Hangi Kitabı Okuyorsunuz? (Detaylı İnceleme)

Calamity’i okuyorum, diğer Brandon Sanderson kitaplarına göre çok daha tahmin edilebilir yanı var. Gençler için yazmış bu seriyi, bundan dolayı es geçilebilir. Umarım kitabın sonunda ters köşe yaşatır ve bi’kac as karakteri öldürür :smiling_imp: Konusu açılmışken; ilerde belki bir gün Brandon Reis kitaplarında kötülerin kazandığı sonlara yer verir
rusyadan-erkek-ithali_1747216

Spoiler butonunu kullanabilir misiniz acaba?

Hocam spoiler içeren bir şey yazdım da benim mi haberim yok :grin:

Sanki spoiler iceriyor gibi :slight_smile:

1 Beğeni

Spoileri anlatırken spoiler vermek :grinning:

6 Beğeni

Sheridan Le Fanu - Carmila (İşbankası Yayınları HAY Serisi)

1872 yılında Dracula’dan bile önce yayımlanmış bir vampir hikayesi. İrlandalı yazarın başta James Joyce olmak üzere pek çok yazarı etkileyen doğa üstü öyküleri varmış. Merakla başlıyorum okumaya.

2 Beğeni

Fantastik kitaplarda zaten sürekli iyiler kazanmıyor mu? :thinking:
Not: Evet neredeyse hiç okumadım, yanlışsam dövmeyin.

1 Beğeni

Fantastik kitap in geçerli değil sadece kitapların. Filmlerin genel özelliği iyiler kazanması üstüne

Bu Ölümsüz - Roger Zelazny

Roger Zelazny hızlı tarzı ile sevdiğim bir yazar. Bu ölümsüz’de okurken hoşça vakit geçirdiğim, okuduktan sonra ise aklımda fazla bir kalıcılık yaratmamış oku ve geç tadını yakaladığım bir macera oldu.

Kafa dağıtmalık, okuyanı pişman etmeyen ama akıllarda fazla yer etmeyen bir roman diyebilirim.

1 Beğeni




Son iki gündür eğitim ve yapay zeka üzerine okumalar yapıyorum sürekli. Her geçen saat geç kaldığımı hissedip anksiyetik otomatik düşüncelere geçiyorum. Bu kitapta eğitimle alakalı. Daha doğru e-eğitim sisteminin temellerini atan kişi bir nevi. (Khan academy) Benim de savunduğum bir düşüncenin temelini oluşturuyor aslında. İnsanlar akademik alanda gerçekten başarılı olması için o şaşalı binalardan oluşmuş üniversitelere, (Türkiye’de apartman) uyduruktan yazılmış tezlerine veya mezun olurken aldıkları dandik bir kağıt parçasına bağlı olmadığını anlatıyor. Kendisi Bangladeş göçmeni bir aileden geliyor, ABD’de de büyüyor. Abd’nin eğitim sisteminde bile eksiklikler olduğunu farkediyor, daha sonra bunun global bir sorun olduğunu realize ediyor ve bunun üzerine araştırmalar-geliştirmeler yapıyor. Bu sayede eğitim alanında Youtube’dan başlayan daha sonra kendi yazılım araçlarını geliştirerek kurduğu bir platforma evriliyor. Modern eğitim sistemlerinin bütün insanlar için aynı olmadığı su götürmez bir gerçek, tıpkı bir ilacın her insanda aynı semptomları tedavi edemeyeceği gibi. Kitapta da son zamanlarda çok konuşulan öğrencilerin düşünmesini kısıtladığımızı onlara şıklar vererek doğru seçimler yapmasını beklediğimizi ele alıyor. vsınavlardan sonrasında ise bilgilerin tamamen uçup yok olmasının kaçınılmaz olduğu gerçekliğinden bağlanıyor ve bir sürü mesele kitabın içinde irdeleniyor.

10/10

8 Beğeni

İkna Ulusu

Normalde bir kitabı bitirmeden yorum yapmamaya özen gösteririm ama, zaten kendime verdiğim sözlerde pek de başarılı sayılmam. Hem bu bir öykü kitabı.

