Akhilleus’un Şarkısı’na başladım. Henüz 30 sayfa okudum ama bayağı sardı. Mitoloji şöleni.
12 Beğeni
H.G. Wells’in Körler Ülkesi ve Diğer Karanlık Öyküler kitabının henüz 4. Öyküsündeyken Isaac Asimov’un Uzayın Bekçileri adlı öykü derlemesi gelince dayanamadım hemen okudum. İlk iki öykü (Yerin Altında ve Uzayın Bekçileri) daha önce okuduğum derlemelerde de vardı. Geri kalan 5 öykü ile beraber toplamda 7 öyküden oluşan bu derlemeyi Asimov kitaplığıma kazandırdığım için çok mutluyum.
Birbirinden güzel öyküleri içinde barındıran Uzayın Bekçileri’ni Asimov hayranlarına şiddetle tavsiye ediyorum. Umarım Asimov’un bu kısa öykülerini ilerleyen yıllarda toplu öyküler adında ciltli olarak görürüz.
18 Beğeni
Ölü Canlar’ı okudum.
Gogol’un tamamladığı birinci cildi mükemmel buldum, Çiçikov şimdiye kadar okuduğum en ilginç karakterler arasında rahatlıkla zirveye oturur. İlk cilt boyunca Çiçikov’un ne yapmaya çalıştığını çözmeye çalıştım ama bulmayı başaramadım, yazar sonunda açıklayınca ise çok şaşırdım ve Çiçikov’un planına hayran kaldım.
Yazarın önce yazdığı daha sonra ise yaktığı ve daha sonra yanmamış sayfaların bir araya getirilmesiyle oluşan ikinci cildin ilk sayfalarında çok fazla eksik bulunmadığı için güzel buldum ama geriye kalan sayfalar arasında çok fazla kopukluk vardı, bu yüzden olay örgüsünü anlayamadım. Keşke Gogol bu ikinci cildi yakmasaymış da Çiçikov’u keyifle okuyabilseydik.
9 Beğeni
Tolstoy’dan Hacı Murat’ı okuyorum aklıma bi soru takıldı.
Tolstoy bu kitap için
“Bu öykünün bir kısmını bizzat yaşadım, bir kısmını şahitlerden dinledim, bir kısmını hayalimde canlandırdım. İşte hayalimde tamamladığım öykü budur.” demiş.
“Hayalimde tamamladığım öykü budur” derken tam olarak ne demek istemiş?
A) “Bir öykü var. Bu öykünün bi kısmını yaşadım, bi kısmını dinledim, bi kısmını uydurdum.
Bu kitapta, bu yaşanmış öykünün sadece benim hayalimde uydurduğum parçalarını okuyacaksınız. Benim yaşadığım ve dinlediğim kısımlarını değil.”
B) Tolstoy, Hacı Murat kitabı çıkmadan önce bu kitaptan “bi kısmını şahit olduğum kalan kısmını da benim uydurduğum bir öykü var” diye milleti hype’lamış. Sonra Hacı Murat kitabı çıktığında “hani o bi kısmını yaşayıp, bi kısmını uydurduğum öykü vardı ya? Ha işte o öykü, bu öykü.” diye kitabı tanıtmış.
Yani sonuçta yarı gerçek yarı hayal bir kitap okuyoruz.
Özet
Gerçekte Hacı Murat, Şeyh Şamil’in haberi dahilinde Rusların tarafına geçiyor. Buradaki amaç Şeyh Şamil lehine bilgi sızdırmak. Ama kitapta Hacı Murat, Şeyh Şamil’le anlaşamadığı için Rusların tarafına geçmiş gibi anlatılıyor. Gerçekte kahraman iken, kitapta vatan haini olarak resmediliyor.
1 Beğeni
Jurgen
Yarım bırakma huyum olmadığından bitsin diye sayfa saydım resmen😣. Unutulmuş fantastikler ilk duyurulduğu anda edinmeye karar vermiştim. Onun dışında asla edineceğim okuyacağım bir kitap değil. Sabrımı baya zorladı.
1 Beğeni
Güneş Sistemi Öyküleri kitabını okudun mu? İçindeki bir hikayeyi soracaktım da
Kitap Nisan’ın 7’sinden beri PTT dağıtım şubesinde. Gelmiş olsaydı çoktan bitirmiş olurdum. 
Larry Niven’in bir hikayesi varmış içinde merak ettim onu soracaktım. Okuyunca yazar mısın nasıldı
Elbette yazarım. 
Yeterki gelsin kitap.
Leziz Kadavralar’ı az önce bitirdim de, biraz iç kaldıran, ötesinde de durağan bir roman olmuş… Merak eden okusun tabi ama müthiş diyemem…
4 Beğeni
Değiştirilmiş Karbon okurken seks paragraflarından sıkıldım. Bu kadar ayrıntılı gerek var mıydı bilmiyorum çünkü porno izler gibi oluyorsun okurken. Ki izlemek istesem internette ücretsiz (veyahut ücretli) erişebilirdim zaten. Ha seks kısmı bile bilimkurgu tarafında insana bir sürü soru sordurabiliyor, beyin fırtınası yaşatıyor, ona bir şey diyemem.
