Hangi Dizileri İzliyorsunuz?

Bende Stargate’yi severek izledim. Doktor Who nasıl bir dizi izlemeye değer mi? İnternette baktığım da 2005 versiyonu var ve birde 1963’den başlayan versiyonları var. 1963’den itibaren izlemek mi gerek?

1 Beğeni

Ben 2005’den sonrasını izledim. Çok güzel bir dizidir. Stargate’i de izlemeyi bıraktım bu aralar. :slight_smile:

Bu sene içerisinde izlediğim diziler şunlar:

Parks and Recreation

Yeni izlemeye başladığım bir sitcom, çok sevdim. Leslie ve azmini izlemek çok heyecanlı, tüm ekibin kendine has özellikleri var. Arkadaşlıklarına imreniyor insan.

İnternette gördüğüm bazı meme görüntüleri bu dizidenmiş meğerse. Özellikle Ron’un, mükemmel bir karakter.

The Office tarzı bir dizi, onu sevenler bunu da mutlaka sever.

resim

The Good Place

Bana hayatı sorgulatan ve bunu kahkahalarla yaptıran bir sitcom. Netflix’te 3 sezon var bitti sanıyordum bir sezon daha varmış bilmiyordum, onu izleyeceğim.

Konusu: Ölümden sonra insanların gittiği iki yer vardır: İyi Yer ve Kötü Yer. Dizi Eleanor Shellstrop’ın ölmesi ve İyi Yer’e gelmesiyle başlar. Ama bir sorun vardır, Eleanor aslında Kötü Yer’de olmalıdır. Bu yüzden İyi Yer’de kalmak için çabalar. Müthiş dizi önerilir.


Alevlerin Ardından (Le Bazar De La Charité)

Bu diziyi pek sevdim, kısa ama hoştu. Biz de uyarlayacakmışız aynı adla. Demet Evgar oynuyormuş hatta baş rolde, onun için izlemeye şans vereceğim.
Konusu: Bir binada yangın çıkar ve bu yangında bulunan 3 kadının hayatı tamamen değişir. Yangından sonra hayatlarındaki mücadeleyi anlatıyor.

Killing Eve

Bir ay önce başladım, Jodie için izliyordum ancak Sandra Oh da müthiş bir oyuncuymuş.

Konusu, çekimleri, oyunculuk hepsi çok ilgi çekici, ikinci sezona daha yeni geçtim. Bu İngilizler dizi yapabiliyor cidden.

Bir de Eve’in kocasına çok üzülüyorum.

Brooklyn 99

Kahkahalarla izlediğim başka bir sitcom, tek kelimeyle bayıldım. İzlediğim en komik sitcom şu an için ve daha 3’üncü sezondayım. Her bir karaktere ayrı gülüyorum ama Charles, Holt ve Terry gülmekten gözümden yaş getirtiyorlar.

Sitcom izlemekten hiç sıkılmayacağım galiba.

Fleabag

Andrew Scott var diye başladım ama onun dışında diziye de hayran oldum diyebilirim. Klaire karakteri ve ana karakterimizin ilişkisine özellikle 2’nci sezonda çok güldüm, arada Klaire’in saç kesimine “Kaleme benziyorum.” dediği sahneyi açıp açıp gülüyorum.

Normal People

Kitabından çok daha iyi bir diziydi çünkü dizi değil de gerçekten iki insanın ilişkisini izliyormuş gibi hissettirdi. Oyuncular başarılı, yormayan bir dizi.

Bu arada Normal People’ın iki özel bölümü yayınlanmış ve Fleabag dünyası ile birleştiğini gördüm, Andrew Scott rahip olarak tekrar karşımıza çıkıyor.

7yüz

Blutv’nin yapımlarından biri. 7yüz adlı yedi katlı bir apartmanın her bir dairesindeki yaşamları anlatıyor. Ben sevdim. Bir bölüm Eternal Sunshine of The Spotless Mind diğeri de Black Mirror’ı andırsa da Brezilya dizisi gibi yapımların olmasından çok daha iyi. Artık zengin kız/oğlan ile fakir kız/oğlan ilişkisi görmek istemiyorum.

Aşk 101

Diğer Netflix dizilerimizden daha keyif alarak izlediğim bir yapım oldu. Muhafız’ı bitiremedim oyunculuktan, Atiye’de de mantık hataları ve klişeler dolu. Bu dizinin müzikleri keyiflendirdi en azından. 90’ları andırmaması ve okuldaki hareketlerinin zaten en baştan onları attırmaya yetmesi dışında güzel bir diziydi. Şu dizilerimizdeki mantık hatalarını gidersek ve Amerikanvari sohbetleri kaldırsak acayip işler çıkacak.