İlk Saunders kitabım, Fırtınakıran’ın tavsiyeleriyle listemde olan bir kitap, iyi ki tavsiye etmiş. İlk iki öyküyü çok sevemedim. Açık konuşayım, bana hitap etmeyen sistem eleştirisini hafif mizahi yönle yapan ama nedense sevemediğim öyküler. Bu yorumu yapmamı sağlayan öykü ise Jon.

Jon, nasıl desem. Hiçbir şeyi yüzünüze vurarak yapmıyor. Eleştiriyor, iyi atıflarda bulunuyor, imgelemi çözüp tekrar kuruyor ve bunu rahatça, elini kolunu sallaya sallaya yapıyor. Eğrelti durmuyor. Sevdim. Öyküyü yeni bitirdim ve yazdım.

Jon için bile alıp okunabilir gibi…

5 Beğeni

en son bu çizgi romanı okudum ama ancak 3 günde bitirebildim hikaye o kadar uzun okadar karmaşık ki ancak 50 sayfadan sonra sizi içine çekiyor. Bilimkurgunun harmanlaşmış hali diyebiliriz bu kitaba. Sonuna kadar okumadan sonunu asla ve asla anlamıyorsunuz sonu beni çok şaşırttı desem abartmamış olurum.

4 Beğeni

Anthony Burges - Otomatik Portakal’ı okuyorum. Okurken hep aklımda filmi ve Malcolm McDowell canlanıyor kardeşlerim :slight_smile:

3 Beğeni


Her zaman iyiler mi kazanır yaaa diyip bi kere de kötüler kazansın demiştir herkes. Alın kötüler kazanınca ne kadar sinirleniyoruz bu çizgi romanda görüyoruz :joy::joy:

2 Beğeni

Ben önce kitabı okumuştum, o yüzden tamamen kendi hayal gücümle okudum :wink: Sonra filmini seyrettim, hiç beğenmedim. İyiki önce kitabı okumuşum dedim :roll_eyes:

1 Beğeni

Çatıdaki Şey - Rober E. Howard

İlk kez okuduğum yazarlardan bir tanesi. Kitabın içinde sekiz adet öykü bulunmakta ve anlatım hepsinde birinci tekil şahıs. Kitapta üç - dört adet yazım yanlışı var.

Okumaya başladığım ilk anda H.P. Lovecraft okuyormuşum hissine kapıldım. Çok geçmeden Cthulhu da görünce acaba Howard mı Lovecraft’dan etkilendi yoksa tam tersi mi diye merak ettim. Bunun sebebi de arka kapağa bakmamış olmam. Ben genelde sonradan okuyorum çünkü o anda unutamayacağım bazı ipuçları arka kapaklara yazıldığından tadım kaçsın istemiyorum.

Howard’ın tüm öykülerini sevdim ama kafam biraz karışmadı da diyemem. Hikayelerin bazılarında Türklerden bahsetmiş. Sonra başka bir öyküde Muhteşem Süleyman için soykırım yaptığını söylüyor. İnsanı bir düşünce alırken de iyi ki Süleyman bu halkı katletti deyiveriyor. Bu noktada çeviri yüzde yüz mü, değil mi diye biraz tereddüt ettim ama çok da fazla kafa yormadım. Bu hikayelerin çoğu eski mitlere dayanarak yazıldığı ve ben de bunlara pek hakim olmadığımdan bir yorum yapmam doğru olmaz. Belki tarihi bilgisi biraz daha fazla olan birileri daha net bakabilirler bu öykülere. Öykülerin sonları gayet açık ve sizi soru işaretlerine gark etmiyor. Yine de bazı noktalarda kendini tekrarlamış gibi hissettiriyor. Belki kendi tarzıyla alakalı bir durumdur. Ben en çok “Ölümün Korkunç Dokunuşu” ve “Deniz Laneti” adlı öyküleri beğendim. Bazı noktalarda kafasındakileri tarif etmekte güçlük çekmiş gibi geldi. Ben kitaplardaki abartılı cümleleri pek sevmiyorum. Özellikle birinci tekil şahıs anlatımlarındaki abartılı ve karşısındakini inandırmaya yönelik ısrarcı sözcükleri. Mesela; size yemin ederim ki gördüklerim karşısında aklımı kaçırmak üzereydim, aklımı hala nasıl kaçırmadım bu dehşet ve korkunç şey karşısında bilemiyorum, gibi.

