Hangi Kitabı Okuyorsunuz? (Detaylı İnceleme)

Seri kitaplarda böyle bir durum söz konusu aslında. Ya da söz konusu olmalı diyeyim. Bu yorumu Yaşlı Adamın Savaşı’nı savunmak için yazmıyorum, genel düşüncemi belirtmek için yazma ihtiyacı duydum… Bence bir seride daha ilk kitaptan yazarın hayal dünyasında kurduğu tüm dokular detaylıca verilirse diğer kitaplara pek malzeme kalmaz gibi geliyor. John Scalzi de muhtemelen ilk kitapta böyle düşünerek yola çıkmış olabilir. Ya da sizin dediğiniz gibi yazar kendini geliştirmiştir.

4 Beğeni

Turuncu serinin 27. kitabı olarak yayınlanan Jonathan Swift’in İrlanda’da Yoksul İnsanların Çocuklarının Ailelerine veya Ülkelerine Yük Olmasını Önlemek ve Onları Topluma Kazandırmak İçin Makul Bir Öneri kitabını okudum…

Son aldığınız ve alışveriş listenizde olan kitaplar başlığında;

Güliver’in Gezileri kitabıyla tanıdığımız Jonathan Swift’in Turuncu Serinin 27 kitabı olan Makul Bir Öneri kitabının arka kapak tanıtımında " Dişleriniz kamaşacak" diyor, çocukları limonla veya yeşil erikle yemeyi mi önerdi ne yaptı Jonathan Swift

Derken şaka yapmıştım ancak;

Ancak Jonathan Swift’in önerileri çok daha detaylıymış…

Bu yiyeceğin özellikle toprak sahiplerinin damak zevkine uygun olduğu kanaatindeyim; hem zaten bu çocukların ana babalarının çoğunu bir çırpıda yiyip bitirenler onlar olduğuna göre çocuklar da herkesten önce onların hakkıdır…


“ … şunu açıkça belirtmek isterim ki, hayati öneme sahip bu tasarımın uygulanmasını önerirken, bu işten şahsi menfaatim yoktur; tek arzum, ülkemizin refaha kavuşması ve zenginlerin yaşamdan biraz daha zevk almasıdır. “

Yergi ustası Jonathan Swift bu kitabında toplumun bir açmazına getirdiği bu öneriler elbette ki konuya dikkat çekme amaçlı yapılmakta ve hem mevcut durumu hem de zenginlerin, kraliyetin ölüme ve sefalete mahkum ettiği bu kitlelerin durumuna dikkat çekilmekte.

17 Beğeni

Eksik benzetmeler olmuş. Spoiler vermek istemiyorum ama özellikle starklar ile atreidesler’in alakası bile yok. Lekesizlerin buz ve ateşin sarkısinin en güçlü birliği olduğunu daha bilmiyoruz. Her hanedanlı, entrikalı fantastik-bilimkurgu esere a song of ice and fire diyeceksek hapı yuttuk demektir.

4 Beğeni

Kabus göreceğim bunların sonucunda. :confounded:

2 Beğeni

Big

Vladimir Sorokin - Tipi’yi okuyorum. Yeni bir kitap ve aynı zamanda yazarın Türkçe’ye çevirilen ilk kitabı olma özelliğini taşıyor. Çevirmen, Can Yayınlarından çıkan bir çok Rus Edebiyatı klasiğini çevirmiş olan Ergin Altay.

190 sayfalık kısa bir roman. Bende nerdeyse bitirdim sayılır 10-15 sayfa kaldı fakat beğendiğimi söyleyemem. Konusu çok ilgi çekici geldiği için almıştım ama beklediğimi bulamadım.

Hikaye aslında bilgimiz bir yol hikayesi. Zombi salgını olan bir rus kasabasına yoğun tipi altında aşı götürmeye çalışan bir doktor ve arabacının hikayesini anlatılıyor. Sürekli kar ve tipiyle olan bir mücadele söz konusu. Hikayede yer yer fantastik ve bilimkurgu motifleri de bulunuyor ama bu motifler öyle absürd yerlerde ve şekillerde kullanılmış ki romanın genel atmosferini ve olayların içinde geçtiği evreni bir türlü kafamda oturtamadım. Hikayenin hangi dönemde, hangi zamanda geçtiğine bile kitabın yarısına gelip “[…] İsa öleli 2000 sene olmasına rağmen […]” diye bir cümle ile karşılaşana kadar anlam verememiştim.

Sonuç olarak kitap benim için çok birşey ifade etmedi.

8 Beğeni

Sürekli kar ve tipi dedin,demek ki tam benlik…Kış mevsimi hastasıyım.12 ay kış olsa keşke :slight_smile: Listeme ekleyeyim hazır inceleme yapılmış madem.Teşekkürler.

