Forum seviyesinin gitgide düşmesi

İnsanlar kendi hoşlarına gitmeyen şeyleri yine yıkımın ana sebebi olarak göstermiş. Bazı şeyler bir türlü değişmiyor.

Agape denetmenliğini gerçekten çok iyi yapıyor. Küfürlü yazılar, aşırı bozuk cümleler neredeyse hiç görmüyorum. Daha fazla denetmen isteyip nereye varmaya çalışıyoruz? Eskisi gibi tüm tartışmalarımız birilerinin tadı kaçmasın diye silinsin mi? Özgür bir ortam istemiyor muyuz?

3 Beğeni

Arkadaşlar bu olay sıkmadı mı artık sizce de? Yukarıda birkaç şey gözüme çarptı.

Burada tam olarak ne demek istediniz acaba? Ben mesela forumu 6-7 senedir aktif olarak kullanıyorum. Sadece üyeliğimi sonradan aktifleştirdim. Forumun seviyesinin yüksek olması siteyi senelerce takip etmekten mi geçiyor size göre? Yeni gelen insanlarda fikir belirtmek isteyemezler mi? Neden bu şekilde kutuplaşmalara gidiyoruz hep?

Bir konuda daha belirtmiştim fakat birkaç şey daha eklemek istiyorum. Arkadaşlar, bu forum sizler kendi kitlelerinizi kurun, istediğiniz konular hakkında sadece istediğiniz kişiler ile sohbet ortamları oluşturun ve gündemden, trendden olabildiğince uzak kalın diye kurulmadı, öyle değil mi? Takipçi sayısı arttıkça, forumun görünürlüğü arttıkça farklı konularda incelenme kapsamına dahil edilmeye başlandı. Bu da güzel bir çeşitlilik doğurdu bu mecrada.

Hepimiz koca koca insanlarız. Aramızda daha küçük olanlarda vardır illaki. Zaten yeterince zorlu bir dönemden geçerken neden birbirimizi bu kadar mücadeleci bir formata sürüklüyoruz? Neden illa kültürel seviyemizi kanıtlama isteği duyuyoruz? Okumak isteyene, alabildiğine kitap gönderisi ve incelemesi dolu bu forum. Bırakın insanlar kendi aralarında eğlenmek istedikleri şekilde eğlensinler, siz o başlığa beğenmediğiniz sürece girmek zorunda değilsiniz. Bu tür tartışmaları gerçekten çok gereksiz buluyorum.

Kimsenin kalbini kırmak asla istemem ve bir yönerge yayınlıyormuş gibi görünmekte istemem fakat son zamanlarda kullanıcı kaybı yaşamamızın nedeni bu tür gereksiz tartışmalar diye düşünüyorum. Belirli bir kalıba sokmaya çalışıyoruz her şeyi. Lütfen biraz daha nezaket ve özveri…

8 Beğeni

Daha fazla denetmenle bunun alakasını anlamadım? Yönetimde @mit ve @Firtinakiran da varken kötüydü diyorsanız bir şey diyemem.

1 Beğeni

Bir ara forumda yine böyle şeyler yazılıyordu. Hatta o zamanlar da bu öykü seçkisine katılamama çekincesi de çok popülerdi. Oturdum düşündüm bir etkinlik yapayım, birlikte yazalım öğrenelim, okuyalım, eleşirelim, kendimizi yazma alanında ileri taşıyalım, gelişelim, içerik üretelim gibi virgülle üç beş satır daha uzatabileceğim bir şey düşündüm. Birilerinden böyle bir şeyler beklemek daha kolaydır, dedim. Ah, birisi şöyle yapsa da böyle olsa diyenler olur diye düşündüm.

