Hangi Kitabı Okuyorsunuz? (Detaylı İnceleme)

Malazan of the Fallen - Deadhouse Gates
unnamedKitabın bitmesine az kaldı.İlk kitaba göre bence daha başarılı , olay örgüsünde bazı taşların yerine oturduğunu hissediyorsunuz.Yazar olay örgüsünü güzel tasarlamış, eserde karşımıza çıkan karmaşık entrikalar da yer yer düşündürüp okuyucuyu heyecanlandırıyor.Tek şikayetim eserin dili ağır , okuyucunun kesinlikle sakin bir kafa ile okuması gerek.The Malazan Book of the Fallen ilk kitaplarda ne kadar derin bir seri olduğunu gösterdi sağ olsun :upside_down_face:

10 Beğeni

E R L İ K

Kitap: Erlik
Yazar: Metin Savaş
Yayın: Ötüken Neşriyat
Baskı: 2016 Kasım, 2. basım, İstanbul
Kapak: Zafer Yılmaz
Sayfa: 208

Metin Savaş’ın adı ve yazarlığı kulağıma dokunmuş, bir kitabını edinip okumaya karar vermiştim. Türk mitolojisine olan ilgimden dolayı da ilk okuduğum kitabı “Erlik” oldu.

Alçak gönüllü, çekingen bir kişiliği olan Metin Savaş Balıkesir’de yaşayan, lise eğitimi yarım kalmış, ellili yaşlarını süren bir büfeci. Çeşitli olanaksızlıklar yüzünden resmî eğitim sürecini tamamlayamayan Savaş, kendi kendini yetiştirmiş bir kitap kurdu. Kendini yetiştirmede o denli başarılı olmuş ki kitapları ödüller kazanmış. İki sözü bir araya getirmekten aciz politikacıların, yöneticilerin, iş adamlarını cirit attığı bir ülkede Metin Savaş, bir azim anıtı olarak olanca övgüyü hak etmekte…

Kitaba gelirsek… Çok akıcı, okuyucuyu içine çekiyor, her bölüm bir sonraki bölümü, her sayfa bir sonraki sayfayı merak ettiriyor. 208 sayfalık bu kitabın bir oturuşta 150 sayfasını okudum; uykum gelmesiydi bitirecektim de… Romanda, öykü içinde öykü tekniği kullanılmış: Bir asıl roman var, bir de karakterlerden Sibel İpekçiler’in yazmış olduğu “Rıhtımda Bir Gece” adlı öykü. Bu öykü, romana serpiştirilerek verilmiş. Bu yüzden romanın karakterlerini iki bölüm durumunda ele almak gerekir: “Asıl Roman Karakterleri” ile "Rıhtımda Bir Gece"nin Karakterleri.

Asıl Roman Karakterleri: Edebiyat çalışmalarını daha rahat bir ortamda sürdürebilmek için İstanbul’dan gelip Balıkesir’e yerleşen otuz dört yaşındaki kadın yazar Sibel İpekçiler • Sibel İpekçiler’in Merhamet Apartmanı’ndaki komşusu, apartmanın her işiyle ilgilenen, sağlam karakterli, ilkokul mezunu ama kitap dostu, otuz beş yaşındaki güçlü yapılı Feridun Öküztepen • Üniversite okumamış ama çok kitap okuyarak kendini geliştirmiş, kültürlü, İstanbul’da yaşayan ama işleri için Balıkesir’e gelip giden, Sibel İpekçiler’in kitaplarına hayran, kırkı yaşındaki Suat Katran • Sibel İpekçiler’in İstanbul’da yaşayan ağabeyi • Sibel İpekçiler’in Bursa’da yaşayan, doksan yaşına yaklaşmış varlıklı dayısı Murtaza Efendi • Murtaza Efendi’nin villasının hizmetlisi, yatalak karısının bakıcısı Gülter Kalfa

