Gündem

Piyasalar için her dönem bazı koşullar olmuştur, kimi zaman az kimi zaman çok. Özellikle bizim gibi üretenin değil, komisyoncunun piyasayı belirlediği ve ticaret ahlakından yoksun ekonomilerde devlet, düzenleyici görevini her zaman hissettirmelidir. Piyasa kendi halindeyken hem düzgün fiyatlama yapamaz, hem de paylaştırmayı yanlış yapar.

Hepimiz yaşadık, serbest piyasa kalkanı altında maskeler taneyle 5-10 tl’ye satılmaya başlanmıştı. Sancılı da olsa müdahaleyle 1 tl ye düşürüldü. O gün de Serbest piyasa değil mi kardeşim! Kurtarmaz! vs. dendi ama piyasa bir şekilde dengeye oturdu ve enflasyona, döviz artışına vs. rağmen hem kaliteleri artttı hem de kar etmeye devam ettiler.

Babamın evi ve kira geliri var. Kiralara bu tarz bir müdahaleyi olumsuz bulmuyorum. Şuan tepki gösterenlerin çok büyük kısmı 2 sene önce dağıtılan bedava kredilerle ev sahibi olanlar, bugün neredeyse hepsi kredilerini kiralarıyla karşılayabilecek noktaya geldi. Evin değerinin artış miktarıyla düşünüldüğünde bu muazzam bir kazanç. Katma değeri yüksek iş yapan kişilerin emeği bile bu dönemde bu derece yüksek getirilere ulaşamadı.

Bu saydıklarınızla aynı kapsama girmiyor kira geliri. Öncelikle yatırımcının, ev sahibinin -artık adına her ne derseniz- özel masrafları kişiyi bağlar. Özel ders mi aldırıyor, organik mi besleniyor, yurtdışı tatili mi yapacak, yazlık mı alacak, yatırım mı yapacak, bunlarla ilgilenmez tüketici. Yatırımcının hayat standardı değil, işletme ve üretim giderlerinin belirlemesi gerekiyor piyasayı. Karı beğenmiyorsan o işten çıkarsın başka yatırım yaparsın.

Bu saydığınız ürünlerde de yatırım, istihdam, işletme gibi giderler mevcut. Bir evin yıllık işletme gideri bunların yanında söz edilemeyecek kadar küçük ve hiçbir istihdam yaratmıyor.

Bununla birlikte devletin yeterli yada yetersiz bazı müdahaleleri oluyor. Örneğin bir süre akaryakıtta eşel mobil sistem uygulandı. Bazı dönemler gıda ürünlerinin ihracatı yasaklanıyor, bazı ürünlere tavsiye satış fiyatı belirleniyor. Bunlar yatırım riskleri.

Son değişikliklerle durum ne oldu bilmiyorum ama yakın zamana kadar bakmakla yükümlü olduğunuz kişilerin oturması kaydıyla kiracıyı çıkartma hakkınız var. Tabi kiracı direnirse yapabileceğiniz bir durum yok haneye tecavüz edemezsiniz, mahkemeye verip boşaltma kararı çıkartmanız gerekiyor. Ev sahibi sizi çıkarttığı zaman 3 sene boyunca kiraya veremez, kiraya verdiğini tespit ettiğinizde maddi yaptırımı var. Burada olay şu, kiracı olarak siz gönüllü olarak evi boşaltıyorsanız ev sahibinden mutlaka evi boşaltma nedeninin yazdığı resmi bir yazı alın (genellikle noterden) .

Süreli süresiz sözleşme olayı ise ; sözleşmenin üzerinde süre yazıyorsa bu süreli bir sözleşmedir. Genelde otomatik olarak 1 yıl yazılır, 1 yılın sonunda iptal edilmeyen sözleşme süresiz(belirsiz süreli) sözleşmeye döner.

Bunlarla birlikte kiracının aynı ilçede(yada ilde) evi varsa, evn belli bir yüzdesini tadilat ettirecekse, 1+10 yıl dolduysa vs kiracıyı çıkartma hakkı var.

2 Beğeni

Bu işin sonu nereye varacak acaba, kişileri geçtim üretici giderleri de çok yükseliyor böyle

2 Beğeni

Zaten işin en sıkıntılı tarafı o. Akaryakıt gideri arttığı zaman her kalem ürünün nakliyesine biniyor artış. Bu şekilde şimdilik ÜFE fırladı üretenin işi zor gözüküyor ama TÜFE ile arasındaki iki kata varan fark bir yerde kapanacak bu da tabiki üretenden çok bizim aleyhimize olacak.

2 Beğeni

Hocam uzun uzun yazmışsınız saolun ama devletin kendini hissettireceği belirleyici güç olması gereken yer zaten yasa ve regülasyonlar dahilinde bir maksimum limiti olan mevcut kira sözleşmeleri tavanı değildir.

Mesajımın devamında asıl sorunun boş ve yeni kiraya verilen evlere gelen yüksek talep çerçevesinde artışın çok hızlı olduğunu belirtiyorum zaten.

