Hangi Kitabı Okuyorsunuz? (Detaylı İnceleme)

Azerbaycanca çevirisi geldi mi?

Benim bildiğim kadarıyla gelmedi. Azerbaycanca okumadım. Çeviriyi bekleyemedim. :smile:

Ahah tahmin etmiştim;) Acaba ne zaman gelir? Gerçi ben sadece 3 kitap dayanabildim çeviri berbattı.

Bilmiyorum. Eğer çevirisi gelse, Azerbaycanca okuyacağım. :slightly_smiling_face:

Doppler geldi aklıma ister istemez. :slight_smile:

(Bugün foruma kaydımın yıldönümüymüş, seviyoruz Rıhtım’ı)

2 Beğeni

Doppler’ı sevdiyseniz bunu da seversiniz.

1 Beğeni

Yazarı tarafından iptal edildi. Silinmesini istemiyor, böyle kalsın. Kapladığı yer için özür diliyorum.

11 Beğeni

Sağolun öneri için. :+1:

1 Beğeni

Kürt-İslam Ayaklanması - Uğur Mumcu
Bu konuda fazla eser okumadım ancak bu eserin Türkçe kaynaklar arasındaki en titiz çalışmalardan biri olduğuna eminim. Araştırmacı Kürt-İslam Ayaklanması konusunda Fransız, İngiliz, Amerikan, Türkiye kaynaklarını incelemekten çekinmemiş gayet doyurucu bir eser ortaya koymuş. Sayfa sayısı az olsa da içerisindeki yazılar öylesine dolu ki sayfa sayısını umursamadan kitabın içeriğinin dolu olduğunu anlayabiliyorsunuz. Kısaca günümüze kadar devam eden Kürt olaylarının temelini öğrenmek bu konuda bilgi edinmek istiyorsanız okumanız gereken bir eser.20-50-53-images

12 Beğeni

image

Ocak bitmeden bir kitap daha okumak istemiştim. Kısa sürede bitecek ve eğlenceli bir kitap ararken @JrThoth’ın önerisi ile daha önce ilk kitabını okuduğum Katilbot’un ikinci kitabını okudum.

Bu seri çıtır çerez bir seri gibi görünse de arka planda benlikle ilgili verdiği mesajları ben ilgiyle okudum. Özellikle Katilbot ve GAT ilişkisini okumak çok keyifliydi. Beni tek rahatsız eden şey ise “hack” konusunun biraz basite indirgenmiş olmasıydı. Bir benzeri “Person of Interest” dizisinde de vardı. Gerçi ben aksiyondan ziyade Katilbot’un kişilik çatışmaları ve benliğiyle ilgilendiğim için o kısımları göz ardı ettim ama yine de bu kadar kolay olmamalıydı diye düşünmeden edemedim.

Kısa ve eğlenceli bir kitap arayanlar için ideal, daha derin bir plot arayanlar için ise uygun olmayan bir kitap diye değerlendirmek mümkün sanırım. Son olarak kitaba notum 7.5/10.

20 Beğeni

Steven Erikson - House of Chains
Malazan Book of the Fallen - 4

Serinin dördüncü kitabında yine birçok yeni karakterle karşılaşıyoruz. Sürekli yeni karakter gelmesi yetmiyor, eski karakterlerin bazıları da isim değiştiriyor. Bu da yetmiyor, bazı karakterlerin de birden fazla ismi var. Bazen karakterlerin kim olduğunu hatırlayamıyorum, çözüm olarak kitap serisinin wiki sayfasına bakıyorum. Neyse ki oldukça detaylı bir wiki sayfası var. Önemli-önemsiz, küçük-büyük demeden her karakter için detaylı bilgi yer alıyor. Wiki sayfasından bakınca tabi spoiler yeme riski var. Oraya bakarken hiç spoiler yemedim diyemiyorum, ama karakteri hatırlatacak kadarlık kısmını okuyup kapatarak çoğu zaman işimi halledebiliyorum :slight_smile: . Kitapta devasa bir dünya yaratılmasının sonuçlarından biri bu.

İlk 3 kitapta da olan bir şeydi ama özellikle bu kitapta artık tanrıların olaylara giderek daha çok müdahil olmaya başladığını hissediyorum. Sanırım kitaplar ilerledikçe bu durum da artarak devam edecek. Kitabın sonunda ise ikinci kitabı bitirdiğimden beri gerçekleşmesini beklediğim an geldi. Bundan sonrası spoiler :slight_smile: Kız kardeşlerin savaşı. Pek tahmin ettiğim gibi olmadı tabii. Epik bir savaştan ziyade dramatik ve trajik bir an oldu. Felisin ablasının ondan nefret ettiğini düşünerek ölürken Tavore ise öldürdüğü kişinin kız kardeşi olduğunu bilmiyor bile. Diğer tarafta, kendilerine “dogslayer” diyenlerin öldürdükleri kişilerin hayaletleri tarafından öldürülmesi güzel bir ironi oldu. Bu sahne bana biraz Yüzüklerin Efendisi’ndeki yeminbozanları da anımsattı.