Sonuç:

Konuyla alakalı şahsi yorumum ise hayat bize ne zaman tatsız ve çekilmez gelse, geçmişteki günler bize güzel görünür. Halbuki o günlerde de o günlerden memnun değildik. Kendi mutsuzluğumuzu ona buna atmaya, suçlamaya çok alışmışız. Forum dediğiniz sen, ben, o tekil şahıslarının oluşturduğu bir mecradır. Bozulduysa o, bu, şu değil biz bozmuşuzdur. Susarak bozmuşuzdur, katkı sağlamayarak bozmuşuzdur, eleştirip yapıcı olmayarak bozmuşuzdur, küfrederek, hakaret ederek, aşağılayarak bozmuşuzdur… Ne olduysa biz yaptık arkadaşlar.

Son olarak her forumda böyle evreler olur. Nuh Tufanı gibi forumlar da kendi tufanını yaratır, ölür ve yeniden doğar.

25 Beğeni

Özgürlük ve saçmalamak arasında ince bir çizgi vardır. Her saçmalama suç değildir ama uyarılmazsa veya kavgaların önüne erkenden geçilmezse insanlar çekip gidebilir. Facebook grubu yönetmiş biri olarak diyorum. Bunlar önemli olabiliyor. Ben de normal üye iken saçma bulurdum. Sonra küçük bir iki ima da bile insan engellediğim olmuştur.

Bir sene olmuş mu cidden, hey gidi :confused:.

2 Beğeni

Bir sene mi olmuş? Farkında değildim. Şimdi düşününce değişen bir şey yok gibi. Neyse, en azından bu olayın verdiği üzüntüyü kendi kendime açtığım maceraya çıkma konusuyla neşeli bir şekle dönüştürdüm. Kendi açımdan tabii.

2 Beğeni

Önemli olan düşünmek, ortaya bir fikir atmak :slight_smile:. Yazmayan kişiler bile azıcık ucundan da olsa buna ortak olmuşlardır, belki de maceralarına kendi hayal dünyalarında devam etmişler. Arşivdeki başlık bunun sayesinde üstü kapalı olsa da devam ediyor. Ben maceralardan maceralara koştum açıkçası, kıymetli olan da buydu.

3 Beğeni

@Vector’den başka yazan olmadı mı? :confused:

2 Beğeni

Buna çok katılmakla birlikte, küçük bir serzenişte bulunmak istiyorum. Öykü Seçkisi aslında formatı gereği çok daha canlı ve dolu dolu kullanabileceğimiz bir mecra. Son 4 aydır elimden geldiğince bir şeyler karalamaya ve her temaya katkıda bulunmaya çalışıyorum. Hemen hemen yayınlanan bütün öyküleride okumaya gayret gösteriyorum.

Fakat gel gör ki, öyküsü yayınlanan arkadaşlarımız bile o kadar isteksiz ki, bir türlü canlandıramıyoruz orayı. Öyküsüne yorum yaptığım kişilerden 20 gün sonra dönen bile var. Kurgunun içeriği ile alakalı merak ettiğim ve irdeleyici sorular sorduğumda sadece teşekkürler yazan var. Hiç kimsenin öyküsünü okuyarak vakit kaybetmesin, direk kendisi binlerce kez tıklansın isteyen var.

Oradaki öyküleri okumak bir zorunluluk değil, buna katılıyorum. Ama en azından katılımcı arkadaşların daha neşeli ve paylaşımcı davranabileceği bir ortam bence. Kendi kendimize bile bu kadar değersiz davranırken, yayınlananları okumaya tahammülümüz yokken nasıl birlik beraberlik sağlayabiliriz ki?

Umarım daha neşeli ve üretken bir forum oluruz bu anlamda. Çünkü ben her Öykü Seçkisi yayınlandığında gelecek olan yorumlardan, farklı bakış açılarından öğreneceğim bilgilerin heyecanıyla yazma isteğimi şevklendiriyorum. :pray:

6 Beğeni

Bu konuyu konuştuk zaten ama sorunuz havada kalmasın diye yazayım buraya da. Kendimi biraz daha açıklamak istiyorum bir de.

