Beyaz Gemi
Türk edebiyatından okuduğum ilk roman idi kendisi ve beklediğimin aksine çok beğendim açıkçası. Sosyal medya, arkadaş çevresi ve insanlarda gördüğüm kadarı ile türk edebiyatı ilgimi hiç çekmiyordu çünkü gördüğüm şeyler hep ya aşk temalı romanlar ya da türk dizisi kıvamında şeyler idi. Cengiz Aytmatov en azından kendisi için bu tabuyu yıktı benim için. Diğer kitapları da benzer temada ise kesinlikle okurum.
Yazımı bazı yerlerde sürekli fantastik okuduğum için sıkıyordu, 160 sayfa için gerekenden fazla sürede okudum en azından. Aradığım akıcılıktan yoksun olmasından kaynaklanıyordu biraz ama bu sorun değildi bence. Bir oturuşta bitmese de sorun olmayacak kitaplardan diye düşünüyorum.
Olayları bir çocuğun gözünden okumamız ve sorduğu sorular, kafasında oluşturduğu cevaplar ve kafasında ki düşünceler tam olması gerektiği gibiydi. Yerine göre çocuk gibi düşünüyor, çocukluğunuzdan benzer şeyleri anımsayabiliyordunuz. Çocuk, yetişkin, yaşlı fark etmeksizin aslında kimsenin hayatının her hangi bir çağında cevabını [bulamadığı-anlayamadığı] bazı [soruları-durumları] çocuk gözünden sanki büyüyünce cevabını alacakmış, şimdi çocuk olduğu için fikir yürütemiyormuş gibi okumak ise çok çok hoştu. Bazı noktaları tahmin edilebilirdi ama bu vermesi gereken etkiyi azaltmadı. Finalinden sonra ise yetişkinlerin ne yaptığını, tepkilerini görmek isterdim açıkçası.
Evde 3-4 senedir kardeşime başkası tarafından verildiği ve boş boş durduğu için çerez olsun diye okumuştum ama Türk edebiyatına girmek için çok doğru bir kitaba denk gelmişim diye düşünüyor ve seviniyorum kendi adıma.