Rıhtımda Bir Gece’nin Karakterleri: Babasının öldürülmesinden sonra bir intikam meleği durumuna gelmiş Suat Katran • Facebook’ta tanıştığı İhsan tarafından kandırılarak erkeklere pazarlanan on yedi yaşındaki kız Mücevher • Dostu bir kadınla birlikte genç kızları tuzağa düşüren İhsan • Suat Katran’ın babasının iflas edince hesabına çalıştığı mafya babası Ziver Bey • Babası öldürülünce Suat Katran’ı yetiştirip büyüten kabadayı Koca Reis • Ziver Bey’in düşmanı, geçmişi karanlık milletvekili Servet Taşkıran • Servet Taşkıran’ın kızı

Özet: Genç yazar Sibel İpekçiler uzun öykülerini daha rahat bir ortamda yazmak için İstanbul’dan Balıkesir’e gelir ve Merhamet Apartmanı’nın ikinci katındaki daireyi kiralar. Apartmanın giriş katında oturan Feridun Öküztepen kendisine taşınmasında, Balıkesir’e uyum sağlamasında yardımcı olur. Uzun boylu, güçlü yapılı Feridun ilkokul mezunudur ama kitap okuma alışkanlığı ile kendini yetiştirmiştir; özellikle de mitolojiye meraklıdır. Bir süre sonra Sibel İpekçiler, Suat Katran adlı birinden e-postalar, telefon mesajları almaya başlar. Sonunda onunla karşılaşır da… Balkaya Pastanesi’nde tanışığı Suat Katrancı iyi giyimli, kültürlü, nazik, edebiyata düşkün bir erkektir; ayrıca Sibel’in kitaplarını da çok beğenmektedir. Ancak işin garip yanı Sibel’in yazdığı “Rıhtımda Bir Gece” adlı uzun öyküdeki bir karakterin adı da Suat Katrancı’dır. Daha da garibi, ağabeyinin yaptığı araştırmaya göre, Türkiye’de bu adı taşıyan biri yaşamamaktadır… Olayların gelişmesiyle birlikte işin içine körmesler (Türk mitolojisinde şeytanlar), Erlik (Türk mitolojisinde iblis ya da cezalandırıcı kötü ruh) ve Arkarlar (yazarın kurguladığı, körmeslere karşı uğraş veren örgüt) girer…

Romanı epeyi beğendim. Metin Savaş’ın tekniğindeki, kalemindeki fark ve tat hoşuma gitti. Sanırım, bir deneme olarak alıp okuduğum “Erlik” adlı bu roman, yazarın öteki kitaplarını okumam için bir basamak olacak…

10 Beğeni

Kara Yetenek - Brandon Sanderson

Alcatraz serisinin 5. kitabı olan bu kitap henüz bitti. Ben beğendim çerez niyetine okuyabilirsiniz, sözde otobiyografi olan bu kitabı kitabın ana karakteri Alcatraz Smedry’nin ağzından okuyoruz. İnsanların üstüne düştüğü için üzülen bombalar mı dersiniz, kahve içen ve kitaplar üzerine entellektüel tartışmalar yapan dinozorlar mı dersiniz :slight_smile: Çok acayip ve bir o kadar nüktedan olan bu seride daha neler neler yok ki… Yüzüklerin Efendisi, Harry Potter, DiskDünya ve daha pek çok fanastik kitaba gönderme var. O kadar ki Sanderson kendi ismini zikrederek yine kendi kalın kitaplarıyla dahi dalga geçiyor.
4. kitaptan bir alıntıyla kapatayım

“Adı anılamayan mı?” diye sordum. “Adını neden anamıyoruz? Kötü güçleri harekete geçirdiği için mi? Ondan korktuğumuz için mi? Adı dünyanın üzerine büyük bir uğursuzluk salacağı için mi?”
“Saçmalama,” dedi Himalaya. “Adını anamıyoruz, çünkü telaffuzu çok zor.”
“Kangech…” diye başladı Folsom. “Kangenchenug… Kagenchachsa…”

Voldemort bizi affetsin :joy:

13 Beğeni

Estağfurullah o nasıl söz sadece Avada Kedavra’ya maruz kalırsınız o kadar :buyucu:

