Ailemin görmeyeceğinden emin olsam ben de dini jedi yaparım aslında.
Bu sabah mutlu haberi bakkal verdi; ekmek 4.00 tl olmuş…
Vay canına daha bizim buraya yansımamış fiyat. Bizde hala 3 TL.
Yaşam standardını ve toplum refahını “ekmek alabilmek” ile ölçen cahil toplum ve yöneticileri için 4 TL hala çok ucuz. 24 TL falan olur ise ancak o zaman birşeyler değişir.
Tey allam, gene maden bulmuşlar… Yıllardır maden bulup bulup, her geçen gün gittikçe fakirleşen, alım gücü iyice kaybolan tek halk biziz!!
Bir de “ne ararsan var” yazmışlar!
Bunlarınki artık “yalancı çoban” hikayesine döndü… Çünkü o kadar çok “maden bulduk” diye sahte haberler yaptılar ve yapıyorlar ki, bugün gerçekten hani bir yerde az bir şey bulunsa bile, hiç kimsenin inanası gelmiyor artık.
Maden bulduk hüloloy yapan ekiple bu madenleri çıkaramıyoruz Lozan Antlaşması engelliyor diyen ekip aynı o garip geliyor bana.
Biraz Türkiye gerçekleriyle yüzleşmek gerekiyor. Konda anketine göre üniversite mezunlarının %43’ü Lozan’ın 2023’de biteceğine inanıyor, Türkiye geneli oranı ise %48. Bu ülkedeki eğitimin kalitesinin bir göstergesi.
Üniversite eğitimimiz lise seviyesinde bile değil, Mühendislik, Tıp, Hukuk vs. gibi teknik konularda çok donanımlı olan insanların dahi hayata bakışları ve entellektüel kapasiteleri 8 yaşındaki çocuktan farksız çoğunlukla.
Eğitimin sisteminin hiç bir kademesinde kültürel tarih, psikoloji, sosyoloji, sanat tarihi okutulmuyor veya klasikler okutulmuyor. Bu yüzden de insanların zihni ve düşünce yapıları gelişemiyor, çocuksu kalıyorlar. Bazı istisnai köklü liseler ve Saint Joseph, Saint Benoit gibi yabancı liseler hariç.
Zaten devletin yetiştirmek istediği insan profili bu, mühendis olsun, doktor olsun. Kendi alanında donanımlı olsun ancak entellektüel kapasitesi düşük olsun. (Çarklar dönsün, sistem işlemeye devam etsin kimse baş kaldırmasın, sistemi değiştirmeye çalışmasın.) 12 Mart 1972 muhtırası ile başlayan ve 80 darbesi ile kurulan sistemin özü bu.
Bu komplo teorisi olarak gelebilir ancak değil, bir devlet kendi halkının kötülüğünü ister mi? Elbette. Türkiye’nin tarihsel olarak ve Ankara Anlaşması’yla hakkı olan vizesiz Avrupa’ya seyahat imkanı 1980 darbesinden sonra darbe yönetiminin isteği ile iptal edildi. Darbe yönetimi Avrupa’dan Türkiye’ye vize koymalarını istedi. (“Muhalifler avrupaya kaçıyor” bahanesiyle.)
Uzun lafın kısası; eğitim sistemiyle, medya, diziler, filmler, menkıbeler, efsaneler ile devlet kendi istediği toplumu yarattı, yaratmaya devam ediyor. Bir toplum ne kadar dindar ve entellektüel kapasitesi düşük olursa yönetilmesi ve parasının çalınması da o kadar kolay oluyor.
Keşke bir yerde beyin rezervi bulunsa da akit okuyan kesime ücretsiz dağıtılsa.
Hocam bunu sanırım lise tarih dersinde öğretiyorlarmış. Yeğenim kitabı atmadıysa bakıp söyleyecek bana. Eğer öyleyse şaşırmamak lazım üniversite öğrencilerinin hazin durumuna.
Benim vergimle dağıtılmasın hocam.
Zaten yeteri kadar yük oluyorlar vergime birde yok beyin nakli ücreti vs vs.
Hayır hadi oldu da oldu diyelim yine bir şey değişmez 3 ay sonra onu da işlemez hali getirir bu okur yazar(!) tayfa.
Ben okuduklarından da şüpheliyim ama neyse, yani 30 taneden biri okuyorsa geri kalana anladığı kadarını anlatıp onlarda bağırsaklarında ki süzgeçten geçirip döküyorlar, çok afedersiniz.
