Hangi Kitabı Okuyorsunuz? (Detaylı İnceleme)

Frank Schatzing Sürü’yü bitirdim. Aslında daha uzun yazmak isterdim ama spoiler vermemek için kendimi tuttum :slight_smile:

Kitabın kapağında yazan (aslında yazmaması gereken) The Times’ın “Dev bütçeli bir film gibi” yorumuna katılıyorum. Hikaye, modern sinemada görmeye alıştığımız “Felaket Filmleri” kategorisine dahil olan filmlerde (2012, Day After Tomorrow, Geostorm vb.) olduğu gibi, dünyanın farklı yerlerinde aynı zaman diliminde görülmeye başlanan ama ilk etapta birbirleri ile ilişkilendirilemeyen anomalilerin ortaya çıkması ile başlıyor ve Holywood filmlerindeki birçok klişeyi barındırıyor. Bu hiyadedeki başlangıç noktamız derin okyanuslar…

Karınca duası gibi yazılmış 850 sayfanın içinde, film tadında gelişen küresel felaket senaryolarına ek olarak bol bol deniz biyolojisi, jeoloji, jeokimya, topoloji, nöroloji ve mikrobiyoloji terimleri ve ilgili bazı bilimsel konuların açıklamalarını okuyoruz. Bu bilimsel açıklamalar hiç bilmeyen birine -hatta bir çocuğa- anlatılır gibi çok basit ve sade bir biçimde anlatıldığı için okuma ve anlama konusunda benim hiçbir sıkıntım olmadı. Verilen bu bilgilerin -hepsi olmasada çoğu- ana hikayeden kopuk olmadığı için önemsiz değiller. Ana hikayeyi pekiştirmede ve olaylara önem yüklemede rol oynuyorlar.

Okurken yaşadığım en büyük sıkıntı karekterler konusundaydı. Yazar malesef karekter yaratma ve yönetme konusunda başarılı olamamış ki hikayede az buz değil 50’ye yakın karekter var. Hikayedeki insanların oturmuş bir karekterlerinin olmaması, yeteri kadar insani duygu ve duruş barındırmamaları, buna bağlı olarak büyük olaylar karşısında oldukça tepkisiz kalmaları ve yer yer mantık dışı hareket etmeleri, hikaye içindeki karekterler ile bağ kurmamı engelledi. Birkaç yerde -özellikle kitabın sonlarında- mantıksız bulduğum, fazla uzatıldığını ve gereksiz yere işin derinlikerine inip açıklama yapılmaya çalışıldığını düşündüğüm kısımlar da oldu.

Orijinal metin Almanca fakat çeviri İngilizceden yapılmış. Buna rağmen birbirine bağlanmayan veya bir anlam ifade etmeyen cümleler ile nerdeyse karşılaşmadım diyebilirim. Harf ve yazım hataları yok denecek kadar az. Kısaca çeviriden yana içiniz rahat olsun.

Toparlarsam genele bakıldığında benim okurken sıkıldığım “Aman bitsin yeter artık” dediğim bir kitap olmadı, aksine kitap çoğunlukla ilgimi üstünde tutmayı başardı. Derin okyanuslara ve küresel felaket senaryolarına ilginiz varsa, uzun bir kitap olmasına rağmen benim gibi sıkılmadan okuyabileceğinizi düşünüyorum. Sadece bahsettiğim gibi yazı puntosunun normalden küçük olduğunu göz önünde tutmanızda fayda var. Sürü, bir yakın okuma gözlüğü edinene kadar, uzun bir süre boyunca kitaplıkta okunmayı bekledi :slight_smile:

Ayrıca Game Of Thrones’un yapımcısı Frank Doelger’dan bir mini dizi uyarlaması geliyormuş.

11 Beğeni