3 Beğeni

Seçme öykülerden oluşan bilimkurgu derlemesi Korkunun Bütün Sesleri’ni okudum. Yazar kadrosu şampiyonlar ligi gibi. 130 sayfalık çerezlik bir kitap. Kafayı dağıtmak için bir ilaç. Ben beğendim. Bazı öykülerde verilen mesajlar güzeldi. Aralarında en uzun olanı kitabın dörtte birini oluşturan Stanislav Lem’in Maske adlı öyküsüydü. Çoğunluğun aksine benim en beğendiğim öykü oydu. Bundan sonra bu kitabın arkasında reklamını görüp aldığım Asker Kaçağı adlı bilimkurgu derlemesini okumayı düşünüyorum. Son olarak öyküler içinde kendi beğeni sıralamamı aşağıya bırakıp kaçayım.

1- Stanislav Lem, Maske
2- James G. Ballard, Bilinç Eşiğini Atlayan Adam
3- Harlan Ellison, Korkunun Bütün Sesleri
4- Kurt Vonnegut Jr., Harrison Bergeron
5- Ray Bradbury, Gülümseme
6- Isaac Asimov, Güç Duygusu
7- Robert A. Heinlein, Dünyanın Yeşil Tepeleri

27 Beğeni

İkinci Vakıf Isaac Asimov

İyi bir kitap, çok iyi bir son. Yazarın zekasını tescilleyen bir kitap bu. Yani, bizi salak yerine koyan kitapları sevmediğimi, sinirlendiğimi söylemiştim. Bu kitap senin ortalama zekaya sahip olduğunu biliyor ve bunu çok iyi kullanıyor. Ertelemeden okuyun dostlar, zaten çok sayfa değil.

Şimdi bu kitaptan sonra ne okuyacağız? Okulda Vakıf’ın Sınırı kitabı var. Oradan devam etmek mantıklı mı?

Şöyle bir liste buldum forumda; Vakıf Evreni Okuma Rehberi büyük ihtimal bu şekilde devam etmeye çalışırım.

7 Beğeni

Ekşide’ki arkadaş yazım sırasına göreyi okumayı önermiş.İthaki yayınları da bu sıraya göre çıkarıyor.

6 Beğeni

Teşekkür ederim, ben de yazım sırasına göre okuyabildiklerimi okuyacağım büyük ihtimal.

1 Beğeni

Büyük Sorulara Kısa Yanıtları okuyan var mı? diye bakarken gene sen çıktın karşıma :joy: Kitabı sen de okudun mu?

1 Beğeni

:slight_smile:
Evet, hatta 1-2 cümle yazmış olmam lazım.

Sonradan Ekleme:

Efsane ya :joy: Daha bitirmedim yavaş yavaş okuyorum zaten her yazdığı cevap üstünde düşünmeye ve tartışmaya değer :+1:t2:

1 Beğeni

Evet, kitap bir derleme ve ölümünden sonra vakıf yayınlamış. Hawking’in bu sorulara verdiği yanıtlar aynı zamanda günümüzde özellikle bilimin bir çok farklı ana dalının ulaştığı bilimsel doğrular. Bir çoğu mutlak doğru değil ancak günümüz bilimi ile doğruya en yakın cevaplar.

1 Beğeni

Tabi bunları tam olarak anlamak ve kabullenmek için bazı kesin yargılardan vazgeçmek gerek. Yoksa bu insanların anlaşılabileceğini sanmıyorum. Zaten ülkemizde de anlaşılmıyorlar.

1 Beğeni

Evet, bu biraz da Dünya’yı, Evreni, toplumu hangi bakış açısıyla değerlendirdiğimiz, referans kaynaklarımızın ne olduğuyla ilgili. " Tanrı Evreni 6 günde yarattı, 7. gün dinlendi " referansınız olabilir veya büyük patlamada referansınız olabilir.

