A Study In Scarlet’a gönderme olarak Bir Scarletin Çalışması diye mi çevirmişler?
Öykünün özgün adı The Adventures of Misplaced Hound idi sanki 
Öykünün adı da A Study In Scarlet’miş. Sherlock Holmes’in Çıkarım Bilimi sözü geçen öyküde bir köpek tarafından gerçekleştiriliyor. Hatta bazı yerlerinde Sherlock’un da bahsi geçiyor.
Öykünün yazarı Poul Anderson, değil mi? Sherlock Holmes Through Time and Space derlemesinden bir öyküydü bu diye hatırlıyorum 
Ama öykünün adının çevrimi çok talihsiz olmuş. Özellikle eski basım bilimkurgu eserlerinde çeviriler ciddi anlamda kötü
Öykünün özgün adı belirttiğim Hound’lu olandı diye hatırlıyorum ama belki de karıştırıyorum. Yine de A Study in Scarlet dilimize Kızıl Dosya diye kazandırılmıştı. Bari o halini korusalardı.
Öykünün kendisinin çevirisi adından iyiydi umarım 
Her neyse, bu kitaba sahip olduğunuz için şanslı azınlıktansınız 
Hayır, Philip Josê Farmer öykünün yazarı. Poul Andersen bu derlemede Mars Tacı Mücevherleri adlı öyküsüyle yer almış.
Eski basım eserlerde dediğiniz gibi çok kötü ve anlamsız çeviriler mevcut. Bu konuda elimizden bir şey gelmez. Yapabileceğimiz tek şey sizin de önemini vurguladığınız gibi esere sahip olmanın tadını çıkarmak.
2 Beğeni
2.Çapraz okumaya devam.
Epub - Robinson crusoe
Kitap - Ay zalim bir sevgilidir
1 Beğeni
Daha - H. Günday
Aralık sonunda başlamıştım yeni bitti. Tam bir aydır bunu okuyordum resmen. Süründü elimde. Çok garip bir kitaptı bazen aşırı rahatsız oldum, bazen midem bulandı, bazen gözlerim doldu,çoğu çıkarımını haklı buldum, onun yerine çok üzüldüm. Okurken sürekli Hakan Günday’ın kafasının içinde olmak nasıl olurdu diye de düşündüm. Diğer kitaplarını da okumak istiyorum. Ama şimdi olmaz. Şimdi az daha rahatlatıcı şeyler okumalıyım.
4 Beğeni
Bende
Kitap- Kızıl Gökler altında kızıl denizler
Ebup- Tevrat
1 Beğeni
Eşekarıları, Kadınlar Savaşı ve Diğer Oyunlar kitabını okudum. Bu kitapta Aristophanes’in günümüze ulaşan 11 oyunundan 5 tanesi yer alıyor.
İlk oyun olan "Eşekarıları"nda, yazar Atina’nın bozuk adalet sistemini eleştiriyor. 2. oyun olan "Kuşlar"da, Atina’nın vergilerinden ve bozuk adalet sisteminden kaçan iki Atinalı’nın kurduğu ütopik devlet anlatılıyor. Son üç oyun ise savaş karşıtı birisi olan yazarın, Atinalılar ve Spartalılar arasında barış yapılsın diye yazdığı oyunlardır. 3. oyun olan "Kömürcüler"de yazar barışın faydalarını göstererek barışı tesis etmeye çalışırken, 4. oyun olan "Barış"da tanrıları ve dini kullanarak halkını barışa ikna etmeye çalışır. Son oyun olan "Lysistrata (Kadınlar Savaşı)"da ise erkekleri barışa ikna edemeyeceğine kanaat getiren yazarın barışı sağlamanın tek yolunun kadınlardan geçtiğini düşünür ve kadınlara yapmaları gerekenleri anlatır.
2 Beğeni
Kara Prizma / Brent Weeks
Giriş kitabı olduğundan dolayı yazar evreni ve karakterleri tanıtmak için çok fazla sayfa kullanmış, bu yüzden de son aksiyona kadar yavaş ilerliyor ancak son bölümler fazlasıyla tatmin edici.
Büyü sistemi çok hoşuma gitti. Sissoylu’daki metallerde olduğu gibi burada da farklı özellikler taşıyan renkler ve kullanabildikleri renklere göre isim alan ışıktarlar var. Biraz da Green Lantern’e benzettim büyülerin çalışma prensibini.