Ben kitap okurken genelde karakterlerle pek bir bağ kurmayan, daha çok dışarıdan bir kişi olarak hikayeyi takip eden bir okurum. Bu yüzden nadiren kitap karakterlerinin yaşadıkları için onlar adına üzülür ya da sevinirim. Bu kitap serisi ise bu duruma istisna oluşturan bir örnek, beni bile bu kadar etkilediyse birçok kişinin bu seriye neden bu kadar hayran olduğunu anlamak zor değil. Bu kitabı okurken Coltaine’in adı her geçtiğinde içi sızlayan tek kişi ben olamam :sleepy:

24 Beğeni

Malazan okuyanları görünce İngilizce bilmeyişime çok sövüyorum. Artık değerlendirmeyin kardeşim, çeviriyi beklemek gittikçe sabırsızlaşıyor…

Ocak ayını bu kitapla bitirmiş oldum. Bilim kurgu türünde farklı yazarları okuduğum zaman türün ne kadar geniş bir yelpazesi olduğunu görüyorum. Örneğin bu ay paralel evrenler, din ve bilim arasında ilişki ve son olarak bilimin otoriteye ve baskıya karşı savunulması. Her biri çok farklı ve güzel tatlar bıraktı.

Kıyamete Bir Milyar Yıl’a gelecek olursak kısa fakat yoğun bir kitaptı benim için. Kitabın yarısına kadar bilim ve aksiyon dozu yüksek bir şekilde gelişirken yarısından sonrası bilimsel buluşların otoriteye karşı savunulması ve bu durumda insan psikolojinin nelere maruz kaldığını anlatıyor.

Kitabı okurken çok önceden izlediğim bir belgesel aklıma geldi. Tekstil fabrikasında çalışan bir mühendis günün birinde kopmayan, yıpranmayan bir ip keşfediyor ve doğal olarak çok mutlu oluyor. Sevincini hemen ailesiyle, arkadaşlarıyla paylaşıyor. Birkaç gün geçiyor ve haber yayılıyor. Böyle bir iple sürekli bir üretim yapıp satamayacağını anlayan patronu, çalışanlarına da bu haberi veriyor ve mühendisi ortadan kaldırılmasını istiyordu. Devamını tam hatırlayamadım :slight_smile: Benim için bilim kurgunun farklı bir noktasını doldurdu bu kitap. 8/10

27 Beğeni

image
Hala okuyorum ama isteğim randımanı yakalayamadım malesef. Çok yavaş ilerliyor.

Dili o kadar güzel ki nasıl okudum bitirdim bilmiyorum. Sadece arada verilen geçmişe yönelik bölümler zaman çizelgesini çok karıştırdı benim için. Okuyan/hatırlayan cevaplarsa çok sevinirim. Aşçıbaşı sarayda kamere aşık oluyor. Ancak kavuşamıyor. Sonra piri lezzet olmak için ustalarından eğitim almaya gidiyor ve tekrar kameri bulmak için saraya geliyor. Doğru mu anlamışım? Kitap da kameri bulmak için tekrar saraya gelmesi ile başlıyor?

11 Beğeni

Dune Mesihi Bitti. Kitabı bu konuda altında çoğu arkadaş anlatmış üzerine ekstra söylenecek bir şey yok diye düşünüyorum.

Son zamanlarda Fantastik Dünya ya çok gömüldüğümü fark ettim o yüzden biraz uzaklaşmak adına sıradaki kitabım ;

14 Beğeni

Dune Mesihi etkinliği var, oraya yazabilirsiniz yorumları. Soracaklarınız varsa da zamanla okuyanlar cevaplar. :slight_smile:

4 Beğeni

image

Kitapta, uzay yolculuğu yapan 6 biliminsanının bir gezegeni tesadüfen görmeleri sonucu meraktan gezegene inmesi ve gezegende yaşadıkları belli başlı sorunları okuyoruz.

Yazarın betimlemeleri anlaşılması güçtü. Hayalindeki gezegeni kelimelerle güzel yansıttığını düşünmüyorum. Ayrıca serilik bir hikaye olması lazımken yazar 300 sayfalık tek bir roman yazmayı tercih etmiş bu yüzden kafamda sorular takılmadı değil.

Kitaptaki karakterler; Mühendis, Fizikçi, Kimyacı, Doktor, Kaptan ve Sibernetikçiden oluşuyor. Bu karakter hakkında pek fazla bir şey bahsetmemiş yazar. Karşılaştıkları olaylar neticesinde nasıl tepkiler gösterdiklerini dikkat edip öyle nasıl bir insan olduklarını anlamaya çalıştım.

İlk defa bu yazarı okudum. Kalemini akıcı buldum ama öyle de müthiş bir anlatımı yok.
Diğer kitaplarının da konusu ilgimi çektiği için okumayı düşünüyorum. Tam çerezlik kitaplar gibi duruyor.

16 Beğeni

Stanislaw Lem hakkında ilk defa bu yorumu duyuyorum. :upside_down_face:

10 Beğeni

Lem’in öykü derlemesi Yıldız Güncesi’nde uzayda başıboş salınan bir gök taşına yerleşip evrim geçiren patatesleri konu alan bir öykü var. Bu şekilde söyleyince gerçekten çerezlik eğlenceli bir öyküymüş gibi duruyor. Ama Lem’in anlatımı ve entelektüel birikimi kitaptaki hiçbir öyküyü çerezlik yapmıyordu. Neredeyse zor bir okumaydı diyebilirim.
Lem’in yazdığı bir eserin bu kadar kolay okunabileceğini sanmazdım, kaldı ki Aden’ı anlayamayıp yarım bırakmış biriyim, çok şaşırdım ben de.

6 Beğeni

Kitapların konusunu ve sayfasını bakınca ve Aden’deki akıcılığını görünce ileriki kitaplar çerezlik gibi duruyor.
Bilmiyorum, ben bilim kurguları, fantastikleri kafa dağıtmak için okuyorum bu yüzden çerezlik görüyorum.
İleride yazarın başka eserlerini okuduktan sonra, Lem’in nasıl bir yazar olduğunu kafamda daha net bir şekilde belirtirim.

1 Beğeni