Dikkat edilirse bilim insanlarının büyük bir kısmı Positivist. Maddi dünyanın gerçeklerine açıklamalar getirmek için uğraşmaktalar, Maddi dünyanın gerçeklerine “inanç” vb yaklaşımlarla getirilecek açıklamalar deney, gözlem, araştırma gibi bilimsel çalışma yöntemleriyle bağdaşmayacağı için onun adı bilim de olmaz.

Hawking konuşmaları dışında ilk kez Tanrı ile ilgili bu kitapta açık ifadeler kullanıyor. Hatta bir belgeselde ( hatırlayamadım belgeselin adını) şaka yollu Richard Dawkins’e kızmıştı, Neden ısrarla Tanrı’yı soruyorsun bana diye.

3 Beğeni

Evet ama yanlış anlaşılmasın onun Tanrı diye bahsettiği farklı bir şey. Bizlerin düşündüğü şekilde değil.
“ Eğer isterseniz bilim yasalarına -Tanrı- adını verebilirsiniz, fakat bu tanışıp soru sorabileceğiniz kişisel bir Tanrı olmayacaktır.”
Sanırım bu sorulardan sıkıldığı için bu şekilde söylemiş. Alın size Tanrı demiş :slight_smile:

Hayır, olur mu? Yeniden oku o bölümü. Tam da bizlerin anladığı Tanrıdan bahsediyor.

Bölüm sonu olan kısımda eğer çok da istiyorsanız bilim yasalarına yani dolayısıyla doğaya (Evrene) Tanrı diyebilirsiniz diyor. Bunu demesinde ki tek neden, kendinizi böyle rahat hissedecekseniz, bu şekilde ifade edin.

Sayfa 47 son paragraf " Tanrı sözcüğünü, Einstein gibi, kişi-dışı anlamda doğa yasaları için kullanıyorum" diyor. Yani ben Tanrı dediğimde o kutsal kitaplarda her şeyi yaratan Tanrıyı anlamayın diyor.
Hatta devam ediyor, evren nasıl oluştu vb… Madde, enerji ve uzayı anlatıyor ve evreni yaratmak için
Sayfa 51 son paragraf " evreni… yaratmak için Tanrı’ya ihtiyaç olmadıgı" diye yazıyor. Evreni yaratmak için madde, enerji ve uzay varsa yaratabilirsiniz diyor.

EKLEME: @Ufuk Şimdi yeniden okudum yazdıklarını aslında aynı şeyi söylemişiz ama o bölüm de Hawking her şeyi yaratan bir Tanrı olmadığını ama dediğin gibi çok da Tanrı diye ısrar ediyorsanız Bilim yasalarına Tanrı diyebilirsiniz demekte.

3 Beğeni

Tamam işte onu diyorum zaten o paragrafları not aldım :slight_smile: Benim için tanrı doğa yasaları diyor. Benim yazdığımda neresi yanlış anlaşıldı onu anlayamadım ama :joy:

1 Beğeni

Yani illa ki Tanrıdan bahsedeceksem benim için budur diyor. Ondan dedim sıkılmış diye sürekli bir tanrı sorulmasından :slight_smile: Dışardayım şu an ondan tam anlatamamış olabilirim.

Ek: İyi bari bende okuyup nereyi yanlış anlamış olabilir diye düşünüyorum ya :joy:

2 Beğeni

Bunu okuyunca sanki Hawking “herşeyi yaratan bir Tanrı inancı” var gibi algıladım ondan itiraz ettim. Sonra yazdım, mesajı gönderdim ve senin yazdığını tekrar okudum, sen bunu dememişsin zaten, ben cümleyi eksik anlamışım. :slight_smile:

2 Beğeni

Katilbot Günlükleri - Martha Wells

Kitap kısa ama dolu dolu . Ben beğenerek okudum. Başladınız mı hemen bitiyor zaten. Konusu kısaca; Uzayda bir grup bilim insanı yüzey araştırması yapmaktadır. Ve kendilerinin güvenliğini sağlaması için GüvBirim android kiralamışlardır. Komşudan haber alamazlar olayları aydınlatmak lazım. Bizim GüvBirim android hadi bakalım iş başına. :grin::grin:

11 Beğeni