Hangi Kitabı Okuyorsunuz? (Detaylı İnceleme)

Teşekürler agape.(20k@rakter)

1 Beğeni

Müslümanlardan çok, araplarla benzerlikleri var. Yalnız direkt şundan esinlenilmiş denilemeyecek kadar orijinaldi her ırk.

1 Beğeni

Mahşer - Stephen King

Başlayalı 1 ay olmuş, araya giren tatil, kitabın 1100 sayfa olması, bu kitabı okurken ki süreçte toplamda okumuş olduğum 28 kitap süreci baya uzattı. Bu durumdan rahatsız olmadım keyif alarak okuduğum bir kitap oldu.

Hikaye biyolojik deneyler yapan tesiste yaşayan bir ailenin, işlerin ters gitmesiyle tesisin kapatılacağını anlayıp buradan kaçmasıyla başlıyor. Aile araçlarıyla bir kasabaya ulaşır ve hastalık burada yayılmaya başlar. Hükümetler olayın ciddiyetini anlamaya başlayınca tedbirler alırlar. Fakat ne kadar yeterli olacak onu da okuyunca göreceksiniz. Buralar kitabın ilk bir kaç sayfası olduğu için yazmakta bir mahsur görmedim. Devamında zaten işler çok farklı yerlere gidiyor.

Başlarda karakterleri tanımak, olayları anlamak için okuma biraz yavaş oluyor. Fakat bir noktadan sonra kişiler arası ilişkiler ve olaylar o kadar güzel anlatılmış ki okumak çok zevkli bir hale geliyor, sıkılmadan okuyorsunuz. Ve oldukça da hızlı okunabiliyor özellikle son kısımlara doğru. Sevmediğim bir kaç yönü de oldu kitabın. Spoiler olmayanları yazıyorum yoksa bazı durumlar daha var hoşlanmadığım. Sonlarında gelişen olaylar çok basite kaçılmış hızlı bitirilmiş gibi geldi. Sanki daha güzel olabilirdi, bu kadar güzel getirilen hikaye böyle bitmemeliydi dedim. Tabi ki bunlar küçük ayrıntılar ve benim takıldığım noktalar, yoksa vaktinizi değerlendirebileceğiniz, keyif alarak okuyabileceğiniz bir kitaptı. Tavsiye ederim.

16 Beğeni

:joy::joy::joy: Bende de benzer bir durum olmuştu ama ben 1 yıl ara vermiştim.

3 Beğeni

Aynı anda 28 (Yirmisekiz) kitap mı okuyorsun :scream:

6 Beğeni

Yok, Mahşer’i okuduğum 1 aylık süreçte toplamda 28 kitap okudum demek istedim :slight_smile:

3 Beğeni

Londra’nın sular altında kaldığı bir çevre felaketi. Evsiz insanlar, kaos, açlık, sefalet. Anlatıcımız isimsiz bir kadın. Kocası R. be yeni doğan oğlu Z. ile birlikte. Olay akışı içinde isimsiz ya da harflerle simgelenmiş başka karakterler. İnsanlar kaostan uzak güvenli bir yer bulma amacıyla seyahatler ediyor. Kadının kocası bir süre sonra ruhsal bunalımıyla tükeniyor ve alıp başını gidiyor. Anne herşeye göğüs gerip çocuğunu yaşatıyor ve umudunu hiç yitirmiyor. Hayatta tutuyor.

Anlatımı biraz farklı bir kitap. Bütünlüğü olan bir kurgudan ziyade bazen günlük gibi, yer yer kopuk cümleler ve paragraflardan oluşmuş. Nihayetinde güzel bir kitaptı. Ben sevdim.

10 Beğeni

Gulyabani - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Kitabın düzeltisi filan gayet güzeldi. Bazı alt bilgiler olmasaymış olurmuş ama aşina olmayanlar için gerekli olabilir. Benim için biraz fazla geldi.

Kitabın başlangıcı hemen beni yakalamadı fakat perili, cinli eve geçtikten sonrası çok keyifliydi. :smiley: Yani aslında ürkütücü olması gerekirdi ama tekerlemeler filan öyle komik ve tumturaklıydı ki insan eğlenmeden edemiyor. Yani en azından benim için öyleydi. Evin hanımının hali ruhiyesi beni benden aldı. Keyif alarak birkaç saatte okudum. Şıp diye bitiverdi. Sonunu zaten tahmin etmemek imkansız.