2 Beğeni

Tanrıların Tohumu -H.G. WELLS

  1. yüzyılın başlarında geçen kitapta fizyoloji profesörü olan Profesör Redwood ve kimyager Bensington’un buluşu olan Herakleophorbia namıdiğer Tanrıların Tohumu’nun canlı yaşamını değiştirmesini okuyoruz. Tanrıların Tohumu canlıların gelişimindeki dönemsel duraksama evresini kaldırarak istikrarlı bir şekilde gelişmesini sağlıyor. Bu gelişmeden ötürü tohum, bulaştığı her canlıyı devleştiriyor. Tohumun ilk 20 yılını okuduğumuz bu kitapta dev sıçanlar, arılar, yabani otlar, insanlar ve dahası var. Dönem dönem köyleri dev sıçanlar basıyor, evleri ısırganotları işgal ediyor, dev insanlar büyüklüğünden ötürü topluma zarar veriyor. İnsanlığın bu zararlara karşı verdiği mücadeleye, siyasete ve yaşama tanık oluyoruz. Daha fazla ayrıntıya girersem eğer spoiler olacağından ötürü kitapla ilgili yorumumu burada sonlandırıyorum, bu güzel kitabı bilimkurgu seven herkese öneriyorum.

H.G. Wells’in yaşadığı çağın ilerisinde olduğunu, asla kalitesinden ödün vermediğini bir kez daha anladım. Hangi kitabı basılırsa gözüm kapalı alır okurum artık. Benim için bilimkurgunun ağababalarından biri. İyi ki yazmış, bize bu eserleri kazandırmış. Huzur içinde yatsın.

Kitaptaki teoriye göre tohumdan önceki ve sonraki canlı gelişimi:

12 Beğeni

Ray Bradbury - Yakma Zevki

Kitap kısaca, Fahrenheit 451 yazılmadan önce Ray Bradbury’nin yazdığı öncül hikayeleri içeriyor. Açıkçası ben başlamadan ön yargılıydım. Zaten Fahrenheit 451’i de çok çok beğenmemiştim ama hikayelerin şu an için okuduklarım hoşuma gitti. Bazı hikayeler Fahrenheit 451’e çok benzediği için okumamış olanlar için önce Fahrenheit 451’in okunmasını öneririm. Onun dışında çok büyük bir Ray Bradbury hayranı değilseniz okuyabileceğiniz pek çok başka kitap varken zaman ayırmaya değer mi emin değilim. Ben beğendim ama olmazsa olmaz olarak görmüyorum.

6 Beğeni

John Gribbin - Bilim Tarihi

Kitabı kısaca tanıtmak gerekirse: Bilim Tarihi dünyayı algılayışımızı değiştiren insanların ve onların içerisinde yaşadıkları altüst oluş dönemlerinin büyüleyici öyküsüdür.
Yani kitabın ismine aldanmayın. Bu kitabın ismi ‘‘Bilim İnsanlarının Yaşamları’’ olsa içeriği hakkında daha açıklayıcı olurdu.

Kitap Kopernik döneminde başlıyor. Rönesans öncesindeki insanlara ve buluşlara ise çok az yerde değiniyor. İlk önce bilim insanlarının yaşamı hakkında bilgiler veriliyor, sonra da bilim insanının buluş ve keşiflerine değiniliyor. Klasik dönemde bilimle uğraşan kişiler az olduğundan, bu dönem kişileri hakkında daha fazla bilgi veriliyor. Zaman ilerledikçe ve o dönemde bilimle uğraşan kişi sayısı arttıkça, artık kişiden ziyade keşif ve buluşlara daha çok değiniliyor. Yaşamlar kısmında en çok gördüğüm şey, klasik dönemdeki bilim insanlarının birbiriyle olan bağı. O onun hocası, o onun bilmem nesi, o onu ölmeden ziyaret etti vs. diye bolca şey okumak mümkün.

Dönemler:

Kitabın baştaki “Teşekkürler” kısmında John Gribbin, yazılan sözlerin bilim insanları olmayanların da iyi şekilde anlamasına yardım ettiği için karısına teşekkür ediyordu. Bunu iyi olarak başardığını söyleyemem. Bir sürü farklı farklı insanın hayatı, bir sürü farklı farklı keşif ve buluşları arka arkaya okumak ise çok yorucuydu. O yüzden her bölümde bir, kurgu kitap okuyayım dedim. Buna rağmen yine de yorucu bir deneyimdi. Hele hele jeolojiyle ilgili bölüm insanı bitirecek cinsten. Modern Zamanlara geldiğinizde ise sayısız keşif ve buluşu arka arkaya görüp bunları özümseyebilmek de oldukça zor. Yani bu konularda bilginiz yoksa, o kadar çok şey görüyorsunuz ki, kitap bittiğinde kaç tanesi aklınızda kalır bilemem. (Çok az olacağı kesin.)