Haberin içeriğinden, mantığından, zihniyetinden geçtim, ya arkadaş bir haber başlığında “ne ararsan var” tabiri nedir ya.
Bu da bir başkasının manşeti. Almanya’da hiç bir iş yapmayıp(saatlik asgari ücretin 12 Euro olduğunu da hatırlatalım) sokaklardaki plastik şişeleri toplayıp, cihaza atarsan dahi türkiyedeki doktorlar ve mühendislerden daha çok kazanırsın. 1 şişe için 0.25 euro ödüyorlar.
Bu gazeteleri okuyan kitle zaten bu haberleri görmek istiyor hocam. Adler’in dile getirdiği aşağılık kompleksine sahip insanlar bunu talep ediyor. “Zenginler aslında çok mutsuz”, “Almanlar çocuklarını evden kovuyor” vb.
Kendi sefaletinden kurtulma umudu ve çabası kalmadığı için mutluluğu ve tatmini bunlarda arıyorlar. Hiç yoksa ülkede %20-25 arasında bir kitle vardır bu zihniyette.
Her şey doğru olsa bile Almanya’nın açlığı bizi mi doyuracak. Nasıl bir zihniyet bu yok olup gitmedi bir türlü.
Doyurmak bakımından değil de. İşte bak haline şükret, bunların durumunda da olabilirdik, çok daha iyi durumdayız mesajı gibi bir şey işte
Peki Almanya aç kalınca, pardon yenik düşünce biz de mi yenik düşüyorduk
Şaka maka Almanya gerçekten aç kalsa biz x2 aç kalırız, en büyük ticari partnerimiz Almanya ve zar zor iki kuruşluk katma değer üretip de ülkenin cari açığını düşürücü katkıda satış yaptığımız elektronik ve otomativ yan sanayi gibi ana ihracat kalemlerimizde bir numara alıcılar kendileri Gel de o gazeteyi okuyana anlat tabi orası ayrı.
Lozan’dan söz açılmışken… Şu meşhur gizli maddelerin yazılı olduğu belgeler, tek tek sızmaya başladı. Ben 7 belgeyi tespit ettim. Yavaş yavaş diğer belgeler de ortaya çıkacaktır. Görün bakın, karanlık eller 1923’te ne çoraplar örmüşler:
Aşağıdaki belgeler ÇOK GİZLİDİR. LÜTFEN HERKESE GÖSTERMEYİNİZ. ARAMIZDA KALSIN ÇOK RİCA EDİYORUM!!
Eğitimli insanlarda bile durumun iç açıcı olmadığını söylemişsiniz.
Mesela, ben Yeşim Salkım isimli şarkıcının bir röportajına denk geldim. Kadının saçma sapan komplo teorilerine inandığını gördüm, şaşkına döndüm… Kendisinin sosyolog olduğunu olduğunu iddia ediyor bir de… Ama ciddi ciddi "reptilianlar"ın var olduğuna inanıyor. Güya ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris de bir reptilianmış!.. (Reptil ya da reptilian derken kastettikleri şey, yarı insan-yarı hayvan ayrı bir ırkmış… Güya dünyadaki birçok ünlü ve güçlü insan, aslında insan değilmiş de, bir reptilianmış!)… Daha başka böyle mantıkdışı, bilimdışı saçma sapan şeyler de anlatıyor röportajında… İşin tuhafı şu ki, videonun altındaki yorumları okursanız, bir sürü kişinin Yeşim Salkım’ı destekler yönde yorum yaptığını görüyorsunuz. İnsanlardan bu kadar destek görmesine hayretler içinde kaldım açıkçası!..
Düşünün ki bu kadın, bir ulusal tv kanalında (TGRT’de) program yaptırılan birisi… Eğitimli denilen, aklıbaşında olduğu varsayılan tipler bile, bilimsel delili olmayan komplo teorilerine inanıyorsa, gerçekten hiçbir donanımı, altyapısı olmayan cahil insanların durumunu siz hayal edin…
Sözkonusu röportaj şu… Uzun bir röportaj… Ben biraz izleyip te saçmaladığını görünce, sonuna kadar izlemeyi başaramadım!
Bu da güzelmiş… Efe Aydal’ın bu videosundan şimdi haberim oldu. Efe Aydal, ironi yapmayı sever ve iyi de yapar…