Agape’nin tüm forumu tek başına denetlemesinin ne kadar zor olduğunu ancak tahmin edebilirim. Bu konuda ona yardımcı olacak birine karşı çıkamam.

Benim karşı çıktığım, tartışmaları ve içerikleri yönlendirecek, bitirecek veya sansürleyecek denetmenler istenmesi. ‘Düzen’i sağlayacak birileri isteniyor. Kimin istediği ‘düzen’ sağlanacak diye düşündüğümüzdeyse bir belirsizlik oluşuyor.

Denetmenlik büyük sorumluluk istiyor. İnsan bir güce sahip olduğunda yaptıkları kadar yapmadıklarından da sorumlu oluyor. Yani yaptığı işi ciddiye alan denetmenlerin yükü ağır.

Denetmenlerle yaşadığım bazı sorunlar yüzünden bu konulara fazla şüpheci yaklaşabiliyorum. Yeni denetmene gerçekten ihtiyacımız varsa dikkatli seçilir umarım. Kim bilir belki bir gün demokrasi buraya da uğrar (:

4 Beğeni

Eğer eski ben olsaydım o macera dehşet büyük bir hadiseye dönüşür ve bir ay içinde onlarca bölüm sonra sona kavuşurdu. Şimdi çok zor…

@narpal vector ile özelden çok güzel bilgi aktarımlarımız oldu fakat katılmak için başka yazan olmadı.

Düşünce özgürlüğüne de değinmek istiyorum, arkadaşlara hitaben. Benim için bir üyenin bir yazar, çevirmen, gazeteci vs. için " Vatan hainiydi!" yazması sorun değil çünkü onun böyle demesiyle o kişi benim görüşümde değişmez. Toplumun evrildiği bu günlerde -siyasetin çok etkili olduğunu düşünüyorum bu noktada- herkes kendi fikrini karşısındakine kabul ettirmeye, hoşuna gitmeyen ve pek de etik olmayan bir yorumda zıvanadan çıkmasına neden oluyor. Vay efendim, sen nasıl böyle dersin, diye başlayan tartışmaların, iki kutbun birbirine “düşünce ve ifade özgürlüğü kisvesinde laf sokarak egosunu tatmin ederek haz alması” asıl beni rahatsız eden. Oh, ne güzel de geçirdim, şimdi o düşünsün bakış açısı benim gözümde kişiyi değersizleştirir. Buna karşılık iki tarafın da sabit fikirli olması, asla o sabitlerinden ödün vermemesi beni şaşırtır. Ben tartışmaların tartışılan konudan ziyade tartışan kişileri daha iyi tanıttığını düşünürüm.

Tartışma, karşı tarafa kendi fikrimizi benimsetmek değildir. Karşılıklı bilgi ve birikimimizi belirterek kendi düşüncelerimizi değerlendirmektir. Eğer düşüncelerimizi değiştirmeye cesaretimiz yoksa ne diye tartışmaya giriyoruz? Üstelik sinirlenip saldırıyoruz. Karşımdaki kişinin bakış açısı ne kadar kötü olursa olsun saygı duyarak başlamayı tercih edenlerdenim.

Gelin görün ki forumda böyle yürümüyor arka plan. Sırf karşıt görüş diye raporluyor mesajı üyeler. Sırf konu rahatsız etti diye de raporluyor. Laf sokma yarışına girilince de raporlar artıyor. Konuya bir bakıyorsunuz herkes herkesi raporlamış. Herkes birbirinin özel alanlarına saldırmış. Törpülüyorsunuz bu sefer kişisel algılanıyor. Kanunlar gerçek yaşamda değişken tavırlar sergilese de bir işletme için daha acımasız oluyor. Bir noktada bir şey yapmak zorundasınız. Hoş olmayan ifadeleri yumuşatmak bence ilk seçenektir.