Özellikle kitabın başındaki okur mektubu çok hoşuma gitti. Orada Hüseyin Rahmi beni kazandı. Okuruna kitabın başında yanıt vermesi çok güzeldi. O zamanlardaki bu mektuplaşmayı bir kez daha özledim. Şimdilerde aklımıza ne gelirse bir çırpıda yazıyoruz ama elimize bir kalem alıp mektup yazacak olsak muhtemelen kırk kere düşünürüz. Bu hissi kaybetmiş olduğumuzu ve sistemin bizi tükettiğini düşündürdü. Şimdilerde hafif ünlenen bir yazara bir şey yazdığınızda geri dönüp dönmeyeceği bile meçhul… Dönse yazacakları da çok düz şeyler olacakmış gibi bir hava var. Tabii aynı şey biz okurlar için de geçerli.

Bana güzel bir yolculuk yaptırdı bu kitap. Herkese hitap eder mi bilmiyorum ama bana hitap etti. :slight_smile:

15 Beğeni

Asi Gezegen Tyrran - Isaac Asimov
Uzayda geçen bilim kurgu edebiyatından ilk okuduğum tüm bilim kurgu türleri dahil edilirse okuduğum üçüncü kitap. Fantastiği daha sevdiğimden dolayı hep ertelemiştim bilim kurgu okumayı ama geç olsun güç olmasın değil mi ? (Sadece 16 yaşında olduğum göz önüne alınırsa aslında geç de sayılmaz.) Neyse kitap hakkındaki eleştirim ise şu: Güzel çerezlik bir kitap bilim kurgu unsurları aşırı hoşuma gitti (Uzayda yolculuk yapma sistemleri, gezegen tespit etme teknikleri vs.) kitabın bence tek bir sorunu var o da 240 sayfa olması o yüzden olaylar hep olgunlaşmadan gerçekleşiyor. Ekşi Sözlükte sonuna dair saçma, kötü olduğunu söyleyenler vardı katılmıyorum bence gayet de iyi bir sona sahip. Çeviride dönemine göre gayet iyi ama Yabancı özel adların yazılışları sürekli değişik şekillerde yazılmış. Ayrıca Tyrranlıların hükümdarlarının unvanı Hakan eğer bir çevirmen tercihi değilse hoş bir ayrıntı -ki değil gibi duruyor diğer unvanlara dokunulmamış-.

Notum: 7.5/10

Kara Prizma - Brent Weeks
Değişik bir fantastik kitap, şiirsel bir üslûp aramıyorsanız gayet tavsiye edilecek sonlara doğru daha açılan ortalama/ortalama üstü bir fantastik kitap. Büyü biçimi oldukça ilgi çekici, ana karakterlerin çoğu ilgi çekici değil ama kötü yazılmış da değiller. İlerleyen kitapların daha iyi olacağını düşünüyorum çünkü serinin oldukça potansiyeli var.

Notum: 6.5/10

9 Beğeni

Kitabın tam metnini okumamış olabilirsiniz. Ben de hem sizin okuduğunuz hem de Altın Kitaplar - Sonsuzun Tohumları var ve kalınlık olarak ciddi fark var aralarında. Uzun zaman ara ile okudum ama Tyrann büyük bir ihtimalle kısaltılmış bir metne sahip.
Ayrıca İthaki yeni çeviri ile bastı kitabı.
Galaktik İmparatorluk Serisi 1 - Toz Gibi Yıldızlar

4 Beğeni

İthakinin baskısında kitap 272 sayfa benimkindeyse 240 sayfa, punto farkı da vardır. Eksik metin olduğunu sanmıyorum.

Yarın akşam eve gidince kıyaslar size net yanıt veririm.

2 Beğeni

0000000352571-1

Düşkaçıran - Cemil Kavukçu

İmla ve noktalama konusunda bir sorun göremedim. Bu açıdan gayet normaldi.

İçerik kısmı pek hoşuma gitmedi. Öncelikle yazarın durumları ve karakterleri anlatma becerisini beğendim. İç sesler ve düşünceler gayet güzel anlatılıyor. Hoşuma gitti ama kitap bir bütün olmadığı gibi yarım da değil. Bu hoşuma gitmedi. İlk öyküyü okuduktan sonra bir durum anlatısı sandım. İkinci öyküde durum değil de kişiler arasındaki bağ anlatılıyor sandım. Sonra zaman sıçraması oldu. Bir anda çok ileri gittik derken hop gerisin geri döndü. Her şey kopuk kopuk kesitlerden ibaretti. Sonunda güzel bağlayacak diye düşündüm ama hem karakterler hem de olaylar değişti. Durum betimlemelerine geçti yine ve ansızın bitti. Yarımlık hissi oldukça ağır basıyor bu sebeple.