Keşke karakterlerin iç sesi de Sanderson kitaplarındaki gibi italik şekilde yazılsaydı. Bunların dışında karakterler başarılı, hikaye ilgi çekici, heyecan verici twistler de içeriyor, fantastik sevenlere tavsiye ederim.
12 Beğeni
Adem ile Havva’nın Güncesi’ni okudum. Adem’in günlükleri çok komik iken, Havva’nın günlükleri oldukça düşündürücü ve romantikti. Adem’in günlüklerinde “seçmeler” yazıyordu, tam metin halinde basılmış bir baskısını bulursam kitabı tekrar okumayı düşünüyorum.
4 Beğeni
Oathbringer da bitti. Biraz kafam oturunca daha ayrıntılı bir şeyler yazarım ama şimdilik üstünkörü bir şeyler diyeyim. Talenel Elin sen ne reyiz bir adamsın. Yalnız sırf bundan dolayı diğer Elçilere feci sinirlendim. Geri dönmeyi reddettikleri için de değil. İzole olup yönlendirmedikleri için. Eğer yardım etselerdi, gelişim çok daha ileri olabilirdi. Çok daha hazırlıklı olunabilirdi.
Dalinar Kholin flashbacki iyi yazılmıştı.
Taravangian’a ne desem olmayacak.
Yalnız her kitapta böyle bir bilgi bombardımanı olur mu diye düşünüyorum. Sanderson manyak abi. Bayağı manyak. Roshardaki hikayeyi çok feci derecede geniş olacak şekilde tasarlamış. Her kitapta Kozmer’e bağlantılar artıyor. Cidden magnum opusu yazarın. Kaz kaz bitmiyor.
Son olarak sonunda ben de o subredditteyim artık
6 Beğeni
İlk defa Coelho okuyorum ve daha ilk sayfalardan kitap sardı beni. Güzel, akıcı bir dili var yazarın.
5 Beğeni
Angie Thomas - Sessiz Kalma
Yine çok sansasyonel bir kitap okuyorum. Goodreads puanı kurbanı oldum esasen. 4.50 üzeri puanı var fakat young/adult kategorisinde bir kitap. Edebi derinliği sıfır ve şahsen ben artık bu tarz kitaplara zaman kaybı gözüyle bakıyorum.
Neyse okunuyor mu evet. İşlediği konu ilginç mi evet. Ama o dil… O anlatım… O çeviri… Tam bir felaket dostum lanet olsun.
Oku, tüket, yok et kitabı sanki. Okuyunca elden çıkartırım. Durmasına gerek yok.
5 Beğeni
Anlatış - Ursula K. Le Guin
Ekümen’de eğitim almış ana karakter Sutty’nin, Aka gezegenindeki sistemi inceleyişi, egemen din toplumuyla, ezilen ve kontrol altında tutulmaya çalışılan anlatıcıların peşindeki halka dair gözlemleri ve kendi gezegenindeki durumlarla mukayeseleri üzerine kurulu kitap, aksiyon ve olay isteyen okuyucunun tam aradığı bir kitap değil.
Anlatış beni zorlayan bir kitap oldu. Kitapta o kadar uzun cümleler var ki okurken anladığımdan emin olmak için bir kaç defa daha okumak zorunda kaldım. Örnek verecek olursam sayfa 214’ün son cümlesi ;
Ama hiç kimse bir ömürlük süre içinde burada,koskoca bir dünyanın ve onun üzerinde yaşayan insanların yüzyıllar hatta binyıllardır süregelen, bolca kesintiye uğramış o paramparça ama yine de muazzam hikayesine evsahipliği yapan kelime yığınlarından meydana gelme bu yıkık dökük labirentte birikmiş olan toplamın bir kırıntısından fazlasını okuyamazdı.
Gördüğünüz gibi harika bir cümle var ortada ama çok uzun ve çeviriye uğraması da göz önüne alınınca okuduğumu tekrar okutturan zor bir kitap oldu. Kitap böyle bir sürü uzun cümleler içeriyor.
Kitap biraz sanat filmleri gibiydi an geçerken durağan ancak bittiğinde vay be ne kadar olay oldu denilecek cinsten.