Aslına bakarsanız burada aklı başı yerinde insanlarız. Sözlü ifade olsa ağzımızdan kaçabilir fakat yazılı bir platformda böyle şeylerin olması bilinç gerektirir. Neden birilerinin bizi denetlemesine ihtiyaç duyuyoruz? Kendimizi denetleyemiyoruz diye mi? Konuları tartışmak yerine neden kişisel bir savaş içerisine giriyoruz? Benim düşündüğüm bunlar. Bu yüzden de bize dayatılan “yaptırımlar” dışında konuların, mesajların, eleştirilerin, fikirlerin olduğu gibi kalması taraftarıyım. Sert eleştiri adı altında kantarın topuzunun kaçırılması hoş değil.

Dilimizde kendimizi ifade edebileceğimiz binlerce sözcük varken özellikle “yanlış anlaşılmaya açık” kelimeler seçmek ve bunun aksini savunmak size de acayip gelmiyor mu?

@Agent7 mesajınızı okudum. Düşündüm, düşündüm neresini sansürlesem acaba, diye ama bir sonuca varamadım. Hangi kısmı sansürlenmeye müsait sizce? Hangi noktada böyle bir beklentiniz oluştu? Merak ettim gerçekten. Bana göre normal bir görüş bildirme.

Burası tartışmaya açık bana kalırsa. Aldıklarımızı paylaşıp okuduklarımız hakkında yorum yapmaya üşeniyor olamaz mıyız? Fotoğraf atmakla inceleme yapmak arasında bariz bir iş yükü farkı var. Kendimize olan güvenimiz sarsılmış olamaz mı? Kendimizi yorum yapacak kadar bilgili görmüyor olabilir miyiz? Çekingen bir yapıda olamaz mıyız? Kendimizi ifade edememekten korktuğumuz için kitap hakkında susma hakkımızı kullanamaz mıyız? Düşüncelerimizi belirtince gelecek saldırılardan çekiniyor olamaz mıyız? Asosyal birisi olup konuşma yapamayan biri olamaz mıyız?

Foroğraf paylaşsak ve yukarıdaki sebeplerin biri veya birkaçı yüzünden yorumlamaktan kaçınsak “kitap alma hastası” oluyoruz. Yorum yapsak, eleştirsek, bilgilerimizi aktarırken kendimizi ifade etme çabası içine girsek bu sefer de çeviri ustası, avukat, savunucu oluyoruz. Gelen eleştiriye yanıt versek eleştiri kaldırmıyor oluyoruz. Bana kalırsa bu iki yönlü negatif tutum pasif kişileri daha çekingen yapıyor. Bu da benim gözlemim elbette. Şahsına saldırı düzenlemiyorum.

Konular arasındaki saptıran konuşmaları normal buluyorum. Bir yazılımla sohbet etmiyoruz. Her mesajın taşınacağı bir başlık bulmak zor. Diğer açıdan günde 3000 ile 6000 arası gönderi var. Hepsini okuyup ayrıştırma yapmak tam zamanlı bir durum gerektirir. Kendi adıma nefret ettiğim konuları bile okuyorum fakat sapmalar çağrışımlardan doğduğu için taşımayı uygun bulmuyorum çünkü orada söz edilen bir şey bize başka kapıları açabilir. Kişileri tanıtıp sohbetleri bize forumdaki samimi ve kucaklayıcı tarafını gösterir. Hayat da böyledir. Siz varmak istediğiniz noktaya ulaşmak için büyük istek ve arzu duyuyor koşa koşa gitmek istiyor olabilirsiniz ama karnınız acıkır, bir tanıdık görür selam vermek zorunda kalırsınız ve o çok istediğiniz yere gecikirsiniz. Belki de gecikmek gerekiyordur. Belki de o gecikmeler varış noktasını daha arzulanır yapıyordur.

Çok konuştum, okumak zorunda değilsiniz.