Haziran ayı için kira artış oranı TÜFE’nin 12 aylık ortalamasından yola çıkarak %39.33 zaten şu an bir tavan limit var. E Mayıs enflasyonu zaten 73.5 çıktı? Kirasının gelirine ihtiyacı olan bir ev sahibi zaten gelir kaybına uğruyor ama en azından resmi enflasyon hesabına göre bir artırım limiti varken şu an bu limit daha da düşüyor, hangi dayanağa göre %25 e düşüyor?

Neyse çok uzun yazacak vaktim yok da zaten anayasaya aykırı bu ama tabi hangi anayasa hakimi iptal edebilir bilemiyorum :smiley:

Ülkemizde bu daha önce de denendi, 2000 de %25 ve 2021 de %10 olarak yasal limit uygulandı. Sonrasında %10 limiti anayasa mahkemesinden iptal edildi. Yine aynı şekil yüksek enflasyon yaşadığımız yıllardı ve yine sorunu çözmeden geçici çözümlerle uğraşılmıştı… Şurada detaylıca anlatmaya çalışmış bir yazar.

3 Beğeni

5 yıl sonunda bölge rayicine göre kira tutarında güncelleme ya da 10 yıl dolduğunda koşulsuz çıkarma hakkı var evsahibinin, büyük tadilat için çıkardığında evi tekrar kiraya verecekse önce eski kiracısına teklif etmesi zorunlu.

2 Beğeni

Çevremde gözlemlemeye başladım ben de yavaştan aynı durumu, başka yol da bırakmadılar. Evimden biraz uzak bir hastaneye yolum düşüyor bu aralar, araçla git gel 120TL, toplu ulaşımla 20TL. En çok da pazara markete yine yansıyacak olmasına canım sıkılıyor.

1 Beğeni

2022 Türkiye’sinde ekonomi yönetiminde kapsam, bilgi, yöntem, bilim kalmadığını düşünüyorum.
İşin mantıklı detaylarını yazmışsınız ama işin mantıkla alakası olmadığını, aslında diploması olmayan bir otobüs şöförünün kişisel inatla 80 milyonluk ülkeyi batırdığını hepimizi biliyoruz. O sebeple konuya mantıkla yanaştığınız herşey geçersiz oluyor.

Bu bahsettiğimiz kira artışı mevzusu da halk nezdinde şov yapma amaçlı, diğer benim saydıklarım da zaten dış mihraklara bağlanmış durumda.

2 Beğeni

Evet, bence de asıl sorun burada. Bir de olayın farklı bir boyutu var; bugün lüks bir sitedeki ev ve kira fiyatlarını kıyasladım, kira olarak geri dönüşü 35 yılı geçiyor 40 yıla dayanmış, kaba hesapla bunun 20 yıl civarı olması lazımdı. Olaya buradan bakınca ya ev fiyatları çok şişik, ya da kiralar çok düşük. Ya da yukarıda

yazmışsınız. 8bin liranın 20 yıllık hesabı 2milyon bile yapmıyor. Şuan 2 milyona doğru düzgün bir ev almak şans işi İstanbulda.

Kira/Ev fiyatı oranına baktığımızda aşırı bir dengesizlik var. Bu nedenle yeni trend ev alıp kiraya vermek değil, ev alıp 6 ay-1 sene sonra satmak şekline dönüştü. Maalesef şuan özellikle İstanbulda boş evlerin kiraya verilmemesi sorunu var çünkü alan kişi satmak üzerine aldığı için kiralamayıp evi boş tutuyor daha rahat satmak için. Tahmininizden çok sayıda boş ev var kiralanmayan.

Gönderdiğiniz yazıda Hollanda’da tavan kira uygulaması olacağı yazıyor. Orada zaten yaklaşık bir yıldır evleri kiralamayıp boş tutmak yasaklandı, 3 ay içinde kiralanmayan eve belediye rayiçten kiracı buluyor. Ayrıca birkaç ay önce de yaklaşık 500bin euraya kadar olan evleri satın alanlara oturma zorunluluğu getirildi. Oturmayacağınız evi alamıyorsunuz şu an. Hollanda’da konutları yatırım sınıfından çıkartmak için baya düzenleme geliyor.

2 Beğeni

Aynen şu an asıl sorun sıfır ev fiyatlarındaki aşırı fiyat artışı ve bunun paralelinde 2. el evlerin de fiyatlarının artması tabi. Bunu işin uzmanları aralık ayındaki ilk kur şokundan beri söylüyorlardı aslında çünkü 2020 den beri yeni eve arzdan daha fazla bir talep varmış ve kur 18 e vurduktan sonra da yeni ev yapımında ciddi düşüşler + maliyet artışlarının yansıması ile yükselişler bekleniyordu. 2 ay geçmeden hissetmeye başlamıştık işte 6 ay geçti şimdi ne yapsak diye panik halinde yaraya merhem olamayacak kararlar alıyoruz.

Sıfır ev at-sat çıların ellerinde boş ev tutma durumuna bende bir arkadaşım aracılığı ile birinci elden şahit oldum. Ev satılmadıkça fiyat yükseltiyor haftada bir, arkadaşın sahibinden favorilerinde olduğu için takip ediyoruz biz de :confused:

Hollanda’da evi boş tutmanın yasaklanması ve oturulmayacak evin satılmaması güzel kararlarmış. Ama biz şu an ev al yanında vatandaşlık bedava yapıyorken o şekil bir uygulamayı kimse getirmez tahminimce :smile: Yabancılar oturmak için almıyor gibi pek.