Ursula K. Le Guin sevenlerin asla kaçırmaması gereken ancak aksiyon istiyorum sayfalar aksın gitsin istiyorum diyen okurlarınsa okumayı ertelemesini önerdiğim bir kitap diyorum son söz olarak.
15 Beğeni
GÖLGE YÜKSELİYOR (ZAMAN ÇARKI / WHEEL OF TIME #4)
Serinin şu ana kadarki en iyi kitabıydı. Her hikaye kolu hoşuma gitti. Aiel kısımları harikaydı. Önceki kitaplardaki gibi 20 tane rüya sahnesi de yoktu. Domon favori karakterim olma yolunda devam ediyor. Rand’ın yeni tutumu da hoşuma gitti.
Kitaptaki canımı sıkan tek unsur Faile’nin varlığıydı. Sona doğru o da düzeldi gibi ama eminim ki bir sonraki kitapta can sıkmaya devam edecek, bir bölüm kendini sevdirdiyse diğer bölüm mutlaka bir cadalozluk yapıyor.
Serinin en sevmediğim yanı karakterler arasındaki gereksiz gerilim. Bu da genellikle cinsiyet üzerinden doğuyor, iki sayfada bir “Erkekler şöyle, kadınlar böyle…” ile başlayan cümle görüyoruz. Eşi keşke editörlük yaparken “Dur aşkım benim, abartma bu kadar.” deseymiş. Kitaplar 1000 sayfa yerine 700 e düşerdi, daha akıcı bir hikaye okurduk. Dizinin senaristleri buraları budarsa zaten 7-8 sezona sığar o 14 kitap.
8 Beğeni
Asimov’un galaktik imparatorluklar serisinin ilk kitabı “Toz Gibi Yıldızlar” adlı kitabını bitirdim. İmparatorluk kurulmadan önce geçen bir hikaye. Ve yine harika bir anlatış harika bir kurgu. ne desem boş kalıyor. Asimov’dan bahsedince. Bi Asimov bir de Philip K. Dick okuyunca bambaşka tat alıyorum kitaplarından. konusundan falan bahsetmeyeceğim çünkü ana evrenden bağımsız, vakıf’tan öncesi hatta imparatorluktan da öncesinin anlatıldığı ayrı bir hikayesi var. Asimov özleyen bünyeme ilaç gibi geldi.
Bir de Agatha Christie’nin “Cesetler Merdiveni” adlı kitabını bitirdim. İlk defa bir Agatha kitabını üç günde bitirdim. Bunun sebebi kesinlikle kitap değil. Ben okuyacak zaman bulamadığımdan oldu. Yine cinayeti kimin işlediğini son ana kadar bulamadım. Her karakteri aklımdan geçirip kesin budur dedim ama yine olmadı. Klasik, kendini okutan ve merak ettiren bir Agatha Christie kitabı.
14 Beğeni
Aslında yazıyı ilk tasarlamak istediğimde aklımdan geçen cümle şuydu; Eğer konu bulmakta zorluk çeken dizi yapımcısı varsa işte size iyi bir maden. İster orjinale sadık kalarak o günün koşullarında çekin, isterseniz bugünün uyarlamasıyla çekin iş yapacak bir dizi olur kanaatindeyim.
Biliyorum bölüm başlığının adı “Hangi Kitabı Okuyorsunuz” Ama ben hangi kitabı bitirdiniz diye cevaplamaya çalışıyorum. İki gün önce bitirdiğim kitap Uşaklıgil’in Mai Ve siyah’ı yazmaya çalışacağım.
İş Bankası Türk Edebiyatı Klasikleri arasında yayınlanan yeni baskıyı okudum. Yeni baskı ve sadeleştirilmiş bir dil olsa bile roman dilinin ne kadar ağır bir anlatımı olduğu konusunda bir fikre varıyorsunuz. Güzel bir romandı. Klasik olmayı hak ediyor. Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerinde toplum hayatının ve özellikle basının durumu hakkında fikir vermesi açısından önemli. Evet bir roman ve muhtemelen kurgusal. Yine de o dönemi anlatması açısından iyi. Bir roman kahramanı olarak Fakir bir genç olan Ahmet Cemil çok iyi anlatılmış. Ve çevresindekiler de tabii.
3 Beğeni