Yani kısaca, rönesans döneminden itibaren hem bilim insanlarının yaşamını hem de onların buluş ve keşiflerini öğrenmek ilginizi çekiyorsa ve kurgudışı kitaplar sizi yormuyorsa veya yukarıdaki anlattıklarım sizi zorlamayacaksa keyifle okuyabilirsiniz. Ben zorlansam da yine de okuduğum için mutluyum. Sonuçta hiç bilmediğim yeni insanlarla tanıştım, yanlış bildiğim bazı şeylerin doğrusunu öğrendim. Tabii, keşke Isaac Asimov’un Bilim ve Buluşlar Tarihi adlı kitabını okurken aldığım keyfi bu kitapta da alabilseydim.

10 Beğeni

Yakın bir zamanda ben de başlamayı planlıyorum bu kitaba ve muhtemelen sizin dediğiniz gibi bölüm aralarında kurgu molaları vererek okuyacağım

2 Beğeni

Nevernight’ı okuyan var mı?

Yorum alabilirsem sevinirim.

Kitabın konusu ilgimi çekti ancak olumsuz yorumlar kafamı karıştırmış durumda.

Genç-yetişkin romanı olduğunu söyleyenlerle karşılaştım.

Kitabı tavsiye eder misiniz?

Ben bitiremedim… Çok yavaş ilerliyor hikaye ve klişe olaylarla dolu olmasına rağmen karışık bir anlatım var ve epik bir dünya yaratılmak istenirken saçmalanmış. Ben tavsiye etmem.

1 Beğeni

Teşekkürler, yorumunuz için.

Doğrusu kitabın tanıtımı yapılırken suikastçiler okulu konsepti ve epik fantastik denilince çok ilgimi çekmişti ancak böyle sağlam bir tema olmasına rağmen kitabın gündem olmaması da ben de şüphe uyandırdı mutlaka eksik bir şeyler olmalı diye düşündüm ve şüpheye düştüm.

Zaman çarkı, kral katili güncesi gibi kitapların seviyesinden çok uzak anlaşılan, sanırım almayacağım kitabı.

2 Beğeni

jpeg

Başkan Bilimkurgu Serisinden okuduğum ilk kitap Mars’tan Gelen Ölüm olmuştu. Şuan serinin 18. Kitabı olan Süper Kompüter Colossus’u okuyorum. Randa’nın kitabına göre daha oturaklı daha iyi bir eser.

Yazarın tarzı bana Asimov’u animsattı hafiften. Karakterlerin iç dünyası, konuşmalar ve olaylar gayet iyi işlenmiş. Bakalım finali nasıl olacak.

6 Beğeni

Kitap 165 sayfa. satış sitelerinde olan bilgi yanlış.

2 Beğeni

Dostoyevski’nin Suç Ve Cezası’nı okudum. Şu an yorumlayamıyorum ama şunu diyeyim:Dostoyevski sen ne büyük bir yazarsın öyle. Ne büyük bir dehasın.

3 Beğeni

Philip K. Dick - Alfa Ayının Kabileleri

Kitabı yeni bitirdim ve çok sevdim. Başından sonuna kadar sizi içinde tutan ve çok özgün bir kurgu oluşturmuş üstat. Hem alttan alta verdiği mesajlarla dünyada sadece normal insanlara yaşam şansı verilip, akıl hastalarının dışlanmasını anlatırken, bir yandanda mizahi bir dille akıl hastalarının kendilerine ait bir dünyaları olsa neler olurdu onları okuyoruz. Tabi onların kurduğu bu düzenin karşısına da yine dünya ve Amerika çıkıyor.

9 Beğeni

Yasa Kitabı ve Yalanlar Kitabı (Aleister Crowley) okudum.

Kitabı okurken çok değişik kafalar olduğunu anladım. Biraz internet araştırması ile neden böyle bir kitap yazdığını anladım. Kitap bana ve genel olarak birçok kişiye de hitap edeceğini düşünmüyorum. Pek fazla bir yorum yapamayacağım o yüzden. Kısacası ruh halim aşağıdaki gibidir.

3 Beğeni

Crowley’in ezoterik saçmalıklarına temel oluşturmak için yazdığı bir kitap. Belki de sadece şöhret için yazmıştır. Felsefi bir kitap diyenler var fakat benim bildiğim felsefe akla ve mantığa dayanır ki bu kitapta pek yok.

Crowley bazı kesimlere ses getirdi fakat bence Türkiye’de mehdiliğini ilan edip vahiy aldığını iddia edenlerin eğitimli hali sadece.

4 Beğeni

Dune ikinci kitapta noldu ya? Sanki başka bir kitap okuyormuşum gibi niye böyle oldu ): Bir de hemen ensest muhabbeti girdi zaten araya ne yazsam bilemedim.

1 Beğeni