Ekleme: Gossip Girl ve You dizilerini unutmuşum. Tesadüfen ikisinde de ruh hastası “Dan” oynuyor :smiley: Gossip Girl çok klişe bir dizi ama inat ettim bitireceğim diye. Bir şey kattı mı? Kelime öğrendim bir sürü onun dışında hayır. Hatta depresyona girip Paris’e, Roma’ya tek yön bilet almalarına sinir bile oldum. Yemek yerken izlemesi güzeldi ama izlemesem de olurmuş.

You dizisi ona kıyasla daha iyi. İkinci sezonu şok geçirerek bitirdim. Artık biri şu psikopatı ve sevgilisini içeri tıksın.

Bu arada eski Türk dizilerini de izliyorum, en son Yabancı Damat’ı bitirdim. Önceden de Yedi Numara ve Kuzenlerim’i izliyordum onlara da devam edeceğim. Çok seviyorum, bana çocukluğumu hatırlatıyorlar. Ben nostaljik bir patatesim.

6 Beğeni

Ben de Fleabag’de ikinci sezona başladım. Şahane bir dizi, inanılmaz keyifli. :joy:

2 Beğeni

Masumlar Apartmanı’na başladım bugün. Televizyonda elinde silah olmayan magandaları veya dökülen aşiret kanının intikamını almayan insanları izlemek ne kadar iyi geldi anlatamam.

Takip etmek veya şöyle bir bakmak isteyen olur, Tvtime sayfamı bırakayım:

1 Beğeni

Muhteşem bir dizi. Bir sanat eseri.

2 Beğeni

Benim izlediğim tek sitcom The Big Bang Theory dizisiydi, bu Brooklyn 99’dan önerebileceğiniz başka hangi diziler sitcom acaba?

Friends, How I Met Your Mother, Family Guy (sayılıyor sanırım) ve yukarıda yazdıklarımı izledim henüz. The Good Place’i izleyebilirsin gerçekten müthiş, yormayan, güldürürken düşündüren bir sitcom. Community, Scrubs, Schitt’s Creek, Modern Family, It’s Always Sunny In Philadelphia, 2 Broke Girls dizilerini izlemeyi düşünüyorum onlar için de iyi yorumlar gördüm onlara bakabilirsin belki seversin.

Bunu yazarken gelen bildirim:

Bu bir işaret olmalı… @Husey

1 Beğeni

Teşekkür ederim…

1 Beğeni

Primal
Türü:Animasyon

1.Sezonu 6 bölüm olan adınında anlamı gibi ilkel çağlarda geçen zevkli bir animasyon.Konusuna gelirsek,bir dinozor ve insanın kader arkadaşlığı misalı başından geçen olayları ele alıyor.Dizinin en güzel yanı ise evrimleşme aşamasında ki farklı Primatları göstermeleri.

1 Beğeni

Dizi izlemiyorum neredeyse ama kronolojik olarak bir eksiklik dikkatimi çekti ve boşluğun doldurulmasını bekliyorum. Kronolojik olarak mı izlemeliyiz yoksa yayımlanma sırasına göre mi? Aşağıdaki boş bırakılan alana dizilerin akışına göre ne gelmelidir? :smiley:

  • Uyanış: Büyük Selçuklu
  • …?
  • Diriliş: Ertuğrul
  • Kuruluş: Osman

Annem bu üçünü karıştırıp izliyor nasıl oluyorsa. Bir gün Diriliş bir gün Kuruluş son günlerde de Uyanış. :smiley: Arada Çöküş mü var acaba? :joy:

1 Beğeni

Amazon’dan Upload’ı izliyorum. Eğlenceli, sıkmıyor, akıyor. Black Mirror gibi yenilikçi teknolojik fikirleri var- her ne kadar bazıları çok uçuk olsa da. Ayılıp bayılınacak bir dizi değil ama izlemesi keyifli, tavsiye ederim.

1 Beğeni

Ne zamandır ertelediğim Mindhunter dizisinin 2. sezonuna başladım. Normalde bu tarz yapımlar biraz sıkar beni, bölüm sonunu getirmek zor gelir ama ilginç bir şekilde bu dizi izlettiriyor kendini. Gerçi yapımcılar sağlam. David Fincher ve Charlize Theron ( buna şaşırdım açıkçası).

Özellikle seri katillerin oyuncu seçimleri çok başarılı. Onlarla yapılan görüşme sahneleri sürükleyip götürüyor bölümü. Kemper’ı oynayan adam favorim.

images (1)

Bir ara yeni sezon iptal edildi sonra çekilecek dendi ama umarım gelir.

