The Heroes (The First Law / Kadim Kanunlar #5)
Hikaye üçlemeden 8 yıl sonra geçiyor ve Kuzey’de yapılan üç günlük bir savaşı anlatıyor. Savaşı her türden insanın gözünden görüyoruz ve savaşla ilgili aklınıza gelebilecek her şeyi de görüyoruz. Felakete götüren zincirleme küçük hatalar, deneysel silahlar, içindeki kahramanı öldürmeye çalışanlar, kahraman gibi görünen korkaklar, gereğinden fazla dürüst olanlar, gururlular, inatçılar, fırsatçılar, rüşvetçiler, yaralılar, esirler ve dost ateşine kurban gidenler…
Her zaman olduğu gibi en başarılı yönü karakterleri. Kapakta “three man” yazdığına bakmayın Finree, Beck, Craw, Calder, Bremer dan Gorst, Whirrun ve Tunny başta olmak üzere birçok karakterle tanışıyoruz. Onlara ek olarak önceki kitaplardaki bazı karakterler de burada yan karakter olarak tekrar karşımıza çıkıyor. Best Served Cold’un aksine bu kitabı okumak için kesinlikle önceki kitapları da okumanız lazım.
JA her zaman yaptığı gibi yine zekasını konuşturuyor. Bazen karakterler başlangıçtaki hayallerini gerçekleştiriyor ama beklenmedik bir şekilde ve beklenmedik sonuçlarla. Bazen de gülüp geçtiğiniz bir diyalog sonradan farklı bir şekilde karşınıza çıkıyor ve her paranın iki yüzü olduğunu hatırlıyorsunuz.
Hele bir savaş bölümü vardı ki… Hiç tanımadığımız birinin gözünden başladı ve sonra onu öldürene geçti, sonra da onu öldüreni öldürene ve onu öldüreni öldüreni öldürene… En son ana karakterlerimizden birine atladığında nefesimi tuttum, acaba o da ölecek mi diye. Kısacası JA sadece bir bölümdeki hikaye yapısıyla bile beni endişelendirmeyi başardı.
Şöyle bir sıralayayım dersem:
Üçleme(bütün olarak) > The Heroes> Last Argument of Kings > Before They Are Hanged = Best Served Cold > The Blade Itself
Serinin sevenleri mutlaka okumalı, tek başına okunmasını tavsiye etmem.