17 Beğeni

Başlık Ekşi Sözlük’ten fırlamış gibi ama olsun. Oldukça seviyeli bir tartışma olduğunu düşünüyorum. İşte bu forumu özel yapan sebeplerin başında bu karşılıklı anlayış, bu saygı geliyor. Başka bir sitede böyle bir tartışma başlamış olsa karşılıklı cephelere mühimmat taşınıyor, özel mesajlarla şifreli yazışmalar yapılıyordu şu anda…

Böyle bir konunun başlık olarak açılmış ve çok sayıda kişinin fikirlerini belirtmiş olması, bu insanların foruma verdikleri değeri de gösteriyor. Yönetim için önemli bir veri olacaktır bu.

Ben de yıllarca bir takipçi olduktan ve Öykü Seçkisi’ne düzenli öykü gönderdikten sonra Kayıp Rıhtım’a daha fazla destek olma amacıyla içerik girmeye başladım. Benim için bir çeşit bana kazandırdıklarını geri ödeme gayesi güden bir hareketti bu. Halen de içerik girmeye çalışıyorum. Seçki’ye de katkı vermeye çabalıyorum. Elimden geldiğince bir ucundan tutmuyorum kendimce.

Forumu arzu ettiğiniz yöne doğru evriltmek biraz da bizim elimizde aslında. Forum konseptinin doğası buna izin veriyor zaten. Eğer daha fazla edebiyat içeriği istiyorsanız, yazar olup edebiyat içerikleri girmeye ne dersiniz? Ya da forumdaki seviye düştü diyorsanız, forumda denetmen olarak bu sorunu çözmeye ne dersiniz? Tüm bunlar mümkün. Önemli olan bu uğurda biraz efor sarf etmeyi kabul etmekte yatıyor.

Son olarak günümüzde edebiyat, sinema ve diğer sanat ve eğlence dalları o kadar iç içe geçti ki birbirinden ayrı düşünmek neredeyse imkansız bir hale geldi. Bir kitaptan bahsettiğinizde kimisi kitabı, kimisi o kitabın dizi uyarlamasını, ötekisi da film uyarlamasını, başkası da yeni çıkacak konsol oyununu aklına getirebiliyor. Bu önemli noktayı göz ardı etmeden sitedeki ve forumdaki içeriklerin dağılımını değerlendirmek gerekiyor diye düşünüyorum. Bu ay gerçekleşecek Öykü Seçkisi’nin özel sayısında bu noktaya da parmak bastığını düşündüğüm bir tema ile karşınızda olacağımız bilgisini de vermiş olayım.

7 Beğeni

Kelimeler albayım, bazı anlamlara gelmiyor.

Forumu aktif olarak kullanıyor olsaydınız bundan buradakilerin de haberi olurdu. Galiba pasif bir şekilde, sadece okuyarak kullanıyordunuz ama artık hem okuyarak hem yazarak kullanmaya başladınız.

Seviyeyi kıdem veya yıllar belirlemez. 6-7 yıldır rıhtımı uzaktan da olsa takip ediyorsanız @mit’in burası için ne demek olduğunu çok iyi bilmeniz gerekir. @mit’in ayrılması, “Aman canım, neyse,” denecek bir şey değil. Deprem etkisi yaratır ve yarattı da. Son birkaç gündür devam eden “seviye” “eski tat” “nostalji” tartışmaları da bu yüzden.

Ünlü bir hikâye vardır: Birinci Cihan Harbi sırasında (O zamanlardaki adı Büyük Harp veya Cihan Harbi. Daha ikincisinin çekileceği belli olmamış.) Apollinaire vurulur ve cephe gerisinde tedavi olduktan sonra cepheye döner. Lakin suratı asık, dünyası kararmıştır. Arakadaşları ne olduğunu sorunca, “Çok kötü, mahvolduk,” der. “Ne oldu? Almanlar Paris’e mi yürüyor?” diye sorarlar. “Daha kötü! Andre Gide, Gallimard’ın editörlüğünden ayrılmış,” der.

