Bu sene içerisinde izlediğim diziler şunlar:
Parks and Recreation
Yeni izlemeye başladığım bir sitcom, çok sevdim. Leslie ve azmini izlemek çok heyecanlı, tüm ekibin kendine has özellikleri var. Arkadaşlıklarına imreniyor insan.
İnternette gördüğüm bazı meme görüntüleri bu dizidenmiş meğerse. Özellikle Ron’un, mükemmel bir karakter.
The Office tarzı bir dizi, onu sevenler bunu da mutlaka sever.
The Good Place
Bana hayatı sorgulatan ve bunu kahkahalarla yaptıran bir sitcom. Netflix’te 3 sezon var bitti sanıyordum bir sezon daha varmış bilmiyordum, onu izleyeceğim.
Konusu: Ölümden sonra insanların gittiği iki yer vardır: İyi Yer ve Kötü Yer. Dizi Eleanor Shellstrop’ın ölmesi ve İyi Yer’e gelmesiyle başlar. Ama bir sorun vardır, Eleanor aslında Kötü Yer’de olmalıdır. Bu yüzden İyi Yer’de kalmak için çabalar. Müthiş dizi önerilir.
Alevlerin Ardından (Le Bazar De La Charité)
Bu diziyi pek sevdim, kısa ama hoştu. Biz de uyarlayacakmışız aynı adla. Demet Evgar oynuyormuş hatta baş rolde, onun için izlemeye şans vereceğim.
Konusu: Bir binada yangın çıkar ve bu yangında bulunan 3 kadının hayatı tamamen değişir. Yangından sonra hayatlarındaki mücadeleyi anlatıyor.
Killing Eve
Bir ay önce başladım, Jodie için izliyordum ancak Sandra Oh da müthiş bir oyuncuymuş.
Konusu, çekimleri, oyunculuk hepsi çok ilgi çekici, ikinci sezona daha yeni geçtim. Bu İngilizler dizi yapabiliyor cidden.
Bir de Eve’in kocasına çok üzülüyorum.
Brooklyn 99
Kahkahalarla izlediğim başka bir sitcom, tek kelimeyle bayıldım. İzlediğim en komik sitcom şu an için ve daha 3’üncü sezondayım. Her bir karaktere ayrı gülüyorum ama Charles, Holt ve Terry gülmekten gözümden yaş getirtiyorlar.
Sitcom izlemekten hiç sıkılmayacağım galiba.
Fleabag
Andrew Scott var diye başladım ama onun dışında diziye de hayran oldum diyebilirim. Klaire karakteri ve ana karakterimizin ilişkisine özellikle 2’nci sezonda çok güldüm, arada Klaire’in saç kesimine “Kaleme benziyorum.” dediği sahneyi açıp açıp gülüyorum.
Normal People
Kitabından çok daha iyi bir diziydi çünkü dizi değil de gerçekten iki insanın ilişkisini izliyormuş gibi hissettirdi. Oyuncular başarılı, yormayan bir dizi.
Bu arada Normal People’ın iki özel bölümü yayınlanmış ve Fleabag dünyası ile birleştiğini gördüm, Andrew Scott rahip olarak tekrar karşımıza çıkıyor.
7yüz
Blutv’nin yapımlarından biri. 7yüz adlı yedi katlı bir apartmanın her bir dairesindeki yaşamları anlatıyor. Ben sevdim. Bir bölüm Eternal Sunshine of The Spotless Mind diğeri de Black Mirror’ı andırsa da Brezilya dizisi gibi yapımların olmasından çok daha iyi. Artık zengin kız/oğlan ile fakir kız/oğlan ilişkisi görmek istemiyorum.
Aşk 101
Diğer Netflix dizilerimizden daha keyif alarak izlediğim bir yapım oldu. Muhafız’ı bitiremedim oyunculuktan, Atiye’de de mantık hataları ve klişeler dolu. Bu dizinin müzikleri keyiflendirdi en azından. 90’ları andırmaması ve okuldaki hareketlerinin zaten en baştan onları attırmaya yetmesi dışında güzel bir diziydi. Şu dizilerimizdeki mantık hatalarını gidersek ve Amerikanvari sohbetleri kaldırsak acayip işler çıkacak.
Ekleme: Gossip Girl ve You dizilerini unutmuşum. Tesadüfen ikisinde de ruh hastası “Dan” oynuyor Gossip Girl çok klişe bir dizi ama inat ettim bitireceğim diye. Bir şey kattı mı? Kelime öğrendim bir sürü onun dışında hayır. Hatta depresyona girip Paris’e, Roma’ya tek yön bilet almalarına sinir bile oldum. Yemek yerken izlemesi güzeldi ama izlemesem de olurmuş.
You dizisi ona kıyasla daha iyi. İkinci sezonu şok geçirerek bitirdim. Artık biri şu psikopatı ve sevgilisini içeri tıksın.
Bu arada eski Türk dizilerini de izliyorum, en son Yabancı Damat’ı bitirdim. Önceden de Yedi Numara ve Kuzenlerim’i izliyordum onlara da devam edeceğim. Çok seviyorum, bana çocukluğumu hatırlatıyorlar. Ben nostaljik bir patatesim.