
Her Yerden Çok Uzakta - Ursula K. Le Guin
Orijinal adı: Very Far Away from Anywhere Else
Tanıtım metni:
Hep mi biliriz farklı olduğumuzu, yoksa sonradan mı öğreniriz? Hep mi umutsuzuzdur, yoksa her bir denemeden sonra yeniden mi kırılır umudumuz? Ait olmak çağımızın ilacı olmasına rağmen neden bizim üzerimizde etkisini göstermez? Bir biz miyiz sınırlardan bıkan, beklentilerden usanan, yarışlardan hazzetmeyen? Neden hep tüketmeliyiz, neden hep daha çok tüketmeliyiz? Neden marka koleksiyonumuzun her harfi tastamam olmalı?
Ya biz her şeyden, hepsinden daha uzaktaysak bunların? Bir tepenin üzerinde, oturduğumuz kayadan sarkıttığımız ayaklarımızın altındaki manzarayı seyrediyor; mevsimlerden en soğuğunda ıssız denizin beyaz köpüklerini çiğniyor, dalgalarını dinliyor, kendi yaktığımız ateşte ısınıyorsak; derin bir ormanda, biz ormanın içinden geçerken, orman da bizim içimizden geçiyorsa ve bunların hepsi son model bir arabaya binmekten daha çok keyif veriyorsa bize, var mıdır bize de yaşamak için bir yer, bu yeryüzü kabuğu üzerinde?
17 yaşında, içedönük bir kişiliği olan Owen Thomas Griffiths adında bir karakterimiz var ve yaşadığı çatışmalarını, kaygılarını, üzüntülerini onun ağzından okuyoruz. Arkadaşlarıyla, toplumla uyum sağlayabilmesi, yalnız kalmaması için olmadığı biriymiş gibi davranmaya çalışması; gelecekte ne olmak istediğinden pek emin olmayan; en sonunda kendisini garipsemeyen, anlaşabileceği, iletişim kurabileceği, Owen’in aksine gelecek için kendisine bir yol çizmiş, besteci olmak için çabalayan 18 yaşındaki Natalie Field ile tanışmasını, zamanla bu ikilinin dost olmasını ve birbirlerini nasıl etkilediklerinin hikayesini okuyoruz.
Kitap, Ursula’nın diğer eserlerine kıyasla 94 sayfa. Bir oturuşta bitirilebilecek kitaplardan. Owen ve Natalie’nin birbirleriyle olan diyaloglarını çok beğendim. Yer yer kendimle bağlantı kurduğum durumlarla karşılaştım.
Kitaptan sevdiğim bir kısmı da şuraya alıntılayıp kaçayım:
“Neden insanlar sporda ya da politikada başarı kazanmış birini kahraman ilan ederken, düşünmeyi iyi beceren birini hor görüp ona öfke duyuyorlardı? Ancak düşüncelerini doğrudan doğruya para veya güce çevirdikleri takdirde insanların nazarında bir kahraman oluyorlardı.”

 Ayrıca sonu da beni tatmin etti. Odd karakteri Mat gibi geldi hatta bana çok fazla gülümsediği için sanırım.
