Bazı noktalardaki tekinsizlik detayları hoşuma gitti. Hayal mi, gerçek mi, rüya mı? Bu üçünü iç içe sokarak bir belirsizlik yaratmış yazar. Buralar güzeldi. Tercih okuyucuya bırakılmış. Ya üç seçeneği seçecek ya da adam şizofren filan diyeceksiniz. Tercih sizlerin…

Daha önce yazarı hiç bilmiyordum. İnternette epey övgü gördüm okuduktan sonra ama ben genel olarak beğenemedim. Sanırım bana hitap etmedi. Fazla dağınık buldum. Anlatım tarzı da sürekli değişiyordu. Bu hoşuma gitmedi. Sadece karakter analizleri ve durum anlatısı, iç dünya sesleri olarak başarılıydı.

3 Beğeni

Basılmış kitaba denetmenlik yapmak. :thinking: Bu rıhtım çok yordu seni @Agape :grin:

1 Beğeni

Her kitapta buna dikkat ederim. Türkçe bile olsa yampirik yumpirik olmamalı. Hatta özellikle Türkçe eserlerin neredeyse kusursuz olmasını beklerim. Zaten çeviri eserlerdeki tercihler insanların kafasını tarhana çorbasına çeviriyor bir de kendi dilimizde verilen eserlerin hatalı olması çok gereksiz. Dilimizin birçok kısmını okuma yaparak öğreniyoruz. Adam gidip oraya sürekli “Dışarda, içerde, gidicem, gelicem, okucam, okuyum…” filan yazarsa vay halimize. Beynimiz bunları böyle görmeye alıştıkça doğrusunu kabullenmekte zorlanır. Her kitap için belirtmem bu sebepten. Öyle kitaplar var ki noktalama işaretleri süs olarak kullanılıyor. Yazarın ne anlattığı bile belli olmuyor. Vurgu yok, bir şey yok, anlatma kabiliyeti yok ama kitabı var.

4 Beğeni

Bir daha denemek istersen bu kitabı tavsiye ederim, ben sevmiştim.

1 Beğeni

Teşekkür ederim ama bana hitap etmiyor. Ben bu tür edebiyattan hoşlanmıyorum. :slight_smile: Yazardan bağımsız bir durum bu yanlış anlaşılmasın. Bu tarz beni bunaltıyor kim olursa olsun.

1 Beğeni

image

Sabahattin Ali’nin Yeni Dünya adlı öykü kitabını bitirdim. Kitaptaki öykülerin hepsini beğenmesemde bazı öyküler çok acıklı bazı öyküler de komik olduğu için kitabı genel olarak beğendim. Kitaba ismini veren Yeni Dünya hikayesinin beklediğimden çok farklı olması dışımda kitapta bir olumsuzluk göremedim. Kitabın eleştirel yönü Sırça Köşk’ten biraz daha geride kalsada yinede eleştirimiktarı kabul edebileceğim bir seviyedeydi.

7 Beğeni

select

Orhan Pamuk’un okumadığım son iki romanından birisi Kar. Öncelikle söyleyebilirim ki Pamuk, diliyle bizi Kars’ın içinde dolaştırmasını, çayhanelerde bizzat Ka yerine çay içmemizi, birtakım cemaat şeyhleriyle oturup konuşmamızı sağlamış. Türkiye’deki askeri düzenlerin, halkın umursamazlığının, gençlerin kitle psikolojilerinin ve savrulmanın anlatımını güzel yapmış fakat ben, bazı karakterleri biraz bayağı buldum. (Kadife ve Necip gibi.)

Tamamını okuyunca daha iyi bir şeyler yazabilirim. Herkese öneriyorum.

5 Beğeni

LEGEND(DRENAI SAGA 1)

Epic Fantasy’nin babalarından David Gemmell’i de denemiş oldum. Kitap aynı zamanda Military Fantasy türünde, bir kaleyi savunmak için tekrar göreve çağrılan yaşlı efsane Druss’u ve yolları bu savaşta kesişen başka karakterleri konu alıyor. Onurlu savaşçılar ve maskülinite dolu bir kitap. Öyle inanılmaz bir kurgusu olmasa da akıcı ve keyifliydi.

11 kitaplık bir seri ve farklı zamanlarda geçen tekli, ikili ve üçlü hikayelerden oluşuyor. Büyük seriler arasına serpiştirerek okunulabilir. Artesim yayınları sadece bu ilk kitabını çevirmiş.

8 Beğeni