Tebabithia Köprüsü
Allahım çok kötü oldum. 5. sınıfta filan filmini izleyip göz yaşlarımı şelale etmişti kendisi ve kitabı ile de beni ağlatan ilk kitap olma ödülüne layık oldu.
Filminden bir kaç ufak şey dışında farkı yoktu ve okurken tek tek sahneler gözümün önüne geldi. O ufak tefek farklılıklar ve ilerleyişten ötürü de acaba malum olay yaşanmaz mi diye boş bir umut da beslemedim içimde desem yalan olur. Belki ondan böyle vurdu bana bilemiyorum. Filmini bile 7-8 kere izlememe rağmen o malum olay belki olmaz diye izliyordum her seferinde yani. Bende böyle bir şeyim.
Malum olaydan sonra ise -artık spolu yazayım izlemeyen yoktur ama- filmde Jess’in sadece duruşunu ve tepkilerini görebiliyorduk ama arkadaşının ölümünü cenazesini görene kadar idrak edememesi, idrak etmek istememesi ve kendi içinde yaşadığı olayların anlatımı çok fena yansıtılmıştı. Film ile aynı yerde ağladım yani öyle diyeyim. Ekstra spoilerli replik x2 Krepleri yedikten sonra “hangi küçük kız” demesi…
Bence kesinlikle izleyin ve okuyun. Bir çok duyguyu mükemmel anlatıyor ve hem okurken hem izlerken sizi dostluk bağının içine çekiyor. Bugün yarın tekrar izlerim filmi eminim.