İşimiz çok zor ya, en temel ihtiyaç olan barınma hakkında kriz yaşamamalı bir ülke. Geçenlerde bodrumda öğretmen bulunamıyor yazmışlardı bir haberde, kiralar çok yüksek olduğundan öğretmenler Bodrum da çalışmak istemiyormuş :smile: İstanbul-Ankara-İzmir gibi yerlerde 3-4 kişinin paylaştığı öğrenci evleri gibi beyaz yaka çalışan evleri çoğalmış o şekil bir haber de vardı…

2 Beğeni

Hocam enflasyonun beşte-onda biri (kime sorduğunuza göre değişiyor o da) faizle on yıllık kredi verilen ortamda az bile yükseliyor bence. 90m kişi bir olduk tl shortluyoruz, inanılmaz bir durum valla.

2 Beğeni

5 Yıllık bileşke dolar faizi %60 ile borçlanıyoruz.

Türkler de KKM ile param dolar cinsinde korunuyor, %0 getiri ile diye seviniyor. Tabii KKM’nin bütçeye yükü korkunç ama vatandaşa da bir şey kazandırmıyor.

Eskiden dillerinden düşürmedikleri bir “win win” sözü vardı. Şimdi loss loss oldu. Bu sistemde devlet ayrı, vatandaş ayrı kaybediyor.

Dolar kuru 17.25. Asgari ücret 250 doların da altına düştü.

5 Beğeni

Kur yükseldi diye birileri kendi maaşına zam yapar demedi demeyin.

3 Beğeni

Böyle bir grup var gerçekten ve bir şeylerin değişmesinin önündeki en büyük engeller. Kadercilik demeyeceğim çünkü bu saf kötülük. Aynı kişilerin 2 sözünden birisi eskiden şeker, yağ kuyruğu vardı. İsmet İnönü ve Kıbrıs harekatı zamanı Ecevit dönemini kastediyorlar.

E birinde 2. Dünya Savaşı var, diğerinde tüm dünyadan ambargo yediğin Kıbrıs harekatı. Aynı kaderciliği o zaman için neden yapmıyorsun? Çünkü işine gelmiyor. Buna rağmen yöneticileri suçluyorsun ama günümüze geldiğimizde “Dış güçler yeğenim” diyebiliyorsun.

Kabul edemediğimim çok az şey var ve bunların başında “tutarsızlık” geliyor ve maalesef tutarsızlık ülkenin özeti olmuş durumda.

Hayattan hiç bir beklentisi kalmamış, hayatı büyük ölçüde bitmiş, hayatını evinde oturup tv izleyerek geçiren en büyük aktivitesi kahveye veya camiiye gitmek olan insanların ülkenin kaderini belirlemesini kabullenemiyorum.

73K Likes, 2,749 Comments - Yasin Çayır (@yaskocyr) on Instagram: "En son ne  zaman başka ülkeye gittiniz? @yaskocyr 
Videonun tamamı YouTube’da link profilde ..."

Avrupa’da liseye giden çocuklar 5-10 ülke gezmiş oluyorlar. Bizde yurt dışına çıkmayı bırak nüfusun %90’ı Kapadokya’ya veya ülke içerisindeki turistlik bir seyahate katılamıyor. Geri kalan %10 zaten her şeyi yapabiliyor onda bir problem yok.

Adeta ot gibi yaşıyoruz ve karnımız aç olmadığı için, telefonumuz olduğu için, starbuckstan kahve içebildiğimiz için sürekli durmumuzun harika olduğu, mutlu olmamız gerektiği anlatılıyor.

Ülkenin kaderini İzmir’de yaşayıp Alsancak’a, Bostanlı’ya gitmeyen, İstanbul’da yaşayıp Kadıköy’e, Beşiktaş’a gitmeyen mahallesinden dışarıya çıkmayan insanlar belirliyor. Nereye düştük biz arkadaş ya?

13 Beğeni

İktidarın yaptığı en iyi iş kelime oyunu yapmak. Bu yeteneklerine hayranım. Kimse boy ölçüşemez bunlarla.

Amariga’da inanılmaz bir enflasyon var. Amarigalılar Türkiye’ye gelmeyi düşünüyormuş.

7 Beğeni

Stres atmak için birebir bir kanal. İçine sıkıntı stres mi girdi? Aç burayı rahatla :joy:

3 Beğeni

Arkayada saat mi koymuşlar :smiley: üüüf dolara bak Tokyo’da 22.54.

6 Beğeni

Ben izlemiyorum pek. Denk gelince başlığa bakıp mehteri verince şahlanıyorum direkt olarak. Amarigalılar düşünsün banane. 1 Dolar olmuş 17 TL.

2 Beğeni

:laughing:

2 Beğeni

Daha önce paylaşıldı mı bilmiyorum ama aklıma şu geldi. :smile:

8 Beğeni