@alper @Leingrad
Hiç sıkıntı etmeyin muhalefetimiz arı gibi çalışıyor.
1 Beğeni
Üstat bilmiyorum vallahi, Kemal Kılıçdaroğlunu arayacağımı hiç düşünmezdim ama bu adam rezalet seviyede beceriksiz geliyor bana.
1 Beğeni
Vekil seçimlerinde CHP’ye oy vermediğim için çok da yargılamak istemiyorum ama ana muhalefet oldukları için sürekli hepimizin gündeminde oluyorlar.
Kılıçdar’a 
göre sürekli köy kasaba sokak vs vs dolaşıyor olmasını olumlu buluyorum ama yerel seçimden sonra “normalleşme” hikayeleri ile tepkiyi sönümlemeleri, sonra yaptıkları büyük mitingleri bir yere, örnegin genel greve taşıyamamış olmaları ya da buınu yapmak istememeleri zaten çok olumsuz ve gerileten adımlardı.
Daha çok şey denilebilir belki ama çok da bir şey beklememek lazım aslan sosyal demokratlardan.
1 Beğeni
Üstat ben Chp’ye eskiden oy veriyordum . Son birkaç seçimde Chp’nin diğer yol ortağı beceriksiz kadının partisine verdim. Hatta son 4-5 seçimdir sandıklarda görev aldım. Muhalefetin bir oyu bile çalınmasın diye saçmasapan adamlarla kavga ettim, hatta bir iki kez linç ediliyordum ama Akp teşkilatlarından olup aklı başında adamlar sayesinde zarar almadan kurtuldum
Atatürkçü, Türkçü, biraz milliyetçi biraz solcu bir adam olarak Chp’nin siyasi olarak durduğu yeri beğenmiyorum ama çok sorun değil. Ana muhalefet partisinin herkes tarafından benimsenen bir yeri olması da zor. Ben partiyi terörle arasına mesafe koyamayan bir yerde görürken belki de sen tam tersine çok fazla sağ görüyorsun muhtemel olarak. Buralarda da değilim. Hatta yerel yönetim tarafında İmamoğlu’nun da siyasi görüşlerini beğenmiyorum ama İstanbulda çok iyi iş çıkardığını söyleyebilirim.
Ancak bütün bunların ötesinde Chp aynı Akp gibi pastayı nasıl yeriz, nasıl bölüşürüz derdinde olan adamların güdümünde. İstanbulda da Ekrem İmamoğlu’nun tüm çabalarına rağmen hala Chp teşkilatları nasıl vurgun yaparız peşinde.
Yani görüşüne siyasi hareketine bakmadan normal vatandaşı temsil eden dişe dokunur bir parti yok. Ülkenin işçi partisi bile az görünür oldu hemen etnik unsurlara yöneldi. Memleketin yarısı asgari ücretle çalışırken böyle demokratikleşme, kürt sorunu, ümmetin kaderi vb. havanda su dövülen şeylerin peşinde koşuyor siyasi hareketler.
2 Beğeni
Belediyenin bu hizmeti çok saygı duyulası bir şey. 4 çeşit yemek 40 lira. Eğer yanlış anlamadıysam yanında eğer isterseniz 5 lira daha verip tatlı alabiliyormuşsunuz.
3 Beğeni
Boşuna tıklamayalım. Peki tamam da böyle habercilik mi olur?
Olay şöyleymiş.
1 Beğeni
Danone üç harfli marketlere özel üretim mi yapıyormuş? Yeni bir bilgi eklendi.
Çok uluslu şirketlerin olmadıkları masa yok.
Yanlış hatırlamıyorsam yakın geçmişte, bebek mamaları ile ilgili Nestle ve Danone hakkında olumsuz bir şeyler yaşanmıştı.
2 Beğeni
Üç gün önce yine başka bir üç harfli marketten deneme maksadıyla aldığım sözde indirimli kahve dolayısıyla -diye tahmin ediyorum- kötü oldum ve gecenin üçünde istifra ettim sonrasında 2 gün boyunca kötüydüm. Yeni yeni kendime geliyorum. Bundan sonra üç harfli marketlere güvenim pek yok ve mümkün olduğunca bu marketlerden alışveriş yapmamakla birlikte paketli gıda kullanımını da azaltmaya çalışacağım.
Bu haber üzerine bunu niye yazdım peki? Ben yaşadım siz yaşamayın çünkü. Gerçekten hiçbir şeye güvenilmiyor artık çok dikkatli olmak lazım. Sağlık gerçekten çok önemli haddim olmayarak sağlığınıza ve özellikle tükettiklerinize dikkat etmenizi tavsiye ederim arkadaşlar.
3 Beğeni
Yıllardır üretim ile içli dışlıyım. Son zamanlarda perakande sektöründe işin satış tarafını da gördüm.