Sanki bir netflix dizisindeki sevişme sahneleri gibi kitap bana ucuz geliyor. Senaryodaki diğer her şey sizi sevişme sahnesine götürene kadar senaryonun bir parçasıymış gibi. Kitaptaki her şey de bana bilimkurgu soslu bir seks hikayesi gibi geliyor.
Bilmem ben mi eski kafalıyım veya örümcek beyinliyim? Eğer öyleysem cevaplayıp yüzüme vurabilirsiniz.
2 Beğeni
Dediğinizi Kızıl Mars kitabında okurken yaşamıştım her 5 10 sayfada bir yazar karakterlerin ilişkilerine dönüp duruyordu ben de kitabın yarısına kadar gelip bırakmıştım zorlamaya gerek yok
1 Beğeni
Başladığım bir kitabı da yarısında bırakmak istemiyorum, çaresiz kaldım.
1 Beğeni
Biraz daha katlanıp bitireyim diyorsanız o bölümleri üstünkorü geçmeniz kitabın okunmasını kolaylaştıracaktır yapacak bir şey yok 
Konusu bakımından gerçekten orijinal bir kitap aslında.
Stanislaw Lem’ in Solaris kitabı bitti.
Çok iyiydi özetle. Psikoloji, biyoloji, teknoloji ve çokça ruhsal gerilimler. Sonunu merak ettiren bir kitap. Okurken epey gerildim. Bilimi ve kurgusu sağlam bir kitap. Kitaptaki tek sorun (belki de sorun değildir) çeviride tercih edilen kelimelerdi bana göre. Tinsel, vargı vb. kelimeler alışık olmayanlara garip gelebilir hatta bilinmeyen kelimeler kategorisine bile sokabilir sizi.
18 Beğeni
Hiçbir fikrim olmadan, daha önce kimsenin önermediği bir kitap olarak elime aldım Jack London’ın “Ademden Önce” kitabını. Kitabın adından yola çıkarak dini bir yönden bakılarak ilk insanlık hakkında bir kitap herhalde diye okumaya başladım. Ama beni ters köşe yaparak yanıltmayı başardı. Kitabın anlatmak istediği konu, anlatış tarzı,hikayenin sürükleyiciliği çok iyi. Jack London’u okumayı her zaman çok sevmişimdir. Bu kitabıyla sevgisini daha da arttırmış oldu.
Okuduğum bir diğer kitap ise "Anne Frank’ın Hatıra Defteri"ydi. Aslında bu kitap için ümidim "Ademden Önce"den daha fazlaydı. Hem İkinci Dünya Savaşı hakkında bir hikaye okuyacak, hem de küçük bir kızın dünya görüşünü görmüş olacaktım. Fakat kitap ikinci yönüyle daha ağır basıyor. Kitap günlük formatında olduğu için daha çok Anne Frank’ın içsel durumuyla ilgili bilgi sahibi oluyoruz. Tabi bu beklentiyle alakalı bir durum. Beklentim farklı yöndeydi ve kitaptan bu beklentimi alamadım. Kesinlikle kötü bir kitap değil ama ben okumadan önce içsel duygular barındıran bir günlük beklemediğim için okumak biraz zor oldu benim için.
9 Beğeni
İsabel allende - ruhlar evi.
İlk iki bölüm itibarıyla çok iyi gidiyor. Uzun süredir “büyülü gerçeklik” kitabı okumak istiyordum, arkadaş önerisiyle başladım, şu ana kadar memnun kaldım. Bitirince, bakalım aynı düşüncede olacak mıyım?
5 Beğeni
Nâzım’ı çok seven ve ona hayran olan biri olarak bu kitabı görür görmez okumak istemiştim. Başlamak bugüne kısmet oldu. Zaten yazarın Celile isimli romanını daha once okuduğum için dilinin sadeligine aşınaydım. Edebiyat ile kurguyu birleştirip yine güzel bir kitap yazmış sevgili Balcıgil. Bugün başladım ama yarıladım bile. Eger siz de Nâzım seviyorsanız ve onun hayatina dair romanlara ilginiz varsa okumanızı tavsiye ederim.♧
6 Beğeni
Karanlık Kitaplık Serisinden bir kitabı daha bitirdim. H. G. Wells bilimkurgu evreninden severek okuduğum bir yazardı. Onun kaleminden farklı öyküler okumak gerçekten de güzeldi. Öncelikle kitabın kapak görseli serinin en iyilerinden birisi bana göre. İthaki aynı hassasiyeti metindeki editörlüğe de yansıtmış. Hatalar minimum düzeydeydi.
Gelelim kitaba. Körler Ülkesi ve Diğer Karanlık Öyküler adlı bu kitap beni fazlasıyla memnun etti. Bu başarının en büyük nedeni de yazarın karanlık temaya yedirdiği gizli bilimkurgusal düşüncelerdi. Üstelik yazar çoğu öyküsünün sonunu doğaüstü olaylarla ve bilimi karşılaştırıp bitirerek öykülerine güzel bir hava katmış. Anlatıcılığıyla sizi olayların içine çeken ve her konuda bir sözü olan H.G. Wells öykülerindeki gizemli havasıyla sizleri farklı farklı olayların peşinden sürükleyecektir.
21 Beğeni