2 Beğeni

Şu sıra Finlandiya’nın Netflix dizisi Karppi’nin (İngilizceye Deadwind diye çevrilmiş) ilk sezonunu bitirdim. Açıkçası Türkler kadar dizilerde işleri çorba eden başka ülke yoktur diye düşünüyordum; ancak Finler de bu konuda oldukça başarılıymış (!) 12 bölümlük ilk sezonda işlenmedik konu kalmadı (aile içi sorunlar, aile dışı ilişkiler, psikolojik sorunlar, alkolizm, uyuşturucu bağımlılığı, taşınma sorunları, ergen bunalımı, anne-baba ölümleri, alzheimer, işteki problemler, rüşvet, taciz… daha da var). Katil bana göre “ben buradayım heyyooo” diye bağırıyordu; ama çok çok kolay tahmin edilebilecek biri de değildi belki. Yer yer bir takım mantık hataları da vardı dizide. Bütün bu olumsuzluklarına rağmen atmosferi ve Finlandiya anılarım hatırına kendini izlettirdi. Yine de ikinci sezona başlasam mı karar veremedim. Başka izleyen var mı? Görüşleriniz neler?

1 Beğeni

Ben de ilk sezonunu izledim, sizinle benzer şeyler düşünüyorum. Kuzey ülkelerinin dizilerinde dikkatimi çeken bir şey de karakterlerin yaşanan büyük olaylara genel anlamda tepkisiz olması ya da çok az tepki vermesi, büyük bir kavga varmış gibi gözüken anlarda bile çok sakin konuşmaları. Bu dizide de bu durum geçerli. Belki de Türkiye’de insanların çok küçük şeylere bile abartı tepki vermesi sebebiyle bana tuhaf geliyordur :slight_smile:

Her şeye rağmen karlı, soğuk atmosferde geçen dizi/filmleri sevdiğimden ikinci sezonunu izlerim herhalde, ama şu an için öncelik sırasında gerilere koydum.

1 Beğeni

Kesinlikle katılıyorum. Ama bir konuda görüşümü belirtebilirim; 3 yıl Helsinki’de yaşadım, gerçekten de genel olarak tepkisizler diyebiliriz, daha doğrusu çok sakin tepki veriyorlar :slight_smile: Bence soğuk insanlar değiller ama fazlaca utangaçlar. Aslında Fin toplumunu tanımak açısından yararlı olabilir bu dizi. Bizde olsa dediğiniz gibi kırıp döker karakterler.

Benim için de şu anda öncelikli değil gibi, diğer dizilere şans vereceğim :slight_smile:

1 Beğeni

The Haunting of Bly Manor bitti. Arka arkaya ara sıra vermek istemeden izledim. Tertemiz ‘bütün’ bir kurgu. Kesinlikle izlemenizi tavsiye ediyorum. Diyaloglar, karakterler, hikayenin işlenişi hepsi şahane. 10/9

3 Beğeni

Ratched

İlk beş bölümü soluksuz ağzım açık izledim. Sonraki üç bölümü ise ilk beş bölümde bulduğum şeyleri bulamasam bile yine severek izledim.

Karakterlerin orjinalliği, muhteşem oyunculuklar, sahne tasarımları, kostümler, renkler, müzikler ve harika senaryosuyla ilk beş bölüm buram buram kalite kokuyor. Ama gel gör ki bu bölümden sonra baş karakterin kendine has kişiliği yavaş yavaş değişerek Netflix’in artık sıradanlaşan eşcinsellik temasına doğru evriliyor. Ha yine de çok güzeldi fakat ben bu diziye bunun için başlamamıştım.

Charlotte karakterine ise ayrı bir paragraf açmak istiyorum. Bu nasıl bir oyunculuktur böyle. Mildred Ratched ile birlikte favori karakterim oldu kendisi.

Diziye puanım son üç bölümdeki (daha doğrusu 6. ve 7. bölümlerdeki) nispeten yaşanan düşüş nedeniyle 9.

Sürekli olarak beklenmedik şeylerin olması ve ilk beş bölümdeki muhteşem diyaloglar, diziyi çok sürükleyici bir hale getirmiş. Beni laptop ekranına kilitledi.

Blood of Zeus

Dizisini izleme şansı buldum güzel bir şeyler çıkaracaklar gibiler ama yine de ben biraz beklentimin altında buldum anime gibi de hissettirmedi hiç.
Baş karakterin motivasyonunu hiç anlayamadım ama Yunan Mitolojisi seven arkadaşlar izleyebilirler farklı bir çalışma olmuş.

1 Beğeni