Açık açık söyleyeyim, marketlerin kendi özel markaları genelde çok kötü ürünler. Migros ve Metro-Aro markalı ürünler nispeten iyi ama diğer 3 harfli marketlerin kendi markalarıyla sattıkları ürünler rezil kalitede.
Bu sütü Şok adına Pınar üretiyormuş o yüzden kalitelidir yanılgısına düşmeyin. Pınar’ın kendi markasıyla satmayacağı alt kalitede ürünleri o markada üretiyor. Tabi burada bu ürünleri ürettiren 3 harfli marketlerin fiyat baskısı da çok fazla.
O sebeple bu ucuz fiyatlı dandik ürünlere dikkat edin.
1 Beğeni
Ben sektörü çok iyi bilmiyorum ama bizzat böyle bir durum yaşayınca ve üstüne böyle bir haber görünce yaşadığım durumdan bahsetmek istedim. Objektiflik açısından şunu da belirteyim benim tükettiğim ürün marketin kendi markası değil de çok ünlü bir markanındı. Her zamanki gibi tarihine de baktım ama sanıyorum ki market içerisinde gerek yetersiz hijyen koşullarından gerek başka aklıma gelmeyen bir durumdan dolayı böyle olumsuzluk ile karşılaştım. Belki sorun markada ya da spesifik olarak o üründeydi hiç bilemeyeceğim ama bana bir keresi yetti bundan sonra çok dikkat edeceğim 
1 Beğeni
Rusya Federasyonu ’nun en önemli araştırma kurumlarından birisi olan IMEMO – Yevgeniy Primakov Dünya Ekonomisi ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü , her yıl olduğu gibi 2025 yılı için de öngörülerini bir rapor olarak yayımladı.
Türkiye ile ilgili bölümler şunlar:
Türkiye 2025
Pekala Türkiye ile ilgili öngörüler olmadan olmaz. Rus uzmanlar, Türkiye ile ilgili düşüncelerini şu satırbaşlarıyla özetleyebiliriz:
- Ankara, Rusya ile Batı arasında denge kurma stratejisini sürdürecek.
- Vaşington’a gelecek yeni başkanın YPG ile işbirliği sorununu çözüme ulaştırması, Ankara ile Vaşington arasındaki ilişkilerin ısınmasına yardımcı olabilir.
- İki ülkenin İran ve İsrail-Filistin çatışması ile ilişkilere yaklaşımlarındaki farklılıkların çözümü de en az YPG sorunu kadar zor olacak.
- Türkiye, ABD arasındaki ilişkilere bir “reset” atmak isteyecektir.
- Birçok alanda örtüşen çıkarlara dayalı ve mevcut çelişkileri etkisiz hale getirmeyi amaçlayan Rus-Türk işbirliği, pragmatik ortaklık ruhuyla devam edecektir.
- Rusya ile Türkiye’nin uluslararası çatışmalara yaklaşımı farklı olduğu göz önüne alındığında, Rusya ile Türkiye arasındaki karşılıklı gerginliğin potansiyelini belirleyecek olan; özellikle Türkiye‘nin Ukrayna’ya silah tedariki olacaktır.
- Türkiye, 2025’te bölgesel ajandasını sürdürecek. Hem diplomatik hem de kültürel araçları kullanarak ve güç faktörüne güvenerek etkisini genişletmeye çalışacaktır.
- Çözülemeyen Kıbrıs sorunu ve Ege Denizi bölgesindeki Türk-Yunan çelişkileri, Ankara ile Atina arasında gerginliğin artması için kalıcı bir risk yaratacaktır. Ancak taraflar kapsamını sınırlamaya çalışacaktır.
- Ankara, Suriye’de sınır ötesi askeri operasyonlarına ve Aralık 2024’te Beşar Esad rejimini deviren Suriye’deki silahlı muhalif güçlerini desteklemeye devam edecektir.
- Türkiye, kontrol ettiği kuzey bölgelerinde kullandığı yönetim sistemini uygulayarak ve inşaat sektörü aracılığıyla Suriye’nin yeniden inşasına katılarak buradaki lider rolünü sürdürmek istiyor.
- 3,5 Milyon Suriyeli mülteciyi (Ruslar, resmi rakamları kullansa da bizler bu rakamın daha fazla olduğunu biliyoruz) Türkiye’den geri gönderme görevi, Ankara’ya Suriye’deki duruma katılmak için ek fırsatlar sağlıyor. Mevcut koşullarda Türkiye ile diyalog, Rusya için hem Suriye hem de diğer bölgesel konuları tartışmak için en önemli format olmaya devam ediyor.
