyordum, harcanmış gibi hissettim.

Yukarda okuduğum hemalurji açıklamasından bende de Moash’ın şampiyon olacağı fikri canlandı ama tek elçi değilde tüm elçilerin güçleri Moash olmasa bile birine aktarılıp şampiyon seçilebilir bence. Gerçi Brandon diyince bu kadar bariz bir şeyi yazmaz diye düşünüyorum ama. İnsanın aklına direkt bu geliyor çünkü.

3 kitaptır en beklediğim şey ise Kaladin’in aile buluşması idi ve sıkıldıkça açıp tekrar okudum o bölümü. Anne babası ile buluşup bütün herkesi şaşırtması emirler vermesi filan mükemmeldi. Hesina ismi ise aşık olduğum ve aktif kullandığım bir nick. Babası Hesina diye annesine gelmesi için bağırınca istemsiz gülümseme geldi.

3 kitap oldu ama özellikle elçi ve tarikat isimlerine hala alışamadım. Mesela Yestell denen karakter Savaşkıran mı yoksa Fırtınaışığında mı geçiyordu, yoksa ikisinde birden mi? Birde kimdi bu abimiz. Tekrar okurken üzerlerinde durarak okuyacağım. -Bunu cevaplarsanız sevinirim.-

Bu Dalinar’ın görülerinde Parlayanlar’ın eli iş tutan herkesi Urithiru’ya davet etmesinden her insan parlayan olabilir diye düşünüyorum ilk kitaptan beri ve gidişat öyle gösteriyor şu anlık.

  1. kitaptan herhangi bir spoiler beklemiyorum ama kendi düşüncelerinizi belirtirseniz seve seve okurum. Şimdilik sadece kafama gelenleri yazmak istedim. Yazın kuzenime 4. kitap ve Arcanum Unbounded’i orjinal dilinde getirtmeye karar verdim ve o gelene kadar usul usul başlıktan çekiliyorum. :grinning_face_with_smiling_eyes:
4 Beğeni

Çok güzel inceleme olmuş
Shallan’ın her konuşmasına iç sesine sinir olduysan 4. Kitap bölümlerini direk atla bence. Iyice çekilmez oluyor çünkü. Ama ne yazikki hikayede çok kritik rolü var.

Moash’ın şampiyon seçilmesini hiç beklemiyorum. Garazın kendisinden bile beter birşeye dönüştü. Hem güçleri ekipmanı olmadan beceriksizin teki. Sadece kini için yaşıyor.

Dalinar demişken seri sonu umarım bir Shard birleşimi planlanmıyordur. Gezegendeki 3 Shard ile de bağlantısı var. Bırakılsa 3ünü de kendi içinde birkestirebilecek bir karakter. Ama bu final biraz kolaycılık olur. Seri sonunda gezegenin yakılıp yıkılmadığına dair bilgiler var. ( gelecekte geçen başka bir serinin ön okumasından). Garaz kazanmış bile olabilir ama bu kötü bir sona sebep olmak zorunda değil bence. Sonuçta o insanlarin ilk tanrısıydı bu sistemde.

2 Beğeni

Shallan bölümlerini ikinci kitapta sevmiştim aslında karakter yavaş yavaş çetin ceviz bir şeye dönüşüyor diye ama deliriyor gittikçe. Ben bu halini toparlar diye düşünüyorum ama kaçıncı kitapta olur bilmiyorum. Içimde de Adolin’e, başka bir karaktere ya da tüm takıma bir yamuk yapacak hissi var nedense.

Bu şampiyon seçimi çok göze sokulduğu için her zamanki ters köşelerden birisi yapılıp şampiyon seçimini küçük bir olay hâline getirecek bir daha büyük şeyler yaşanacak bence dünyanın geleceği ile ilgili. Dediğiniz gibi Garaz’ın kazanması bile olası bence. Yinede tüm elçi güçlerinin toplanıp şampiyon seçimi olarak olmasa bile birisine verileceğini düşünüyorum hala. Her şeyden bir ters köşe ve bit yeniği arıyorum kisaca. :smiley: Çatlamadan önce 4 ve 5. kitabı okuyabilirim umarım.

Garaz’ın kazansa bile kötü bir sonuç olmayabileceği konusunda benimde kafam karışık biraz. Sonuçta genel olarak bakınca parshendilere filan güç vermek dışında doğanın ve dünyanın kendisine bir zararı dokunmadı diye hatırlıyorum. Bu gidişatta savaşın kazananı dünyayı alacak ve ekstra bir yıkım olmayacak gibi geliyor. En azından Ruin gibi dünyanın kendisine bile açık açık bir kin ve nefret sergiliyor gibi gelmedi bana 3 kitaptır.

Yinede Garaz’dan olmasa bile bir Ruin etkisi bekliyorum ben. İnsanları ve parshmenleri değil de dünyanın kendisini etkileyen bir olay - savaş yani.

1 Beğeni

Özellikle şampiyon seçimi için çok korkutucu bir teori var ve tutarsa Dalinar’ın hiç umudu kalmaz.
Garaz bana göre kötü değil, zaten 4. Kitapta parshendi tarafının da çok ilginç olduğunu görüyoruz. Orada da çok büyük kahramanları var bence.

2 Beğeni

Çocuk şampiyon teorisinden mi bahsediyorsunuz? Umarım olmaz ya :smiley:

2 Beğeni

Valla Oathbringer’ı fena unuttum :smiley: Baştan okuma fikrim var ama o da sıkıntılı. 4. kitap ne zaman geliyor bilgi var mı? Çok bakamıyorum konuya :smiley: Spoiler yememek için.

1 Beğeni

Evet o. Umarim olmaz ama bu tamda “Bu” Garazın yapmayı düşünebileceği birşey.

1 Beğeni

Selamlar herkese, bu sayfa baya unutulmuş anlaşılan. 4.kitaba başladım ama haliyle çok unutulan yerler var. Aklıma takılan Shallanin kişilik değişikligi olayı oldu. Tam olarak nasıl başladı bu durum, kişilik değişikliginde yaşanılan durumu açıklayabilecek olan var mı? Son olarak 4.kitap biraz zayıf başladı galiba ilk 200 sayfayı devirdim.

1 Beğeni