15 Beğeni

Ben de bu konuda İsteklerim bölümünde 3 maddelik bir istek -soru bildiriminde bulundum. @Pia
Konudan çok rahatsızım, desteklerinizi bekliyorum

1 Beğeni

Daha önce forum yöneticilerini eleştirdiğimde mesajım silinmişti o yüzden öyle bir beklentim oluştu. Yazdıklarımı cevaplamışsınız ama ben bi’ cevap vermek istemiyorum. Genel olarak söylediğim şeylerdi. Üstünüze alındığınıza üzüldüm. Ben kimseyi bir şeyi yaptığı için eleştirmiyorum. Sadece foruma girdiğim zamankiyle şu an arasındaki tespit ettiklerimden bahsettim.

1 Beğeni

Eskisi gibi faydalı başlıklar biraz azaldı gibi geliyor bana da. Kitap satın alma paylaşımları inceleme gönderilerini geçti gibi geliyor.

Seviyeyi önceden düşüren de bendim bu arada. İnsanlarla kavgaya tutuşup kaçırdım onları hatta ): Hüüüüüü çok üzgünüm.

6 Beğeni

@Sindella ağla Sindella hahahahaha :d

4 Beğeni

Kemal Bey ne desem karşı çıkacak bir şey buluyorsunuz doğrusu. :slight_smile:

Orada aktif diye belirtmemin sebebi, forumu düzenli olarak takip etmemdi. Zaten daha evvel ki senelerde bu şekilde bir katılımcı oranımız yoktu. Öykü seçkisinde falan bile 5-10 hikaye yayınlanıyordu. Bundan bahsettim ben.

Seviyeyi kıdem veya yıllar belirlemez demişsiniz. Çok doğru söylemişsiniz de, ben de zaten bundan yakındığım için yazdım o kadar şeyi. Eğer @mit ile alakalı olan durumdan bahsediyorsanız, yukarıda alıntı yaptığım yorumda eskiden beri forumu kullanan ‘değerli kişilerin’ forumdan ayrılması diye bir söylem vardı. Bunun yeni gelen kişileri kutuplaştırdığını düşündüğüm için yazmak istedim. Sevgili @mit’in aramızdan ayrılması tabiki de üzücü, bununla ilgili ‘aman canım, neyse’ denilecek türden bir ifade de bulunduğumu düşünmüyorum, bunu siz eklemişsiniz.

Son birkaç gündür devam eden seviye tartışmaları bu yüzden diyorsunuz ama, bu konuyu @mit’e bağlamanız sizce de biraz uç değil mi? En son bildiğim kadarıyla annesinin bir rahatsızlığı nüksetmişti. Belki de biraz daha bu platformlardan uzak kalmak istemiş olabilir. Yahut, belki de burada kaynaklanan gereksiz tartışmalardan sıtkı sıyrılmışta olabilir. Fakat forumda ki kullanıcıların açtığı başlıklardan rahatsız olan kimselerin @mit ile ne ilgisi olabilir ki?

Ben kocaman bir paragrafta insanların diledikleri gibi eğlenebilmelerinden bahsettim sadece. Hepimizin konu açma hakkı varken, konu açmaya üşenen ya da katkıda bulunmayan insanların farklı konular gördükleri zaman forumun tadı kaçtı demesi bana yersiz geliyor şahsen. Sevdiğimiz, fikirlerini önemsediğimiz insanların aramızdan ayrılması uzun zamandır takip ettiğim bir platform olduğu için beni de çok üzüyor tabiki. İnsanların birbirlerine saygılı davranmaları konusu bundan çok bağımsız ama. Durum ve koşullar neyi gerektirirse gerektirsin bu tür etiketlemelere gidilmemesi gerektiğinden yanayım. Son cümlemde de belirttiğim gibi, kimseyi kırma ve yaralama amacım yok, hiçbir zaman olmadı da.

3 Beğeni

Seviye düşmüş cidden, konu başlığında yazım hatası(gitgide birleşik) yapılmış ve bir kişi bile rahatsız olmamış :stuck_out_tongue:

10 Beğeni