- Türkiye, Türk Devletleri Teşkilatı’nın 2040 Stratejisi’ne uygun olarak aralarındaki ilişkilerin geliştirilmesini teşvik etme politikasını sürdürecektir. Bu durum, belirli koşullar altında Rusya’nın bu devletlerle işbirliği projelerinde rekabete yol açabilecektir.
- Türkiye’deki ekonomik durum, Rusya ile Batı arasındaki gerginliklerin ortasında Rusya ile Türkiye arasındaki ekonomik işbirliğinin artan önemi nedeniyle Rusya’nın dikkatinin odağında kalmaya devam edecek.
- Türkiye’de kötüleşen bir ekonomik kriz, özellikle Ankara’nın ithal ettiği Rus doğalgazının ödenmesi açısından Rusya için de ekonomik riskler yaratabilir.
2 Beğeni
Almanya’nın büyük tröstlerinin Volkswagen’ın Rheinmetall’in, Mercedes’in son yıllarda artan silah fabrikalarını,(otomobil fabrikalarının tank üretecek donanımları da var) örneğin Rheinmetall’in Macaristan dahil bazı Avrupa ülkelerinde silah fabrikaları kurmasını vs. gözden kaçırmamak lazım. .
Alman ordusundan sivillere yapılan “savaşa hazırlanın” çağrıları artıyor
Bundeswehr Baden-Württemberg Bölge Komutanlığı, doğu cephesinde “günde 1.000” yaralı bekliyor: Apandisit ameliyatından önce askerlerimiz tedavi edilecek
Savunma görevi “tüm topluma” düşecek
"Kilere on litre su ve birkaç teneke makarna koyarsanız, bundan asla zarar gelmez”
Almanya, 800.000 NATO askerinin ülkeye dağılmasına hazırlanıyor
Alman halkı sığınaklara girecek
CDU’dan savaşa hazırlık ve NATO ile daha derin işbirliği çağrısı
KYK yurdunda internete girmek isteyen öğrencilerin, internet ara yüzünde bağlantı öncesi çıkan ankette çıkan sorular sadece dini etkinliklerden oluşuyor.
“Aşağıda yer alan Değerler Eğitimi Kursları arasından hangilerini tercih edersiniz?” sorusunun sorulduğu anket formundaki seçenekler ise şu şekilde:
- Esma-i Hüsna
- Fıkıh ve Güncel Hayat
- Hz. Peygamberin Hayatı
- Hz. Peygamberler ve Ehl-i Beyt Sevgisi
- Kur’an-ı Kerim
- Peygamber Duaları
- Temel Dini Bilgiler
Bu seçeneklerden birini dahi tercih etmeyen öğrenciler internete bağlanamıyor. KYK yurdunda kalan öğrenciler ise bu gerici dayatmaya tepki gösteriyor. İnternet kalitesinin kötü olmasıyla sık sık gündeme gelen öğrenci yurtlarındaki bu dayatma, çözülmesi gereken asıl sorunları da hatırlatıyor.
1 Beğeni
Bu yazının yazarı Yemenli bir yazar - gazeteci. Yazının biraz propagandist dile sahip olması bundan kaynaklı.
İsrail ve ABD’ye uyarı: Yemen Suriye değil
Uzun zamandır dış saldırganlığın kurbanı olarak görülen Yemen, şimdi Batı Asya’daki angajman kurallarını yeniden yazıyor. İsrail ve ABD-İngiltere donanmalarını hedef alarak.
Yemen’in İsrail ile savaşa girmesi bölgedeki güç dengesini yeniden tanımladı. Amansız hava saldırılarına, ekonomik ablukalara ve diplomatik izolasyona rağmen Ansarallah, Gazze’ye desteğinde ve yabancı müdahalelere karşı direnişinde kararlı, zorlu bir güç olarak ortaya çıktı.
Yemen her füze ve drone saldırısıyla net bir mesaj gönderiyor: Küresel güçlerin baskılarına boyun eğmeyecek…
…ABD ve İsrail gibi vahşi, kanunsuz düşmanlarla savaşırken “iyi huylu” direniş taktiklerinin etkisiz olduğunu gösteriyor.
Yıllar süren zorlukların etkisiyle şekillenen Yemen, yalnızca dayanmakla kalmıyor; Batı Asya Direniş Ekseninde kilit bir oyuncu olarak yerini sağlamlaştırıyor ve bölgesel ittifakta Suriye’nin yerini alan Arap devleti oluyor.
Chp Genel Başkan Yardımcısı, Zafer Havalimanı gibi yolcu garantisinde %96 sapma yaşanan projeleri “yolsuzluk”, “hırsızlık” değil “yanlış hesaplama” olarak tanımlıyor
Birebir aynı durum Chp iktidarında olsaydı ve Akp muhalefette olsaydı, hortumlamadan, yolsuzluğa kadar neler duyardık acaba Akplilerden
1 Beğeni