Bu arada yazar 1906 yılında doğup 1936 yılında intihar etmiş. Yine de ben Howard’ı Lovecraft’dan daha çok beğendim şu anlık. İkisinden de çok bir şeyler okumadım. Belki ilerleyen zamanda bu fikrim değişebilir.

İçindeki Öyküler:

Çatıdaki Şey
Asurbanipal’in Ateşi
Kara Taş
Sırtlan
Deniz Laneti
Düşteki Yılan
Villerefére Ormanında
Ölümün Korkunç Dokunuşu

Arka Kapak Yazısı:

“Vakit, insan aklında uğursuz bir hâkimiyeti olan gece yarısına yaklaşıyordu. Falred cesedin yattığı yatağa yeniden baktı ve çarşaflı şeyin görüntüsünü son derece nahoş buldu. Aklına, çarşafın altındaki cansız bedenin acayip, canavarımsı bir yaratığa, iğrenç, bilinçli bir varlığa dönüştüğü ve çarşafın kumaşını yakıp geçen gözlerle kendisini izlediği şeklinde tuhaf bir fikir geldi. Bu düşünce vampirler, ölümsüz hayaletler ve benzeri şeyler gibi safi saçmalıktan ibaret elbette diye açıkladı kendi kendine. İlkel insanların ölümde ürkütücü, yaşamdan çok uzak bir şey gördükleri zamanlardan itibaren, canlıların sayısız yüzyıllardır ölülere atfettikleri ürkütücü özelliklerdi bunlar. İnsanlar ölümden korktu, diye düşündü Falred, bu korkunun bir kısmı da ölülere yüklendi ve böylece onlardan da korkulmaya başlandı. Böylelikle ölülerin görüntüsü ürkütücü düşünceler uyandırmaya, beynin karanlık köşelerinde gizlenen kalıtsal bellekten kaynaklanan belirsiz korkular yaratmaya başladı.”

“Dehşetli, insanın kanını donduran öyküleriyle… Kim Robert E. Howard ile yarışabilir ki?”

  • H. P. Lovecraft -
12 Beğeni

Kitabı bugün bitirdim ve bitince bu ne lan demekten kendimi alamadım ama nasıl bişeyse 3 ciltte kendini öyle böyle okutturdu kendini. Biraz ucuk saçık konu seviyorsanız bu kitab tam size göre diyebilirim. Çizimler güzeldi okumasıda bir okadar kolaydı.

6 Beğeni

Adından da anlaşılacağı gibi Astonomi ve Kozmoloji hakkında en temel bilgileri içeren bir popüler bilim kitabı.

Kitap yapısı itibarı ile benim çok hoşuma gitti. Ne insanı bayacak kadar detaylı ne de çocuk kitabı gibi yüzelsel hazırlanmış. Orta yolu çok dengeli şekile tutturmuş. İçindeki bilgilerin bir kısmını bilsem de bilmediğim birçok şeyi öğreniyorum. Anlaşılması kolay, görselleri bol ve renkli görsellerin olduğu kuşe kağıda basılmış ufak bir kısımda var.

Önce Güneş Sistemimizi ardından Güneş Sisteminin dışında kalan derin uzayı (Galaksiler, Nebulalar, Kara Delikler vs.) sonra da Kopernik, Galilei, Kepler gibi ünlü astronom ve fizikçilerin hayatlarına ve keşiflerine değiniyor. Fiyatıda öyle uçuk değil gayet uygun.

8 Beğeni

Bu 101 serisi genel olarak güzel. Ben de en son Mitoloji 101’i okumuştum Yunan ve Roma mitolojisi hakkında sıkmadan çok güzel bilgiler veriyordu.

2 Beğeni

Gece gece gordum… adini duymamistim beni benden aldi. 2 bir ward vakasi icin neler vermesdim derken hemde… sahi lovecrafta benziomu :thinking: baldan da mi tatli hemen aliyim mi amca :frowning: