Öyle bir haber yok da bizimkisi bir temenniydi.
Çizgi roman 2 dünya savaşı yıllarında Nazilerin işgali altında olan Fransa’da geçiyor. İşgal altında olan Fransa, Naziler, Yahudiler, işbirlikçiler, direnişçiler ve Fransız kadınlar.
Ana hikâye kocası Almanların esiri olan Fransız Kadın ile Annesi Yahudilerden nefret eden Nazi subayının aşklarını anlatıyor. Hem ana hikâyeyi hem de yan hikayeleri beğendim. Çizimler ve renkler güzeldi belki parlak kuşe kâğıt olsaydı renkler canlı olacağı için daha iyi olabilirdi.
A’mâk-ı Hayal’i okudum. Yoğun bir zamanda kitaba başladığım için ve kitabın çoğunu toplu taşımada okuduğum için kitabın tamamını kavrayamadım, ama yine de kitap çok hoşuma gitti. Kitapta en sevdiğim kısımlar: Hürmüz ve Ehrimen’in olduğu bölüm, Buda’nın Hiçlik Zirvesi bölümü ve Jüpiter’in olduğu bölüm oldu. Uygun bir zamanda tekrar okumayı düşünüyorum.
Yaklaşık 4 ay aradan sonra bir kitap bitirebilme mutluluğu yaşıyorum. Bu süre içinde niyetlenip başlamadığım ve 5-10 sayfa okuyup devam etmediğim çok kitap oldu. İnsan evde işi olmayınca daha çok okumaya veya kendine vakit ayırabileceğini sanıyor ama tam tersi iş aramaktan ve ne yapacağım diye düşünmekten kitap pek okunmuyor. Tüm bunları anlatmak için başka bir başlık var ama neyse yazmış bulundum.
Aslında Amak-ı Hayal’e başlayacaktım hatta ön sözünü de okudum ama sadece 2 kitabını okuduğum İhsan Oktay Anar evrim videosu ile tekrar gündeme gelince 3. kitabın zamanı deyip Galiz Kahraman’ı çektim kitaplıktan…
Hüüüüüüüüüüüüüüüp! Jjjjjjjjjjjjjjjjt! Nah-ha!
Daha önce okuduğum kitapları Puslu Kıtalar Atlası ve Kitab-ül Hiyel. Bunlardan birisi sanki yazarın gerçekten rüyalarını anlattığı bir fantastik bir kitaptı diğeri ise zeki ama iyi bir karakteri olmayan bir adamın fantastik ve ilginç serüveniydi diye özetleyebileceğim muhteşem kitaplardı.
Galiz Kahraman diğer iki kitap gibi Osmanlı’da değil cumhuriyet döneminde geçiyor ve gerçekten de galiz bir kahramanın maceralarını okuyoruz. Bu kitap için tam olarak kara komedi diyebilirim. Karakterimiz amacına ulaşmak için olmayacak yollara sapıyor ve bunu telafi etmek için ise daha da saçma bir yola sapıyor. Hikayeden çok gidişe göre yaptığı açıklamalar İdris Amil Hazretleri’nin karşılaştığı her bir karakter bir yerlerde gerçekten varlar. Romanda biraz abartılmış olabilirler ama varlar. Sadece İdris Amil Hazretlerinin mübarek bir kişilik olması açıklanmadan kalıyor benim için o biraz canımı sıktı. Son sayfada açıklama olarak kabul edilebilecek bir cümle var ama bence yeterli değil. ilk 50 sayfasında biraz da benim keyifsizliğinden olsa gerek zorlandım diyebilirim ama kalan 130 sayfayı 1 günde okudum. Zaten kısa bir kitap olması sebebiyle kolay okunsa da Puslu Kıtalar Atlası bambaşka bir seviye diyebilirim. PKA kadar beğenmesem de içinde barındırdığı tespitler için bile okunmasını tavsiye ederim.
İyi okumalar sıradan mı gidiyorsunuz yoksa rastgele mi?
Rastgele okuyorum birazda dönem dönem gidiyorum fecriati tanzimat serveti funun vs vs . Dönemin parlamış yazarlarına göz atarak ancak türk edebiyatı serisini tamamlamayı düşünüyorum sırası ile .
Rus edebiyatından geçen ay bunaldim bu ay türk edebiyatı ayi ilan etttim .
Hafif ama etkili vurucu cümlelerle hacimce ufak kitaplar ile hem beynimi hem ruhumu dinlendiriyorum.
Kesinlikle doğru
Ben İş Kültür sırasına göre başladım da o yüzden merak ettim herkes ne sırasına göre gidiyor diye. Aslında dönem dönem de ilginçmiş.
Tanzimat dönemi ile bir başladım yolculuğa ziya paşalar şemsettin samiler
Sonra serveti funun mehmet rauf halit ziya ahmet rasim
Fecri atiye kadar geldim. döneme ayırınca peşine düştükleri edebiyatı çikan mükemmel paragrafları daha güzel anladim heleki birde is bankasi yayınlarının günümüz türkçesi velinimeti ile arada eksik kalanlarda sonradan tamamlanır gider .
Onerim olsun döneme ayırma düşüncesi .
Daha eğlenceli daha kalıcı
Mantıklı ama ben de başladım artık, seri sırasından devam
Çünkü çok takip ettiğim seri var ve bu şekilde ne durumda olduğumu daha iyi takip edebiliyorum.
Sabahattin Ali külliyatından 7.kitabına başlamış bulunmaktayım okumadan önce ufak biraz araştırma neticesinde Sırça köşkün öykü değil de masal olduğunu öğrendim ve istemsizce heyecanlandım😀
Sırça Köşk yıllarca basılması yasaklanan bir kitap. Ayrıca Sabahattin Ali’nin öldürülmesine bu kitabının neden olduğunu düşünüyorum. Kitabın içindeki Sırça Köşk masalını okuyunca neden yasaklandığını anlayabilirsiniz.
Şiiri ve kitaplarında muhalif kimliği var gibi ama yinede çok önemli bir yazar severek okumaya devam…
Bram Stoker -Dracula okuyorum şuan gayet keyifli gidiyor.
Amber yıllıklarını okuyordum. Başta güzeldi ama sonradan pata kütr 50bin 100bin adam öldü ve karakterlerimiz hiçbir şeyden rahatsız değillerdi. Çok başarısız bir kurgu olduğunu düşündüm ve bıraktım. Anladım ki goodreads puanı en az 4.20 veya topluluk tarafından şiddetle önerilenler haricindekileri okumaya değmez. Vakit değerli ve benim vaktim de oldukça kısıtlı.
pata kütr 50bin 100bin adam öldü ve karakterlerimiz hiçbir şeyden rahatsız değillerdi.
Karakterlerimiz Amber denilen asıl dünyada yaşayan ölümsüz soylular. Bir düşünceyle sayısız dünyaya girip çıkıyorlar, yaşayanlarına kendilerini tanrı olarak kabul ettiriyorlar. Onlarca savaş tecrübe etmiş komutanlar olduklarını da unutmamak lazım.
Böyle varlıklardan asker kaybettikleri için rahatsız olmaları beklenmemeli. Ha, mutlaka kötü hissetmelerini bekliyorsun biraz daha okumaya devam et. Corwin’in özel durumu ona farklı bir bakış açısı kazandırmış.
Sanırım bu olaylardan ziyade karakterlerin bu yapısını beğenmemişim o zaman. Ayrıca bir de onca sel, savaş oluyor ama üstünden geçiliyor yani göremiyoruz o savaşları vs. GoT ilk sezonlarda Starkların pek çok muharebeyi kazanıp kutlarken izlemek ama savaşları görememek gibi. Umarım anlatabildim sıkıntıyı.
Daha detaylı göreceğimiz savaş sahneleri de olacak, ama kitapların 200-300 sayfalık olduğunu da unutmamak lazım.
Ben aynı şeyi düşünmüyorum 5. ve 6. kitap sürükleyici değildi bence. Gölün Hanımı’nı okuyorum ben de şuan neyse ki güzel başladı umarım böyle devam eder.